BI Ağustos 1934 Sahife 3 Zafer bayramı Babil kiyılarında tamburlarini öğüt dallarına asan İsrail oğulla- Kına dönmüştük. Ne tüten bir ocak, ne sığınacak bir bucak var- dı. İsaya tapanların elinde bir tut- Bak gibi inliyorduk. Akşam... Sular karardı. İçimi- e bir gariplik çöktü, Adanın 1s51z. Bahilerinde garip garip dolaştık. Gözlerimizin erebi ağlar ne güzeldi! Sarı yarları, mor sisler İçinde bir yara gibiydi. Sulara #erpilen kayalara oturduk. Yaşli gözlerimizi gün doğusuna diktik. Ana yurttan doğan ay, bizi öyle bir işlendirdi ki... Mor tepeler- den süzülen sarı ışıkları denizin baygın sularına yayıldı. Gök ma- | Kileşti, sular mavileşti, Yıldızlar bile mavilikler içine gömüldü Çamların uğultusu dindi. Sular, gümüş kırışmalarla pırıl pırıl oy- inaşmıya başladı. İsanın kızları ne kadar şendiler! Tatlı sesleri içi- mizi yaktı. Kendimizi tutamadık. ağladık, Göz yaşlarımız âşıklar içinde oynaşan sulara ka- lerimizi kızıl bir alev bürüdü. Ana Yurttan kopan bir top uğultusu, gürüldeye gürüldeye dağları aştı, ye kulaklarımıza ulaştı, Tatlı tatlı dinledik. Tanrım, sen onların yar- dımcısı ol! dedik. Neler çekiyorlardı kim bilir? öküzler koşulu kağnılar, yalın ayak kadınlar, ateşe göğüs veren askerler, alil ve yoksul ihtiyarlar, üstü başı dökülen çocuklar, ateş, 'duman, yara, kan, ölüm. Tanrım, nedir bu Türkün çek- tikleri? Sana onlar kadar kim tap- 417 Adını nerelere yaymadılar? Yörük atlarının koşusuna yüce dağlar dayanmadı. Yaralı bağır. ları en kanlı savaşlara kanmadı. Aklıları yalın kılıç, yayaları dal kı- liç, ateşlerle, güllelerle boğuştu- lar. Kendilerini kanlar ve ateşler İçine atarak kıyasıya vuruştular, Nelere göğüs germediler? Toprak döyendiler, taş yaslandılar, Yara- larından sızan kanlar Tunn boy. larını kızıl renge boyadı, dereler katıştı, engin denizlere karıştı. Sen onların yardımcısı ol! Gün doğusu ateşler içinde yan- masından anladık ve sevincimiz- den ağladık. Tanrım, neydi o Sa- karya savaşı? szdu bağlar, gidemli dağları, du geçen hos za manları, Yarlar dibinde at suvaran kahramanları, Hergün coşar, Bir gün, kuruldu yurduna toplar yavaş Sazlıklarında başladı en kar Toplar a Türk bir bağırdı, gür sesini Tanrı din- edi. Binlerce süngü parladı, Türkler yalın alıç, Bin tanga gerdi göğsünü “dün aldı Firdevsinin bininci yıl dönümü iyük İran şairi Firdevsinin bininci yıl dönümünde Tahranda ihtifaller tertip edileceği yazıl- #mıştı, Üniversite edebiyat fakük tesi dukanı Köprülü zade Meh- met Fuat beyle edebiyat fakültesi doçentlerinden Ali Nihat beyler eylülün yirmisinde Tabana gide- ceklerdir. Diğer taraftan verilen malümata göre Firdevsinin bininci yıl dö münde Halkevinde de merasim yapılacaktır. Tifo hastalığı Açık lâğımlar nihayet bir ayda kapatılacak Tifo salgınının önünü almak için Beyoğlu semtindeki açık lâ- ğumların kapatılmasına başlandı" ğını yazmıştık. Belediye bu lâ- umların bir an evvel kapatılma- sına büyük bir ehemmiyet veri- yor, yağmur mevsimi başlayınca lâğımlar etrafa yayılmakta ve bu suretle lâğımları açık olmıyan semtleri de bulaştırmaktadır.. Bu itibarla sonbahara doğru tifo va- kaları şehirde yeniden artmakta- dır, Bunu nazarı dikkate alan be- lediye, şehirde bulaşık hastalıkla rın almak için nihayet bir ay içinde bütün açık lâğımların kapatılmasını emretmiştir. Açık lâğımların kapatılması, lâğım su- larından vukua gelen tehlikeyi yarı yarı indirecekti, Gizli nüfus Istanbulda gizli nüfus bırakılmıyacak Her yerde olduğu gibi İstanbul- da da gizli nüfusun