13 Teşrinlevvel 1933 AKŞAM Sahife 9 Tefrika No. 17 s s Radyo Her ak: ” li R A RB | bir bikâye | Telef on j 13 eyler cumartesi Yazan: İskender Fahreddin AROS “Biz, vatanını bırakıp kaçan korkak hükümdara bundan sonra boyun sarayına, Barba Hızir bey arkadan vuracak düş- manı uzaktan görmüştü. Berberi ler tozu dumana katarak, kara bu- Tut halinde emar önde riler görünmüştü. Çölden ee iile on bi- ndı. iz ne yakı O sabah ei halki kuşlardan önce uyanm . Herkes ayakta., Türklerin mili ey döküleceği- ni uzaktan seyredeceklerdi! rberi süvarileri, Türkleri uy- kuda Mek tahmin edi- Yorlardı. i Önden gelen atlılar beş yüz ka- dar va, - Mp kabilesi binici- leri, çölde cesaret ve atılganlıkla- rile tanınmıştı, Türkler ölü gibi hareketsiz ola» e kısmen yol kenarlarında pu- suya yatmışlar, kısmen de kendi a arsüklarında yerlere sinmiş- Berberiler uzaktan meydani böyle- arak birer birer yer- Jere akl Gel bir Ürealeği yere seril- mişlerdi. Ş beriler, atlılardan sonra he- Gin süvarilerini ileri sürerek: — Türklerin ikisini, üçünü bir- den doğrayın! ; Diye aya dı. İlk saft yedi yüzden fazla de- veli aa erdi Türk kahra- Manları evvelâ bunların develeri- ni, We birer birer “kendilerini Yere serdiler, uharebe üç saat bütün m arka saflarda dolaşıyor, öne geçe- miyorlardı. İri Bn bir Türk deniztisi g€- e ağızlı yatağanını üç Berberi Tek kaşe bir kümeye öy- U bi muş savurmuştu ki.. aktan bu ile manzarayı gören Bs- bi Haytun kabilesi reisi ters yü- Di dönmeğe ve iki yüz metre ya geriye kaçmağa mecbur ol- Muştu, Bu; ne dehşetli bir manzara idi u” Trap , ni * Türk kahramani yatağanı- g ir “e üç başı birden ye- Mei ği yere düşen bu Bag? arın üç kabile reisine ait olduğ anlaşılm imıştı. Kabile reisleri, Hi- Zir beyi canlı olarak elde etmek U eğmiyeceğiz. Sultanın roslar lâyıktır !,, Türklerin hücum ve müdafaalari karşısında korkarak kaçışmağa aşladılar. Bu kanlı muharebe öğleye ka- dar devam etti. itki siperlerinden ayrılma: dıkları için pek az telefat vermiş- lerdi. Berberilere gelince: Üç kabile şeyhinin birden ölümü Berberi cengâverlerini erir Berberiler, en önde giden (yılmaz- lar) kafilesinin yerlere serildikle- rini görünce Türklerin hücumun- dan yılmışlardı. Bu hadise, onla- rı, develerini meydanda bırakıp göle doğru kaçmağa mecbur et- mişti, Harp sahasında on binden fazla deve, ve hesapsız erzak ve sair harp levazımı e tün bunlar öğleden sonra ta- Türklerin eline geçmişti. Hızır — kardeşlerine: denize dökmek istiyen hainlerin firarını seyretmek ne il mi? Zaten — Bizi hoş oluyor, deği Diyerek, bu büyük zaferin ver- diği neşe ve sevinç içinde gülü- yordu. Gi ishak beyler Türk kah- rTamanlarını k ediyorlardı. Artık dost ve düşman, herkes inan- “mıştı ki, Allah Türklerle beraber- di ve talih yalnız Türklere yardım ediyordu, tebril zır bey: — Muzaffer olduk... Hainleri ii Pt biz hek sahibi- © fenalık yapmadı Giylir ii eril ek mek istiyen ecnebilere karşi bu toprağı aliş etmekten başka bir kusu oktur. Berberiler en kağnı takdir etmedi- ler.. Bizi bu topraklardan ellerile tardedip gene kendi ellerile ken-* di vatanlarına ime sok- mak istediler. « iyordu. İşin oklu şu idi ki, bu hezimetten sonra Tunus sulta- nının vii vaziyeti tehlikeye düş- . Türkleri sevenler, Barba, tos kardeş koşarak: «— eee m bera- ber ilik terket aberin İli inik ii. ganaim Türk ikülmez., Ve Türkün sırtı yere na ve rbaros kardeşler, Türklere il e ve pe ilerinden mâlla- rının, evlât v allerinin ,hima- yesini istiyen ee serbest bı- raktılar. Büyük bir ak kafilesi sulta- bi ultanın sarayına, tilerin im iz roslar lâyıktır. Biz, yuvasını ve ai. Zelen on bin develi SilHirin ağ sini yüzüstü bırakıp kaçan bü velerinden tefek.” irat yayık kü dara bundan sonra boyun eğ- ee Güya katargühini miyeceğiz. si meok Barbaros ein , | Kardeşleri © » CArkasıv di : Bir haklan hatıra deferinden: N .- ve Vi sunu isterseniz dairede çok ra- hattım, İşim gücüm en €sn€- mek, her geyirdikçe kendi kendi- me: «Estağfurulah!» demekten ibaretti. ge biraz didiniyorum am- a Allah bin bin bereket ver- m e müşterilerim e iyi insanlar. Hele bir hele Me Yaşı ya- şıma, başı başıma m bir ha- mec Köşedeki küçük, fakat pe kafesi kadar güzel evde otu- M ze bi erhum zevcinden ir ia dünyalik kalmış. (Kapalı çarşıda dükkâ ri da varmış. ıa saçlarına biraz ak düşmüş, vücut rae iyi glam şiş- manlanmış. Fakat - nım - ca mi yıkılsa da gene sell yerin- ©, Baygın baygın gözlerini süze- rek öyle bir konuşuşu var dükkâna geldiği Kuru fasulyeyi pirince karıştırıyorum. P ğim derken sucuklara bıçak sal- liyorum. Terazi diye duvarda ası- üllâç astırma kesece- ara uzanıyorum. Fakat Lâmia hanımefendi cid- teri olarak köşebaşında “oturan uzun saçlı şair geldi. Telefon için şöyle mukavvadan bir köşe yap- muştım, Oraya girdi. Telefon oda- sını tezgâhtan ayıran mukavvalar elin ince sa ne konuştuklarını iyi- ce ei Alle. Şekerim. Nasılsın ru- ran ee el attım. telefon rum, ilah Allah. Tevekkeli «al- danma ki şair sözü elbette yalan- e dememişler! ir devam edi; ie Ölümün hafif, A karanfil kokusu var. Yanımda çiçekler du- Teybi) şair.. Halbuki telefonun — İyi ki telefonlar kokuyu nak- egeli ik Yoksa bizim şair ha- yutmuştu, dedim. şi a li var.» diyor. Fakat telefonun yanında çalı A . duruyor.: Acaba çocuk bunları karanfil şeklinde lersi BE mi gördü ma devam ed — Ne dedin. Ee telefon numaramı mı itiyormın?. Efendim... Şey.. Benim telefon İçeride konuş- zi cevaplığı- ha bayıldım. Her ne — - Çocuk sevgilisine dil döküyor — Şimdi hizmetçi kakma Canım reçellere el sür- rp Hele ha vara de vi niyetinde değilim. 30 fransızca ders, 19, ürk m İstanbul : simi m Sa, 30 Ti Ge neşe / kunmak pala nl YEN Telefonu kapattı. a ku- fik Fikret beyler), 21 Eşref atik beyi rafndân könferans, 21,30 stüdyo cağ Jübeden si çıkma: e tango orkestrası Bana Kirişli zeytin. Varşova (1345 m. 18,20 gind ke, ye m ekmek verir mi- > siniz... dedi.. m Verdim. di — Rice ederim efendim bur ları size sonra takdii im. Şimdilik emar birlikte vi kaydedin: rek z İütfe en... diyet kırıta kırıta iz si oğrusu bu çı ğudum. Bu derece palavracı olduğunu bilmiyordum. Telefon yüzünden bir komşu kaybettim, 18 ağustos: an Mame a ân, âmi, endi girdi. O baygın kara ei büsbütün baygınlaştırarak: — Telefonunuzu biraz usaa: de etmez misiniz efendi. dedi. nım im?. AL telefon olduğu gibi Ni Mukavva kulübenin kapısını dil dademin önünde ardına kadar açtım, Buyuru: rumuz hanrmefemeli..> mü et canım? tün tedbirleri almıştım. Paran mı ktu... moşum paranın. sözü- mü olur. Uğra çarşıya.. ni gı aydi oruvar şekerim... e mi?. Gözlerimi m İa bırakma. Sanki dükkânın tavanı başımı inmiş gibi oldu. Hey gidi inim tatlı hülya hey.. Hey gidi ciddi Lâ hanı di hey... Kulübeden çıktıktan sonra me- sut, telefoı 1 verdi. Biraz sonra hizmetçisi dük- kâna geldi. Rakı, turşu, yeşil zey- tin, kutu sardalyesi ve sair meze- ler aldı, Perişan bir hülde dükkânda oturuyordum. İçeriye mahallenin en hürmet ğim komşusu gel- . Nurullah bey... Nurullah gayet ağır başlı vakarlı bir adam- dır. Geldiğine ne iyi etti. kendisine bol bol dert yanarım. İçimdeki zehiri dökerim. re bey dükkâna girer Bir yere telefon — dedi, Kulübeye girdi, ri sa yavaş perdeden 22 eğ # « Bu gece geleceğim ğim evden r alacaklar diye Bali alir. sel bilse valla- hi saçımı sakalımı yolar.. T. 'elefon odasından alı al, moru mor çıktı.. Her i âlimane tavrile:. ... Şimdi | Adres tebdili için bej kuruşluk pul lar me erme 4 — Ruzıhzır: e İkioği Akya yn ii 6,26 9,4 12 a. 4,31 609 12,01 15,07 17 e İdarehane: Babnâli civarı Acmusluk Sk. Babalar, anneler | e « Çocuğuma bul Jamıyorum. 3 elyabekeiniz 'ünkü vereni m diy M' 'ın FAYDALI KEŞRİYATI lanacak baş Eğ Lek ciltlik ee in ali ari akşam götüre .. Onu telefon ettim, dedi, i Ben de bu zatı ömründe hiç yalan * sö; zannediyor« öylememi: dum, Tezgâhın başına üm, Dertli 2 ear e 20 ağı ia Numan bey” geldi. Telefon edecekmiş. e — Allo. Evet benim.. . Nere» ğ den edeceğim.. esıkikseleni tes lefon ediyorum. Evet... Bugün adamlarıma söyledim. dani Dışarı çıktı. Mahçup bir hal vardı: — Affedersiniz dedi... Sizdeki bir ricam var. Bana nakten 25 kuruş lütfeder misiniz.. Hesaba” kaydedin... rW başında takdim sym 25 kuruşu verirken beyefendin. nin hususi otomobilini, yazıhane azıhanedeki telefonu, bize ii am vasıtasile amaa alınacak külliyetli mi eski mı düşünüyordum, Şu 'telefon bildi her seyin yıktı. Sevgilimi, hattâ müstakbel zevcemi elimden aldı, Dostlarımi kaybettirdi. Artık di caretten de zevk duymuyorum! Bugün bir istida yazıp evkaf mi iv e EYE eN Niyetim m ükkâ muru olmak, ba hayatlar Ki lmk Bir yıldız | 7 mi