— Tetrika No. 39 BARB Yazan: AROS İskender Fahreddin “Hızır beyi çölde yakalamışlar.. Bir ağacın dibine bağlayıp ya Kılıcını ve elbisesini ma) ya göndermişler..!,, , Barbaros ölmüş mü?! emen hemen yus ve kederli gördü. — Barbarostan bir haber var mı? Ayşenm sualine herkes: ynunu bükerek Ve güzel prensese bu kara ha- beri: — Kimsenin bir şeyden haberi BERİ tevil etti. Romalı ka- dınım merak ve endişesi büsbütün artmıştı. yi cariyelerden birile görü- şürken, yeni bir haber daha aldı: ağacın dibine bağlayıp yakm: Kılıcını ve elbisesini Romaya gön- dermişler!» Akte o gece sabaha kadar uyu- Yamamıştı. Bu haber genç kadıni, Yıldırım çarpmış gibi sarsmıştı. Ertesi sabah tekrar Ayşeyi çar- şiya gönderdi. Zenci kadın sokağa çıkar çık- maz, bu kara haberin herkesin ağzında dolaştığını gö Hızır beyin a inas nmca, bu haberi Romalı kadından Pe emeği lüzum görmedi. ik, Akte, nasıl olsa Romaya ele Mademki Hızır bey gel- i zel prensesin Ceza- İrde kalmasında biç bir sebep yoktu. Ayşe saraya döndü. Akteyi buldu rum, Barbaros dönmiye- imiş. Zenci kadın kendi ırkının âdeti veçhile yerden yere atılıyor, il duvardan duvara vurarak dönü Yordu. te o gün ilk a hayaita yal- hızlığını duymu: Romadan ve ge çek uzakta yaşadığı halde, o dakika- Ya kadar limen mi aranma Mişti, ündenberi içimde yer- ee Pia sebebi meğer bu Ba o da ağlamağa başla- Mıştı, şimdi ne yapacaktı? Romaya, a yanına git mek için, mut ei ve gad- dar adamın m koynuna mı girecekti? — Ahhh..0 si heri gene 0... Barbarosun hayal Güzel prenses ais . yak, bu Br göründüğü pence- Teye k Bu ikaf — Pa Beni tekrar göreceksin!» G ezana, gibiydi.. — e canlı bir hayaldi. Gülüyardu.. Meyus ve ke- derli değildi. hi Akte ' Pencerenin demir parmak- ıklarına sarıldı ve en yüksek se- sile ha aykırmağa başladı; W AN vi vor. Barbaros..! Beni vur z birakma..! Hayati- MI sana e ri Senin ola- börile i cağım.. Ve senin için öleceğim! s-# ölü gözü gibi ışıldıyan ci kandilin titrek ziyası altında, Yı nan şairi Andronikos (1) un kita, bını gözden geçiriyordu: «. gördüğü insana fenalık yapan kimse, Alla- hın Dına uğrar. Misal mi isti- yoi ? Anlatayim: R i m kahraman (Güryos), günün birin- de Samenitlerin eline esir dü; ği tü, (Güryos) w asmağa karar mişlerdi. Bir sabah Sömeniileriği temiz yürekli kızlarından biri, Ro- > kahramanı sevdi.. Acıdı ve m kendi evine kaçır- de Sümeni Romal: kalır. ir kaç ay geçince, (Güryos kendisini seven kızı öldürmeğe ve kızın evinden ğa karar ver- mişti. Bir gece sevgilisi melekler gibi yalağında emin ve müsterih uyurken, (Güryos) hançerini çek- kendileri ii meşhur ve ku opeli kizil le dö- vüşmeli ve kılıçlarını onlara karşi çekmelidir!) Güryos bu sesi işi- dince titredi ve korkudan yere yu- varlandı. (Ölüm mi zi ona gü- zel bir ders piri Aktenin pa: Elindeki kitabı ya kapa- dı.. Yanma koydu. — Eğer ie ın teklifini şinden gitseydim, yali ki, ben de Güyor) pe Allakın