19 Ekim 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

19 Ekim 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 8- 19 Teşrinievvel 1934 | Akşam'ın edebi tefrikası No. 19 , Türkiye futbol birincilikleri Altay-Beşiktaş çarpışma- sını helecanla bekliyoruz Karadeniz grubu inene alt Trabzon sahasında çeki ardan ürkiye futbol mmm “i naklen yaklaştık. Bugüne kadar yapılan maçlarla muhtelif grupların belii ol po gibidir. İstanbulun dahil ok duğu grup şampiyonluğunu şiktaş temin etti. İzmirin girdiği grupta da Altayın galibiyeti mu- hakkak gibidir. Ankara şampiyo- nu en çetin rakibi işehir şam- iyonunu yendi. Karadeniz grupu birincisi de taayyün etmiş sayılır. Grup birincileri hafi Bursa sahasında (o çarpışmağa başlıya- caklar... mpiyonları ara- sındaki bilhassa Altayla - Beşikta- sm karşılaşması bizi helecanla alâkadar ediyor. İstanbulu temsil edecek gr ay kendi ayarla- rında, e talarda daha kuvveti ii se lar ea a ri e rakiplerinin göz- lerinde geçen seneden Melkş bir manayı okuyacaklardır. Geçen se- neki Türkiye birinciliklerinde İz- mir şampiyonu Fenerbahçeden herkesi şaşırtan bir ke —. “emma sekiz golle ye İ mpiyonu yalnız Tür. kiye birinciliğini kaybetmekle — fane te olan mütalealarımızı tarafgira- e bulan ahbaplara o günlerde çok rasla: adale. cesini anlatacak yeni bir fırsat çıkmıştır. Bu fırsatın gelecek se- ki Türkiye birinciliklerine ka- dar bir daha ele geçemiyeceğini el pekâlâ biliyorlar. Ge- meki maçın neticesini de sinikleğidü İşte bizi daha şimdiden heleca- na .düşüre: de bunlardır. Ak — hücum hattında da Türkiye- ilmiş akıncılarndan bir ikisi bulunuyor. Vakıa Beşiktaşta da öyle elâmanlar var, fakat, haf- talık maçlarda çok girişken oyna- ağa lüzum görmiyen Altay mer- kez muhacimi Vehabın bu birin- ciliklerde çok atılgan irin haberi de geliyor... hücum hattında başlı başına İm bir tehlike olan Vehabın takımı bu seferki oyuna «bir taşla iki kuş çıkıyor; hem Türkiye taya e Beşiktaşlılar da bu se- Beşiktaş sahası açıldı Bir iğ “mg - Galatasaray çi var... şiktaşla Fe- ner garmşiyor. Bağ mühim mü- ardan evvel rasladığımız alibapla arla cuma günkü tribün vide iii şöyle kararlaştırır. dık: — Maçın ilk devresinde solda- ğıyorsa, o sıradan daha epeyce geç, biliyorsun ya! O yı rin üstü akar... Maç e sözleşirdik ise böyle purunda ötobüs- ler çok ese aye Biraz erken durmasını yeriz, hem de Fenerin alacağı kaleye göre bir yer bu- luruz. dar yalnız Taksimle sahalarını biliyorduk. Hem ö ber etmiştik ki, göz- lerimizi — lar ve İstanbulun en uzak köşesinden bizi bıraksa” Tar, bütün nakil İyem itiyat- larımızla bularak, ahbaplarla söz- leştiğimiz köşelerde saatinde bu- Tunabilirdik. Evvelki haftadanbe- ri bu vaziyet yle Âdetlerile, Düne ka may İğ ralarının isimlerile içi! mizde Snanesi te etmiş olan o iki sahanın bir üçüncüsü meydana geldi. Bundan sonraki bazı büyük maçlardan ev- vel dostlarla Beyiktaş tribünlerin- iyeceğiz. Gö zam gi ve ği girdiğimiz za- sola mı sapayım dir ye bir aa müliye tereddüt geçire- sm 4 ıl bir iki hafta a” gıya akat o yadırgamayı meli sonra Bazli saha- sma da evimiz gibi Oranın da köşelerini, bucakları! tribünlerinin, maçları bir 2: yele. den seyretmek alışkanlığımıza uy- gun gelecek sıralarını ö iz. Daha sonraları, larla Beşiktaş stadındaki tribün rande- vulari Bir geçmeden ilk mızdan itiyatlarımızda en ufak bir tesir kalmıyacak... «Yenisi eskisinin pabucunu dama attırır» derler. Belki de, yüksek davarlar- la çevrilmiş olması dolayısile hay- nenin e birinciliği kupasını kırmaların aksi sadalarını kuv- da istanbula, zmi vetlendirecek saha i maçlar r ve Türkiye birincisine lâyık | şın heyecanı bize daha fazla gele- bir oyun tutturabilirlerse, el cek te şimdi gözlerimiz bağlı ola- & ai ik ilmine sin eli mızın şampiyo- nile boy ölçecek Altay ra manevi ve maddi kıym Be. şiktaşla denk ki içindir ki, böyle bir hafta evvelinden ku- E.