29 Ağustos 1934 AKŞAM “ Lüküs hayat, ın Rıza beyi 18 seneden beri mütemadiyen sarhoş, aptal, sulu, katil rolleri oynıyan aktör “Aptal rolleri halka çok sevimli gelir, sahnede aptal bir kahraman pek hoşa gider,, Darülbedayi imlerde Senelerdenberi sahnesinde, yerli sar hoş, aptal, hain, yalancı, sulu, fe- na adam rollerinde seyrettiğimiz 18 senelik eski bir aktör var: Mah- eat. Her ne hikmetse Mahmudun ta: 'de sarhoş, aptal ve sulu rolle- 18 rile açılmıştır. senedenberi Mahmut ya sar liğile, ya sululuğile halkı güldür müş, ya hain, cani, katil, dalave- reci bir adam olarak herkesin nef- retle peşinen şunu hemen söyliyeyim ki Mahmudun oynadığı roller çok mütenevvidir. «Bataklı damın kızı» filminde en mühim rollerden biri olan Sa- tlmışzadede Mahmut gene hain, bir kızları baştan çıkaran rezil adamdır. 18 senelik sahne hayatına rağ- men hâlâ genç görünen sanatkâr sahneye nasıl atıldığını şöyle an- atıyor: — Ben evvelâ şöhretimi Bursa- da yaptım. Orada kuvayi milliye- nin ilk başlangıç zamanında bu- lunuyordum. Bursa düşman tara- fından işgal edildi. Beni «kuvayi milliye lehinde piyesler oynamış- tır» diye İstanbula sürdüler. Bur- sada mütemadiyen milli piyesler, kuvayi milliyeye ait kahramanlık eserleri, oynuyordum. Sonra bir müddet aktör Bürhaneddinle ça: lıştım. Sonra 17-18. senedenberi hep aptal, sarhoş, sulu, yılışık, ha- in, cani, katil, dalavereci ve vel hasıl bir sürü rol oynadım, — Daha ziyade aptal rollerini oynamanızın sebebi nedir? — Aptal rolleri benim en sev- diğim rollerdir. Bu rol halka da sevimli gelir. Aptal bir kahraman sahnede ve perdede akıllı bir kah Tamandan fazla halka kendisini sevdirir. Fakat çalışılmazsa, iyi oynanmazsa bu pek sevimli rol hak- ka çok fena tesir eder. Sulu, cıvık bir şey olur. sz rollerin haya- i olur mu? , İnsan oynadığı role ini veriyor. Meselâ 15 gün sıra ile dalavereci bir adam oluyorsunuz. Dalaverecilik karak- teri adeta sizin içinize çöküyor. 15 gün hain bir adam oluyorsunuz. Hainlik hakiki hayatınıza da giri- yor. Meselâ borcunuz olan bakka- la hain hain bakmalar.. Borcunuz Mahmut bey Bataklı damın olan kasabı sahnede olduğu gibi katil gözlerile Eğer dalavereci rolü oynamışsanız ala- caklıları atlatmalar, onlara numa- ralar yapmalar... Bunlar çok olur. Hayatta yegâne kullandığımız ak- törlük te bunlardır. — Bu aptal, sarhoş, hain, katil, sulu rollerini fazla oynamanın za- rarını çektiniz mi?.. süzmeler.. efendisinde bir aptal rolünde — Evet. Çok çektim. Bir kere halk beni böyle seyretmeğe alıştı. ği için birçokları - rolümü ne ka- dar İyi oynarsam oynıyayım - ba- na fena, katil bir adam gözile ba- kıyor. Sonra bu yüzden aşkta hiç talihim olmuyor. Aptal, hain, sar. hoş, sulu rolleri oynıya oynıya aşkta zaten pek az olan & kızı #ilminde bir hain rolünde büsbütün kaybettim. — Sizi bir gün bıyıklı, bir gün bıyıksız görmek adeta âdet hül müne kirdi.. — Evet bizim sakallı, bıyıklı, bıyıksız, favorili olarak dolaşma mız oynıyacağımız role bakar. Bir sün: — Bıyık uzat. Sana bıyık zım., derler. Derhal kozmatiklere el atarız. Aman bir an evvel bıyıklarımız büyüsün.. diye tertibat alırız. Er- gün: — Kes