AKDENİZDE TÜRK AKINCILARI |. İSKENDER FAHREDDİN Yazan : Tetrika No. 161 Kaptan paşa, Murada bir mektup uzattı. Fl Kay şu satırlar yazılıydı: “Yıllarda an beri i canavarın ve esirim, Sinyor! Va safsız ie e eni çıldırtacak..l, zl , kaçırırlar mı? an içeriye girer- ii bedel ik görüyordu. Harem ağalarından birinin du- reis kaptan paşanın ya- nına girdiği zaman, çok heyecan- liydı: — Beni çağırtmışsınız? zullah efendinin odasında yalnız oturuyordu. Kaptan paşanın çehresinden bir şey sezmeğe muvaffak olamı- yan Murat bey: — Ge bir yolculuk mu var, Ahmet paşa gülümsiyerek: Otur bakalım, dedi, seninle biraz konuşmak istiyorum! Murat bir kanapeye oturdu. Ahmet paşa söze başladı: nı un mu? — ataritadeğiniiy yer kalmadı. — Nereye gittiğini tahmin edi- yorsun? — Hiç. stlarımı kapilarini geldii kiliselere, ma- nastırlar a baş vurd la: d ın hepsinin ulama- yı orası yılan ve haşerat yatağıdır. (Jüzetta) karıncadan bile korkar. Öyle yerlerde bir dakika otura- maz. Ahmet paşa birdenbire eri nı çatarak Murat reisin yüzü meseleyi Sultan Böpasidik ii inilir nler; Bugün beni sara- ya bu iş için çağırtmış. Senin hak- kında hayli acı e rn e rat reis gibi meşhur bir kahrama- nın karısını kaybet hiç dek hoş bir şey değil!) dedi. e canı vi Peki amma, paşam, bunda m ne oil var?! Karım nı alıp gitmiş. en ne yapayım? Böyle bir felâ- ket sizin başınıza gelse, ne ya- Pardınız? — Ben, n, ele geçirdiğim zaman gebertirdim... Namuslu bir kadın evini, zin terkedip nereye ve debilir? — Fakat, ben karımın namu- sundan çok eminim.. — Allah için ie al e kadın! Ben ma kadar kadının e kedi pi ni ilk defa işitiyoru; alâkası kalmamıştır. Ben ona Türk- Jüğ ün o BE çocuğumuz var. (Jüzetta) bana nie bile, Türk Ml an verecektir. urat sözünü Ky al ma koynundan ufak dı: — Kulağını iyi ei Okuyacağım erit iyi dinle! De ik ni e rl Nia Eğer Ahı erinde bir başkası alani zar odadan çıkıp gidecekti. Fakat, Ahmet pa- kendisini ne kadar çok sev- rd: Ahmet paşa elindeki mektubu du: 4— id insafsız bir canavarın elind. Artık ıztırap ve i; ca ediyorum, beni İstanbuldan Ve- nediğe göndermek için, ne müm- künse yapınız! Size orada babam: dan intikal eden bütün servetimi bağışlıyorum. Vatan hasreti beni çok a çıldırtacak. Bu ya- banaz ei ölmek istemi- Ze gözleri dışarıya uğra- mıştı,. Bir şey Mi Bu m kimdi? Ales paşa edeli kâğıdı uzattı — apak yazısını tanırsın, de- gil mi? Muradın çeneleri biribirine gir- mişti.. a açamıyordu.. Mektubu aldı.. Bir daha cl geçirdi.. İmzasını gördü.. Ve; üzettanın yazısı.., Diye bağırdı. Ahmet paşa: — - İtidalini muhafaza et! Telâ- şa d ve bie Ml için- de bocalıyor: — Bu vari kimdir acaba? şimi icyüzün ü..21 (Arkası var) © YENİ NEŞRİYAT i : Her akşam bir hikâye Yeni kitabım dolayisile İntişarının senei ie devriyesinde bir kolleksi- n lâzım o öncel derecede Vi istiklâl harbine ee la kitabımın kırdığı rekor zıcının duyabileceği ii mane- vi zevkleri hissederek ikinci kita- Ma İntişarını seyrediyorum. Kitapları ebeni ran konuşmalarda ba sanat atfeden la çıktığı gi- bi kitaplarımda harbi tatlı, zevkli bir şeymiş gibi gösteriyorsun diye tariz edenler de bulundu. Hem rincilere ve h olm: kendim i yegâne göz arkadaşlarımı (o zihnen ama oturtur ve ne hissedersem onu a: nen, alâkasız, tasnifsiz, hai çok defa tashihsiz yazar çıkarırım. Ben içe :erisindeki küçük rütbeli ma bir Yy ki a & ez leni | “ — Alo! Alo, alo! Bonjur hani- mefendi... — Bonjur efendim.. — Tanımadınız, galiba? — Bilmem ki... Vallahi... Af- federsiniz. 2 — Kulunuz — Hangi sın amma, erkeklerde bu alçak gönüllülük varken bir kadının o kadar çok kulu oluyor ki... Artık insan kullarını bile tanımaz olu- <A ni tanımak pek sade, pek olay hanımefendi... Hani sizin şu hiç in > yaramaz kulunuz... — Yaramaz mı dediniz? Bakı- niz büyelrinden korkarı m korkul: İacalz” hiç bir şeyim yk. m bilir? İnsan düşmanını hiç ii zaman istihfaf etmemeli... — O düşmanlar hakkında söy- iş bir söz. Si i za- man istihfaf ettiniz... Estağfurullah. » sırf nezaketen söylenmi: — Bu bir söz, Baka mız, bi / ehemmiyet sesimi bile tanımama- İw | nızdan belli... — Belki tanıdım da mahsus yapıyorum, ne biliyorsunuz? — Rica ede