EEE m yek Ba bade liye e isla - dıklardan, rabıtasız hareki © Sahife 10 AKŞAM SARAY ve Yazan: SULEYMAN KÂNI BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ — Törcüme;, iktibas: hakkı mahfuzdur — Zehra etrafına göz gezdirir, al- 1 Ti Kk I Saffet paşa vetürk Alfabesi hakkında eski bir muhtıra Tanzimat devri ricali arasında. ve arzuda kalır. Evvelâ hâ- temasi edenle rden Salik efem — » yatiştirmeli; saniyen mabke- iy: lı da sonra ad- tastik sake — e liye teşkilâtım ıslah ve tevsie ça- Mehmet Esat Saffet paşa H. | lışmalı. Yoksa hukuk ilimlerini 1278 de ticaret ve ziraat nezare- | tahsil et iş kalem mümeyyiz- tile vükelâ meslekine girdikten | lerinden hâkim yapılır; medrese sontaiki def: iy iki di arı kira ile. tutuk retlerinde, bi ttihaz > hasıl olacak neti- let lan bulunm ir Fakat | ce çe deva olamaz! o en ziyade fin süratl gul olmuş, H. EA dan 1296 s0- so- | tamimi ihtiyacını pek ciddi telâk- una kadar- 7 hememses tiğini bu ihtiyacı tatmin için nede bir- dk b e nezareti maka: mına getirilmiş, dördüncü defa- sında bu nezaret sadaret ile bera- ber uhtesine tevcih iyimi zi Saffet paşanu da arana maişet geraiti cari idi; sofrası evlâdı na garp sl vermişti; kendi- si de bir gazpli gibi düşünürdü: Memi ulün ve fü yan Füat paşa. bir gün yıkılan yerlere bizzat nezaret iş bir ihti rekli m galiz bir ifade ile: aşa! Sen med-. reseleri, türbeleri böyle yıktırıp. ak Demek cüretini göstermişti. Fu-. st paşa bu. kaba sözlere karşı hiç süpürür, elini götürüp. denize dö- kerler! Cevabile ihtiyarı susturmuştu. Saffet paşanın mizacı dik ve sert gitmeğe yahut işi böyle alaya ildi. Daha ,veslerle ileriye atılmaktan, taşkın- ketlerden tevakki ederdi. Yapılacak şeyleri mlekete hazmettirmek için ev- mil istidat husule getirmek ta- raftarı idi. Tabii, bu mizaçta olan- lardan azimde şiddete, kararda katiyete muhtaç icraat beklene- mez. Bir defa adliye ıslahatından bahseden bir zata Saffet paşa şöy- le demişti: — Efendi! Hâkim yok, ir talea ettiğim bir beyanatın: Ka si izim Di sui epuli Tü yazma mesele- sinin zihinleri işgale bundan: 65, 70 sene evvel başladığını Âli pa şanın. fransızca kâtibi ve nı takip edebilmeleri içi lâ alfabelerini: ıslah aaa mü- taleasını beyan eylemiştir. Mismer diyor-ki: (Arap ni nahvi öğreni- lince Arap yazısi her Kanali m kitap eslik me rük> çenin e Arap yere ıslaha. kalkışmak Arap diline do- maal değililir. A raylar eilükille e da or aramayla te- ettiler; Fakat tarihte nın ihtiyaçlarına tetabuk ği bilmişen a rını bile kaybettiklerine misal az midir? Türkler bir coğrafya: rüst sf ünmhee bile aiti olmi- yan bu Arap yazısını ebediyen ve- muhafazaya hiç bir iten ret yoktur. Arap nl belki bir gün Bağ- dat ve Kurtuba olunabilir. Elat A vaya elce i im göre tal Bugün hâkim olan ilim ve fen- diz; aklın, kame ve mabsulâe d galip. milletlerin lisanla- işitilmemiş, e tarih i ismini. dü- türlü; delede muvaffakiyet temin ede- cek mükemmel bir yazı aleti ile üs- iphe yok ki M. Mismer bu tav- mi bulunurlter Âli paşanın cü- eti Türk dili için itine alfabesini aim ile kabul derecesi- varamıyaca; takdir edi- yo: Fakat Âli paşa bu kadar ileri gitmeğe değil, Arap: alfabesinde küçük değişiklik yapmağa bile ce- sai ka mem: z Maari zaretinin teşkilâtı ir seride H. 1293, 94 se- mi rp m bie ii değiş- vur meydan almış olduğu, İstan- ulda o zamanlar farisi lisanile ön gazetesinde a alınmış fet- valardan bala! gösteriliyor. Bu bea siz da naklediyorum: (Okuyup yazmağa: teshilât bah- Şi üzere resmi hattın tebdi- ite şeran-cevaz-olüp olmadığına dair İran ulemayı kiramından le- delistifta yeni bif hattın ihtira yahut müteda o ii ve 1s- lahı alelitlak ci lup taallümün tesi oldü- ğu takdirde hattın di) veya ih» tiraı müreccah tutulduğu hakkın- buraya Jim, ve ili medar | istifta | dilmiştir.) Şeyhülislâm Meşrepzade: Arif | hile iğ zami anındaki, ricale: (Her e ii üiürlili Bulu; du; Fakat gene dinliye iihağif Padişah Kal'i için 4 ıslahat ve tanzimat i için fetva, ma için fatva, yazı ve harf Msi içim b ibaa aç- Sünimiğeğ Kendi taklarına uğratma şin yeni sine müsa- me için ihdasına lüzum gördükleri ve lüzum padişahları, ve iğ rare