bıyıkları. derler... Hemen berbere koşarız. Daha ertesi gün: — Derhal bir sakal. derler. Bu sefer öp pederin elini... Bunlar tak- ma sakal ve bıyıkla olmuyor. Çün- kü sinemada objektif biraz yak: aşınca sakal ve bıyığın takma ol- duğu hemen bütün münasebetsiz liğile meydana çıkıyor. Şimdi en korktuğum şey nedir biliyor mu- sunuz? Sakallı bir rol oynamak. Allah için sakal bana ne de yı kışır. «Lüküs Hayat» ın meşhur sar. hoş Rıza beyi — Hayatta çok sarhoş rolü oy- madığım halde pek az içerim. Ga- rip bir tezat değil mi? diyor. — En büyük emeliniz nedir — En büyük emelim. Belki biraz garip bulacaksınız. Zengin olup saçlarımı ustura ile kestir mek, Bir köşeye çekilip rahat et- mek.. Meselâ Adada bir köşk. Bir de eşek arabam olsun. Oooohi kekâ.. Hikmet Feridun TAYYARE CEMİYETİNE YARDIM VATAN BORCUDUR Falk Sabri HAYVANLAR ALEMI Büyük kıtada 2BO sahife - 350 resim 4 renki lâvha « 8 metin harici tablo —— Bu meraklı, eğlenceli kitabı okudunuz x0ü? moya 0 || e ee AKŞAM KITAPHANESİ 121, Ankara eaddeci, İstanbul Para yerine posta pulu da. Tefrika No. 41 Son top tepeye çıkarılıp yer- İeştirilmedikçe ve son muvasala ve takarrüp hattının levhaları ko- ler ile Fransız- atmadıklarını Almanlar öğrenmişlerdi. Bu gibi hazırlıkların devamı daima hü- kâfi derecede tedbirler alıyorlar ve mukabil hi zırlıklarda bulunmağa vakit bu- uyorlardı. Bunun için daima iti 14£ ordularının sahneye vazettik- leri piyesler iflâs ediyordu. Böyle uzun süren hazırlıklardan hücum eden taraf ne kadar kazanıyorsa dafan eden taraf bunun dört kazanıyordu. Eğer ceneral Nivellenin plât tamamile tatbik ve i olsaydı şüphesiz inu: vaffakiyet temin edecekti. Çün- kü hücum için evvelce tasavvur ve tayin olunan tarihte, hücum için intihap olunan cephede Ak manların ihtiyatları dahil olduğu halde ancak sekiz fırka askerleri vardı, Fakat bu tarihin iki ay ge- ciktirilmesi üzerine o zamana ka- 'dar Almanlar buraya kırk fırka toplamışlardı. Almanlar vaziyeti anladıklarından hasımlarının ta- savvur ettikleri hücum moktasın- da ihtiyat kuvvetlerini yığmışlar. dı, Eğer bu tarihte Almanlar Hin- denburg hattına çekilmek ame! yatını ikmal etmiş olsalardı iht yatlarına ilâve ettikleri müteaddit fıtkayı bu sayede | kurtarmış olacaklardı. Teahhür plânı bozdu Almanlar düşmanın hücumuna intizar ettikleri noktada birinci sistemlerinin gerisinde yeni siperler açmışlardır. Bundan başka Almanlar. tehdit cephe kıtası gerisinde külliyetli miktarda top ve mühimmat yığ- mışlardır. Ceneral Nivelle plânının icra ve tatbiki tarihinin geciktirilmesi plânın bütün ehemmiyet ve ma- hiyetini değiştirmiştir. Ni sevkülceyş usulü torpillenmi fer ile Haigin askeri mefküre- leri iade edilmiştir. Yalnız şu forkla ki eski sahaların yerine da- ha arızalı ve gayri müsait arazi intihap edilmiştir. Hücum. sahasının değiştirilme- sinden yegâne maksat yeni a, nin uygun ve müsait olması de- bekleme: bir noktada üzerine yüklenmek idi: Bir defa bu fayda zail olduk- tan sonra takip olunabilecek yal ş oluyordu. garp cephesinde hü- in başka bir arazi aramak- müdafaa olunan düşmanın. hiç Birinci u, İkincisi bu sene Fransada ve Flanderde