Yeni bir filim: Kanadadan taze rüzgâr Hususi) — - Ber lin ğaza ame im âşıktır. Bil hasa Mar, Bu zat Di vi ni Bir de kızı e Kor vimli bir kız. Granitz sağa sin para sarfedi- Yor. Bu yüzden ticarethanenin retha ala kli Henry tahsil yolunu ingiliz adile İsi vi adam mağ Granitzle beraber . bir olmuş” ie kimse işin farkında de- ,yonny, mağaza sahibinin evine Biliyor. Güzel Korini görü â rada Granitz bi elli Burada BAE : m. ba!» deyince cinleri aşına biyer Karan ba si rethanenin Sia ti EE hate Mm emer nl 1 ER ln z 1 sevdiği kizin alıyor. .Reklâmla, önmüş, artistin örtün- “Sine imkân bırakmıştı ardır, Ma- | Kanadadan taze ruzgör filminden muhtelif sahneler Kate von Nagy Parise gitti Birkaç senedenberi Berlinde Ufa şirketi hesabına rise gelmiştir. Artist Pariste altı hafta kadar kalacakt tır, ate von Nagy kendisile gö- rüşen gi iii bu seyahati sırf istirahat maksadile ptığını, filim m Parisi ğru olmadığını söylemi Leharımi * karalık» filimi Londrada İngiliz- ce olarak çevriliyor. lü Helm li yapmaktad. amanlarda çeri İngiliz artisti Charles Laugthon, Ruggels of red ei ismindeki yeni biri filim çevirmişi Bu filim bir İsömeilidi ye gok muvaffak olmuştur. Sinema mü- nekkidleri artistin Şarlo derece- sine yükseldiğini yazıyorlar. Doğmadan evvel film yıldızı! Dickensin Daird e lal rar por filime çekmek tiyen bir Amerikan şirketinin, yeni Dn bir çocuğa ihtiyacı olmuş. Bunun i için 'bir pci Be gaje edilmiştir. mamış bir çöcük, Çocuk doğup' ta dört v ve on bir saat aradan zim ce, Y ni dört buçuk günlük zemin ilim alıcı makinesinin ünde ilk rolünü oynıyacaktır. cak, en uzun si recektir. Ve öğleden sonra saat beşte mutlaka paydos yapacaktır. Meşhur Mascotte operetinin yakında çevrileceğini Baş kadın rolü için Janine Guise angaje edilmiştir. Dranem, Lu- cien Baroux baş erkek rollerini yapacaklardır. yazmıştık. Her akşam bir hikâye i — Neden gülüyorsunu? Sanat ve izdivaç — Tabloya bakarken aklıma bir şey geldi de ondan, üstadım. İhtiyar üstad kaşlarını çattı: — Sana kaç defa söyledim, Pa- kize. Bana üstad deme, Bir çok- İarının a aş bu tabirden ben a ederi da üs tad kim? Biz a id tabiat b bir çırağız ve daima çırak kalmağa mahkümuz. Sa- natın ri karşısında he- | pimiz bir çocuktan başka bir şey değiliz. Bu muhavere ressam Şakirin geniş atelyesinde geçiyordu. Üs- tadile şakirdi bir lâvhayı tetkik ediyorlardı. Bu çıplak bir kadın resmi idi. izenin büyük bir muvaffakıyetle yaptığı en son tablosu, Üstad memnun idi; — Bu lâvhayı yapmak için çok çalıştın, yoruldun. Fakat teşhir edilince o kadar beğenilecek ki kerek: 3 uki son eserim, olacak! edi. İhtiyar üstad derin bir elem sak- lıyan gözlerile şakirdine baktı. .Mütebessimane sordu: 6 kadar çok mu seviyor- sun? are, hayat sanata her zaman galebe çalar. Ben de se- nin çe resmini yaparak müteselli oicsi m! — Neden susuyorsun Nejad? Neden böyle kaşların çatık? Sorma, Pakize. Süküt daha an, canım. Haydi, gül "Bir sıkıntın varsa, söyle bana da geçsin, Aşkımızı düşün. de bunun için üzülüyo- rum, ya. — Ahlamıydrum, doğrusu! — “— aş rahat bırak be- ni, daha — Hayır; Nejad, ber eki dar ısrar etmişti ki t Nejadın müsaadesini ala- stada muvafakat cevabı pr > < rak ü rmişti. Nejaddan müsaade almak! Pa- kize Nejadı pek çok seviyordu. Fakat bu kadar tabii bir şeyde YE eke ip ir etimişti.. Pakize zahmetini çek- tiği sanatını tam artık şöhreitn- den büyük bir mânevi haz alaca- ğı sırada Nejad ile evlenmek için feda ediyordu. İlk adımda bun- dan sonra hayatına karışacak bir ai ne boyun si Şim j rahat rahat perestiş- kârlar bulmak istiyormuşsun. gi yüzü kıpkırmızı ke- sildi. Gözlerinde haşin, yeni bir ifade yanlar Haykırdı: ledi sana bunları? — Kim mi? Herkes, — Sen'de hiç ses çıkarmadan dinledin, öyle mi? Bana ilk ihtar eden bir çe- am kar: evlenince Sa deş na her şeyi söyiyebilir. sosdkğ bu sözleri işi: gelmedi mi hiç? — Üstada ken Ken- din rahat göresin diye aynanı müna sib vaziyette o tutuyormuş. İhti- yar çapkın, rezil herif! © Pakize başka şeyler söylemesin diye elihi sevgilisinin ağzına ka- padı. Sonra: —Ben ise seni o kadar sevi- yordum! diye geri ci Nejad hiddetle mı ğü hayatı mek istiyordun! Hep böyle ai, yorlar. Fakat aldanıyorsun, Pa- ! ize ellerini yüzüne kapadı. benziyen bir sesle bay- çekil — buradan... Çabuk, çekil buri Nejad me silkerek bir şey söylemeden gitti, Pakize bütün sanat hülyalarını uğrunda fedaya hazır olduğu o yül sek aşk şimdi bu haksız, murdar gişe, eleme mir bir hal almı âdeta bir bataklık ile Ee gibi geli- Birdenbire, yerinden fır- uruladı. bi telefona sarıldı. — Üstad size bir haber verece ğim, Tekrar resme başlıyorum. a; ri pencereden dışarıya, daldı, Küçük odayı karanlık kap- lamıştı, sak Üç sene sonra, Nejad tesadü- an fen genc bi 8. atelyesine girmişti. Bir'genc kadın model ik ediyordu. Nejad çekilmek ii tedi. Fakat dostu mâni oldu. Tam sırasında geldin, dedi. Biz 5 senden bahsediyord — Benden mi? Ne Tali betle? — Tamam senden değil amma, senin sevdiğin birinden. (Modeli gös! östererek) bu Ea a di A Dirin il bir çehre ile görünce acaba bir feda- kârliık mı oi diye endişe- ye düşüyordu. Li Nejad len sordu: — Ne anlamak ii ısrar ediyorsun, söyliyeyim Bütün İstanbulda ne- ler söylüyorlar, bilir misin? Teş- hir ettiğin o çıplak kadın resmi senin resmin imiş! Bu kadar gü- zel olduğunu herkese ilân etmek güzel olduğunu ilân etmek, sonra, Tik e etm Nejad. DE kesildi: — O tablonun modeli bu ba: yan mı? Kadın söze karıştı; — Evet. Bunda şaşacak ne var? Ben çirkin miyim yoksa? bu sözleri duymuyordu Eline kıymetli bir inci geç“ Kimisi İtalyada diyor- du, kimisi Amerikaya gitmiş di- yordu... Hikâyeci