20 Temmuz 1934 AKSAMDAN AKŞAMA Doğruyu söyliyelim.. , Kalabalık bir inde Çarşı için- hisle, itişme ka- — «Sergi deyince ne anlaşılır?» diye kendi kendime sordum. Son- radan başkalarına da sordum: «Sergi, bilhassa milli sanayi ser, Sanayi sergisi, bir memlekette #anayiin inkişaf derecesini gös“ eren, o memlekette eskidenberi meler yapıldığını değil, yeni yeni meler imal edildiğini, ne marifet. der icat olunduğunu, yani terakki- mektir. Meselâ bu memlekette &endimizi bildik bileli yapılan beş on kalem eşyayı teşhir etmekte, tanayi noktasından hiç bir fayda yoldur. Bir kaç senedir sanayi ser- gileri açıyoruz, çünkü saneyiimiz- de on sene evvelkine nazaran çok farklar var. Bu farkları hal- ka göstermek, memleketimizde ölâve olunan mamulâtı millete ta- Bitmak lüzumdir. Bunun. ir ki altinci i arasında, halkın nazarı dikkatini celbedecek kadar fark olmalıdır. İtiraf edelim ki altinci sanayi Sergisini gezerken, geçen seneye, hattâ altı sene evvele nazaran sa- mayilmizde ne gibi yenilikler oldu. ğunu anlamak çok güçtür. Açık. söyliyelim: Galatasaray isesinde açılan ve adına «sanayi sergisi» denilen meşher tam ma- masile bir sergiden ziyade, alelâde bir çarşıya benziyor. Sergide en mühim şey, hem va- “ziyeti, hem de tekâmülü bir bakış- ta gösterecek resimler, i İer, grafikler, resimli ve mukay: yatürleri, haritalar, projel İar, hoparlörler ve sairedir. Sergi- de bunlardan hiç eser yok... Ta- “mamen gayri ilmi, gayri fenni bir panayır... Kapıdan girerken, mu- azzam bir radyo makinesi: eni öpseni larken, birdenbire kendiniz: Mak: mutpaşa dükkânları arasnda bu- luyorsunuz!.. Herkes malını sat- yakla meşgul... ği iimizde her sene terakki yok mu? Elbette var. Hem de felâket, sanayi ış pazar. larmın insana sanayimizin, akıl lara hayret verici terakkisi hak kında hiç bir fi r Yani, bir adam, Beyöğlu cadde- sinde, çarşı içinde, Mahmutpa- şada, kumaşçi, tuhafiyeci, şerbet “ çi ve baklavacı dükkânları ara- sında kendi kendine dolaşırken Türkiye sanayiinin son seneler- | deki tekâmülü hakkında ne ka- dar fikir edinebilirse, sergiyi do- Taşırken de bu tekâmülü o derece anlıyabilir. Sergi mefhumunun medera vasitalarından hiç biri iç... - yoktur, aldatmalta menfaat görmüyoruz... * Bilâkis hakikati söylememek sanayimiz pamına zararlı olur: Sergi, tam le milli sanayi sergisi de- Satış yapmak için açılmış bir ticaret panayırına daha faz- In benziyor.. Gelecek defa daha i yapmalıyız. © Akşamci Edirneye tenezzüh treni .Edirneye yapılan ikinci tenez- üh treni bu sabah saat sekizde Sirkeciden hareket etmiştir. Tren gok kalabalıktı. ME, lerile teşhir eden yer de- | Florya plâjı Belediye istimlâk muamelesine Hazar kimseler buraya sahip olduklari- pi idin. ettiklerinden istimlâk muamelesi yapılamamıştı, jeleri halletmeğe çalışırken yeni istimlâk kanunu çıktığından plâ- jin istimlâki kolaylaşmıştır. 43 Fiat üzerinden belediye hemen İs- timlâk muamelesine girişecektir. Belediye istimlâki | yaptıktan #onra Floryada yapılacak tesis ayrıca kararlaştıracaktır. Ihtikâr mücadelesi Komisyon yarın tekrar toplanıyor Yiyecek, içecek maddeleri üze- rinde ihtikâr olup olmadığını tet- kik etmek üzere teşekkül eden ko- n yarın tekrar toplanacaktır. Komisyona ticaret odasi namına Murat bey iştirak ediyor. Cumar- ünkü toplantıda yiyecek tesi işin sebebi, perakende fintler üzerine bu tereffüün nasıl te ektiği araştırılacaktır.” © Komisyon bu tetkikatla sonrü ne gibi bir tedbir ittihaz