ikna eyledikleri bir usul hükmüne geçmişti Fakat Ahbdülkamidin ilk saltanat sene- lerinde bu usule esime? tea biz) in İstanbulda yeni bir yazı için bu İran uleması gibi Ml bir eli ee bir e da fetva. verilmiş ve yare tetra vel. şekil- | kemmel vünilalana, ihtiyaç rr Arap alfabesile okuyup: y: öğrenmek senelere müteraklaf iken. güni ekmeğini kazan-. mak: mecburiyetinde bulunan; fa- m işe bu kadar vakit tah- sis edebilmelerine. nasıl imkân olabilir? iler heybolandalila muş bir sermayedir. Osmanlı ilik terakkile- ini temin için mükemmel yazı va- sıtalarına malik i Osma; müslümanların bundan ma i- m. yette Mn etmeleri nasıl tecviz çelebi üyeyi ve Feriye müca- | saran Di es İl Si idi! kaybol Ev, tıman kiralama mani ARŞAM'ın KÜÇUK İLÂNLARI kiracılar ve bina sahipleri için En emin; en süratlı ve: en ucuz vasıtadır akşama kadar he: | ıslıkla tangola bakar; sonra gene-işine ko; — Ben milyoner de olsam, eski. günleri e mez silmek istemem. Belki de daha ra. Zehra, inle gecesi, Tekini büyülediğini hissetmiş ve fabrika sahibini elde etmeği ya muştu, Nahidi teshir ettiği gibi, Tekini de edecekti. Buna emindi, biç şüphesi yoktu. Zehranın aklına koyduğunu sez- mek te. imkânsızdı. Tekinin kar- şısında: ateşli bir mahlük kesilen Zehra, Sumerin yanında terbiyeli bir besleme: gibiydi. Sumer: ıma, aliil dümmiştik pe ai Bia ne iyi bir kız. Hem de ii; ,. Onun ağ yor. Karısı, farkında. olmada, safi- yetle, Nahidi mahveden kıza ko- casının zorla, biraz daha fazla na- zarı dikkatini celbettiriyordu... Bilmiyordu; ki in düşünce- leri, kayguları bir kadın içindi, Düşündüğü zaman; daldığı zaman başka bir yi için. düşünüp, da- liyordu ve bu kadın Zehraydı... elinden gali iş göze nin, a karanlığında titre- yen mütereddit ta m nın eden çılmyordu. O gi tekrar. ediy. dedi Tekin, a çiçeği vermemişti. Korkmuştu, Tekin ondan: korku- Zehra gırtla- a «roya göğsü şişiyordu. Na- 'e bunu ila kim göz- lerini, kadife aklarını,, muh- teşem EM 3 aynayı makin: «Neden, tuhaf olsun?' Pekâlâ da sevehilirle ekeni duvarları ara- rufka, ram Bülbül. gazinosunda. işi bir türlü şt... Sesinin terbiye edilmesini, biraz usul öğ- renmesini, istiyorlardı. Kim bilir, belki de Samiye; gazino ile içli dışlı olan Samiye onu: kıs» kanmıştı ie Pimi ona maa ine iste- me ni Yenilerdan a Zama omuz si — Bana vız gelir. Müh ben İ öüğüüm kendileridir. Ve bol ELM se za > hilten (haber | ka (o Faimayla, ig iza saçlı Meryemin asında dünü k İki sessizin arasında, Zile bir kasırğayı andırıyordu, same var mı, yok mu anlamak güçi Kar dın, âmiyane tabirle ta ak e. olmuştu, Meryem de Cez- in işbaşı olmasına il içli hi gu EE seviniyor lışmağa germi veriyordu. Zaha; bu iki kadının srnda e işliyor, hem ar He gür e şarkılar eki eler EZ aaa Akşam'ın edebi tefrikasr No. 13 NİKÂHSIZLAR yulurduz. | iyi sabibi | 16 Teşrinievvel 1934 Yazi âmi İzzek kin geldiği zaman, gözlerinin b tün sihrini tılsımlı bir imbildeğ süzerek onun gözleri: Eğer; bir ,, ziyafet gecesi: duğu gibi Tekinle bir yerde bi başa acağı oyunu liyordu. Söyliyeceklerini şimdi tasarlamıştı. * T ekin bir sabah fabrikaya çok na şeyler geldi. Ancaba Zöhra diyor muydu? Zehra, arkasında ayak sesi dı yunca döndü,. gözlerini Tekin” dikti. Tekin sordu: — Ne oluyor Zelira?' Kız cevap: vermedi, paketini sardı. Tekin yaklaştı: — Hasta mısın? — Neye sordunuz? j — Rengin biraz'solük ta... o Zehranın dudakları büküldü, ağzının iki ucunda acı bir gülüm" seme belirdi: — Demek a sw hastayım, kasi Paketi üni elini eda ie si 4 türdü. Tekin, gazinonun Baliçesindö | ibi ürperdi. Biraz ev- vel, Zehra gidiyor diye zevkli bir | i bağrındaki gene kurtulduğunu düşünerek bağ : i iflemiştiz Zehra o gün fabriltaya Söker Zehranın. ruşu öyle füsun- kârdı, ki Tekin kımıldayamıyor, söz söyliyemiyor, büyülenmiş, ke: | dinden geçmiş, bu. narin. vü j hele- canlı. bir sesle, dudaklarile. kurut göz yaşlarının se* duğum. hülyalarlı çenlerle n, ge dünyanın en iyi yürekli dai ihanet ediyorum ve dü: İl sözönüne getirince iğres miyorum, kendimden... Fakat elim” | de değil Aklıma muitasıl ayni | şeyler geliyor... Hep-o geceyi, 9 | ziyafet gecesini o düşünüyorum. o var)