KE Sahife 8 AKŞAM Yazan: SULEYMAN KÂNI SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ #— Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 316 Şu top sesleri kanunu esasinin ilânını! haber veriyor. Bu dakikadan itibaren.. Alt MUM murahhasları ken- di araların müzak rini it- mam s veee sırada sadarette tebeddül vaki olmuş, Mütercim paşa yerine Mithat paşa sadrıa- zam olmuştu. Murahhaslar Mithat paşa sada- retinin dördüncü günü konferan- na larını Babıâliye de tebliğ-ile Os- manlı murahhaslarını davet lediler. Konferans açılınca riyaset hari- fet paşaya verildi. vazifesini de hariciye müsteşarı Kara Todori ve tahri- rat hariciye kâtibi Serkis efendi- ler ifa eylediler. Birinci celse mutat merasimle geçti, Avrupa murahhasları bir kaç yüz sahifelik bir İyi şek- linde tanzim ettikleri mn Osmanlı gan ölkeli tebliğ ve tevdi eylediler. Saffet paşa programi tetkik edip cevabını sonra vermek üzere kabul eyledi. O nutuk irat eyler- ken dışarıdan top ese gelmeğe başladı. Saffet pa; — İşittiğiniz şu a sesleri bü- tün Osmanlı memleketlerinde ka- nunu esasinin ilân olunduğunu ha- ber veriyor. Bu dakikadan itiba- Osmanlı nazırları için e ee ia hakareti an zammun eden amele idi. Osmanlı vükelâsının tam kon- sırada buna mukabil ecnebi murahhasla- rına istiskali tazammun eyliyordu. Fakat kuvvet ellerinde olan dev- letler buna aldırmadılar, 6 zilhic- ce 1293 - 22 kânunuevvel 1876 açılan konferans devam etti. Konferans esnasında Abdülha- mit siyasi bilgisini ve maharetini göstermek istedi. (Zübdetülhakayık) ta bildirildi- gine göre İstanbul konferansının inikadının ertesi günü - mücerret sulhu tehlikeye koymamak eme- lile - bir muhtıra tertip ederek Ba- bıâliye “ee Abdülhami t bu em rasında şu tav- siyeleri de ileri sürmüştü 1 garistan mke müslümanlar tarafından hıristi- yanlar hakkında taaddi vukuu id- diasına karşı müttehimlerin yeni- den muhakemesi için devlet vü lâsından ü zat ile zâmin devlet- i muha- ie hazır bulunabilir; hattâ İngilterede muhalif fırka reisi lort GI adiston bu muhakemeyi görme- ii “benin aliye gerek Kanunu 1, gerek onun hari- sinde — kabul edeceği ıslahatı icraya koymak için zâ- min öetlerlellen bir mehil talep edebilir. Bu müddetin inkızasında man vazifelerini diledikleri gibi ifa ederler! Abdülhamit bu mütaleaları ser- deylerken murahhasların konfe- ransta bunları müdafaaya kalkış- maları henüz iâln olunan kanunu sasiyi kıymetten Dıy din siyasilik sıfatına bir şeref iza- fe edecek mahiyette görünmüyor! Devleti aliye hhaslarının tersane konferansında padişahın bu siyasi mütalealarını müdafaa eylediklerini de görmüyoruz. Marki Salisbori bir defa araba ile Karaköy - Eminönü köprüsü! den geçerken: — Bu köprüye tahammül eden bir halk her türlü idari seyyiata da tahammül eder! Sözünü sarfetmişti. (Köprüni ahşap halini hâlâ tahattür eden- lerimiz çoktur!) İngiliz murahhası konferansta devleti aliyeye edilecek teklifle- rin sikletini tahfife çalıştığı sıra- da İstanbulda gazeteler: — Salaşpuru kaça almalı? Diye onunla istihza ediyorlardı! Protokol için (çürük portakal) tâbirini kullanıyorlardı! (Gladiston dedikleri Bulgar tohumundan imiş!) diye ipham- larda bulunuyorlardı! Bu istihzalar Londraya aksetti, Gladiston parlâmentoda: — Türkler beni Bulgar sanıyor! Diye ağzını