gazabına uğrıya. Ve ellerini kieşkkölak yukarı- ya kaldırdı; — Allahım, sen bâna ve Barba- rosa merhamet et! Onu ve beni ölümden ee sa Şehir içinde gittikçe artan bir aid vardı. olmuşlar.. Sadaları yükseliyordu. Barbarosu sevenler matem içinde ağlaşıyorlardı. Şeh ir muhafızı (Nurullah) Hi T ve er akşam bir hikâye zir) — Nazan! Nazanl cak Senin kocan! Hep le Mean fikirler onun va” nine tulü eder, e Di en bet e mı odur. Deniz -omatizmalarına iyi e yem burada işi ne idi? man Hatice, kocamla uğ- raşıp durma! Nazanın canı sıkılmıştı, Kendi- sile kocası arasındaki yaş farkı- e yap- tı sorsana, bir kere! Bir falci anın mazisini, ha- Bini, iel, hepsini bilen bir adam. gözlerinin içine bla mı, ei ne yaptığını, yarın ne vE sana söy İŞ... bö; — Dünyada ne inanılmıyacak şeyler oluyor. İhtimal ki bu şar- latanın biridir. Fakat ben fala ina- | nırım doğrusu! — Fakat kocamın falcılık ile ne münasebeti var? unu sana ben sorayım, ili etk ln denize gir- Sol mi zleri çıkarıyor ez sem telâş etme de iyi iyi anlat, — Anlatılacak bir şey yok. Almanyadan kovulan herifler arasında bir de gizli ilimler mü- ehassısı varmış. İşte bu ad den gidip aramış, taramış, herifi bülmuş ve buraya çağırmış, biraz- an ge! iş. — Peki, gelirse sana ne? Ne- den bu kadar telâş ediyorsun, kı- zıyorsun? — Ne tuhaf söylüyorsun. Bunun bir adamın işlerimizi meydana vurması hoş bir şey mi? — Hiç e e hiç z KR er dei, ve umu- mıştı. (Arkası var) mi şeyler ike çe var Nİ) Tie Faierehizadın Törene “derler, size fenalık etmek istiye, ce — Terençe) Yuna; anlı Andronikosa mada azat elerini tercüm ve e lin ediy var daha kökleşi mişti. in şairi (Eni bunlardan bir asır le sonra MERİ IMilâttan evvel 151 Tıp Taküllesi taba cemiyetinin kongresi ie Ea be cemiyetin- den: 16-11-934 ünü saal 14 te ce miyetimizin ee kons gresi, Üniversite konferans Salo- mir yapılacağından a Ero er daşlarım teşrifleri rica ol biri var ii iyi haber var di Fakat kocanın bulduğu man ir adi deren eğil Zengin imiş, para almazmış. Sırf kendi hevesi içi falcılık edermiş, Eğer 2 sosyete adamı ise vay halimi im Cam bent ne karıştıriyor- Benim duyulmasından kor- Mi hiç ei pe tim yok, “ Bir Alman ii Floryaya ge- leceği dostlar arasında duyulun herkes merakla beklemeğe başla- dı. Nihayet falcı geldi. Hep hay- ret içinde kaldılar, Genç, zarif, sevimli bir adamdı. Öyle gizli ilim- lerle uğraşacak saçı sakalı biribi- rine karışmış âlim suratı kendisin- de yoktu. Takdim merasimi yapı- Bir falcı j lınca, mi falcı Nâzana: — Koc: pek minnettarım, e ei İz Ere Bir k gündenberi seyi tanımıyo! ugün eşe bulünmali saade- nail o) Müsahabe bep falcılıktan İs ka mevzularda döndü ktu, ce istasyonuna kadar yürümek tediler. Nazan ile iy arkadan, yanyana yürüyorlardı. Nazan bir aralık bütün cesaretini toplıya- rak; — Sizden bir şey rica edece- ğim, dedi. — inize hazırım efendim. — Nasıl bisi. Biraz zor bir şey... Siz bir adamın tan