26 Ekim 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

26 Ekim 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, Söyle bakayım, sen ne “dar çevik bir vel 26 Teşrinlevvel Tefrika No. 29 BAR Yazan: Hızır bey Me yanına 50- meyi z ir dilim ekmek dilenen in- sanın e bir kese altın çık- taraftan geldin..? Arabın gözleri dönmüştü. Koy- Diyerek Hızır beyin üzerine atıldı, Etrafta duran nöbetçiler yetiş- memiş olsaydı, Hızır bey muhak- kak ki bir hançer darbesile yara- d kişi iye aptelebilmişik Hızı — Ölümü, arıyan adama aradı- ğını vermeli. Diyerek belinden kılıcını çekti.. Ve senmi elile Arabın başını e y bu hadiseden hiç ile el ştı. O, ii ları tarafından daima bu kahpe. likleri bekliyordu, Arkadan vurmak.. Bu, Tunusluların âdetiydi. Tunus sultanının kölesi c we başsız olarak yerde yatıyordu. Arabın cesedini karargâhın geçit yerine götürmüşlerdi. Hızır bey o gün ilk defa yerli. lere > le bir beyanname neş- işti: n Mehmet Mi Si e re le dök müşler ve e Li alar im telef dır. To el) irdi, & bir tek m KA üm yoktu: çat, düş- man aldm ” tehlikesi tas mamile bertaraf olmadan Bakana terkedec i e; bi olmalısınız.» Yerliler bir va bu beyan- Mameyi okuyor, bir taraftan da Sultan Mehmed sala başi ö rtlanmış Zenci kölenin güya tehlikesinden ME olarak çık- madığı şayi olmuş! - Kölenin kesik haç görenler: rından tutup e Fahreddin Herkes anlamıştı ki, elden üstün el vardı.. ve Hızır beyin kılıcı, arabın sihirli hançerinden çok daha keskindi..! ROS |“ kuvveti vardı! O sadece e manları arkasından vurmakta mi bir, sinsi bir fellâhtı. Başka bir dan yılan gibi si gider, ları birer ei can sal vura- rak yere sererdi. Şimdi herkes anlamıştı ki, el- den üstün el vardı.. Ve Hızı yin kılıcı onun sihirli hançerinden çok daha al (Akte) yi lü m Sultanın kölesinin cesedi bir kaldırmağa cesaret edemiyordu. Bir akşam sular henüz kararma- ğa başlamıştı, Şehrin kenar kıyılarına yana- şan ve Türk sancağını taşıyan bir balıkçı kayığı yelkenlerini kaçak- hurma ağacının uzaktan b şüpheli kayığı gözlemeğe başla- mıştı. Kayıkta Türk kıyafetinde dört sinde hasira sarılmış bü bir yük va 1. İki tayfa bu yükün ba- | şında duruyordu.. Diğerleri de rm şişirmek ve kayığın de- le eşguldü SİM; bey b veya iç şen Endülüs meli çakçılıkla geçindiğini bildiğ ğ kayıkçılara görünmeden dön- müştü. rl Hızır bey, karargâhına döndü- ğü soyma sevgilisi inin hizmetine zenci kadının ağlıyarak dee kapandığını hayretle gördü, Etrafta az nöbetçilerin de suratları asıktı, Zenci Kizmelçi neden ağlıyor. du? Nöbetçiler niçin somurkan du- ruyorlardı? Çok sürmedi.. Zenci kadının; — Akte meydanda yok., Onu kaçırmışlar. Diyerek sera baslamasi or- talığı altüst etmeğe kâfi re Hi ir bey özlen ie tuttu: te burada değil mi? ri red reis! — saattenberi meydanda yoktur. Bahçede dola- şıyordu. Benden şerbet istemişti. İçeriye girdim, lim hazırla- dım. Döndüğüm zaman bahçed. aldy Aradık, aci Bulama- ık, ( si var) Ev, apartıman