açtı, ateşler saçtı? Tersane konferansında devleti aliye aleyhindeki bütün tertibatı anlamakta, dinlemekte olan Os- manlı murahhasları metanet ve sekinetlerini muhafazaya Ne yorlardı. Fakat bazan iş o dere ye yete ki soğuk kanlı re aha: durdi Gladiston ağzını kullanarak Türkler tarafından Bulgarlara ya- zulümleri tafsile kalkıştı ve bir Avrupa kontroluna lüzum gös- rdi. S rahhas Ethem paşa artık iti- delin, kaybetti ve ayağa kalka- rak Fransız murahhasına * şu hi- tapta bulundu: — Siz hep Bulgaristan vekayi- ni yüzümüze vuruyorsunuz. Fa- kat tarihimizi-baştanbaşa stan katliğmi - XiV railletlerin yaptıkları katliamları da sayacaktı; Babıiâlice reyi Rusya ta- Mem üslümanlara iin bakazlalığı ve AR lümleri mübeyyin bir muhtıra da hazırlanmıştı. Diğer murahhaslar Ethem paşa- nın bu vadide sözü uzatmasına lys pe — hüsnü meydan ler; kapattılar, den bir mektup aldım. Ben Mithat paşanın hayatını musavvir olan kre İbret ve Miratı Hayret ese: icaz evrak müdür bezi Ali Vasfi efendiye tevdi edilen müsvedde- hih ederken Sultan Hamidin dik- kate meri bir garibesini de bildi- a gazetesinde yazmakta ğunuz mühim ve müfit tarihi delik ların 308 numarasında ufak bir yanlış- lik var. Nefsime aidiyeti cihetile tashi- edeceğim ikinci senesinde neşret- mi Tebsirei ibret ve W Vaafi efendinin gön- derdikleri de ri Filhakika ni ri bey vastasile Ali Vasfi ie bi yakliri lar da neşrettiğim iki cildin le in davet de bulunanları bana tesi eki eyler. Zar- fın işimle şunlar va Kordonile iile üstünde Mithat yazılı kama altın saat; iki tahta vk ka; kullanılmış ve kirlmış saz ka- mler; aile söyl resimleri; idi pedere fransızca yazmış Sk ğum. bir kaç'mektup; beş-altı sigara! Neşrettiğim *Tebsirti ibret ve: Mir'atı hâyretin pederin Yazısile müsveddeleri. ii uttuğum müs- Sultan” Eikeyidim mühürle mühürler miş e Mahmut Şevket pasanın mek- tabu, ilim eşya hep nezdimde maahfuzdu. "Abdülhamidin bu eşyayı böyle bir — ii ai sene Mi ssl ad- Ew za et edil 2). Şa DE dolayı Ali Hay- dar beye teşekkürler ederim. Bu beyanat Mithat paşanın ter- cümei halini iki nüsha olarak yaz- dığımı, birisini yanında alıkoyup birisini de emin bir zata isal etti- ğini, Sultan Hamidin adamları pa- şanın itlâfı anında odasında bul- uklarını Sultan Hamide gönder- diklerini gösteriyor. (Arkası var) Posta ittihadına dahil olmayan ECM nebi men ye > tler: Seneliği ylığı 1900, üç 1000 kuruştur. ), altı ik Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. “ Rebihlevvel : 28 — ei ol $. İmsek Güne E 636 353 105 108 Va. 219 4,36 129 9 yi ia İdarehane: Babiâli civarı Acımusluk Sk. 13 No. Bir garibe Ali Haydar Mithat beyefendi- © *Akşam, ın edebi tefrikası: 25 Re Grevs kızınin her puvanin: ente çırpıyor, kaybettiği Za anlar cesaret vermek için — Zarar yok. Devam, deyil diye haykırıyordu. ântenis 2 en iyi oyun cusu sayılan is Lidya Üsnilb noksanı ai rağmen çok gü- zel oynuyordu. İngilizler kendi- tün kolaylıklarından istifade edi- yordu. Birinci partide genç kıza fazla sayı yaptırmadan onu iyi- 'den iyiye yordu. Kendisi asıl ko- mu ikinci iye saklıyordu. Yer değiştirip > gin zaman Su akıllı hücuma geçti, Tr ii derhal öğrendiği bir e karşı oyunun bütün hilelerini, incelik- lerini tatbik ediyor, liyord du. Mis Lidya top inirleniyor, eyni şa senle Suat Rahmi artık