sicillere yazıl- ması için verilen emir üzerine İstan. bulda nüfus memurlukları bu işe büyük bir gayret sarfetmektedir. ler, Yakın bir zamanda İstanbu da nüfus siciline yazılmamış bir fert kalmıyacağı temin ediliyor. Muamelelerin günü gününe bi- rilmesi ve müracaat edeceklerin uzun müddet bekletilmemesi için de nüfuş dairelerinde ayrıca ted- birler alınmıştır. Mıntakaları do- layısile nüfusu kalabalık olan na- hiyelerin memur kadrolarının da takviyesi düşünülüyor. İstanbul vilâyeti 1935 te yapı- tahririnden. lacak umumi nüfus. evvel İstanbulda pılacak tahrir ile nüfus sicilleri arasında büyük bir tefavüt bulun- mamasına son derece gayret et- doğum gibi vakalar nüfus idarelerine bik dirildiği halde sicillerdeki kayıt- larına işaret edilmemesi yüzün den doğan müşküller ve yanlıs lıklar da izale edilecektir. EL sanayiimiz Saffet bey şehimizde tetkikat yapıyor İktisat vekâleti el sanayii mü- dürü Saffet bey buradaki tetkika- tina devam etmektedir. Saffet bey dokumacılık sahasında el inin vaziyeti renmekte: senelerde trikotaj, çorap ve umu- miyet itibarile dokumacılık saha- sında bariz bir inkişaf göze çarp- maktadır. Gümrük tarifelerinin artışı, kontenjan tahdidatı, itha- lâtı tahdit ettiği için küçük müte- şebbisler, küçük makineler celbe- derek ufak mik; dokumacılık işlerine girişmişlerdir. Diğer taraftan trikotaj çorap ve alelümum dokumacılık saha- sında büyük bir rekabet baş gös- termiştir. Başta trikotajcılar, tri- kotaj istihsalâtının fazlalığından şikâyet etmişlerdir. Bundan son- Fa çorapçılar da ayni tarzda şikâ- yete başlamışlardır. Neticede bu şikâyetler sanayi birliğinde toplanmış, trikotaj, ço- rap gibi sanayi sahasında tahdi- dat fikri ortaya çıkmıştır. Bundan başka, trikotaj, çorap gibi işlere küçük müteşebbislere nazaran büyük denecek derecede sermayedarlar da karışmıştır. Bir iki büyük çorap fabrikası, küçük lükkânlarda elle çalışan çorap EL işleri müdürü Saffet bey, fabrikaların karşısında mevcudi- yetini muhafaza eden veya reka- betten müteessir olan bu gibi mü. esteseler etrafında tetkikat yap- maktadır, Almanyadan zerdali çekirdeği istiyorlar Son günlerde Almanyadan zer- dali çekirdeği talep edilmektedir. Alınan malümata göre, Almanya her sene dışarıdan külliyetli mik- tarda zerdali çekirdeği almakta dır. Bu sene Kaliforanya, ran gibi müstahsil memleketler AL manyaya diğer seneler olduğu gi- bi, mühim miktarda zerdali çe- kirdeği satamıyacaktır. Bu itib; irkiye zerdali çekirdekleri için "Almanya müsait bir saha olmuş- tur, Bu yüzden piyasada zerdali çekirdekleri 32 kuruşa kadar fır lamıştır. Geçen seneki fiat 19 ku- raştu. Tramvay ücretleri Yarından itibaren biletler ucuzlıyacak 1926 tramvay şirketi mukave- lesinin Feshi üzerine tramvay şir- keti yeni ücret tarifesini yarın babtan itibaren tatbik etmeğe başlıyacaktır. Bu hususta her tür- lü hazırlıklar ikmal edilmiş, şir- ketin elinde çok miktarda bilet olduğu için yeniden bilet basılma- mış ve eski biletlerin üzerine sarj vurulmuştur. Bu tenzilâtlı tarife, m kâleti ile tramvay şirketi arasın- da yapılacak yeni mukavelenin tatbik edileceği tarihe kadar mu- teber olacaktır. Yeni mukaveleye ait müzake- rat bundan evvel başlamış, fa- kat vekâletle şirket arasında bazı ihtilâflı noktalar olduğu için bu müzakerat neticelenmemiştir. “Tramvay şirketi, şirket umumi merkezinden son talimatı aldığı için bu müzakereye yakında ye- niden başlanacaktır. Yeni mukavelede yapılacak ye- ni hatlar, ücret tarifeleri, tenzi- lâtlı ücret