etmek lâ- zim geleceğine karar verecektir. Gaddeleri kapayan seyyar satıcılar Dün Beyazıt ve Alemdar ko- miserlikleri caddelerde simit, su, gözor ve salre satan kark bir kişiyi yakalamıştır. Bunlara mu- ayyen belediye cezaları verilmiş ve haklarında evrak tanzim olun muştur Vezifelerine Tade edilen polis memurları Bir randevu evinde usulsüz araştırma yapmak suçundan maz- munen işlerinden çıkarılan Mus tafa, Niyazi ver Recep efendi isimlerindeki üç sivil polis me- murunun vazifelerine iadeleri Kararlaştırılmıştı. Bunlardan Mus- Recep efendi Sarıyer merkezlerine ve Niyazi efendi polis ikinci şube birinci kısmına tayin olunmuşlardır. Yaramaz çocuklar Vapura taş atmak isterken kendi düştü, landı Unkapanı köprüsünde feci bir kaza olmuştur. O civarda oturan bir kaç çocuk köprünün çıkarak alttan geçmekte olan yık ve vapurlara taş atmak sure- tile eğleniyorlarmış. Dün de on yaşlarında Emin is- minde bir çocuk diğer bir kaç ar- kadaşile beraber köprüde ayni şe- in altından Haliç şirketi- Bin bir vapuru geçmiş ve çocuklar yukarıdan vapura taş atmaya başlamışlardır. Bu sirada bunlar- Emin vapurun bacasmdan içeriye taş düşürmek istemiş ve iyi atabilmek için köprünün par- maklıklarına — tırmanmıştır. Kü- çük yaramaz parmaklıklara asıl dığı sırada müvazenesini kaybet miş ve atacağı taş yerine ken: si köprüden yuvarlanıp alttal vapurun üzerine düşmüştür. Bu düşme neticesinde kafasi yapurun bacasma ve demrilere çarpan Emin muhtelif yerlerin. 'den ağır surette yaralanıp bayık İlik iskelede polise teslim edilmiş ve ifade veremiyecek bir halde hastaneye kaldırılmıştır, Yük taşımak.. Iki hamal arasında kanlı bir kavga Eminönünde hamallık yapan Osman ve Mehmet isimlerinde iki kişi dün bir yük taşimak mesele- sinden kavga etmişler ve biribi lerini dövmeğe | başlamışlardı Kavga esnasında bunlardan Os man kuvvetli bir yumruk vurup Mehmedi yere yuvarlamiştir. Bu yuvarlanmada Mehmedin kafasi kaldırimin sivri ucuna çarpmiş, patladığı gibi alninin kemik- leri de kırılmıştır. Polisler yetişerek | Mehmedi ölüm halinde hastaneye kaldir. mişlardır. Osmani yakalanmıştır. Mehmedin hayatı tehlikededir. Iki sahta memur yakalandı Şevket ve Hayri isimlerinde iki kişi kendilerine maliye memuru sisl vererek Kadıköy civarında bazı kimselerden makbuzsuz para il etmeğe kalkışmışlardır. Bunların vaziyetlerinden şüphe- lenen birkaç esnaf zabıtaya haber vermiş ve bu iki sabte memur yakalanıp adliyeye teslim edilmiş- lerdir. etmelerine meydan Çingeneler Istanbula akın verilmiyecek Son zamanlarda şehrimize ge- len çingeneler çoğalmıştır. Bum- lar şehrin muhtelif semtlerinde gergeler kuruyorlar. Şimdiye ka- dar İstanbula bu kadar çok çin gene ailesi geldiği vaki değildi Bunların çerge kurdukları yerleri daimi bir surette kirlettikleri ve çoluk, çocuğun şehre dağılıp di- lencilik ettikleri görülmüştür. # Şimdiye kadar hiç bir yerde yerleşmiyen bu çingenelerin yeni iskân kanununa göre iskânları lâ- zm geldiğinden bundan sonra İs- tanbula gelen çingenelerden bir sanat ve iş sahibi olmuyanlar muh- telif mıntakalarda iskân edile ceklerdir. Bunların dilencilik et- melerine meydan verilmiyecektir. Merkez bankası Galatadaki binasına naklediyor Cumhuriyet Merkez bankasi çarşamba gününden itibaren in- hisarlar umum müdürlüğü binası nın alt katında çalışacaktır. Ban- ka bu münasebetle salı günü ka- Pali olacağını ilân etmiştir. Cumhuriyet Merkez bankasile alâkadar olan tüccar bankanın