Sahife 8 di AKŞAM eN 2 Eylül 1934 SARAY ve “ Yazan: SULEYMAN KÂNI BABLÂLİNİN İÇYÜZÜ — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur » Tefrika No. 347 Sadık paşa Karda pe bir'gün evvelki gazetesine oderceden Kükeki “> efendi de istintak altına al kalemi yarım: asırlık mühim vekalara dair kaleme aldığı kü- sok: kör ettiğini içarenin rtesi günü diri, diri bir kuyuya dai defnolunduğunu haber ak dığını yazmi Mevkuflar divanı harpça > hakemeleri esnasında muhtelif cezalara, küreğe, kalebentliğe, efendi Ankaraya, Hasköylü Ahmet ağa Kastamonuya müeb- in nefi; snasında yaralı olarak Ta geçen Kara Ahmedin on, Rumr-. elide Pazatcıklı, seçik Edirne- li, Hasköylü olmak üzere 35 ki- şi ile Kayserili Halil öğle nr n Muradın kilercibaşısi a Ali ile ahçıbaşısı B. İu Hasanın, Nevşehirli Ali le Al- mahkemesi hukuk kısmı lerinden Hakkı erene üça hapsine; Basiretçi Ali ilikin vakaya iştiraki tebeyyün etme. mekle beraber gün evvel ez fıkradan ina lira :ezasile gazetesinin . zi ie deri sonra Kudüse nef- ai Hamidin devri salta- yor. Muhacirler merdiven başında asker karşısın. müdafaa rai örüyor- ir Ha: âfat va- dile teşci ve teşvik İyide â- kerin elinden merdiveni zaptet- mek,, Sultan Muradı askerin te- cavüzünden kurtarmak üzere #ti- erip Fakat askerler Hasan pa- şanın emirlerine itaat etmiyor, ei Murada karşı silâh kullan- mıyorlar. Bunun üzerine san paşa bizzat merdivenin basamak- larmı atlıyor, Sultan Murat ile aralarında bir mübareze vaki olu- yor. Hasan paşanın kılıcı Sultan Muradın elbisesini kesiyor. Niha- “Hal böyle mi olur?,, diyince Abdülhamit mim koydu! rek Sultan Muradı Hasan paşanın kılıcından tarıyorlar! Bu ha- zeki Sultan Hamide anlatan ya- erlerden Mahmut bey hapis ve sonra nefi ediliyor.) Bu rivayete Sultan at taraf. tarlarının bir hayalinden ziyade " haberdar olur ol ık için- yeye çalıştılar. Saraya gelince Sadık p. paşaya: Zatı re (bu fesadı vü- e tai üzerine Sadık paşa zimmetini iş çe asdile: — Vükelâ yaptırmış olsa böy- le mi olurdu? Sözünü yem kaçırdı Mi (Sadullah paşa) eserinde met Galip > Hi hadiseyi e diyor: (Sadık, mütercim Rüştü, Na: mık, Ahmet Vefik, Saffet sal rın bulundukları odaya damat lahmut paşa geldi; ki kolunu kapının iki yan yarak: pervazına dayı- — Efendimiz buyuruyorlar ki bu Suavi hadisesi memleketin se- lâmeti için endişeyi muc$ bir şeydir. Bunun tekerrürü muhte- meldir. Bu cihetle hakanı sabıkın bis çasosine bakçlrsa mülig we millete hizmet edilmiş olur! (Damat Mahmut paşanın bu sözü kendiliğinden söyleme; kendi mülâhazasını Abdülhami- mütercim paşaya hatırladı ve mütercimin na eğilerek: — Nasıl? dediklerim çikiyor söylediklerini kulağı ve Mütercim de: — vr mm ve? kğ j tuz el z, N ye Mili verdi, Mahmut nın : ya paşa huzurda da merakı- nı tahfif ve ki için Abdülha- mide: — Efendim ha? vaa mi 7 Bir mavuna dolusu