AKŞAM koşusu Bu seneki yarışı 22 şubatta yapacağız Her sene yaptığımız sokak bayrak k bu sene şubatı yirmi ikinci cuma günü tekrarlı- ğız koşusunun nasıl büyük takib edildiği ve müsabakaya girenlerin her sene ne kadar ai di 0 ali şu nizamlarını ei ii temiz. bu seneki koşu için olan en İç aşağıdaki maddelerle tesbit nl girmek isti- yenlerin şimdiden bu şartları göz önüne azırlanmaları lâ- zımdır. Sokak bayrak koşumuzun bu UR şartları: — er eği sokak ve bay- nk koşusudı — yek lada ikişer kişiden ni olacaktır. Her klüb arzu ettiği kadar takım ile bu ko- şuya iştirak edebilir. — Koşulacak mesafe Beyoğ- lu Ateş - Güneş klübü ile Akşam matbaası arasındaki yoldur. Ke- şu sahası plânda gösterilmiştir. Her takımın ilk koşucusu Ateş - Güneş klübünderi itibaren tram- vay güzergâhı ve Sirkeci ve Ba- biâli tarikile Cağaloğlundan inen yokuştan matbaamıza gelecektir. İkinci müsabık matbaamızdan ve Yeni Postane arkasından, Pi- yongo müdürlüğü ve İş banka- sının sağ cephesini takiben tram- vay yoluna mülâki olacak ve ay- ni tarikle Ateş - Güneş klübüne avdet edecektir. 4 — Her takım koşucusu tek numara ve ikinci koşucu ise çift numara alacaktır. Bunun aksi var girme takdirde derhal o ko- şucu ve takımı müsabaka harici kirik — Her klü kemlerinin işareti üzeri müsabaka hakkını kaybetmiş olurlar. 6 — Müsabaka 22 şubat 1938 başlanaca! — Kayıt muamelesine 21 şar bat 1935 ye günü niha. yet verilecektir. g— Klübler ve mektebler ve- recekleri listede behemehal iki- şer kişilik ti smiği isimlerini bi akımların. ve müsa- ldirecekler- 5 — Birinci gelen takıma kıy- On ima tefriki şu sia olacaktı A — Air üneşen | hareket eden ve matbaamıza ilk gelen beş u. > B — Matbaamızdan hareket edip AteşGüneşe ilk giden beş koşucu. 11 — Klübler ve mekteblerin önderecekleri esami ve takım İletelenini doğrudan ve spor muharri öndermeleri rica olunur. 12 — Bu müsabaka her sene muayyen mevsimde tekrar edile- cektir. Balkan olimpiyadı Ankarada mı olacak? 1935 Balkan olimpiyadınm An karada yapılan yeni stadyomda tertibi imkânları atletizm federas- yonunun teknik komitesince tet- kik edilmektedir, Bu İmei Mein merkeze bir rapor Kral Müyeli kayak müsabakaları devam Siyahların dünya şampiyonluğu Siyah boksörlerle kolayca ve her zaman razı olamı- yacaklarım bilen bir Belçika ağır sıklet zenci boksörlere mahsus ayn bir dünya şampiyonası yep- mağa teşsbbüs etmiştir. 21 Kânunusani 1935 Balkan kupasına hangi şartlarla davet edileceğiz ? Haziranda Sofyada yapılacak Balkan futbol kupası Türkiyenin davet edilmesine ka hakkında verilen kararların Türk futbol federasyonunca kabul edik piyonasında rülen sağl şu kararları e vermiş! enini meleri oyuncularının irine karşı nizamsız hareket İememel temin için bir maç- ta hakem tarafından (saha harici) bütün müsabakalarını ecnebi hakemlerin idare etmesini kabul etmiştir. te! yin edilmesi ayrıca düşünülmüştür. Komite tarafından verilen bu kararları Bulgar gazeteleri nuniyetle karşılamakta ve Atina- da hakemlerin o haksızlıklarına kurban olan Bulgar milli takımı. nın bu seferki kupayı alacağına emin olduklarını yazmaktadırlar, Kayıcılar Uludağa hareket ettiler Su sporları klübünün kiği Uludağ seyahatine İştirak eden kayıcılar Bursaya harekeğj ettiler. Bir Skiyci 84 metre atladı ve mi icab ediyor. Senenin üç, dört ayı- m çalışmadan şehirlerden uzak eğlence yerlerinde geçirmek her amatörün harcı olmadığından bu sporun müsa! kısmını ancak ye Sldlommcak. mi ğa erine olan Norveçli Sos rensen bu muvaffakiyeti ile yeni dünya in yapmıştır. Bundan evvelâ dünya rekoru 82 metrelik bir atlayışla gene Nor- DÜN ve Ruhlarının karanlık muhitine yıl dızlar doluyordu. Nisyan ile taşan kalblerinde müphem bir” saadet, bir e