tarifeleri gibi bir çok yeni ahkâm bulunacaktır. Tarabya yolu Yol Cumhuriyet bayra- mına kadar bitirilecek Tarabya ile Hacıosman bayiri arasında yapılan çimentolu yolun. inşaatı. ilerilemektedir. Yolun Cumhuriyet bayramına kadar ik- maline çalışılmaktadır. Bu yol bit- tikten sonra yolun Tarabya için- deki kısmı inşa edilecektir. Bü- yükdere ile İstinyeye kadar uza- nan yol ile rıhtımın tamirine ait ameliyata henüz yeni başladığın- dan tamirin üç aydan evvel biti- rilmesine imkân görülmüyor. Sade yağlar yükseliyor Piyasada yağ fiatlerinde bir pabalılık görülmektedir. Bir hafta evvel 58 kuruşa satılan Trabzon tere yağları şimdi 62 kuruştur. Fiatlerin artışındaki sebep esklel kadar Istanbula mal gelmemesin- den ileri gelmektedir. Evvelce haftada 200 teneke yağ gelirken şimdi 80 teneke mal gelmektedir. Istanbul halkının bi hassa Beyazıt civarında akşamları oturdukları yerlerden biri de Beyazıt havuzu kenarlarıdır. parmaklıklar yanında oturan bazı kadınları gösteriyor. rm a a lraz serinlemek için en çok gezindikleri ve Yukarıki resmimiz, havuzun etrafındaki İ EEix çarmada 30 Ağustosa dair resimler Büyük zafer günlerinin yıldö- mümlerinde, büyük milli bayram- larda gazetelerimiz türlü renklere boyanmış timsali resimler koyü- yorlar. Doğrusu, bazan bunlara re- sim demeğe insanın dili varmıyor. Dü, çıkan gazeteler gene bu timsali resimlerle dolu idi. 30 Ağustos gibi tarihimizin en bü- yük günü, en yüksek hatırası bu acayip resimlerle ne feci şekilde sembolize edilmişti Meselâ miskin bir katırın üs tünde pırasa bıyıklı acayip surat- li bir adam... Maşa saçayağı sa- tan çingene kadınlarını andıran bir kadın, katırın yularından tut- muş çekiyor... Bu garip resim meğer Türkü yeniden «sahnei tarihe» çıkışını Bu gösteriyormuş... resim 30 Ağustosun semboli Bu katır üstündeki pırasa bi- yıklı korkunç suratlı adamın Türkle ne kadar alâkası yoksa, ta- ii bu resim de 30 Ağustos tim- sali olmaktan o derece uzaktır. Bir tarih değiştiren ve bir milleti yeniden canlandıran 30 Ağustos günü öyle mi tasvir edilir?, 30 Ağustos bu kadar zevksiz, bu kadar acayip bir şekilde mi gösterilir? Gazetelerimi. — ihtisa, rip dururlar. Bu ihtisas meselesini kendileri de kabul etmeli, hiç olmazsa bu gibi resimleri hakiki sanatkârlara yaptırmalı, z Çünkü halk artık ayıracak hale gelmiştir. Bu garip resimler sinirler üzerinde çok Fe- 'na tesir ediyor. Hikmet Feridun Belediyelerin borcu Belediyeler bankasına borçlarını ödiyen belediyeler dilen oktruva resmi ye- rine gümrük munzam hissesi ola- rak alınan ve belediyelere veril mekte olan paradan yüzde 15 nis- betinde hisse kesilerek belediye- ler bankasına olan belediye borç larının kapatılması dal letince muvafık 'kâletten İzmir yilâyetine gö: len bir tahriratta İzmir belediye- sinden 15384 lira, Adagide 339, Alaçatı 315, Armutlu 147, Bade- miye 260, Bayındır 950, Berg ma 1376 lira hisse kesildiği w bu belediyelerin, bankaya olan borçlarının kapatılmış olduğu bil- dirilmiştir. Bulgar koza mahsulü Bulgar ziraat nezareti neşriya- na göre, bu seneki koza mah- sulü 1 milyon 300 bin kilodur. Bu mıkdarın 700 bin kilosu Buk- gar ziraat bankası tarafından sa &n alınmıştır. Geriye kalan kısım da hususi müesseler tarafından sakın alınacaktır. Peynir fiatleri Pe; ileri pahalılaşmakla- dır. Bir iki hafta evvel ticaret borsasında beyaz peynirin kilosu 22 -23 kuruştur. Fiatlerin arte masındaki © sebepler © arasında soğuk hava depolarının fabiş denilecek derecede ücretleri ar- tırması da vardır,