ge 20 Mart 1935 AKŞAM Sahife 7 Amiral Byrd kutub buzlarında| dört ay ölümle pençeleşti Yılmaz kâşif, tek başına bir kulübe içinde her an ölümle pençeleştiği halde arkadaşlarından yardım istemedi Solda: pl yavaş yavaş sehirlenerek Asası donarak içinde dört “EŞ ay hayat eler bell kutbundaki kulübesi vs A Cesur amiral mai ile cenub kutbuna giderken Cenubi kutubta yeni topraklar keşfine giden Amerika amiralı Byrd cenubi bere buz dağla- tek başına kaldıktan sonra VR seferiye- hin ikinci reisi doktor Pulter ta- zeşt rol Amiral Byrdin bu tehlikeli ser- güzeşti boşa gitmemiş cenub vg denizlerinde, bir çok erazi Parçaları bularak ile Ame iresini temin edi fellere izafeten “Rokfeller adını Vermiştir. Amiral Byrdi ölümden kurta- bu heyecanlı sergü- gazetelerine uzun üçük Amerika yi em kutbu) Şubat 1935 Amiral Byrdin li kutbun- pr” rasad m Ş yer yüzünün oğuk y Amiral Byrd a» alime tek başına dört İçimizde: Geçen ağustosta amiral Byrdi İlk defa gördüğümüz zaman, gö- Tünüşünden hayret ve dehşet içinde kaldık. Çehresi sararmış, zayıfla- toğuk Şi abe ll izden r gün evvel Ayrılmış gibi «Hoş geldiniz, de- di. Fakat hali nde ve örünü üne Geçirmiş olduğunu gösteriyordu. Amiral tabiatin müthiş ve ye- hilmez kuvvetlerine karşı koya Bilmek için insan kuvvetinin üs- © tünde çok çetin bir mücadeleye irişmiş olmak gerekti. İlk za- yrd buz gölle- “ İ türünüz. mü id » — 3 e Amiral Byrdin kutub sizindir , dönüşte Gi son resmi al za- man akli sükünetini muhafaza edebilmişti. Fakat sessiz, sonsuz R korkunç bir yanlızlık içinde, bir adamın müvazenesini kaçır. mamış olması şaşılacak bir şey- dir. De ak, iüvazenesini kaçırmak amiralın her dakika göğüs göğüse geldiği en büyük ehe yere ediyordu. ral Byrd cenub kutbunda- ki uzun ve bitmez tükenmez kış gecesinin (yarısını hadisesiz ge- irdikten sonra tehlikeli bir va- ziyet ile karşılaşmağa (başladı. Dar ve küçük külübesinde ısına- ili için yaktığı sobad telsiz telgraf makinesini işleten gazolin ile müteha; motörden zehirlenmeğe başlamıştı, Amiral bu zehirli gazları külü- besinde teneffüs ede ede ve yavaş yavaş zehirlenerek üç buçuk ay geçirmişti. 31 mayısta motörü durdurmak söndürmek oOiçin buzlar hilnie kazdığı tünelden geçti. akat orada Em eriş baş dönmesine (tutul ir müddet sonra açtığı sikik buzlar ile tıkandığını gördü. yi pek Ertesi sa- bah vaziyeti daha ziyade fenalaş- mıştı. İç ay daha sürecek uzun ku- tub gecesinde hasta olan bu ada- min bu badireyi sağlam olarak atlatması rar eri Bunun iş hümma avinlerine vereceği talimatı yâ- zıyordu. Bu talimi at daima şu cümleler- Te bitiyordu. “ im için endişe etmeyini e fenni progra- manız Seleme eni ei e” öle heman sıhhatini uz.» Bütün bu talimatı biz Byr- din lübesinde bir çengele asıl- rınızın koruyu- bulduk, Amiral Byrd zehirlenme khadi- gün evvel telsizle det tehlikeli bir vizeli aa | d | u, İmdadına Okoşmamız için tel- sizle 8, O, 8. tehlike işaretini bize m. kâfi idi. Fakat o, bizden ir imdad istemedi. Byrd za- günden güne aza- n son kuvvetlerini tükete tüket: bizimle telsizle teması muhafaza edebiliyordu. Fakat telsizinin mo- ys yel çi vaziyete geldikten sonra velalı Ge- nerdeur'ü m deha # la, idi, Amiral soğuktan korunmi akmağa, fakat 10- basını yakınca, zehirli gazları te- neffüs el mecburdu. Hal- buki fenni sne yapabilmek için vücudunun, hem de dimağının zinde in gerekti, ei o kadar zayıflamış idi ki, yı iyemiyor ve güçlükle rinden kumıldanakiliyordu: Cesur amiral, gazlarla zehirlenmek teh- likesinden k ğuklara tahammül göstermeğe- şir undan başka sobasını yi bu müdhiş devi an hava rasadlarını bırakmamış- tu» Cenubi kutubdaki (o macera- “sından muzafferen mezi milli bir kahraman hale ile şılanmıştır. Yenl