Sahife 6 KITAPLAR ARASINDA Bizim A Tolu mebusu ve Hükimiyeti Mili ye elinin Dama Ezik Kat Hey Mili kapkememirde yepyeni bir in kamal Bien Filmdir A A al a ar e maya yi eski Alle ilmin baki ii e e be a b çü e me eger vie amam. kin Ayam bl a nn anla G6 Ti en büyük Tüllüne mall olmuş memle- e rome li all düm e Milat tab © güzelki Rl Ne ed Me 2 Me e asl İyi TE il e Peli 70 baş Ee kak Ee el ba deniz eserden bir. parçayı alarak, muhterem | okuyucularımıza sunuyoruz.) Bu yazılarda, Türk Akdenizi nin bir parçaz: sessiz ve cansiz bir şerit gibi geçti. Bazı lâvhalar . Bu lâvhaları hayaliniz- iz kadar genişletip Kendinizi aldatmış süsleyiniz: olmazsınız. Biraz daha konuşalım: Akde- niz kıyıları, Anadolu dağlarını siper almış olan milletin öz malı idi, ve öyle kalacaktır. Bu dağla- ine yerleşmeğe özenen her ilâcı, bir gün, mermerleri ka fasında parçalanarak, — sökülüp atılmış Anadolu milli olmağa mahküm bir memlekettir: Onun ne top- yak, ne de halk birliği bozulabi- ti, iç topra- ğın, sarp ve yalçın dağların zah- metini çeken insanlara ait olma- lıdır. İç toprak bu kıyılarda te- neffüs eder ve buradan tazyik gördüğü zaman, boğazına bası Jan bir dev gibi, dağlarını yuvar lıyarak, çöllerini akıtarak, tari- hin görmediği kahramanlık des- tanlarını yaratır. Şu dağların üstünde Türk hür- riyetinin sesi dinmemiştir. Türk Akdenizinde, bizim olan ve olmıyan, bütün medeniyet ha- tiralarının hepsini geçecek olan cumhuriyet medeniyetini kuraca- ğız. Bütün mazileri geride bıra: kacağız. Sıtma ve sulamadan sonra, top- yak işini halletmek lâzım gel Antalya ov: çivi. parasma yerleştirileceği söyliyenler lerdir. Gelen halka yiyecek ekecek buğday bulmak gü dir. Zorluk, şimdiki lü ile toprak bulmaktadır. Bura: larda büyük çifliklerin birer kıs ya sahiplerine bırakıldıktan son- ya, gerisi yerleşenler. tarafından 20 veya 30 senede ödenecek tak- sitlere bağlanmak gibi hususi bir şekil bulmak doğru olur. Bundan başka devlet, memleketin, Antal- ya ovaları gibi, yalnız bir iki ye- ini iskân sahası olmak üzere ayı- mp başka yere muhacir konmağı yasak etmelidir. İskân kadrosu, sıtma mücadelesi ve su işle, narak vücuda getirilebilir. İlk iş Yürükleri dağa dönmek- ten alakoymaktır. Ondan sonra şimalde ve cenupta ormanları tahrip eden köyleri buralara in- dirmek, nüfus kesafetinden yurt- larını bırakan Karadeniz köylü: lerine bu ovaların yollarını termek icap eder, Karadenizin bazı yerlerinde / bir kaç dönüm tarla içinde çırpınıp duran halk, bu ovalarda sây ve iş hürriyetine kavuşacaktır. Ray, Antalya ile kasabalarıni kalabalıklaşlıracaktır. Henüz ta- (Devam 9 uncu sahifede) kada ödemiş 12 SE (ödemiş ve ha- ETE valisi muhibiri mizden) — Kü gük © Menderes havzasının Beye dağı yaslanmış havan senın güzell meşhur (Ada kilometre mun- tazam köy yolu (Adagide) nahiye merkezi- ne bağlıdır. Kö- yün hududu da- hilinde civar köy yollarını ve Bey- dağı - Tire mun- tazam yolun bir kismini bu köy yapmış, yol ihti- yaçlarını temin ile ri, 1900 küsur Bura. nunu hakkile tat- bik edilmekte ir. Köyün büt. gesi (5999) lira dır. Burada bir zirai kooperatif vardır. Halkı çok çalışkandır. İhtiyar heyetinin başında köy ve itimat ettiği Mehmet efen- işten yılmaz, için canmı veren bir vatan- bir muhtar vardı di. Mehmet efendi, kö daştır. Kaymakamımız Şerif Haşim bey kazamıza ilk gelişlerinde köy- leri teftiş ederlerken, Adagümeyi Gemlik