1 Şubat 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

Tefrika No, 114 BARBA Yazan: İskender Fahreddin OS | Arşipel adalalarında Venediklilerin altın mahzenleri gizliydi. Çalık Ahmed yavaşça soyundu ve denize (Bare)den (Kastelnove)ye.. | (Bare) kalesi de (Çoka) gibi e amen Türklerin eline geçmiş- kili bu kaleye de bir çok sonr. nin karşısında ta- rihi kıymeti olan o(Kastelnove) ki nın arasında on dört millik. bir ei vardı. Barbaros (Arşipel adaları) nı baştan başa ele geçirmek ve ka- lelere Türk İğ seç dikerek bu- ala 'k milkine bağlamak istiyordu. MEN kaptanlarından biri Barbarosa kr Bu ad Ghz işgalinden pa- dişah memnun kal vap vereceksiniz Diye sorduğu zaman, kaptan Paşa: işimi bilirim! demişti » s 5 ga z E — » Bura- “yağ elde edeceğimiz snlrdan uni Süleymanın çok me: kalacağimı umarım, Barbaros yirmi yıl önce bu ada- nm önünde bir Venedik şövalye- sini nasıl esir aldığını hatırla- mıştı, a yaklaştığı zaman Vene- dik kalyonunu nerede çeviridiğini hangi kayalıklar arasında zabt- Sttiğini görüyordu. O zaman Ve- Pedik şövalyesini türmüş, hapişh. a ie barosa ne kadar çok Dara vadetmişt o günlerde, yerlilerin baş kak ümetinin vadettiği pa- ralara amk etmemişt yı (Hızır bey) aleyhinde a Papanın yimdi de yine ayni adam hakkın- da A ükümetlerine müra- €aat ettiği malümdu. Zaten İspan- yollarla Venedik hükümetinin Türkiye, aleyhinde derhal Ne Papa temin etmi yine Veiskenn kampa” arına sarılmış.. kd n ku- b haykırıyord Korkan m kartal I ze ger- rp devletlerine meydan r Beşiniz ve SÜRMİNKİK za makilik » Vatila | kaplar uzun asır- m beri i haykırışla Av- Tapa iğsi ordu. Barbaros, rem vel ya za- lar arOSI İ üzerindeki tesirini geç anlamış- rd “daldı. deniz / deniz snlhun ve o li milletlerin ay e - buzu! apadan ve onun ayaklari dar tel mek bilmiyen bu Bez ocağını or- tadan kaldırırl, Bu söz Kanuni Süleymanın çok hoşuna gitmi Hattâ Te sarayının, hocala: ka mi ve iltifat etmemeğe baş- lamıştı. Zaten ikide birde şeriati mef- ullanan ca- seferin- nmmış| ardı. ah pek Berberistandan gelen bu kâfir saka'lı herif, hepimizin ra- öğ Ala- ETE ruhunu tezyif içindi. Bir gün Bar- baros, padişaha: — Bu hocalar neden herşeye burunlarını sokuyorlar? Diye sormuş ve Barbarosi nz sözü nasılsa saraydan hocaların ağzına kâdar düşmüştü. Cahil halkın ensesinde pe boza pişirmek fırsatını bulan bir takım safdillerin e oynamaktan çekinmeyen softa- lar, bu vaziyet kapi günler geçtikce zden itibardan düşüyorlard. Barbaros (Kaste! geri önleri- ne geldiği zaman, bütün bu dev- rin hadiselerin? izi önüne a Bu sırada levendlerden birinin anl ya küpeşeteye geldiğini ren Barbaros, derhal doğruldu: — Ne istiyorsun, Çalık Ahmed? ık Ahmed, Barbarosun ya- nına sokuldu — Paşam, dedi, ben suyun al tında uzun zaman kalabilirim. Bu adanın sahillerinde altın mah- zenleri bulunduğunu ar Denize atlayıp gideyim.. Kim sezdirmeden EN Geriyim yerini keşfede olur, pa- şam? Kulan Mm Bana müsa- ade et! Barbaros şaşırdı. Delikanlının teklifi yabana atılacak kadar boş de ğildi, (Kastelnove) nin meşhur altın. larını ele geçirmek elbette eşsiz bir muzafferiyet olacaktı. — Peki oğul, a kimseye sezdirmeden suya atla.. Ve deni- zin dibinden giderek