OĞE me 8 « rından giderken, kralı Yazan: ta ken? lee İşte o.. BARBAROS İskender Fahreddin e mm ymm vu reis (Andrea Dorya ) yi uzaktan görünce: diyerek Üzerine atılmış ve kollarını arkasına bağlayıp Darbarosa getirmişti. General Alfons Avalos, bu ce- hennem ateşleri emini nasıl- sa on beş parça gemi Ye) limanına gider Gi bir miktar askerle kendi canını kurtarabil- mişti. Gen eral He min Türk- ler eline esir dü nü — 3 g3 2 ei 8 5 e n beş sö ln aya canınızor at mıştı, General Avalos mi sula- ın: kendisin- den daha önce seçtiğini öğrenin- ce geniş bir ağa elenip pe Dorya) Türklerin elindel ddin Cezayir- zayir sularında ne İspanyol, ne de Venedi iç bi (Andr Dorya Mi) nehri e yakın küçük e a li, gizlendiği ha- ber alınmı Bu İİİ Cezayire getiren balıkcılar Andreayı gözlerile gör- düklerini söylemişlerdi. Barbaros bu ari alınca Cezayirde kaia- madı.. Donanmayı toplıyarak > nehrine doğru dümen İri rk donanması Cezayirden ayrılırken hava çok güzeldi. Ha- fif meltemle bütün ra Bü kenleri şişmişti. Andr ren balıkcılar da Türk a ierile bin likte gidiyo rlardı. Nihayet balıkcıların haber ver- diker ek rmışlardı. pp biri yolda gelir. ken Türk amiralınd gördüklerini anlatıyordu: bir adanın önüne Küçük bir kulübeye sığın- ei İspanyol d dem kaptanların onan- ndan güle- Tek balıkçının omuzunu oksamış- tı; endisi... Demek ki boz- ekliyor... Koca kurdu niha- Yet ele geçireceğim. s adası- Türk donanması Hara: nı SN taraftan çevirmişti. Bar- baros, Salih reisi kuvvetli” bir İN seri 'eanın . lan- Masma gün- derdi, Bilka eren İskelesi, ne yanaştıkları zaman, yerliler korkudan Türklerin ayaklarına m bi- k ve ii arıyorsa" ze bir kaç saat mühlet ve- riniz de derhal tedarik edip geti- relim! Dedi, Salih reis Türklerin ada- ya niçin geldiğini söylemiyordu. Andreayı çok iyi tanıyan balık- cılar öne düşerek adanın cenub sahiline doğru yürüdüler.. Deniz müfrezesi de balıkcıları takib edi- yödü: Yol gösteren balıkcılar adanın kenarında bir küçük bâlıkcı ku- lübesinin önünde durdular, Balıkcı, Salih reisin li sokularak, kenardaki üstünde oturan iri boylu ye ada- mı gösterdi: — İşte, amiral Andrea Salih reis amiral Andreayı Pre- veze muharebesinde bir e fa- kat çok uzaktan görmüştü. Min sırtında cl kap- elbisesi vardı. Andrea arka- lal bel balli give hay: retle başını çevirdi.. Şaşaladı. Salih reis: yaların t dreayı yakala- mak şerefini Barbarosla paylaşa- cağız. Çekirge bir zıplar, iki zıp- lar, üçüncü zıplayışında işte böy- le ele geçer. Diyerek, yerdeki gemicilere bağırdı: di.. akalay şu ei KABİN bağladı! ılar.. Are şaş- kın şaşkın etrafına bakımıyordu. eli reis kendi kendine: u adam kediden de Türk gemici ileri Ni ya- kaladıkları için, fazla o memnun görünmüyorlardı. Türkler Andrea- bir harbde, döğüşerek esir al- i, Gemileri e i k tekne ve dalgaların şiddeti. le bir adaya atılmış olan böyle meşhur bir deniz korsanını vi kadar kolayca ele geçirmenin re zevki olurdu! Amiral Andreayı Barbarosun şi Em bir aralık şüphe li gidermek için, la sanın yanına sokuldu: — A Diye sordu. Korsanın gözleri gülüyordu: — Yakaladığ or musunuz? e ayım... e cevab verdi, Bu kadar başı yukarda giden bir hek Andrea Doryadan baş- ka kim olabilirdi.? ığınız adamı tanı- Ben Andrea 5 Ser bakışları. .. Ve bilhi e bilhas- aptan elbise- nı 0- ndrea, karşılaştığı yere eğmiyecek miydi?. (Arkası var) | (o ©23Nisan İğ Çocuk Haftasının başlangıcıdır Her -akşam | bir hikâye Ramiz eşyalarını kamaraya yerleştiriyordu; Birinci mevki sa- lonuna çıkan dar koridorda genc bir kadınla karşılaştı. Bu, güzel bir kumraldı. n ta gözle- rüya gibi delikanlının önünden geçti, tti. 13 numaralı ki raya gir- i, Ramizin kamarası'onun ya- nında. idi, Demek bu nefis kum i kı ada di de kumral kadınla bir il inin arşılaştı, Gene derin deri, kıştılar, Çapkın erkekler ol a kışlarının anlarlar. Rami inden çok iyi de hemen anladı. senin a hayatıma gireceğim, buna emin ol. der gibi bir mâna var- dı. Bir kaç arkadaşı kumral kadı- nı geçirmeğe gelmişlerdi. daşlarından biri ona soya. Zehra... Kocan İzmirden mi İs