kitaplar AŞK FIRTINASI Mili Roman Yazan: Muazzez Tahsin Fiyeti: 50 kuruş Yeni çıktı AKŞAM, KITAPHAMESİ EEE AKEEAEEEA Fsonsonrasu “5 Yazan: Mustafa Ragıb amma Bununla beraber, ortada bir tehlike vardı: Mustafa Necib be- Ğ ele geçmesi ihtimali. Şayed et genc fedainin izini bu- Hur da tevkif etmeğe muvaffak < w yiki netice- sinde hürriyet 1 Es sçimal ba- şında bulunanlar yak yin de bu Esse oynadığı rol meydana Şi Merkez A Nâzım be- yin hiç ümid edilmiyen bir za- manda ve gayet esrarengiz bir su- ez eryaagısi eş geç Selâni- ğin dör rcağradei ii duyuldu. senin hususi şartlar dai- resinde cereyan etmesi, hususile mütecavizin merkez kumandanı- nı kendi evi içinde yaralaması bütün şehirde büyük bir korku uyandırdı.. Mütecavizi ele geçir- mek için şehrin muhtelif semtle- rine kuvvetler sn gibi, Selâniğin bütün askeri omülki makamları da derhal tahkikata giriştiler. Fakat bu tahkikatı yapanlar, sebebini anlıyamadıkları bir ha- leti ruhiyenin tesiri altında çe- kingen bir tavırla hareket edi- yorladı. “Bu akşam her halde bir şey olacakl.. Hele bakalım ne olacak? ,, Nazım beyin uğradığı bu âni i kasdın sebebi ve kimin tara- fından yapıldığı bütün Selânik şehri için henüz bir muamma idi, Yalnız halk değil; hükümet maha- fili, hattâ (Merkezi umumi) nin merkez kumandanı hakkında ver- diği karardan haberdar olacak mevkide bulunmayan bazı İtti- hadcılar da bu hadisenin kendi cemiyetleri tarafından tertib edil diğini bilmiyorlardı. Cemiyet, Abdülhamid hükü- metinin hürriyet ve inkılâb fikir- lerini boğmak i için en küçük bir düşünmüş, Nazım beyin imhi İçin gizlice verilen bu mühi, rarı «İttihad ve Terakki» ye min ederek giren cemiyet efra- dından herkesin mi olma- dikkat nu iti grub ettiğ kule bahçesindeki yağ dört masa başında oturan bir arkadaş, büyük bir heyecan içinde idiler. Cemiyetin (Merkezi umumi) sine ve Selânik vilâyet idare heyetine dahil bul bilhassa b Tı, arasıra serfettiği mübhem, fa- kat çok dikkate ie ie bu gece mühim bir hadisenin cereyan edeceğine eat ni (Merkezi umumi) nin Nazım bey hakkındaki kararına vakıf vet lerini eden bu zat, (Merkezi umumi) effiz âzasından Talât de, karara vakıf olmayan arka- MEŞRUTİYETTEN ÖNCE Manastırda patlıyan tabanca Sıra No. 24 zc daşlarına, «İttihad ve Terakki» mensublarına arasıra; — Bu akşam her halde bir şey onceki, Hele bakalım ne ola- cak e duruyordu. Talât beyin söz söylerken faz- la ihtiyatı liz mesi, ce- Karasu efendi, silah sesinden fevkalâde leri. ve telâş etmiştil. Talât bey, bu ka sözleri söylerken, tehlikeli bir şal aka a- pıyordu.. oHafiyelerden kulağına gidebilecek bu söz, baş- ta Talât bey olduğu halde, bü- tün inkılâbcıların felâketine se- bebiyet verebilirdi! Bahusus Na- in yaralanmasından soni zım be; 1 0 Fakat bereket versin; düşü celerini (o saklamayacak kadar ık Islahhane akaretlerinden : gelen keskin bir tabanca kule bahçesinde disenin mahiyetini bildiren he- ber de geldi: Bahçeye gelenler, Nazım ve Canbulat beylerin vuruldukları- nı söylüyorlardı. Bu haber, bahçede bulunan- i aslı akıf ol m fedainin ele e dikleri zaman rin EE sevi içinde kaldılar. Aik Canbulat beyin de yaralanması sıkmıştı. Nazım bey aleyhindeki bu sui kasdı tertib edenler böyle neşeli bir vaziyet aldıkları halde, cemi- yet efradından olub da halinde korku ve telâş görülen de yok de- canlarını ildi: Selânik vilâyet idare heyeti Azasından İhsan Namık beyle bir da oturan Emanuel Karasu kezi umumi) tarafından verilen karardan haberi olmadığı için mahiyetine nüfuz edemediği bu silâh sesinden ürkmüştü! (Arkası var) UL) Meşrutiyelten sonra Selânik m busu ve daha sonraları İstanbul NA eli hârb eee * italyan tabliyetine geçmişti. İstanbulda ölmüştü... .