tütünleri Bu seneki mahsul 50 bin kilo olacak inbisarlar i bir kaç gün evvelisine kadar sabahtan akışa ma kadar alım satıma bakıyor- lardı, Halbuki son günlerde alım satım muamelesinin öğleden sonra tatil edildiği ve bu yüzden köy- lerden gelen köylülerin bu vazi- yetten müşteki oldukları söylen- mektedir. Alım, satım muamele eğer bir emirle böyle durduruk du ise bu cihetin yeni bir emirle tasbih edilmesi gerek idar gerekse köylünün menfaat mına daha iyi re olacağı. anlaşık bin kilo mahsul al lü inbisarlar idaresinden gördüğü yardım ve teşvik üzerine titün ekimini seneden seneye arttır. maktadır. caktır. Köy- Adanada bataklıklar kurutuluyor Adana 18 (A.A) — Viliyeti- mizdeki bataklıkların kurutulması için yeniden ve esasli bir çalışma başlamıştır. | Vilâyet makamı nafia dairesin- | den vilüyette mevcut bataklık» ların miktarını gösteren bir cet- velin süratla hazırlanmasını istemiş» bir. i Şirin bir nümune köyü Adagümede çocuk bahçesine r her şey vardır Yukarıda Adagümede yeni yapılan çeşme, Adagüme yollarından biri iktisat've ümran sahasında fev- düşünmüşler ve bu düşünce ve emellerini pek'kısa bir zamanda kuvveden file çıkarmışlardır. Kö- yü, merkezi kaza olan Ödemişe ve nahiye merkezi olan Adagideye güzel bir yol ile bağlamışlardır Yol faaliyeti Eskişehirde Sakarya vadisine otomobil yolu yapıldı Eskişehir 16 (Hususi) — Şeh- ize 3 saat mesafede güzel ve şirin bir kasabacık vardır: Taş köprü! Dört yüze yakın nüfusu ve sonra, ehemmiyeti bir kat daha artmıştır. Halkevi kurslar şubesi Taşköprü nahiyesinde millet mektebi açmış- Mektepte ders vermek vazi- fesini ülkücü muallimlerimizden Kadri bey üzerine almış ve dere- lerine başlamıştır. Taşköprünün bütün halka oku- in büyük gayretler göster. mekte ve kasabalarının daha gü- in de çok çalışmakta dırlar. Millet mektebine köyün bü- tün halkı kadın ve erkekleri de- vam etmektedirler. 'Nahiyenin müdürü Veli bey de hududu dahilindeki yollari yap- tırmak için uğraşmaktadır. Veli beyin gayretile Sakarya vadisine otomobiller gitmeğe baş- lamıştır. Sakaryaya, otomobil ile ilk defa valimiz İsmail Hakki bey gitmiş ve vadideki Mayıslar köyüne kadar varmıştır. Evvelce bu vadiye otomobil değil, araba, aberleri modern bir mek- tep yapılmıştır. Mektebin önün- deki büyük mey- 'dan çam ve çınar gaçlarile süslen- miştir, Burada gördüğüm inti- zam ve sarfedi len himmete hayran kaldım. Köyün başar dığı işlerden bi de köy odasıdır. Son plân muçi" bince dört odalı bir köy oda: yapılmış ve heyeti | idare, zirai koo- peralif ve santrala tahsis edilmişti Önü büyük bir park haline ge zam tarblı çiçek- lerle süslenmiştir. Bu sene nümu- nelik bir tavuk tasyonu kurul muştur, Köy odası ittisalinde yapılan istasyonda her nevi kıymetli cins tavuk yetiştiril. mekte ve çoğalmasına çalışılmak- tadır, Erdeylânt ve Legorn cinsin- den tavuklara bilhassa çok ehem- miyet verilmektedir. telefon tesisatı çok mun- tazamdır. Köyün bir de damızlık boğası vardır. Köyde güzel bir çocuk bahçesi vücud getirilmiştir. aşağıda de Bergamada cinayet Mustafa arkadaşı Sadıkı bıçakla öldürdü den çıkan kavga, tana malolmuştur. Cinayet Bergar manın Turanlı nahiyesinin İlhanlı köyünde cereyan etmiştir. Bu köy- den Murtaza oğlu Mustafa ile ay- ni köyden İlyas oğlu Sadık ara- sında çıkan kavga büyümüş, Mus- tafa bıçakla arkadası Sadığı öl, | dürmüştür. Katil yakalanarak ade liyeye verilmi