İ, canlanıyordu. zaman Ferda gözlerini kapa si ve rüya görmeğe başladı, Bu rüyanın -ee ölüm geçib > mişti, o çok uzaklarda kalmış kelime idi; gürültüsüzce Ma Bir ağız, fakat kendinin olmiyan bir ağız, içinin derinliklerinde, ya ——— bir kahkaha ile gülü- veren bu coş- a bütün kâinatı dolduruyor, karanlıklar içinde parıldıyor, sü- üt içinde terennüm ediyor, na- mütenahilikler içinde, yıldızlar arasında, bir altın kasırgası gibi ui, det ve korku ile dolu idi. farkı ne olduğunu anlıyamıyordu. Ferda âşığının omuzlarına böy- İe sıkı sikı yapışmış durmakla fe- il Jamıyordu. Faruk, bu ılık yumu- “ bk m — Li rain Faruk bu dakikada Fealazi a kikatten haberdar edemezse ona hiç bir zaman bir daha bu bahsi açamıyacağını hissediyordu. Bu lâkırdıları a ilama için, maddi ibtirasla; anları arasında her şeyi ma dakikasını fırsat bilmek istedi. Ferdaya şöyle de- meyi düşünüyordu: — Eğer beni dişin. eğer seni sevmemi istiyorsa, mim cürmümün içine irisi nimle beraber onun tabir gir- dakikada gördüğüm gibi sen de görmelisin... i kendi cürmüme yaklaştırmıyacak olur- sam, İhtimalki bir gün benden nefret edeceksin.. Gece, liğini üstünde, dai mi bir hercü da olu- yor gibi görünen pırıltılarla akıb Ferda aske için bir namüte-/ kl Yazan: M. Uygaç e Tefrika: 36 Pam YARIN Edebi roman yaptığı hareketten sofra, bu yap! tığı şeyin onları “biribirinden | uzaklaştirabilmesi ihtimalini dür ündü. Bu fikrin tesirile, Ferdayı ya” nında alakoymak ister gibi, kendir sine çekti, Faruk sordu: — Sen... olan şeyi anladın mı? Ferda yalnız: — Sus! dedi. Büyük bir saadet9 isim vermekten uğursuzluk gek mesin diye korkanların ihtirazı ile aruk zalim bir hareketle sor- — Onu seviyor muydun — Evet, zavallı bir ilet gibi... “Kendimi mütevekkil bir esir telâk- ki ediyordum. Sen bunu bilmiyor muydun? Faruk sustu. Alnmda el peyda oldu. Biraz süküttan sonrâ, Ferda sordu: — Evet, sen onu sevmiyor muy- © Parıl, iradesini çelik bir zirh içine kapamak istediği zamanlar- 2 iri gibi, doğruldu. Kati bir | — an ondan nefret ediyor- | ded Ferda, senii iç — Çok ıztırab çekti mi acaba? — Hiç, yahud pek az, Halinde 5 vardı. Şimdi ölünün hayali onun zih- nini kapladı, sakin bir halde yat- tığını gördü. Ağzınm köşelerin- de hafif bir takallüs, kapalı göz kapaklarında hafif bir şiş vardı. Faruk bu manzarayı gözlerinin önünden uzaklaştırmak için nef- sini zorluyordu. Fakat, Ferda, birdenbire, içinde kendi iradesi- ne galebe çalan başka bir irade- nin tesirile: — Beraber gidib bakalım mı? dedi. Faruk bir kabahat işlerken tu- tulmuş gibi tereddüdle sordu: — İstiyor musun? Faruk bir kere daha vaziyeti görmek münasib olacağını düşün dü, Ferda hastanın yanındaki ha” yata daha alışkın olduğu için, inde nüfuz siyon, odanın mi onu her ar hep | ne tesir yapacağını anlamak iyi 'kendisile dolduruyordu. Zihnini | ol toplayıb vaziyeti le- — Haydı gidelim, dedi. Fakat için gözlerini kapıyor, :| yerinden kımıldamadı. X onun güzelliğini görmemeğe çi yy Bazan, yapmamak istediğimiz bir şeyi yapmağa bizi sevkeden nefesini duyarlarsa zürmken kendileri- ni düşünerek, ne fes almaktan ge orktular, durdu- lar, bakıştılar. Ferda, üşümüş gi- bi bir hareket yaptı. Ropdöşam- da ln ın — ile âşığına ba- kıyordu. ini kendisinden solbilcein hiç ak la getirmemişti. ln veçli Rabbda idi, mıyordu. Faruk gi me tuttu; sessiz yürüdüler. B — Yer yürü, diyordu. Kims8 uyanması Ferda e gürültü etmiyordu. Fakat, Faruğun arkası sıra, ka ranlıkta yürürken, içindeki muk& vemeti kırmak için, nefsini zorl“ ordu. Kafasında büyük bir uğultu v8” dı. Gecenin her tarafından seslef geliyordu. İkisi koridor” dan birer hırsız gibi kayarak, evi$ içindeki çıtırtıları dinliyerek, tif rak dizlerle yürüdüler. va uzun bir yel gibi #E Miami,