detanbul tarafında bir şube aç masını istiyorlar. e İstanbul tarafındaki tüccarin Galataya “geçip bankada işini yapmasi bir zaman meselesidir. Bazi tacirler bankaya hususi su- yetle müracaat etmişlerdir. Cum- hüriyet Merkez bankasi bu Ankı ra bildirmiştir. Bir çocuk hisar üzerinden denize düştü Kumkapı civarında oturan Se- lime ve Zühal isimlerinde iki küçük hemşire, dün deniz kena rındaki sur duvarlarının üstüne çıkıp oynarlarken bunlardan Zü- halin ayağındaki takunyalar kay- mış ve çocuk yüksek duvarın tepesinden denize yuvarlanmıştır. Düşerken taşlara çarpan küçük Zühal çok ağır yaralandığından baygın bir halde hastaneye kal: darılmışır...«««0â0 Sokaklar sulanıyor. Şiddetli sicaklar doleyısile bele- diye bir kaç günden beri bü; caddeleri arozozlarla sulatmağa başlamiştır. Mamafih bir taraftan dikilen su diğer taraftan derhal , kuruyor. Sıcaklar ayına denize rağbet çoktur. Çocuklar bile serinlemek için sabillere koşuyorl Fakat | gülerek denize girenlerin yanında, annesinin zoriyle ilk defa girdiği soğuk sudan korkarak ağlıyanlar da vardır. | Süt ihtikârı Belediye İstanbuldaki süt ihti- kârını gayet yakından takip et meğe karar vermiş. Müstahsilden dokuz kuruşa alınan sütün halka 20 kuruşa yutturulmasına müsaa- de edilmiyecekmiş. Belediyenin kararında muvaf- fak olmasını can ve gönülden di- leriz. Evet halk 9 kuruşa alınan sütü 20 kuruşa içmemeli. in uzun müddet süt e e uzun boylu görüştüm. Onlar va- ziyeti böyle görmüyorlar, Evet ortada bir süt ihtikârı var. Fakat bu ihtikârın şekli bambaşka, Zannedildiği gibi süt müstahı linden 9 kuruşa alınan hil halka 20 kuruşa satılsa bu Tı öpüp te başımıza koyalım. Baha beyin de tasdik etti kaymakaltı, kremaltı Bunlar depolardan sütçü kuruşa satılmaktadır. 3 kuruşa alınan bir mal 20 kuru- $a satılmaktadır. Hatâ meşhur sütçüler daha ileri giderek di- yorlar ki: — Bu 3 kuruşa aldıklari krem- altı sütlerine de su katarak bu beyaz suları kendilerine 2 kuru Şa, altmış paraya malediyorl İki kuruşluk, altmış paralık bir malın 20 kuruşa satılması da bir ihtikâr şaheseridir. Nasraddın hocaya bir misafir gelmiş, hoca çorba ikram etmiş. Tavşan suyu çorbası.. Misafir bu- nu içince hastalanmış: — Eyvahlar olsun tavşan çor. hastalandırdı!... diye inmeğe başlamış. Hoca gül — Tavsan suyu seni hastalan- dırsa gene iyi.. Seni tavşanın su- yunun suyunun suyunun suyu hastalandırdı. Ben © tavşanı ta- mam dört kere kaynatıp çorba yaptım, demiş. Bizim de 20 kuruşa aldığimiz va değil, suyunun suyunun Hikmet Feridun Bir kadın öldürüldü Balıkesire tabi Küpeler nahiye- Bağalan köyünde kanlı bir ka olmuştur. Alınan malümata. göre Bağalan den Yusuf oğ- lu İbrahim isminde bir şahıs İsma- il çavuş ile karısı Firdevsin değir- mene gittikleri bir sırada önleriz ne geçmiş ve bir kaç el silâh at. mıştır. Kurşunlardan biri Firdev- karnına saplanmış ve derhal ölümüne sebebiyet vermiştir. Ka- til kaçmiştır. Fransız milli bayramı Fransızların milli bayramı mü. nasebetile Gazi Hz. Fra: Reisi. .cumhuruna telgrafla samimi teb- rikte bulunmuşlardır. Fransa Rei- sicumhuru bu tebrike hararetli bir. surette mukabele etmişlerdir, inebolu heyeti döndü İnebolu 17 (Hususi) — Çanak- kale harp sahasını gezmek ve Gazi Hz. ne arzı tazimat etmek üzere gitmiş olan 23 kişilik heyet dönmüştür. 1500 kişilik halk küt. esi heyeti karşılamıştır. İki molör, bando mızıka vapura kadar git , Heyet Cumhuriyet marş teren ümü esnasında karaya çık. tai suyu,