binecek?. t İzmirden. . n bu- pi ni al- raya imei Ünredağ Z . Ne de olsa yaşlı ması uzun Ran hemen hemen Mi lerle Parmaklı- ğa dayanmış kaçamak bakışlarla Zehrayı süzüyordu. Demek bu ne- fis kadının ihtiyar bir kocası var: dı. Belki de Zehra bunu mahsu: Ramize işittirmek i işin öğleyi. “Bundan sonra genc kadın Ra- mize doğru bakara arkadaşla- rına: r.musunuz? dedi, gece hayatımın ilk nn gecesi- ir. . Şimi e kadar ar n fırtınası karda kaldığını bilmiyordu. çanlar çalındı. rmeğe gelenler va- apur yi etti. so) Yükler geçi: retmi: apur birdenbir. yret edilecek derecede tenha: laşmıştı. İstanbulun siloeti mor ir il rında ahbabca bir gülümseme vardı. O da salona indi. Birinci mev- ki salonda topu topu altı kişi idi- ler. İki ihtiyar kadın, iki ihtiyar Zehra, Rami ek, iz enc kadın Ramizin tam k nda yordu. Bir aralık çantasından altın bir tabaka çı- Dudaklarının arasına bir Delikanlı m mânasını hemen an- — Kibrit arıyorsunuz galiba... diye m fırladı. . Vapura binerken te- lâ Nİ e ğe MR Fırsat 5 Ramiz hemen kibrit çaktı. Genc kadının nar çiçeği du en ara- sındaki sigarayı yaktı. Bu kıpkır- mızı dudakların anil çıkan duman rin bir heye: mecmua, bir. sürü gazete almıştı. Bunları Güya okuyor gibi yapıyor: öekidir gözleri, Ramizin oku- duğu gazetelerden ve kadın sahifesine muşta, birinin moda takılıb kal- oda sahifesinde “bir mo- del görmüş olacak ki, bir türlü gözlerini ayıramıyordu. Uzaktan etedeki modi gazel eli görmekte güç- lük çekiyor gibi bir hali: vardı. Ramiz: — Gazı zeteyi gep mısınız? vi sika Zehra yek €derim... ği eli i aldı. Aralarındaki ahbablık gittikce ll e ve fırtına çık- . Zehra so Sl dr mek daha fazlala- di- şir mı?... — Zannetmi . Kor- — içimde ii ai var.. ramın numara- gs çime Kama! s p Biti bio gibi Rami- ze sordu: — Sizin kamaraniz nerede?. — Tam yanınızda 12 numa- Ç is e a benim kamaramı u damdan düşer cia bir eyi lar Ramizin maksadı fena de- gildi. Eğer ki ehra ile — Nasıl olur?... dedi, ya $iz?. en de sizin kamaraya taşı- nırim... Yemeği yanyana yediler. Sof- rada bol bol bira içtiler, Hava düzelmiş. Fırtınadan eser kalma- mi baktıkca içinden: — Belki bugün, rey bu gece dünyanın en mesud erkeği lacağım... diyordu. Rin bir e insanın ayata. girerse.. a birdenbire: ben o- musunuz — Bili yor , bu gece ui meçhul çi len var. yatimda 3 — ge- cem ann mı e sonra tik ia n bile bahsetmeğe baş- Tamışlardı, Bir aralık geminin sü- varisi Ramizin yanına yaklaştı. Ramizle EİN igor dı. Süvari lâf arasında: — zi dedi olur şey değil vallahi ai en gün iki defa işit- tim, ahu... Bir arkadaş ö bir ai pek bağa, iin karakolun önünden geçiyorlarmış kadın: — Ben zabıtai ahlâkiye memu- Adam bu kadına bindirmişler... H KREMİ 5 Dünyada mevcud kremlerin en nefisi, en cildli kadınların ha- yat tiyarları rir zelleştirir. bedi bir taravet ve- ren unutmayınız. Kutu- Su 20. Ankara, İstanbul, ASAN sıhhisidir. Nazik arkadaşıdır. İh- gençleşti- gencleri gü- İnsana €&- ve Hasan kremini- tüb halinde Hasan Deposu: roğlu. AKŞAM Abone Ücretleri itikadına dahil olm. ta tt l ii memleketler: öneli üç 009, in yk ylığı 1 tı aldı, Gözleri düşü Ru kadar açı- larak oküdu: > ini muru Zehra Nâzım...»>... Zehra lüörüniekle Meh Ramize doğru yak kanlı he Zehra gözlerini baygın baygın sü- zerek: payamı sunz? Diye gülümsedi. Ramiz: sın. sinirli uzaklaştı. Ertesi i günü Zehri İzmirden vapura binini ihtiyar fl bir adam, Karı k şısında ke Zehra anla- tıyordu: | — Said zım. Ne ei kız! a kazanmağa sta olmadı- $i > halde çalışıyor... i ahlâki pol Kiz vermişti. - E iğ İni büyük aşk fırsatını ha- a s z dres- tebdili için yirmi beş vi pal göndermek lâzımdır. Muharrem 7 — S İmssk Günöş- Öğle İkindi Akşam yatının sonuna kadar unutamıya- $l 1 çi ur, Ruzukasım — 5. Ramiz bu kar- Jaşıyordu. Deli- men kartı cebine attı, aramın penceresini ka- amaramı ıyorum, — Gelip kapar mi- arsona söyleyin de kapa: dedi... Zehra fena halde nın kocası Ramizin kar- ve Hani benim adaşım . Öteki Zehra... Zehra NO l em ema ngin Ni | Polis hem d kısmına girmiş... olduğu yerde eridi. Ka- (Bir yıldız)