kiralama mevsiminde K: 'in KUÇUK ILÂNLARI kiracılar ve bina sahipleri için En emin, en süratlı ve en ucuz vasıtadır AKŞAM. Her akşam bir hikâye Bu hikâyeyi bana bir kadın an- | lattı. Dudaklarında öyle bir tebes- | süm vardı ki, sözlerile Girer nın lag zana rktı m o an vermemek için kendi kendisile eğleniyor denile- bilirdi. — Şüphesiz “ v bu buda- laca bir şeydi, sevenler, biraz akıllarını aşk” değil an korkar ma“ mıyan şeylere bile i inanma- ğa meyleder. Hem emin olunuz. İnsana aa n şey saadettir! Herkesi mi hayatın bin iraplar çinde mesut olmak fır- a içinde yanan bir muma ben- er, Onu ekime ıl muha- İl etmeli? İnsan iii geçe o saadet alevinin sö: tifrer ve bundan dolayı vü akarlar de mesuttum, Fakat ü tülü bir saadet. Bir âşık, köz bir idam mahkümuna benzer, Fi ne vakit kiyotine götü: müleceğini bilmez. İnsan aşkta böyle bir hisse kapılırsa her dakikadan zevk alır- tlak ve- aramızda birlikte im ii sayısı pek çoğalacak. Ben nl kal düşkün de- gilim. Ayın son çar: rşambaları beni hiç korkutmaz, Bir ayna kırılırsa yalnız bu kırıldığı için canım $i- kılır. Fakat aşk beni bin türlü ba- tıl itikatlara düşürdü. . in kucağımın içine alarak g; üzerine bastırmak ve bütün bi zarar verici şeylerden onu sıyanet etmek istiyordum. Onun için Bü- bana: iri) — «Mesut musun?» diye sordu- ğu zaman, elimi tahtaya vurarak: — pi çiz derdim. gün, bir cu nü Bülent ile e Küğutkane sırtlarına doğru gezmeğe gitmiş- tik. Biribirimizle sevişmeğe başlı nüz bi h olmuştu. ol irmiştim. Hürri- bediye ai doğru kala- balık ziyade idi. Yolda birine ras- geldik, bize selâm verdi. Ben ba- şımi vim, Bülent gül üldü. 0) işe kendisini. N kadar ayi uşak bu! — Ya! Benim eski esvaplar pek İla Bakınız ne anne alığım ben! B sir yaptı ki, aim ie da vabim ile onun esvabı la “e bilki sürü- nüyorlardı. kolum onun jaketine dokunuyordu. İçimden üşündüm — Nasıl? Bu Ağ zevk ile sü- ründüğüm, kend hararetimi ör verdiğim şu es- Ömere mi hediye edi- rasgele biri bu esvaba sahip ira cak ha! Bu fikir bana çarptı, bana izti- rap verdi. Zihnim muttasıl işli pe gün, eski bir esvaptan bi- Var e benden de rn ki» u aklıma gelince, esvaplarına el kardeş yakar beli m, O da de ayni yorgunluğa, yani ayn! keyif ve evli kurban gide bilir. | Bir aşk ve bir esvap ai düşünce zihnime m aa ok geçmeden âdeta kani halini aldı. - beni di Fikir. lere bağlam Batıl a e inananlarda öyle bir kanaat ve emniyet olur ki ne kadar mantıki ve makul muhake- me yürütseniz hiç tesir yap Benim mukadderat mukadderatına üzerime kapandığı z. necsi üzerine kapanmış, dan duymuştum. Sıkılmış parmak- larım arası, ip bu esvap kalmıştı, Gözlerimden akan sevinç yaşları bu esvabın üzerine kizi Benim aşkım ile bu esvap Bülen- de ayni mevsimde gelini Onun için, bu esvaptan bıktığı zaman mutlaka benden de usanacaktı! ülüyorsunuz değil mi? Elbet- i Fakat, düşünür. dar alıkça bir beri birinden bıkmış değil midir? Sık sık lr bağı erim bir er- kel vefakâr bir