da San bakabilir misiniz? — işi bilir. Bazan bu da kabil dir. — Şu önde giden hanımı görü- Nazan bunu söy- biri... Otomobil yeğ yapıyor. Acaba aralarında. r flört var mı, dersiniz? leş musunuz? Jıyopum Hattâ o deli- ala sizin de alâkadar olduğu- nuzu anlıyorum. Hanımla müna- sebetine gelince... Bu nazik bir iş. Dostunuz güzel bir kadın. Onun iş aralarnıda bir aşk macera- beni hiç hayrette Bebe — Fa ket ben bunu kati olarak anlamak isterim. — İstediğinizi derhal yapmak, işi anlamak mümkündür. Fakat anladığımı mevsim sonuna kadar dn Zaten İstanbulda da nca mevsim sonuna kadar ka- em Gideceğim gün size ha- kikati haber veririm. ».. Alman falcı İstanbulda bir ay pek tatlı bir hayat sürdü. Münev- ver, zeki, hoş sohbet hir adamdı. Bütün tanıştıklarında derin bir muhabbet uyandırmıştı. o Fakat herkes onun falcılığını unutmuş gürünüyordu. O i bir kibar misafir sıfatile kabul ediliyor, riayet ve ikra rüyor - da sırada, ei bazı genç rik ln erine dair müjdeler verm tr . İpe vale Hati min ti d “Bu gizli ilim- ler sahasından harice çıkmış, bü- falcılıktari münase- Artık nihayete ermiş sayılabilirdi. e genç falcı Nazanı ziyarete Hanı Mi size bir va- dim vardı, onu ifa etmeğe gel dim, dedi. Lütfi bey ile Hatice esi ediğini size temin edebili- — yirmi ederim, buna ben de emi — Size a. bir şey de söy- liyeceğim, hanımefendi. Beni falcılık ile, ati ngsiş ei mü- nasebeti i geldi. Galiba bir isim m HER Radyo 6 Teşrinisani Cuma 13-15 gi İle 19 © kd trasının des r, istirahat, 22,1 konserin eli 33 ilerler 23.20 plâk. Varşova (1345 m.) — 16,45 or- kestra, 18,15 trio piyano konseri, 19,15; 2 piyano konseri, 20 ve bi musi- e ni aktüalite, 20,30 1,15 piyanolu senfoni e 28 30 sürlüğ; 23,40 “Yenii Eri, konserli reklâm- lar, 24,05 dans ye 550.5 18 salon kuarteti, 18,35 b ağenfi vE 19,05; Tibor Polgarın idaresinde hafif musi- ki, 19,30 spor haberleri, 20,30 opera- dan temsili nakil, 23,30 çingene ors kestrası, 24 Oskar sapak. Viyana (507 m.) — 18,25 konser, 1 Minili ypazanda neşriyatı, 19:20 «por, 19:305 seyyah celbi, 19,45 teknik iyat, 20 haberler, 20 haftanın 364, (gündüz neşriya tg haberler 19,15 konserin a ami, men musikisi (koro), 224 5 haberler, 25 10 ne orkestrası, 24 iyana (507 m.) — orkestra (Viyana m e, 3 Da şarkıları, 20 ei 20,35 koro konseı bir radyo konseri elimle em —rm elektrikgilik Hal nden: 1 — Evimiz Cağ; iu merkez binasında, kâfi müracaat vaki müracaatla; (19) dan (21) e kadardır. Kay- dolmak an ugünlerde saat evvel de- vam ri dershanelere mü- racaatları rica olunur. Posta ittibadına dahil olmayan ecnebi memleketler; Seneliği , altı aylığı D, üç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır, YLM a A iy Şaban 8 — Ruzukasım 9 İndi 8. İmsak Güneş Öğle E 1217 1,58 7,08 9,4 12 3S | Va. 5/06 G4 11,59 144 16,51 ii ” İdarehsne: Babıâli civarı Ben falcı değilim dedikçe saklıs pek lâtif bir zaman geçirmiş ol dum... Hihâyeci |