p © 31 Mayıs 1935 ” AKŞAM , iel MAŞ Tetrika No. 16 İ İ —— Har alyan EZ m Bayanlar diyorlar ki TACLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR bir hikâye P ine salağa) çalım. Kim hiç Me) Hüzünlü bir teşrinievvel günü- | çok Yi çocukluk ve mektep kıymet vermem. Hiç bir zama e mahrem CENGiZiN O İSKENDER FAHREDDİN ĞGLU Çinli filozof, Nankin yolunda, Oktaya: “Kumandan esuy, size, uyanık bulunduğunuz müddetce sadık ir köle olabilir!,, demişti > zam yolunda.. Filozof Kam — e Moğol hanına md ord Konfoçyüs Milâddan beş yüz elli Yıl önce (Şan-Ton) civarında (Çurçe) kasabasında doğmuş ve yetmiş iki yıl yaşamıştır, Ben, ©- rından i bir devlet ee Ta “snallaşika O devirde Çinde hi kü ipdad ve halka ni ül e- m süren isti, memleketi erde i liğe ir âdil e EN la rın k oydukları DİZANE ve kanun- den valilerle de çarpışmağa baş- lamıştı, Valiler hükümdarın emri- İe Konfoçyüsü (1) zindanlara atı- Yorlar, bir gün takipten geri dur- muyorlardı. Dünyanın en kalabalık memle- keti olan Çin halkı gözünü açmı: İnsanlık ve fazilet esasları üzeri- ne kurulan eski ye sarıl Muştı, ram «Ben sizden fazla bir şey iste- iyide: ecdadımızın bize, bü- yük tecrübelerden sonra, — bı. raktıkları kanuna ria; eni- Zi istiyorum. Bu suretle ii sefaletten larak mesud vi bahtiyar aşıyacaksınız!» diyor- du, Onu sie gün hükümdar çağır- Miş: «Sen halkı zehirliyorsun!» demişti. Konfoç; kir tohumlarını bir çifçi gibi Kendimden hiç bir şey ilâve et- ön temiz ve iz raz sabır- h e ve deği ESEMEE bek- eniz, bu temiz topraklardı ne Sa a fışkıracağı- nı in a e bu suretle Çin- © bugün oi geei mezhebin temelini atm; Bu kelimenin aslı: (KongFu- gö valide dolaşan liye ii ARE sleken'be e son- an Lâtinceye çevirerek o Konfoçyüs te işlerdir. (Konfoçyüs) Çince (muh sem mürebbi) deme nfoçyü- in, a (Şan-Ton) e GE a : (Ki ong-Ni) RE-Çing-Ni) o Konfoçyüs pi re Die iie dolaşmağa ve ki irsacda başladığı zaman almıştır. LE Oktay, filozof Kanonu dikkat- le dinliyordu. — Şi imdiki bükümdarlar ve prenesler hâlâ Konfoçyüs mezhe- binden pl Diye Sira r 7 rieyiaş bütün fikir rek Çin birleşikliğini bozmuşlar. sa da, bu bozukluk Konfoçyüsün ağa sarsmamışi meşhur (Seddi Çin)i kim bazal — Çin Çar beee sülâ- lesinin son zama; ozul- muş ve parlar imei zall kü- çük hükümetlere ayrılmıştı. Bu sülâleden yi Şi-Hang) bütün prenslere galebe ederek (Ti) ya- ni li ünvanile Çin tahtı- na oturm (Çin-Şi-Hang-Ti) ebe 2 gerek sonra, uzun yıllardan beri derebeylikle idare uzunluğunda yapılan bu seddin üstünde bir çok nöbetci kulleri vardır ve bazı yerleri iki, üç kat- lı aa çevrilmiştir. B iş surlar, Çinin batı v doğu belen be” başa w şatır, İm, i yaptır- mamiş ey si Türkle- ri Çini kolaylıkla istilâ ederler- di. Yeni imparator halkın istek- lerini tetkik etmek fırsatını bul- duktan sonra, ilk önce dinde ısla- at yapmağa karar vermiş, Çinli- leri dünyanın manasız ıztırapla- rından kurtar. her şeyi hoş görmeğe alıştıran bir i ey yolu- »vketmiştir. İşte bu yol, Kon- oçyüsün gittiği y ia Yeniliği seven imparator, hal- ka bu yolu gösterdiği zaman kırk beş yaşında imiş. Çinliler ilk ön- ce bu yolun aykırılığına esiri mişler. İmparatorla çarpışm. ni biz Mp dek beş yıl geçi bun sanları saadet ve Babtiyrliği il ran bir yol olduğunu anlamışlar.. imparat lar: — Şimdiki Mm da yolun yolcusu çi Se halkı . gece prens ve eregli asıl. zadelerle düşer kalkar, ardan b bir ark inmeli bu serçe- vesi dışında görürdü. Onun için- di ir ki, şir tehlikeye düştü- ğü halde, m en kendi zabit- lerinden bi giden olmadı, Sı- ğındığı sava da eyi karşılan- dığını sanmıyorum. — Sen hükümdar olsan, ne ya- pardın?. Kanon biraz düşündükten son- ra, Moğol hanına şu cevabı ver- di: — Kend için, ilk önce imi halka sevdirmek saraydan halka inerdim.. halkın ne istediğini ya- . kından görür, anlardım. Halka iti arkadaşi dostu idi, Kocasının kendisi için yazmış olduğu bu zarfı açacak olursa o o cak se: n yakın v diyordu. O ebedi ri e