âşık Da amaz. ei budalaca bir fikir olduğunu kabul etsek bile el- den ne gelir? Ben inanıyordum. Sevmek bile belki alıkça bir ha- rekettir, Her halde, size yemin ederim ki Bülendin esvap dolabını her açı- şımda kalbim hızlı hızlı çarpardı. Vm Bülent hergün o esvabı giy- ezdi. Fakat acaba dolapta du- da Esvabın yakasını, kollarını şe le okşardım. Ertesi günü m Si ya- şardım, vi e ye veli muayene | , bir İnanınız beli blian İZ fikir insana şırmı bir halde, dondum ilimiz İçim- den: «Bitti! Bitti! diyordum, onu birine verdi.» Kalbimde bu ıztırap ile apartı- manı dolaştım. İhtimalki odanın birinde bir koltuğun üzerine bi- rakmıştır diyordum. İbtimalki Ömer fırçalamak için e Ara- dım, bulamadım. Bülen ık on- dan bikmiş ve birine kri içinde geçir- dim, Yakında beni de bırakaci diyordum. Sanki kendisine ölüm haber verilen bir adam vaziyetin- de idim. Bütün gece üzerime kâ- buslar geldi. Gri bir esvabın pen- cereden çamurlara düştüğünü gö- rüyordum. epi vererek yatak- “tan kalktım — Beni bir seh ei ziyade > müddettir sevi ğim, ye e can ile bir aşkın bana yok! ai kati vE Bilendin yaz nında idim. Bu rtık beni” burada görmiyecek diye inme yordum. a BI içeriye bir — Terzi yalm deli Titriyerek ye — Yeni bir Bülent Sirel eri, kü Ni Radyo 26 Teşrinievvel Cum stanbul : 12,30 plâk neşriyatı, 19,20 19,30Tü > e meğiyi be Ruşen, Cevd yler & Ve ii dig plâk me 30 sia, a «Ekrem Na a (1345 m.) — 16,45 hafi ei 45 ala ila ne at, İ8,İ mk konseri, 19,15 Po lonya er e : eklâm ve musiki 2403), dans musikisi. Budapeşte (550,5 m.) — 18,35 pille, 19,10 spor, 19,35 Stenoğrafi, 19,50 tağ gannili konser, 21 Budapeşte e ors kerr, UZ. 30 haberler, 23,40 çiğan ora 1 g yana (507 m.) — 5 İtalyan şarkıları, gli 0 eceli (20 10 milli neşriya ans o musikisi, 22, 20. hafta ei 22,45 Beethoveş eserlerinden o konsek . 2330 habe len musikisinin devami, z İsti wi ; fransızca ders; riyatı! Feline, Sı ret beyle: fından könfern n 30 et © & tang; va 1343 18 piyano i, 18, tagı 15. kere Hf gmusikinin > devamı, 21 katile tagannili, 21,45 Bekrlei, 22,30 senfonik .orki apeşti konseri, âmele taganni korosu, 23,10 pe gole ğan İn 24 Friedlim er 3600, altı aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. e em a Adres tebdili için kuruşluk pul ee Bim Recöp: 17 — Bee 174 $ İmsak Güneş İkindi Akşam Yı El Ev 643 9,39 1) Va. 445 G4 11,58 14,3 17,15 1847 İdarehane: Babıâli civarı sluk Sk. m Yakup Kadri'nin en son romanı ANKARA Yakup Kadri beyin her romanı gi- İbi şimdiden bir çok polemik e dırmağa yk e kitaptan hemen birer tane ğe kosun li vol simin en h m edebi münakaşa- banner Ea iklim Dai bukunası di Fiyeti: s0 iy Tevzi yeri: AKŞAM KiTAPHANESİ ven ee belir pall ayet kız ir halde paketi çarken ilüMe erişen > ğ — Yeni değil, şekerim... Bü buhran ile... im eski esvabıfi içini iye çevirttirdim Büleni bir zaman o o dakika; neden ırdığımı ve büyük bir dığımı hiç bir zaman anlaimadı. Hikâyı

Bu sayıdan diğer sayfalar: