çi Sahife 8 “ AŞ 9 Mart 1935 Yazan: SULEYMAN KÂNI iIRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tetrika No. 448 Siyasi bir mülâkatın türkçe ; takriri nasıl hazırlandı? Ermenilerin sakin oldukları vi- âyetlerde. yapılacak ıslahat me- ba dede en ziyade fikir a pr — Hapishanelerin nizamı; 2- Nahiye dalümkinrimizi intihab ile i; 3 - Hıristiyanlara kâfi bir nisbet dahilinde memuri; yetler verilmesi v. an da zabit kabulü; 4 - Kır tercüman verilecek malümatı kabul eyleme- si, Bunların siyaseten en mühim- mi sonuncusu idi; fakat geri mid kır e pek e “yet veriyor. Bu Ban kabelindz > terilen tereddüdler ecnebi donan- alı imayişlere kalk ğmiğiri intac sre — Hususi, resmi re iinlmizleği m s0- “nu gelmiyordu. İngiliz dn aza tarafından İstan bir komisyon teşkilini teklif eyle- mişti. 1895 rim ye sekizin- ci gecesi Said paşa ık hariciye nazırı- > ransa, v2 Rusya. sefarel yasetin, üracaat eylemelerini — devletler kabul ederlerse hükü- met de beş maddeyi kabul eder — tebliğinde bulunmuş idi. tayt hi o besi iki saat sonra e bu sel ğinde ei ettiğini, iradenin başka surette olduğunu söylemek mecburiyetinde kalmıştı; in wvelce yanlış söylemişim. ads seniye (Sefaretlerin harici- zareti, ebligat icra Diye at ii © Fransız elçisi Mösyö m z gece yarısı gelirine yatak odasında idi. Par ği “O rinci gelişimde yaptığım tebliği . şimdi naksedeceğim. undan do- olayı mahcubum! Yüzümde hasıl “olan humreti Hürmezeikizi. Kapama e elçisi ise — tebliğinizi ider ime; er da bildiririm; e arıma bu ikincisi kabul olunacak id paşadan sonra Münir be- iade etmemesini rica eyler; Kan- ii ey e ek ği “bond ceği şekilde çıkmakta Münir beyi muhayyer ve serbes bırakır, Münir a emen Elçi şamış göründü. Şimdi Kadiliğa e nazırı gidib görü- şür ve lüzumu gibi idarei sn eden muvaffak olur, ümid ed be tebligatta bulunur, Abdül- hamidin hemen Fransa sefareti- ne gidib işi hal ve intac eyleme- Münir beye elçi ile aralarında» ki müzakere hakkında izahat ve- ile hariciye nazırı ara- ve tavassut eden Münir bey yuş bir tavur ile huzura girer. Merk e bekliyen Abdülhamid: var?, dini sorunca Münir bey ber mutad selâm vererek muvaffakı- yetsizliği söylemeğe dili varmı- yormuş gibi mütereddidanâ bir vur ile: — ze paşa sefarete git- miş efendim Diyerek e keser, Abdülha- mid; — Canım ne oldu? Çabuk an- latl, Münir bey — Bims m amma bir şey ol ül Turhan ME olduğu zehabma dü- 7 ya Said paşa mabeyine çağırılır. (Padişahın efkârı beş madde- nin tadili cihetindedir, Kâmil pa- şa ile diğer bazı zevat da tercü- manların ve müracaatla- rı asla kabul olunmamasını söy- liyorlar, Mütalea! ra hariciye nazırı Turhan paşa ile müştere- ken bir santa kadar yazını « Diye irade sadır olur İ Said paşa sarayca cereyan eden muamele hakkında Turhan şadan malümat istedi. madığını, Fransa elçisile rında geçen mükâlemeye dair el de yazılı bir vesika da oli ia ve meselenin Turhan paşa ile müzakere o siler eri ken arzol — Müşterek sadarat caiz olur mu?, İtirazını irad eyledikten sonra yini beyanen bir ye arzeyle- mesi lâzımdır. paşanın tak- riri geldiği gibi ben de reyimi ar- ederi: edi ve av- iyet istedi, Münir ve Arif beyler huzura gittiler, Abdülhamid Said paşa- nin vazıh bulmâdığı noktalar hak- Münir bey huzura av- detinde iphamdan kurtulmıyan bir ette izahat verdi; Abdülhamid vk — Efendimiz, kulunuz iyi ifa- deye ai li Said paşa da at naz: nın bir takrir yazıb kendisine vermesini istiyor, İrade buyuru- lursa paşa kulunuz yaz- sın, Dedi. Turhan paşanın elçisile mükâlemesinin nasıl cere- — eylediğine dair bir: takrir ir ve yanına Eş Said paşa: şa takririni vi di icin ale vize günde! tir, Siz de hanenize gidib arzını- zı tacil eylemeniz irade sındandır. Turhan a: Şimdi eti burada yaz- manıza