ği ile öyle bir emri cesim lil bulur mu? Sözlerini sarfetti (2). Miratı Hakikat» te Mahmut celileddin paşa Sadık paşanın bu'mec! — Emi Sallin Muradın çare- ine bakmalıdır! paşa- CİM bu eği Kani ai. i deruhde edebilec. nlat olsun Sadık pa- a (hal' böyle mi olur?) sözlerile Abdülhamit lil «mimlen- miş» idi. Akdühemi bu sözden (vüke- lâ yaparsa daha tertipli ihtilâl meydana getirir!) manasını istih- z dolayı İstanbul ve Üsküdar zabıta üesası arasında aziller, tebeddül- ler yapıldı. Hadiseden we iL ag mıyarak vaka miyen se ei a” sakil! a cemaziyülevv 95) ve aliye nazırı Moralı ii (15 rabiülâhir 1295 - 18 meal 1295) paşalardan da emniyet münselip olmuştu. Moral çe paşa azledile- rek bahriye nezareti Hacı Vesim ii kei ye sonra İzzet paşa ne de damat Mi e serkan ve mış olan Sad diri aşk atılarak başvekâlet kaldırılan ak mütercim Ri defa sadaret lirmi aldı. (26 cemaziyülevvel 1295 - 3 cemazi- izi 1295 Sad zayiri Bahrisefit Mi kl bir da- ha İstanbulun röremi Yirmi dört fat etti Ali ye dostu İngiliz Sait paşa da azlolundu; hassa müşiri Gazi Osman paşa en müşiri oldu. (Ark var) edi. ne sonra ie Pinar ve- Faik Sabri — 2 HAYVANLAR ALEM sahife - 350 resim metin harici tablo Bu Mm İni kitabı okudunuz mu? T: e 150 > ma vw kuruştur. ii me Tevzi ve satış merkezi yalnız: AKŞAM KiTAPHANESİ 121, Ankara caddesi, İstanbul Para yerine posta pulu da günderebilirsiniz. Diye sabık hakanın izalesine kastı havi tefevvühatta bulundu- Adres tebdili için yirmi beş ğunu k deyl ktedi: kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Sadık paşa bu sözleri söylemiş iyisi 29 — A 120 k ki damat Mahmut paşanın tebliğinden cüret almiş, bununla padişaha arzusunu viç ve bulunduğu vekâlı (1) Asvatı sudur. let maka- & İmsek Güneş Öğle E 9,00 1046 5,31 9,13 ai Va di 518 12,4 15,54 18,42 20,18 İdarehane: Babiâli civarı kei Acımusluk Sk. “Akşam, ın edebi KR 79 - Bürhan Seviye onun gözlerindeki endişeleri sezmişti. Delikanlının ki arkadaşlık lerim bozaj ilk müsademe olmuş Ouz bu arkadaşlık ittifakı ikisini de gizli gizli Ks eden bir düşmanın müdahalesi ile bozul- muşa benziyordu. Şimdi mesele sahibi nezaketini rain lâ- zım gelen Seviye b — Ne varne il e de- di. Günü nasıl geçirdiniz? sua| bir motöre verilen cereyân tesiri- ni yaptı, Suat Rahmi yavaş yavaş söze başlıyan, fakat gittikçe açılan profesyonel bir konferansçı m günün tarihini anlattı, Yalnı ilini sendeledi. Bebillem dığı me an bahsetmedi. Misafirini dikkatle (o dinliyen genç kadın o sustukta a zaman dü i ü, Sonra gözlerini ona çevirdi. Dikkatle baktı ve sordu: — Pazar günü gidecek misiniz? Ümitsiz, kararsız omuzlarını kaldırdı: — Gitmek meram. bir vazi- yeti kabul etmek değil mi? © va — a bugünkü vaziyeti ka- bul etm. evvel size bu şart ima ipne teklif edilen şirki rape reddetmeniz lâzım değil miy. — ös zaman vaziyet