sahile ka- dar sokul. Hem bu sokuluş bizim için ei v olur, Altın Tre | Her akşam İ bir hikâye Suzan âdeta mesuddu. ei ei kadar o yaşlı zengin adam lenecekti. Ana babası memnuni- yetle buna razı İse Suzan da nihayet a beş lira ile çalıştığı "daktiloluk hayatın- dan kutulacağı için, eğmeyi bü- yük yaş arkan rağmen, bu iz divacı büyük bir ki NE karşılamıştı. Gençti, güzeldi. Arkadaşları- nın neşeli ve düşüncesiz hayatla- rına çok imreniyordu. Fakat için- öm hissiyatperestlik onu bu adi ceralardan zevk n men- eyledi Fakat arada bu izdiva- X karşı kalbinde bir isyan duy- duğu da vardı, Memduhu sevmi- yordu. O halde niçin onunla evle- necekti? Bedbaht fakat hür bir kız hayatı bu esarete müreccah değil miydi? Bir gün çalıştığı -yazıhaneden eç vakit çıkmıştı. Acele acele eve Bilir arkadan ir ça ğıran bir ses işi Baş rince bilâ ihtiyar — Namık! Lie haykırdı. Ne vakit geldin? Ne yapıyorsun? Delikanlı ilerledi, elini sıktı, gözlerinin içine o ar dikkatle Paraya ki genç kız sarardı. n neden beni böyle kar- aliyor? Bu kadar uzun bir ay- ık seyahat yaptım, çok eğlendim İşte yine döndüm, geldim. Fakat ne kadar kalacağımı bilmiyorum. O söylerken Suzan onu tetki! ediyor ve kendi kendisine düşü- üyordu —Ne kadar değişmiş! Haris, hod- gâm ruhu nasıl göze çarpıyor. m vi muztarib mi? güzel giyinmişti. Ha- bele ince kd ai e vam ediyordu: — ne e Çok ediyorum, canımın istediği gibi yaşıyorum, fakat can sıkın- e rette sevecek bir kadın arıyorum! Suzan kızararak: — Ben çok sudum, dedi. fakat içinden haykırmak istiyor- du: — Ben seni samimi surette sev- memiş miydim? Sen neden beni bırakıp gittin? likanlı hayretle yüzüne YİN tı — Hayır, hakikati benden giz- et ki "kabildir. Fakat — Çare bulmak mit | Ni ça- re Bekri “Genç kız bunu sorarken dizle- rinin titrediğini iyor, eğ dönüyordu, Fakat nefsine hüki derek sözünde devam Sliyondar “| — er em bir sey yok, ortada, sudum. Ne yi Zımı e yapıyorum. Evleni. yorum. bissiyatıma uygun geliyor nun için evleniyorum, Allaha ısmarladık, Namık. ## O günden sonra Suzanın yumu- zenleri: il söbilie dimi” izli gemileri olup ya görür, bize haber verirs Çalık pilli yavaşca soyun- du, denize daldı, Li a suya girdiğini sahile gideceğini Barbarosla bir kaç sira başka kimse bil. miyordu. (Arkası var) Bir tesadüf 3 şak uysal tabiati değişti, He ada, uzun uzun düşünü- bedi Hayatının bir dönüm nok- nde tekrar bu cazibeyi duy- tereddüd ve azab içinde yaşadı. Nihayet bir gün, Namığın tatlı ve sıcak sözlerine dayanamıyarak, boynuna atıldı. La «Sevgili Suzen, bu "işin böyle bitmesi her, halde çok daha iyi olacak. Ben tekrar seyahate çıkı- zun müddet gelmiyece- İniz senin cidden mesud et irdiğim za- görmek ce- endimde (bulabilirim. Seni görünce rum yeni bir kuv- vet bulacak zannetmiştim. Beni fet, Suzan. Benim birdenbire seni terk etmemin hikmetini an- la. Ben boş, belkide > ben mahlükum. Senin benden şe daha iyi, Adiyo. Mesud uzan sekili elinde eviri- maz hale geliyordu. İçinden nef- retle düşünüyordu: «Bir çokları gibi o da bir komed- kuvvetini obulama- Bir kaç gün sonra tekrar ni dı $ Parkta geziyorlardı, vie bir halde Memduhun a yanmıştı. Bir az söylediği lakırdılar k muzdarib sözişmiyein