yade kendimi ve etrafımdakileri lerim, yüreğimi çarp- bir mütearriz vaziyetinde değil de | trmayınız... ir «meşru müdafaa» halinde gör- — Bunda o kadar sevinecek ne mekliğimin tesiri olmuştur. ar ki? Bunların hepsinin üstünde beni sevindiren pi x y varsa oda AN kın kendi ö milli davaları; karşı gösterdiği | bağlılıktır. Kitap larımın fa den evvel ben burad. öz malı olan e göste: kün b elek hikâye etmek- tedirler. M. Şevki büyük hizmet- feri fedakârlıkları yardır Yıllardanberi gözüm! mağa çalışan Venediklilrden kl yır mı beklenir.. — Onun m Yenediileşa J AKBA iri Ankaranın modern türkçe fransızca ve ecnebi alara kitap, gazete, mecmua, fotoğraf levazımı ve modellerini temin e erke ezli a Vekâleti karşısın da yi Şübesi etmi Radyo 2 Eylül pazar Varşova “(1345 m.) — 20,45 dans ia 21,45 senfonik popüler kon- 21.53 haberler, 22,45 Lembergten meka veli neşriyat, 24 dans musikisi, 24,30 dans musikisi. orkestra, ” âk, 2 22, 10 gah mnilletlerin kala 23 haber palpe liz ) — ii neşeli mü- — 20,20 iki piya- 21 şür, er 05 65 m.) — 20 kon ser, 21 10 koro Hem 21, 55 baba ler, 22,15 opera orkestrası, 23,45 çiğan bm. a (507 m.) — 20 Viyana Di yük. operasından naklen Verdinin Âi öbür temali 2 Tirolkilerin seli e ramı şenlikleri, 23,30. ll 23,50 | dans musikisi, | muüsil Ben bu sözlerinizden ne vw Ooo, i bir meslek keşfettim. Kira ii. » Pek is- ? Çok saçma mı söy- EL — Arasıra... — Buna da şükür. Ben sizin bul duğunuz şairlikten daha ii buldum. Size onu habe: için telefonu açmıştım. Hiç bir baltaya sap Ke kaç kere söylemiş durmuştunı İşte şimdi öyle bir balya sap iz ki bin yıl düşüns: — Bir dakika bile ira zihin sarfedeceğime ihtimal vermiyor- EL — Titan beyi: kürler hanımefen. ki gibisiniz, nuz... teşek- T zaman- Hiç P lğimiyerse dan memnun ser a Nrrenitağ. kadınl, ararlar da bul lar rkekler — İyi amma, mn için bir şart olduğunu eş MUZ. — Ne Eli 9 rd bizim olma- dan sonra değişmemelidir. Yoksa karşımızda alay eden bir hanımefendinin hep bu alayda e e- vam etmesinde bir fayda olur mu er halde, istikbal için gene bir ü ümit teşkil eder ve bir kere kendinizi sevdirmeğe a olursanız, artık sonrası için olabilirsiniz demektir. Melen >< siz bu eni sahihten çıldırtmağa Bindi; iniz. Ha mi bilseniz ben masum masum selale sa- mez Şadanınız... Pardon, Şadan kulum? öğünmek ol ——— - ge EE Jane toplama e a e diyecektim, işte bu bir işe yara- maz genç şimdi bir tüccar oldu, Mi bir yazıhane açtı diyecek» r azıhaneniz ne tara! ı Mutlaka Park otelinin be dadır! atteessüf, değil, Ga- yet ciddi bir muhitteyim. Galata- da, Çinili Rıhtım hanında 864 ün- ün lk el reti bu? Sinema yıl dren Balik mı yapıyorsunuz? — Ondan iyisini. — Villi Frici, Fredrik Mais 7 Kupuru İstanbula getire- şi mdi de beni ii kudurtacaksınız. O dedi suz herifleri bulsam bir ee suda boğarım. — Vallahi merak etmeğe baş- ladım. Ne ticareti bu yaptığınız? — Hararet satıyorum, hanıme- fendi... — Ne dediniz, anlamadım. — Hararet satıyorum dedim. Tabiat kadınları vi öbekleri ya- ratırken, bazan büyük bir kusur irtikâp etmiştir. Özene, bezene dünyaya getirdiği bu süslü bebek- N gelmişlerdir. Güzeldirler, sevimli- dirler. Fakat kalpleri yoktur. Var- ez amma içlerinde hararet deni- m. an en birinci müşteriniz ben ik — Ona ne Şasi, Böyle bir şe- ye çok ihtiyacınız var.. — Vallahi Şadan bez, size doğ- kat onu. kai temin Edebilir ani hiç dım yol iie İahedirore m ki pek kolay oanlaşabileceğiz, gi fendi... Siz bir kere yazıhaneye teşrif buyuru runuz. Ne olur, denize bir şey çi .. Eğer istediğiniz peel ben temin edemiyorsam... O zaman zn mağlüp olmuş addede- ğim, — Neye sustunuz? Sizin ziya- Tetinizi ayni zamanda büyük bir uğur addedeceğim... İlerideki meviakiyeer için en büyük de- hi... — Gene mi süküt, kuzum hanı- mefendi.. —— Peki Şadan bey, yarın öğle den sonra üçte yazıhanenizi e rete giderim. “ge Şadan o gece keyfinden uyuya- madı. Ertesi gün yazıhane giçek- terle süslendi. Bu kad. Filhakika, tam sa, e kapı açıldı, Tiraje kirineğiğBiğ bütün cazibesi ve güzelliği ile içeri gir- . Arkasından iki hanım ve iki si ve koca bir heyet, kimse- siz genç kızları himaye ağa namına para topluyorlar: Hi hiye