pek vazih değildi. — Hatırımda kaldığına göre mis Lidyanın arzularından bahse- derken babasının artık işten çe- kileceğini söylemiştiniz. — Şöyle, üstü kapalı. nra babasının male Pe teklifleri arasında bu aile mi sebetinden bahsettiğini de ll liyorum. — Aymi şekilde doğrudan doğ- ruya bir şey açmadı; ri dün- kü davet biraz dokunaklı idi. e İm ili son- Ta cevap verdi: göre şu şekilde başladı. Mis Lidya siz- den hoşlandı. Patron da işlerdeki uvaffakiyetinizden nu: kaldı. Bugün memlekette iş gö- için kızının da arzularından isti- fade etmeye karar vermiştir. Onlar şüphe etmemişlerdir ki bu kadar kısa zamanda büyük bir şirketin başma geçmek ve pat- ronun kızile zengin izdivaç reddedilecek bir devlet yatta ve bir nimet herkese nasip ol- Dn Rahmi güldü: ç — Siz de bu fikirde misiniz? “ — Bu birazda aşk meselesi- dir. Fakat her şeyi maddi ii den görenler için doğrudur. — Siz bu Ki bir ticaret mua- melesi kokusu zmiyor musu- nuz? 'atronul ez öyle, Fakat bilinmez ki mis Lidya bu alâkasında babasile ortak mıdır? Eğer bunun aksine ise içli bir gö- Cahit rine mahvetmiş olursunuz. Bunu keşfetmek lâzım. Suat Rahmi ye dala Seviye devam etti: t mis iyi larin babasının teklifinden ayırmak lâ“ zımdır. Suat Rahmi gülümsedi: — Bunu anlamak pek kolay. — Nasıl? — Pazar davetine gitmem ve bu münasebete olmadır ğımı ihsas ederim. — Evet, o zaman patro nun ala- cağı yeni Mey size bu işteki samimiyeti isbat ede Şimdi ikisi de bu eni dü- şünür gibi daldılar. âdeta bu- nalmıştı. Seviyeyi görmek ve onun- dertleşmekle hafiflemiş ve açıl- aşki, Sükütu bozan gene seviye oldu. Delika: vi izinsiz iz kalmaktan kun. tulmuş bir mektep çocuğu ne: sile artık her şeyi renk renk görü- yordu. ! Kendi ii e sü yılırdı. Bu se — Yağ 'Bölisieii Günü mal rdiniz? — Bi i iii oktu. Ça- wi aldi. Ütüde hizmetçiye m etti im, ği kadın ne zamandanberi Hulüsi beyden bahsetmiyordu. Ve zengin madenci meydanda görü: müyordu. Suat Rahmi biraz sıkılarak sor- du: — Misafiriniz gelmiyor mu? adın b Zeki ki u misafirin kim olduğunu anlamıştı. — Hayır, dedi, Zonguldakta, On gün daha kalacak. Dün mek- tup aldım. Ve biraz durup devam etti: — Avdette Avrupa seyahatine çıkacağım, beraber gitmemiz için hazıralnmamı Or. Dün gece Seviyeyi ie mıhlıyan acı süküt şimdi Sua' Rahmi: işti. Delikanlı e betmiş gibi koltuğa Ve dakikalar akmağa başladı. Koridordaki duvar saati ağır bir matem havası gibi on iki- yi çalınca Suat Rahmi kendine geldi. Müşkülâtla — Sizi Sie beri Ar tık Genç kadın itiraz etmedi. akşam görüşebilir mi- gelen bir ses ka ranlığa gömüldü: — Tabii. İki katın iki kapısı birden ka pandı. > Pazartesi günü sabahleyin Ee zamanki gibi işinin başına Suat Rahmi patronu yerinde bal madı, Biraz sonra içeri giren mister Didis haber verdi: — Patron rahatsızdır. inmiyecek! Bu haber Suat Rahmiyi ei dürdü. Bugün