demiyordu, Suzan devam etti — Evet, iş evlenemeyiz, Memduh. sana verece- ğim mai yabböriy başka bir kadın sana temin eder. b sordu: "m sevemiyeceğime ger- ar emin. misin? Radyo bat cuma Varşova 345 m.) — 18,15 Sch bertten kuartet konseri, sözler, 19,1 plâk, 19,45 konferans, 20 Dü ser, el aç m.) — 0 Japon şarkılar ve piyano See e 50 eko- p 19 amele neşriyat 19,20 operet amin 20,40 sözler, 21 haberler, 21,10 hafif musiki 22 Skeç, 2 a a 24,15 ni ler SE Sp 0 — 18,35 İstvan ze e m.) — 19,45 reklâme neşriyat, 21 Zaş vi nakil a haberler, 23,20 radyo “0 ra apoli - Bari: 18,10 kanşık bati al “lak sözler, 2 45 sl orkestra konseri, 22,45 halk“ musikisi 24 son e. / 6523 m. ) —19 gençlere, 19,30 ada 20 ika elöiletikden, rkestra konseri, 20,4 konferans, 2İ (357 m.) — 220 asker marş- ları, 21 aa 21.10 org bm 22,30 “Ganzekerle isimli piyes, 22,3 şarkılı kuartet” konseri, 23 haberler, 23,25 spor, 23,40 musikili o program arası 24 > konse: 32 habe arş ve valsler, 22 musikili skeç, 23 Lila, 23,30 2 El Cumartesi Var; * (1345 m. kisi, li 19 haklar musikisi, 19, seri, 20,20 konferans, 20, Çiter ale. le konser, 20, ii 21 köylü şarkıları,"21,45 sö; 22 Popüler sen. nik konser, eğ reklâm, 23,15 lans. Leipzig: (283 m.) — wasikisi, e 45 yeni, hz, 5 biler haberleri e muzik; onferans, 0 48 pa iii ii epi 21,10 mii eniyi 23 haberler, spor, 23,20 gili Ele (550 m.) — 18 sözler, ii 30 konirebas sie konser, 19 söz“ ler, .19, 300 20,15 operet, Less “eloches de ö ii. 22.40 haberle, z askeri konser, 24.25 çingene orkes- ası, Belgrad: (437 m.) — 18 radyo piyesi, 19,40 ie “ak, 20.15 haberler, 20,30 ulusal neşriyat, 21 sarkılar, 21,30 Biye Az e 15 Zagrebden Av», il ko orkestrası, 24,05 pl. (357 m.) — 19 plâk, 19,35 riyat, Z0 opera ve operet par- SM ”ZUNO Leipsipien maki 23 bar he rler, 23,20 Münihten haberleri, 23, Park usikili program arası, t ben Ai senin Küriediz vi de- ğilim, — Neden böyle lakırdılar söy- lüyorsun, Suzan? uzan içinden: Aceba her şeyi anlatsam mı ona? diye düşündü ve kararını verdi: — Evet 7 sena lâyık vi bir mevki almıştı. Bu adam tek- rar İstanbula geldi, yine peşime mukavemet u son sözleri başını öğerek Za igsiyei duh sakin bir tavırla, ike hiç belli etmeden din- liyordu. Sordu: — Şimdi bu adam nerede — Giti. Ebediyen giti; Nef ret ediyorum artık ondan, “ Memiduh genç kızın dliâi tuttu, — Çocuk! dedi. Bunun rez mi sana hürmetim eksilezek? Ben seni gerçekten seviyorum, vi Ea bir Şi a bek- le bu sözler onu sinirlendir- di. Bili çekti, haykırdı — Bırak beni, aid eli. mız zaruridir. — Benim hissiyatımın kar tini anlayamadığına esef ederim, Suzan, Şimdi yanından ri yorum. 7 düşün kararını ver. Suzan düşünüyordu: — İhtiyarda ondan, Genç ok saydı sözlerimi böyle mi karşı lardı? .. Aradan vakit geçti emdu- hun bir mektubun: büyük bir şefkatle kendisine yak- Taşıyor; onu kucağına alıyor, iyi ediyordu. * Bu rüya hakikat oldu, Bugün “hakikaten. ği uhu karşısında gördü. — Pe çalışmayı unut di- benim karımın çalışmaya m olamaz. Suzan 2 age rile Memduha bak Sana sre nasıl ifade edebileceğim? de Suzan şimdi > içn yeni, kalb hayatı açık pili hiç göz yeşla- dığını hassediyordu. bir şeyin ehemmiyeti kalmamıştı. £ Hikâyeci ni