Ş. runtulara düşüyoruz. .. - Oi maçı hil ron Bugün pesin mukarr: olan Beşiktaş - Gahtmmrez birinci enaz e maçı, akımının Türkiye Birim k- lerine iştiraki dolayısile tehir edilmiştir. lm alışık oldu- ğumuz o iki sahadan birinin pa- r imla » Geçen gün Beşiktaşın misafir- idareci isile sa- hanım s: denizin maviliğine IŞ p bunları düşünü; yordum, Sahadan ayrılırken kendi ken- dime dedim ki: Keşki gelecek seneye bir dör- düncüsü açılsa da, biz ilk günler yadırgasak, sonra da eskilerinden birinin pabucunun dama Melas na gönlümüzü razı ei EE Sefik | yanıbaşmdaki İren peer! — iy ora" girdi, Ya tanıdı. rsa? Ya fabrika en biri de şında ay sonu rm çıkarı Sil, Tekin gene r bahane uydurdu. Bu zamana ih klübe ayak basmıyan, arkadaş toplan- kire ka evinden dışarı çıkmıyan Tekin, son gün- evde oturmuyordu. Hemen her gece çıkıyordu. — Karıcığım meslekdaş toplantı- ları — oluyor. Yeni şeyler öğreniyorum.. insan ömrü oldukça tekbaşına yaşıyamaz, A e onu zorluyor, gitmesi, alması, bir i, somurtkan da Heriiğendn, 'Tekinin biraz eğlenmeğe, gezmeğe hakkı olduğumu teslim ediyordu. Teki- nin hakkı vardı. soba başında, liklerini dinliyerek o geçiremezdi a, Herkesin köcası gibi, o da el- Vin çıkacak, gezecekti. — Klübünü kıskanmıyorum di- yordu, yalnız seni benden bütün bütün ayırması! İşte o gece de Tekin evinden çıkmış, Zehranm çılgmca e emellerle şarkı söyleme; hıyacağı bara gelmişti, an sonra pr bak- t. Adeta tiksindi. Burasını Zeh- raya (yakıştıramadı. Bir köşede pov yangın numarası. Önün kalın yazılarla, polis merkezinin muzip bir elin karaladığı bir sa- tır: Hariçten gazel okumak memr- nüdur! > sefaletin, B aşağılık zevklerin müstekreh kokusu çar- sıra ka dın, bir sira erkek dizilmiş, içle- rinden birinin okuduğu gazeli Ya atesli, rendelenmiş beyaz anlı, sarmısaklı ve — pirtolu mii sigaralardan sd ek üstünde kalan bir zeytinyağ taba- kası gibi, pelteleşerek mi üs- tünde katmerleniyordu. Tabaklara vurulan çatalların sesi, garsonların terlik sürüyerek çıkardıkları hışırtılı seslere karı- şıyor: — Bir tek daha! — Şişe gel — Takım gönder, Feryatları, esir pazarında mg yıldır vücutları hamam görmemiş, kadınlara abii atılan lö- tüfkâr. sözlere karışıyordu: il —Ne otel 0!., Sen papel- den haber ver. — senii tavasına rağbet yok mu? — ——. bizde — yer iğ M söylen: sonra, bayi bir üm Haydindi hoplada gel, Şalvarın toplada gel.. Türküsü söylenirken, eee masada sapsarı saçlı, geniş ei geniş omuzlu ge 6, Iâübali bir tavırla e iki NİKÂHSIZLAR Selâmi İzzet — Barbunya rs sahiden ba lık sanmayın beyim... Şu ortada“ Yazan : ki emer beyazlı Klan emi diyo: Hele şu sese bakınız. Eftalyanın adı e bizim Bar. bunyanm tadı Ve sonra ln 1yor — Benden bir vaki içer misini m veze masa komşusu Teki- nin ine canımı sıkıyor: «Zülüflü- nün dag Nerede oturduğunu ba- ör. Benliden haber yok. O mi yl oturmuyor» Si iza“ hat veriyor: Tekin Sri yavaş endişeye dü- sy ait yavaş ve De mek bir kaç zaman Zeh- ranın Yan da Ka aile ağıza dolaşacak, kendi ismi de aşağılık sarhoş sofralarında gs- çecekti, Sahnede söylenen şarkıları din- Temiyordu. Bu sefalet ve sefahat kumrularının huhulu demlerinden Sada gelip dini ne i?.. Düşünüyordu. Kendi kema , takdir k, ep ami letiyeniler için her muhit âlâdr Sarısaçlı esi bir aralık: — Zehra denen kız da güzel şim mdiden i, ano, kötü klârnet sesleri arasında bi- zil rin hatırlıyor, fakat karısını düşün- müyordu. Aklında sade Zehra dı. Her kapı açılıp ta içeriye her yeni müşteri girişte, gerideki tez- in iğürüyordu: gâhtan bir ses böğ uyu! Başlar çeviriliyor, yle bakı- lıyor, ya: «Şöyle yakın gel» di- yenler iy yahut ta kimse ses çıkarmıyo: Bir mi veeğiike yükselen: «Buyurun paşam» sesinden sonra, sarışın genç yanındakilere fısla- dı: — öğ ve Tekin, ityari arkasına baktı vw ota tanıdı. Haydar ari di sre Sr zil gözüne muhakkak o gece mada Zehra ismi çarp- buraya girmişti, Haydar baba yürüdü, etrafi göz gezdirerek boş bir yer aradı, duvar dibinde iki m bir ma- ve ri aksiydi. Tersliği her zama: se yi me tündeydi. Bir an Tekine baktı. Tekin başını .— ve önünde oturanı vır e siper Rani Hay dar baba na bu lamamış Selin. Paket “Tekin gene birdenbire sakla“ e ne a ayi heri . ii le nuri m birinin > der” diğini görmeğe, di mez miydi? Tekin doğrulduğü zaman, Ha” dar baba başını öbür yana çevir” miş, elini şakağına dayamış duru” yordu. Tekint (Arkası Vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: