f ş tekin kişiye yetecek âklı — Ne dürüyorsün evleüsene., Bizim şair hai sıcak havalı bir günüydü. geldi, yazısını biraktı, ş Ü inik tediye kâğidinı alip aşa ir Vanalar şaire bir beşlik uzattı: > ki lira geri verir ir misiniz? air Omuz silk; zizim, eğer iki lira olsay- ÜL b bürada değil plâjda ölurdum? Balayı mara itteir çekirdeği doldur- an — Son olacak? Her ini bir ir Km an Ban. eki Paralâr bitince ne yâpa- — Ayrihrizi —— çöürüm ve ceza Lı in ME tiyatrosunda Oynanmak- ii Cürüm ve, Cezayi beğ m ei e“ tehkit eden genç münek- — Anlıya; in mai mi » takdir ediy ra sema Münir #öğdi kâbüriti; si sai Ge kat beğenip takdir le PEŞ RE düş Doktor ocamla başım derde girdi. Tirsen e Ba ala de — sü vej ; O zaman'g bi vi tirsem,- Hi aa özi — Bir küre istiyorum, — Vereyim efendim. Ne böy? iş le yukarı tabii büyüklük — Kızınızla evle 4 huyunu öğretmek isede “eh İSTEĞİ Mahkeme salonu 2m ahınç kalaba- Lü Du ava da erer haonım ; ki müracaat etti, ay. Lık dâvâsı açt Hâkim huzuruna çıktılar. Erkek ayrılmak istemiyordu. Uzun uzun kendini mü- dafaa etti. Hâkim kadına döndü : ii örneği — 3 efendim, sevmesine SEVEF.. Yalnız ilk zama lardaki sevişi ile son zamanlardaki sevişi arasında mühim bir fark var.. — Nasıl fark? — Eskiden beni zaman kalbi varürdu, şim- di ise... eli vuru- istei Nişancı | yor! “ ASRİ MANİLER i, Adalar, Sinemia Modalar, Çıldırtıyor kızları, Bunların zevki kaçti, Bünlâr konuşulurken, sihi Çekilmiyor nazları. Vasfi Değişmem sevgilimi, Bin Greta Garboya. d Pe. — İnsanın öyle günleri oluyor, ki me ds per lele RA —a ASRİ MANİLER Yüzüne sürmez boya, doya se in ala bir zen- gü n yanına kabul edildi İş is tiyordı Güre ediyorsun? Dört senedir ilen. — Son defa nere- dö re bir ay sonra — Neden? — Son geçirdiği- miz kazada la- et be Öperet provasında — Şarkıları mı? — Hayır etekleri! ordu. Kocası bir ay z evvel, otomobille Viyanaya sig i, Hire Ber gö Fi Öne böyle köşe. —Biraz dahâ az sine çekilip üzün la üzün odüşünmesinin sebebini kimse anlı- yamıyördü. dım. ir meklüp Viyana tew blm bir de | rik inde Rİ ALMIŞ Falan hanım kö- şesinde arpacı kum- rusa gibi düşünü- Bir gün Falan ha- Falan hanim içini ktü Ma için kendimi denize » > z — — Dün neye gelmedin! — Yağmür yağıyordu. lk m amenna Bir şey mi? €rnar Şav, Fransayı ziyaretin de, e Pârise dair bir kon- ferans verdi. Konferanstan sonra biri: — Yirmi dört saat oturduğunuz bir şehir hakkında nasil muhake- me yürütebiliyorsunuz? dedi. Şav güldü — Bu bir şey mi? Ben dört gün- de öyle piyesler yazdım, ki ve beşeri sibel ttüm! Sige: Yangına karşı sigorta kumpan- agiz ir Bigorta ettiği binaya, bir kaç tale ii El söndüre- e âlet veti lamon a Mağazasını bi koydurdu ve gn ee iki tane aldı. Bir kaç ay Sonra mağazaya gelek bir arkadaşi bu âletleri ördü: - Bunlar nedir a — Bunlar sigorta kumpanya- sının BerApm ya söndürücü — şeride ne var? Salamon biraz düşündü: — Vallahi dedi; buraya konuk düğu zaman ne olduğunu bilmi- yörüm, fakat şimdi.. Gaz vârl Iş — Birâder şöyle böyle diyoruz ama, benim işim de çok güç... Billâhi ne ayağim tütüyor ne elim, Sabahtan akşama kadar, göz aç- madam çalışıyornm.. Kolay değil yük taşımak,. hele güneş altında insanın cani çikiyor. -— Ne kâdar zamandır böyle çalışiyorsün, — Dur bakahmi dâhâ yarın başlıyâcağım!