büyük taarruz. yap- mak tasavvurundan büsbütün vaz geçerek kuvvetleri ve gayretleri diğer sahneye, yahut nakletmek idi. Fransa ile İngiltere tarafından irtikâp olunan son ve meşum ha- in mezkür şıklardan biri hakleın- da karar verilmemesidir. Filvaki Ikinci şıkkın kabulü ceneral Pe- faln (şimdiki Fransa harbiye na- airdır) ile diğer iki maruf cene- Tal tarafından telkin edilmem di. Lâkin bu telkin Aras cep- le İngilizler hücum hazırl Hopçu bombardımanına. sahnelere LoydCorcun harphatıratı Umumi harbin esrarı başladıktan sonra yapılmıştı. Mez: kür fikrin İngiltere hükümetine bildirilmemiş olmasının o sebebi bundan ibaret değilse de biri de bu bombardıman idi Teahkiörün sebebi Muvaffakiyet ihtimallerini mah. veden teahhürün başlıca sebebi ye ayrılmış olma- dulara löyakile muvaffakiyet im- kânı verilmemiştir. İngiliz başkumandanı Haigin zihni Somme sahasına saplanmış kalmıştı. Hücum sahasının değiş- rilmesi teklif. olun- duğu zaman yüksek çizmeye ben: Ziyen zihniyetini Sommenin ba- taki çıkarıncıya kadar hayli zaman geçer. Her nerede seri ve çevik hare- ket lâzım gelmiş ise bu İngiliz ku- mandanı daima betaatle ve ağır olarak hareket etmiştir. Hücum cephesinde İngiliz or- dusunun ne kadar yer işgal ede ceği meselesi etrafında haftalar. ca beyhude münakaşa ve müna- kaybedilmişti Halbuki yeni plânın başlıca esası bulunan manevra kütlesinin teş- kili için hücum cephesinde İngi lizlerin me kadar kuvvet bulun duracağını bir an evvel tayin et- mek zaruri idi. Sonradan nakliyat ve iki ordu- nun harekâtnı uygun bir şekle koymak meseleleri etrafındaki müzakereler ile plânın tatbiki bir kat daha teahhüra uğramıştır. Bu noktada kumandanlar. ar: sında çıkan ihtilâfı efkârı tesvi ye etmek için nazırlar ve cen rallar arasında bir konferans al dine lüzum görülmüştür. Bu korg ferans 26 şubatta Calaisde toplar muştur. Halbuki asıl plân mucibi ce bu tarihte lüzumsuz bir k ferans değil hücum başlamış < malıydı. Almanların Verdun üzerine hi! cumları beklenildiğinden bir haf ta evvel başlamış idi. Bunun içi bidayette bu hücum muvaffak yet göstermişti. O tarihte cene Jofer orduların bu kadar seri hağı reket edeceğini havsalasına sığ, dıramamıştı. Calaisdeki müzakereler plâ kendisine dan zaalar ile vakit talbikini tehir eden esbabın mahi meydana çıkarmıştır. Muz t için zamanın hayati ehemmiyeti bulunduğu bir sıradal” işleri geciktirmemek icap edis” yordu. ingilizlerin çıkardığı vagon meselesi : İngiliz ordusu garip bir talep-” te bulunmuştu. Evvelce Fransa İngiliz ordusu için 120 tren tahsis etmişti. Bu defa İngi mezkür trenlere ilâveten kendisi- ne yeniden 250 tren istemiştir. | Fransız demiryolları ise İngiliz- lere iki yüzden fazla tren verecek" vaziyette değildi. cak on beş gün gibi kısa bir za- man için verebilecekti. Halbuki İngiliz ordusu bu faz- la vagon ve lokomotifleri ceneral Nivellenin plânı olduğu, ne ceneralın kendisine, ne de İngiliz nazırlarına söylen. memiş idi, Bu mevaddı mütehar- Tike Passehendaele faciasını sah- ordusu Bunları da an- için istememiş neye vaz için şimdiden başlamış olan şümullü istihzaral için isten nilmiştir. (Arkası var)