irade sadır olmuştur. Tebliğinde bulundular, Turhan erek orada yazmak i we beyinde ve hemen süratle pir hak- kında irade şartını tekrar diler. ei ek beş memiş samimi ki Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi meroi in . ik vi ilani , üç “köre tebdili için yirmi beş kuruşluk pul asi lâzımdır. — Ruzukasım 124 tüm hane: Babıtli ci Acımusluk Sok. Ni : BA müesseseleri n modern türkçe sa ve € yone yemle, mecmua, meri Mm ellerini te Merkezi Maarif vekâleti kargısın- da telefon 8877 Şubesi: Bamanpazarında Yazan: Muazzez Tahsin in en beni rahatsız eden saygısızı ters- İemeğe hazırlanmıştım. Fakat kar- şımda çok kibar ve hiç yılışık ol- bisesi içinde parlayan Handan ım vardı, kaplan gibi hiddetimi yenmeğe ça- lıştım ve tabiiye çok yakın bir — Niçin efendim? dedim, ça me hanım verdi: — kte görünmediniz. Her kes ii a etti, Siz yokken sofranın neşesi uçmuştu Hattâ her zaman sizi sörmüyür muş gibi tabağından başını kal dırmıyan soğuk İngiliz bile kap- tana: — Genc matmazel nerede? diye sordu. Gülmeğe çalışarak: — Desenize, bu soğuk sandı- ğımız İngiliz bana iyiden iyiye âşık eli Beni görmeden yaşa- yamıyor. Bayan Handan hiç alaycı ol mıyan bir — Cazi a m bir o üştük, Meğerki öz- leriniz onu da büyülemiş, değil mi? dedi. Sözün sonu bay İbrahime hita- ben idi. Bunun için bilâihtiyar benim de gözlerim, Handanınki- ler gibi ona döndü. Fakat o, bayan Handanın söz- lerini dinlememiş gibi ilk sualini tekrarladı? — Rahatsız miydiniz bayan Feyhan? Sesinde alâka, biraz da teâlş vardı. yır, başım ağrıyor da... — Baş ağrısı, ehemmiyetsiz gi- bi bir şey sayılır. Fakat vücudu idare eden, ona hâkim olan baş ağırırsa bence bunun kuvvetli bir sebebi olmalı... Bir şeye mi sıkıl- y İbrahimin yüzüne baktım. sa ve teklifsizliğe benzi- yen bir şey görmediğim için em- dim: zn #mn a a çıktım. y İbrahim çek okumuş bir adam, Kendisile çok enteresan sada irişmek için nasıl çabaladık- larını söylüyorduk. Bana unuttu- ğum çok eski ve çok güzel bir Yu- İnsan kuvvetinin üstünde gay- retlerle, ellerini ayaklarını lıyarak, yüzünü gözünü kanata- rak senelerce tuğrastıktan sonra | SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ| İBAHAR ÇİÇEĞİ kayayi dağın tepesine eriştirmiş. Fakat tam bu ağır yükünü sırtın dan indiri; ellerile İe yamacın üze- rine emin sallanarak yuvar! ad kayayı tekrar tepeye kadar Her defa ennettiği da» ika kaya gene elinden kurtulup yuvarlanmış ve bu işkencenin 80- nu İş.» Bay İbrahimin bu hikâyesi, baş- ka bir günümde, beni belki de böyle meyus fikirlere ia di. Fakat söylediğim akşam çok kara düşünceli bir m arm unun g diğim yünüsüberi takınmak is- tediğim «yaramaz mektebli kız» nikabını, anlamadan atıvermiş tim, için, vapura gir- İbrahime corel verirken — Zavallı kral Sisifin Sirel) bu hikâyesi, insanların bir saadete varmak için etim bir sarsıntı ile müvazenesini kay- ılmağa mahküm ol- duğunu bildiği halde gene o bi- çare gibi yeni bir ümidle tekrar işe başlıyor ve bu işkenceli işi bir eziyet, bir yük gibi değil, ken- isini muayyen bir maksada eriş- ği yeni. bir ümid, yeni bir bederek rin haricinde şeylerden bahsetti- ğim için pişman oldum, Fakat bi- raz geç kalmıştım. Bay İbrahim hayretle yüzüme aktı: rr — Sizin yeşmızda genc bir kız için bune r ümidsiz sözler bayan Feyhanl Yoksa siz bir bed- beni misiniz? Benim yerime; uykudan yeni ya kurtardığı için ona pek müteşekkir kaldım doğ- rusu.. — Bedbin mi? e yaptınız bay İbrahi akıl ve bu kabiliyetle o buna lâ- Bay İbrahim, «bu kadında kim?» diyormuş gibi bayan Han- ana bakı; Biz konuşurken di yordu. onun yanımızda bulunduğunu unutuğunu anladım ve ciddi mü bir surette sevinerek onlardan ayrıldım. Seni uyutacak uzun bir başlangıçtan sonra re bu gü | ğ m iz Gelini ei