pi Tetrika No. 267 | Yakup ( Gemil niçin Hüsrev Sami bey, bu süali o ka- dar garip bulmuştu ki bundan faz- hakkak bir felâkete ee ni anlamıştı! Hüsrev Sami bey, Yakup Cemili ediyor. ar ami bey, müstantik hu- a çıkarılmasına ve kendisine desin ve ağır cürümlere temas sen dikkate şayan şeyler soru! sına raği ke Gin i da lâkayt ee doğru bulma- dı. O, burada kendisine ha yapılacak bir vazife terettüp etti- .Eini hissetti, Hüsrev Sami bey, senelerden- beri ayni gaye uğurunda berabe! çalıştığı, ayni müşterek maksatlar için birlikte mücadele ettiği eski bir ve felâkete maruz kalacağın. müteessir ol muşlu. ve Yakup Cemil beyi tahkik heyeti nazarındaki teh- Tikeli şeş meme; için (taklibi hükümet) ci tiham edilen maznun lim & celbetmek lâzımdı. Hüsı i bey bu zarureti, pek ahlâki bir va- «zife olarak telâkki ediyordu. ir su- vermeden Bu kanaatin tesirile yeni b al sorulmasına fırsat tına ea am etti. Hüsrı i bey, Yakup C mil — eyin meşrutiyet inkılâbının zuhur eden bütün muharebelere şevk ve esi iştirak ederek cephelerde ne retle © cesurane ve fedakârane Di m ve he- sabına deruhte ettiği işleri ne ka- dar dürüsti ve faragatle ifa etti- gini uzun uzadıya anlat Hüsrev Sami bey, bütün li iza- hatile Yakup Cemil beyi eşi en- der bulunur bir vatanperver ola- rak tavsif ediyordu.. Hakkı bey, Hüsrev Sami beyi sulhü münferit için teşvik etmiş mi? Hüsrev Sami bey, kendisine başka bir şey sorulmıyacağını tah- şöyle bir sorgu kar mü- nasebetiniz ne derecededir? Har- be nihayet vermek üzere bir (sul- erit) akti için Hakkı be; Nr ademi lüzumu hakkında mütalea- miz m ir? Hüsrev bey, bir kaç kısma ayrı- ?an, Gi mahiyeten bir tek mak- sadı istihdaf eden bu sualin şek- dittihat ve Terakki | tarihinde esrar perdesi ve a öldürüldü el salaş ki (sulhu münfe- rit teşebbüsü) ya doğrudan doğ- ruya Hakkı beye isnat ediliyor, yahut ta Yakup Cemil beyin cür- münde Hakkı ei başlıca muhar- rik ve ein ik telâkki ediliyor- du. Bundan başka, gene bu sual diğer bir noktai nazara göre tah- lil edildiği takdirde, Yakup Cemil mil beylerin kiralar ne merbut ve müteselsil olarak gösteriliyordu. ci takdirde Ya- kup beyi ilk teşvik Hüsrev bey olduğuna is- rev beyin de müşevviki Hakkı bey oluyordu. Bu vaziyet karşısında Hüsrev Sami bey dedi ki: “ — Hakkı bey eskidenberi ar- kadaşımdır. Kendisi ticaret yap- mak için Romanyaya gitmişti, Bu- raya döndükten sonra Romanya- da iken kendisine böyle bir teklif vaki olduğunu, fakat bu teklifi cid- telâkki etmediğini, ancak hü- kümetin düşman devletlerinin bu husustaki fikir ve arzularını yok- laması lâzım geleceğini bize söy- ledi. göre kendisine: «Bu gibi mü- him meselelerde şunun, bunun te- siri, münferit teşebbüsü olamaz. Bu, bir devlet işidir. Binaenaleyh bi meclis salâhi- yettardır. Bunun için milletin de arzusunu klamak lâzımdır. Böyle bir teşebbüse