rında gidip Nihadı bulacaktır ve b mn başına a MUŞ, m SL iki lokma bir şey s ğa çalışırken yerinden fır- lıyor, içeriki odada mi in to- bu his onun ii deki kadar canlandıracak idi! Iptida, mektupları ateşe a unu yapmak kocası- ın bir arzusunu yerine getirme- ek sayılmaz mıydı?. Çünkü bel li idi ki, saki sahiplerine veril- mek ve onlar tarafından okunmak için yazılmı Sami ismini ğe zarfı asabi bir el i ri yer or ei oku- mağa Ri «Perihan, lü bir zamandanberi “sâna itirafı yapmağa kendimce bir zunu alıyor, oradan çamaşır do- möleiğit hissediyorum. Fakat labını boşaltmağa koşuyordu. ebediyen bu dünyadan gitmeden Onun yegâne tesellisi ün evvel böyle bir şeye cesaret ede- dol. Ölümü bir durmak olmuştu. Onlar mukad. | kurtuluş diye bekliyorum. des birer eri gibi hayatını Perihan, ben seninle içimde dolduruyordu. Nihadın ibadet ör geçen ayri la başka bu dünyada ona hü- zün ile karışık tatlı bir bi veren hiç bir şey silmez şti, Nihadın yazıhaneden evrakını getirmişlerdi. Bunlar masanın zerinde duruyordu. Perihan masa- nın başına oturmuş, gözleri dal- Pr — renc sre a i line iki kapalı zarf geldi. Bunla- rın birisi kendisine hitaben ya- ii öteki de Aziz içindi, Ya- zı kocasının idi. Aziz kocasının sl orun etrafına toplanmış- mad ve emniyet telkin en ve ıztıraplarını dindirdikten son- ra, ri ii veni aşıla- yan ri ğgızla- rını ve el üyenin) “Çinli i- ler gibi karışık ve büyük bir ulu- raziye: tinden kurt: , onlara doğru ip Ke e İdi Çin)i virde, her kabi bilekli, iyi görür ve iyi düşünür bir başı nerden bulacak?. Kumandan Tesuy nasıl bir adamdır? — Size uyanık bulunduğunuz müddetçe m bir köle olabilir! gü lü: — Uyurken, ihanat edebilir. daima uyanık nik de- mek mi istiyorsun peki var) ai kalpli bir k binin temizliği beni affetmeğe sev- keder ümidindeyim.» Perihan avaz avaz melas Etrafında hiç bir şey göre- miyordu. Birdenbire, büyük bir azim ve irade hamlesi içinde, hırs ile yerinden fırladı. Dudaklarında müstehzi bir tebessüm takallüş dipol öyle bir adamı çıldırasıya sevmiş- Onun arkasından bu kadar öz yaşı döküyor, hatırasına kar- ı ibadet ediyordu! H artık bütün bu yalancı sözleri silmek, bütün o riyakâr maziyi hayatından ınadı v düşi bati erikleri Seli yırttı, Meral ile kâğıda göz gez- dirdi. Okudukça gözlerinden sr- cak, iri damlalar dökülmeğe baş- ai Dönyadi en s3 en hakiki dos- tum sen > in şu satırları pek ga- si bir bini kablelvuku var, Zan- ediyorum k nda öleceğim. Neden böyle bir korkuya kapıl- dım, bilmem, fakat bu his o kadar etme- hiç geçmiyen bir modadır... Hat- tâ daha tuhafı ben sinemaya bile indüğüm ve benzemek istediğim tipte a — Bir ideal zevce ir evile kaç saat Bire olmalıdır?. Dört saat... Sabahtan öğle- ye kadar, bi dışarıda işi sa çok erken kalkmalı bu, vars nlarla uğraşmalıdır. Ve işten dönünce * de gene, meşgul vi il Ne iş m yapsın evile meş- malıdır. — Gene kızlarımızda ven istediğiniz şeyler var mı?. — Biraz daha dil bilseler. 1 Dimer Aşan Sn olmayan ler: Seneliği Sin, a yim “1000, iç uruştur. bdili için yirmi beş Ki ei göndermek all; ii — > en 26 s m. Yat E vee “an 439 a 159 Va 217 4,3112, 1601 10 2 37 İdarehane: Babiâli civarı Acımuslı ık, kuvvetli ki arkamdan benim için göz yaşı dökecek olanları düşünü- N Eğer ben ölecek olursam emi- — ki Peri yı , yaşa: ile hayatta bir üm kalır. Ben ken: isini ölümün sud, şen yaşamasını iş- m, Aziz, beni dinle ve şu satırla- pacağına yemin et. P. cağı ee esnası e onu teselliye yavaş Mi en hani sukutunun a giderirsin, Be- raber mesud e ve beni unut- mayınız!» se? Ertesi günü Perihan, Azizin zi« ımlarla den dökülen yaşlar arasında mek» tupları okudu ve sonra Perihana uzattı, Genc hemi ilk defa olarak, de Maladanişi sözünü dinlemiyeceğim! dedi. Aziz, başını eğdi. Mei 7 n dudaklarında a ui sümle önüne Bükesak pe ar çıktı, ienelezİ ein yığınından mektup ma onu kendisine gö ” . Okuduktan sonra duya çalış. Kendime iftiralar edeceğim, alsız şeyler anlatacağım, e