p , Sahife 6 AKŞAM “2 24 Mayıs 1935 , Memleket haberleri Adananın plânı yapılıyor Mimar Yansen, plâni işini üzerine aldı Adana (Husu- m si; — Ankaranın plânını yapan şe- hir mütehassısı manın 55 yılık plânı yapmak işini üze- rine almıştır, Bu plân tatbik edilirse, Adana az zamanda ülkemizin en güzel şehirlerinden biri olacaktır. Bele- diye, şehir plânı işini lamine vermekle babe kendisi de bo; durmamakta ve bazı tedbirlere baş sarmak adır. danada bir cadde A kabul edilmiştir. Şehir meclisi, belediyeye, Belediyeler bankasın- m 90,000 lira borc almak için salâbiyet vermi paranın 55, 500 lirasile > yollar nk eskileri tam edileck, 25,000 lirasile Atatürk salınacak, iken lirası da memle- ket İmei belediye pavyo- amın yâ” pısına harcana- caktır. Uzun bir za- mandanberi hal- kın büyük bir sabırsızlıkla bek- lediği o Atatürk heykeli pek ya- kında açılacaktır. a şehrimi- getirilmiş ve yerine Gmk ei Ada nanın kul zellerinden biridir. Anıt, heykel- a belediyesinin yeni büt, parkına ve istasyona giden asfalt aş Hadi tarafı yi imi m ve 438,022 lira sik yol etrafındaki bazı yerler satın n Sadık Acıklı düğün Tarlaya deve |Konyaidmanyurdu Sekiz yaşında bir kız girmiş Yeni lokal büyük çocuğu öldü, bir kadın e a klerle yapıldı da yaralandı Baba oğul tarla sahibini Konya (Hususi) — — Şehrimizin Soma (Hususi) — Somada hâ- öldürdüler en eski bir Yl ve şerefli vin ma- lâ hüküm süren eski düğün gö- zisi olan İdman yurdu ni reneği'yüzünden sekiz yaşmda bir vine açılışı dolayısile iie çay kız çocuğu ölmüş, bir kadın da rmiştir. yaralanmıştır, Bu acıklı vaka ile e Korkomutan general biten düğünün, tuhaf bir macera- Toydemir, C.H.F. partisi ve bele- sı vardır: Somanın sayılı ailelerinden bi- rine mensup olan Ahmed, akat i uncu Mus- tafa oğlu İsmail ii bir gene istemiş, bu isteği reddedilince, ; ece kızcağızı evine dönerken bii otomobile atarak zorla Soma- “ya kaçırmıştı, Cemilenin bağrışmasını duyan- lar, derhal Somaya kaçırma va- kasını duyurmuşlar, ve İsmail Cemileyi kirletmeğe muvaffak o- lamadan kızı elinden alarak âile- sine göndermişlerdir. İşte başından bu ad va- kası geçen Cemileni n haf- ta nişanlısı ile dü za in köy halkından bin beş dar kadın, li ağ hâdiseyi li etmek- Tokalar eğe Na Hasan ve oğlu Mehmed Diyarıbekir 21 (Hususi) — Bi- rada bir devenin bir tarlaya gir- mesi yüzünden bir cinayet olmus- tur, Deve geçidi nahiyenin Am- man köyünden Hasanin devesi aynı köyden Musanın tarlasına girmiştir. Bu yüzden 5 na kavga çıkmış, fakat o bulu- nanlar kavganın ke mey- dan vermemişlerdir. Köye dönüşte kavga gene ta- zelenmiş, bu med tabancasını çekerek Musayı öldürmüştür. Vaka haber alınınca Mehmed, babası Hasan tutulmuşlardır. Re- cep kaçmıştır. Jandarma kendi- sini arıyor, Maktul Musanın karı- 1, 8 şacuğu vardır. diye başkanı Ş. Ergun, fırka ve belediye üyeleri vilâyet büyükleri, sporcular bulunmuşlardır. Klüp genel kâtibi Kemal, Yurdun ma- zisi, yapacağı işler ve inkilâbın kendilerine yüklettiği odevler hak: kında güzel bir söylev vermiş bu- - nu spor işleri hakkında konuşma" lar takip etmiştir. Geç vakta ka- dar samimi bir hava içinde devam eden çaydan Konya gençliği bir 8 — arada bulunmanın verdiği hatıralarla ayrılmıştır. istanbuldan getirilen iki yeni bilârdo ve pink pong masası ile radyo ilâve edilmiş bu suretle yurd salonu EZE sıcak ve samimi salonlarından biri haline gelmiştir. ii yorulmak bil- “mez çalışmaları sonunda meyda- na getirdikleri bu güzel eserden ötürü tebrik ederiz, — yakınında petrol bulundu vi renkl bulunmuştur. bir suyun içinde petrol vardır. re lınan nümuneler muayene için An- karaya gönderildi. Tokatta yeni köyler Tokat 22 (Hususi) — Yeni ku- rulan dökmetepe nahiyesine ile- ide merkez olmak üzere batak bir düzlükte bulunan Abhurköy, Dökmetepenin eteğine kaldırıla- caktır. Şimdiden köylüye ev yer- leri gösterilmiştir. İleride daha ında boş ein dok Sale, söyle: id : Mustafa Ragıb Şemsi pa, we unsurları yıldı İşte İpek sancağının ik köyün- de doğarak genc yaşından beri hiç durmadan, dinlenmeden; harp danı bu suretle çavuşluktan birinci ferikliğe kadar yüksel- miş! ti, msi paşa Kosovaya gönde- rildikten sonra kendi nüfuz ile benliğini hem arski içinde, vrupada söze mevzu olacak va- ziyete getirmişti. Şemsi paşa Ko- vada bulunduğu zaman bilhas- hem de sebet, tikçe o kulağa sa ilim Ki, Şemsi paşa, istediği anda arkasın- benle hususile Resnede aşlıyan inkılâp hareketini o mak için Selâniğe yürüyen Şem. si paşa, a) ne li k olanlar arasında şimali Arnavud- luktaki kabile ve Mele isti- fade edebilmişti, Şemsi paşanın Kosovada elde ettiği bu Otorite, yalnız Arna- vudlar üzerinde değildi. O, Koso- vaya gelmeden evvel Kosova vi- lâyeti hududları o derece emni- yet altında bulunmuyordu: Sırp, eren çeteleri hududdan geçe- anlı topraklarına giriyor- Bi, bir çok haydudluklar yaptık- tan sonra, tekrar memleketlerine çekiliyorlardı, Çetelerin pek sık- laşan bu asl çok defa “Arnavudlarla çarpışmalar oluyor, Kosovanın ri sarsıp, gü- venini bozuyordu. Şemsi paşa, Kosovaya geldik- ten sonra bu e yn tamamile önünü aldı, 3: 'nesin- de Sırbistan Kada a aşan kuv- vetli bir çete, Priştine sancağına tâbi Geylân kasabasının üzerine yürüdü. Buradaki yerli ırkdaşla- rile birleşerek geniş bir sahada haydudluk etmk, devletin başına büyük bir mesele çıkarmak isti- yordu. Şemsi paşa o kadar detli bir hareketle bu çeteyi da- gıttı ve mahvetti ki, bir daha Sırp ak Os- manlı topraklarına geçmeğe ce- saret edemediler, Bu müddet için- € arasıra yapılan cinayetlerin de failleri hemen yakalanmaktan Türkiye hududları dışından bu suretle gelecek Er kapısının kapanması, Kosovadaki Osmanlı hıristiyanlarının e korku içinde kalmalarına ve bir mesele çıkar. maktan çekinmelerine sebep ol du. Karadağlıların ve Sırp unsu- runun uzun zaman devam eden MEŞRUTİYETTEN ÖNCE Manastırda patlıyan tabanca bu sinmeleri, Arnavudlar arasın- | dürmekte: diğe ya “ölür” Sıra No. 68 yordu. Çünkü çok mutaassıp olsf Ko hıristiyanlarla uğra: ezme! unu araştııyorlardı. Â avudluktan çıkan illerin bir sebebi d Şemsi paşa ve Arnavudlar.. Sırbistan ve Karadağ hudud larını aşarak Kosovanın bir çok yerlerinde haydudluk yapan, hat tâ yerli hıristiyanları harekel* aim isy: anlar çı ışanı Sırbi i paşa, Kosova? Manastırda ölü müne kadar geçen hayatında ©*| çok süz emi Arnavud işl€ rile meşgul olmi Şemsi Maş ye Areğii i uktaki (o mevkiini, göstermek, kendisile ki vakalara kısaca temas etmek f# ideli olacaktır. | Bir çok eni ri dağlık ve ori msf lık olan şimali Arnavudluk, b”) şin bir muhitti. Burada yaşıyaf İ halk, çok cessur vehür Yö şamağa alışmış, itaata, inzabat? i e de elverişli değildi. Kara ©**| hil olan köylüler, tam bir der€ di beylik ni e telâkkile” le yetiştikleri O ka T, bii ellerine geçtiği tarihte” beri, bu kavmin devletle müm! sebetleri bir ahenk içinde g©“ pagandası arttıkça ve m mleke' dışından gelen her 1 rüzgö | Balkanlarda estikçe b in Arn* vudluğ üteessir ol a bil değildi. Bu ri m d Ee son günlerinde vadi a m ili farkını araştırır” ai Osmanlı © camiasi” an ayırmak isteyen istek ve bilincli rollerini hesap etme lâzımdı. Abdülhanild; Amavdlâr (ij la getirmek, başka başka vesil” ayakları” ememişti. ne Arnavudlar, silâhlarını rinden bırakmamışlar, gene ri düştükçe isyan etmek, hüküm karşı durmak, ölmekten ve Gi imza