karar vermek için evvelâ «ittihat ve Terakki» an behemehal toplanma- re memleketin umumi vaziyeti- i tetkik ve tahlil ederek hükü- le tabik edilmek üzere bir ka- una hükümet ve rar verilmesi icap eder» dedim. Hakkı bey de bu fikrimi tasvip etti. Esasen ben bu fikrimi, yani memleketin umumi vaziyetini 1s- lah etmek, harbe devam etmek id sulhun aktini temin etmek in behemehal kongrenin toplan- masını yalnız Yakup Cemil beyle yakın arkadaşlarıma değil, mer- g bütün «İttihat ve Terakki» erkâ- nının bir araya toplanarak arala- rında anlaşmaları lüzumuna bu- gün do kaniim, (Devamı var) | BORSA |: Istanbul 2 Ağustos 1934 ( Akşam kapanış fiatleri) At | A Gazimize bir tolgayl Selâm sana kurultay! , Bağı yanık ulusa en önce sen kol açtın! Öğüt verdin her işte ön baş oldun savaştın! Karanlığı sen yin Türke ışık > gtr Engelleri o kaldırdın amaçlara yl açtın! Bize Dumlupınarda bengi suyu sen ı # . sundun! Askerler; saşnaçınız! Akdenizdir bu- urdun! yı Kalak, kulak karışık; m bir un 124 , Yere göğe bu (Çınli.) in ne ale ğunu duyurdun! sabri kurtardın yeni tarih ya- rattınl Eski tarihlerde bize bizi anlattın! Tekke, mekke, medres: e yüz karası nelersel kapattın, katkanınla ka- Jattın! Dedin tarih ile dil, ei şii Yasağınla İçi dışı gösteren, bir kılık aynada Varlığımızın temeli kültür ile il ele ii liktir! Gökçül gözle en önce sen takin Özbeyliği koruyan, vi topladın öz dil ik in Ulu Gazi seninle, biz seninle nü Senin yüce ( katında rüzl Özge dilden öz dili kurtaracak ku- Fultayl Bu cankıdan doğacak öz Türklüğe yum, olcay! Selmi Sana kurultay yeni odoğan tulun ay! “Selâm sana ey Gazi, sana candan bin ohkay! e ea ai — Manzum saf yl râ, akademi, meclis, Ulus — — Şürâ Mil, Öğüt — Nasihat, yol göster- ek, we iv M i kudreti lim, müteh: İski ela ibi a buyurukl ğu, Erde: le ye mari- ak, Gökçül — Semavi, kutsi, gök avi, iBlge, bile im, mütehas- sis, erbap, Öğünmek — Benimsiyerek sevinmek, age kendi kendini metetmek, Yüce sek, - Kat, kıt — , Yüc Yül ri - mek, ünmi ünmek Hür- vi im ile eğilmek, e — Bi yabancı, Cankı — Şüra, meşve- ret, meclis, toplantı, Yum Uğur, se:B dördü, Okka Takdir aferin, Deri miki rol. SRYARALNOMA SEYAHAT NOTLARI TE; Bir şato âlemi Bal ii hakiki olmaktır; Sanatta ve e eselâ bir Firavunun Salta: tini, onun Her pi üni bir Fellâkin, bayat ını tasvi i alar kare ai gere ie hr seri bir harekette bulunma- mıştır, Mawrice Reclus Dostum S. bey ve ben, bir haf- ta sonu geçirmek için baron ). E. nin şatosuna çağırılmıştık. Ba- ronun babası sene evvel öldi ğı servet bir milyar franga yakın imiş. Büyük oğlu Baron J. E. otuz iki, e üç yaşlarında, sarı saçlı, mavi gözlü, şen ve z: > e ir. Hissesine dört, bi milyon frank ile beraber ehir otuz beş kilomtre mesafede bir şato ve 87 şirkette meclisi idare âzalıkları düşmüş... Davetliler bir cuma akşamı saat sekizde, İysöes