Burdur merkez kazası malısulü Burdur merkez kazasının 934 senesi tahmi da şehrimiz ticaret odasına a; daki malümat gelmişti Buğday 1,200,000 kilo, arpa 95 biri kilo, çavdar 35 bin, nohut 10 bin, burçak 40 bin, palamut 1 mil. yon, bal 500, balmumu 100 kilodur. hattâ kağnı bile gitmezdi. Bütün vesait hayvanlardan ibaretti, Sa- karya vadisine otomobillerin gidiş ve gelişlerini temin etmek, hem bu güzel vadinin ehemmiyetini bir kat daha artırmış ve hem de sebze şehirmize kolaylık- temin etmiş te büyük yardımları gi limizle, Taşköprü mahiye müdü- Galatasaray hatıraları le Feyzi efendi merhumun hiç bir şeyden pervası yoktu. solunu, zamanı düşünmez: fırsatta savurup dururdu. O za- mana göre farisi ne kadar mu- Zır, şiirler varsa beyit beyit yaz- dırır, tahlil ettirir, türkçeye evue nesir şeklinde talebeye tercüme ettirir, sonra da kendi yardimile bu tercüme türkçe bir beyit hali ne ifrağ e Ş Hele * Sadinin Gülistandaki meşhur manzümenin bu. beytini © ikide bir yazdırır. ve bir Acem şivesile takrir ederken hepimiz gaşyolurduk. Ne Binyamin, ea liğe Bir aralık bizim isede de mil roplar görünmeğe başladı, maasi) Fİ nezareti erkânmden sarıklı, cübbeli, setre pantollu bir sürü mülecessisler gönderilmişti. Bun. larin ber biri bir derse giriyor, bir iskemlede oturarak muallim. lerin takrirlerini dinliyorlardı. İhtimal derslerin serbestisi haki kında jurnal verilmişti. Her na- sılsa bu kafileye ithal edilmiş olan merhum Mustafa Nail bey (o vakit maarif nezaretinde tedi vet hocası idi) fransızca tarihi umumi dersine gelmişti. Hocamız M. Şarve idi. Nail bey sın'fa gir di, selâm verdi, kimse aldırış et medi. Beş on dakika oturdu sıkı dı çıktı, gitti. Tarih hocası bu dama yüzünü çevirip bakmadı bile! Biz de hiç ehemmiyet ver- memiştik. Sarıklılardan kambur bir ihti- yar hoca da her nasılsa altıncı s nıfta farisi dersine gelmiştiz. Bir iskemle getirdiler oturdu. Feyzi efendi merhum ateç ateş diye ba- Bıdı. Bir efendi koştu, mubassı- ra haber verdi, dershaneye bir kürek ateş getirdiler. Halbuki has va ateşe pek te ihtiyaç göstere- cek kadar soğuk değildi. Feyzi efendi Kenamı tahtaya kaldırdı: Yaz dedi. Ramazan ayı mübarek açıla cennet kapın ola meyhane kı Ne revakim bağl Bu beyit yazılırken biz kambur hocanm vaziyetine ve haline ba- karak gülüyorduk. Kenan bunu nesren | farisiye tercüme ile meşguldü... Meclisi ke bir maarif özasından olduğunu bilâhare haber aldığımız bu kam: bur hoca efendi bir dizini altıma almak üzere iskemlede bir hare- ket yapmak istedi. İskemle ile be- yaber arkaüstü düştü. Kenan cüb, besine, kollarına yapışarak kal dırdı. Feyzi efendi. hafif hafif gülerek «çam mı devirdik haz- setli» dedi.. Hoca yerlere kadar eğilmek suretile bir temenma ça- kıp ortalığı selâmladı ve savuşup gitti. O manzara hiç te hatırım” dan çıkmaz, fazla gülüyorduk. Biraz da gürültü oluyordu. Mer? hum Feyzi efend ibret dersi mahiyetinde olan şeylere daha fazla gülünmez di- ye bir gürledi. Çıt yok... Bir daha bu yadigârlar mektebe ayak bas- madı, yahut bastı da ben görme” dim. Abdullah Adanada ihtikâr mücadelesi Adana 18 (A.A.) — Un fabri- kalanın piyasadan kilosunu bir buçuk kuruşa aldığı buğdaylar- dan çıkardıkları unun çuvalını 500, 350, 480 kuruşa kadar sat- malarında açık bir ihtikâr gören ticaret odamız un fiatlerinin buğ- fiatlerile mütenasip surette indirilmesi hakkında kamına mitranantin b