barlarından birinde ( buluştuk. barın i odasını palder maya k Ba . E. şen tavırlarla ui şıyor, elele biribirlerile ta- ştırıy: i E halarla konuşan zayıf, uzun boy- ızı yüzlü, kartal gözlü ve Yeni 7 tayyare rekoru ew York .A 1243 mil üzerinde saatte 157,62 mil > sürat rekorunu muhafaza eden n &.24 Mi 8 yeni rekor ik Bunlar 600 mi mil mesafe üzerinde rekor- İndir. Bu rekorlar, Avrupa şirketleri, bergh, bu tayyı li yolcu erk e eki pori itti, mobiline alacak ve ya götü- rüp yerleştireceksin. ” (Sonradan Li ki eN mihmandarım, İmei m4. E en çok itimat ettiği ii ve ve- kili imi: ge Baron B., içkinin verdiği bir lâübalilik A kolunu omuzuma at den elime bir bardak viski çe şık genç kadınların ince ince gülüşleri biribirlerine Esham ve Tahvili İst. dahili ei 50 - B. Hamiline w — Kuponsuz 199 Müessi: istikrazı — T C. Merkez Ünitürk 1 27,85 ası 26,70) Anadoluhisse 26,70 »> MI 26,60) Telefon 10,50 Mümessil I 47,50) Terkos »> M 47,—| Çimento 1,20 NI —| İttihat Mi ii e İş Bankası Şark 1,— Para ei isle is 12,06 | Sofya e u4 mdra 633,50 keyi 2,0560 Nev York. TO$İİ yad ale 3 BI, ilano 9,26,76İ Belerat (| 34,80,76 Atina 83/34/76 | Zioti 421,18 me vro 2,43,65| Pen; 3,98,50 el |, 88,60 a, 79,40, Brüksi o. Amsterdam 1,17,48| Moskova 10,89,25 zah: erli kN €ş vw rımıza Ayrı ayrı te li sr mani ldağumdan muhterem gaz: şükran ve hür- lerinizi rim rica ederim efendim. mebusu merhum Emin be ey refikası Belkıs başak sir bir iksir gibi başa telif kokuları, spor imi an saçlı deli- ve mütearrız konuşmala- 1, «cocktail» ler, iski ler... Yük- zi sesle verilen emirler; barın kapısı önünde yığılan çantalar ve e ker almak için irip çıkan ; bir hazır- lık, bir şenlik, > e . San- ki bir zevk ve safa la yeni ron J. E.nin şatosu bir diyarın fethine hazırlanıyor, uzun ve tehlikeli bir sefere gi; kıyı Nihayet baron J. E, nin sesi işi. tildi: — Saat sekiz buçuk; yola çin kalım nemli bir Fransız gazeteci-' si ve ben, açik spor bir otomobi- Jin zaten iki kişilik olan arka ta- cize kuvvetile sıyrılarak koşuyors dei Hele eid çıkınca, baronüri i bütün Ker “e erer Eriş ir semanın kapla: 'hul ve karanlık bir o o gi çabuk gidiyorduk ki ağzımı ve tıkayan, burnumu nefes almama 2 idir. Bir aralık, yanımdaki za- am: «— Daha çok gide- cek mbyizi» en patırdısile a İyinin gid alan ki ön taraftaki kilometre saatine bak- emiş ve yüz kirk rakamını gör- Nihayet dömir parmaklıklı bü- SAN n mâni olduğu kahkahalarıni salıverdi. > başımda, elinde bir plânla bekliğriz kâtip beni şato- nun üçüncü katına çıkardı ve ans lattı: a ve süslü dai. idi mn riyorum, Bey- ler bu katta biraz kere yerle-' ime Meselâ şu kocaman odaya ba kin, on dört küçük karyola; ya yana beş mus! i . Tam bir b koğuşu. yın, SİZ sus deği ik. wi de yeni dan liğini bitirmiş olan pek gençleri oyuyoruz. yi izzet Metih (Devamı 6 ıncı sahifede),