bir sağanak e onu top yağmu- runa tutmı Mistre Gnl direk üzerinde donup kaldığı, seyircilerin derin bir heyecanla kendilerinden geç- tikleri anda ikinci parti genç kı- bir puvan bile alamadan mağ- lüp olmasile neticelendi. Suat Rahmi fileden bir ceylân gibi atlıyarak genç kıza yaklaştı hürmetle eğildi. Dedi ki: — İtiraf ederi rpıştığım rakiplerin en tehlikelisi siz oldu- UZ. tmenin — verdiği | tees- sürle ince samur kaşları titriyen genç kiz bu alâkadan çok mem- altın gibi ter di ışkıran 21 silerken vâzu Yer iltifat fo ik dedi, Fakat ben de itiraf ederim ki sizin kategori- nizde oyuncu değilim. Mister Grevs > gelmiş- ti, Son cümleyi işi — Böyle ER mis, dedi. Ona karşı orugailarek burada başka kimse var mı? Grevs kızının perişan hali kar- şısında sinirlenmişti. — Evet, yüksek kategoride bir oyuncu, dedi. Bir çok yabancılar bu sabah aralarına girip heyecanlarını ka- bartan bu 7 oyuncuyu âdeta yeni bir arz kıtası kâşifi, kamer. den inmiş bir ke gibi ei le seyrediyorlardı. Suat Rahmi ies kızı fazla hır- paladığını ordu. Fakat un ştu. Sporu bilhassa tenisi, golfü bir centilmen idmanı bilen İngilizle- rin bu dostluk maçında ona âde- ta bir yabancı muamelesi yapma- ları milli gu: ahrik etmişti. Bu isyana genç kız kurban ol uştu. Sai dokuz buçuğu geçmiş, ona geliyordu. Suat Rahmi kendisine tanıştı- rılan kadın, erkek bir çok ecnebi- ler arasında dü değişmek ii - soyunma odasi ein misi Bürhan Cahit - | srmn | ON Grevs ona yı v Elini seklifsize omuzuna koy- du. Gülerek: rin “bir ricası var, dedi, ki kei bela seni yemeğe çağırıyorlar. Onların evlerine misafir kabul etmek hususundaki titizliklerini, bilhassa sofralarına yabancı al- maktaki Oo müşkülpesentliklerini pek iyi bilen Suat Rahmi umma- dığı bu teklif karşısında şaşırdı. Onun bu tered ü hi Grevs mahrem bir şey söyler gibi eğilerek: — Seni hiç olmazsa (briç) te mağlüp etmek ümidi var. Anlar- sın ya! Delikanlı onların örünmesine rağmen gayet ciddi başını eğdi: — Teşekkürle mister Grevs! Suat Rahmi cevap verirken biraz ileride Didisle görüşen mis Lidyanın babasının teklifi karşi- enis) kortlarımdan çıka- rak ağır ağır mister Grevsin Gü- müşsuyundaki evine giderlerken mis Lidya yorgunluğunu unutmuş görünüyordu. Önde babası, arkada ikisi ko- m Mis Lidya ona vo Pera bu kadar çetin bir hası laşmadığını e Suat Rahmi: * — Oyunda sert davrandığımi yüzüme vurmak istiyorsunuz mis. İtiraf ederim ki böyle oldu. Fa- kat emin olunuz ki size yapılan teşvikler beni tahrik etti, Maa- ii bu yorgunluk ilerideki oyunlarınız için size daha istifa deli olacaktır. 3 Genç kız da ayni fikirde idi: , dığımız için âdeta kaybettik. Ne Pi fazla lamak beni Gümü. z kısmın- daki er ni tabı evde otu A Türkiyede .çalışıp pa- -a kazanan bir çok — gi- bi onlar da evlerinde ea kes zi yade medeni in edecek şekilde sanem 1. İnsana âdeta boş hissi veren büyük bir holde dört tane geniş, derin ve rahat meşin koltuk, iki Içak masa vardı. Yerde sadece iyi cins bir halı göze çarpıyordu. Denize bakan geniş taraçada madam Grevse tanıttılar. Bu, yaşına rağmen dipdiri, in- sana henüz odan ış gibi görünen renkli, cildinin sakiliği, belli olmıyan bir kadındı, Ecnebi kadınlarının yaşını an- onların adamakıl- iz za- manlarını beklemek lâzımdır. Hele İngiliz kadınları için bu dökümü ya belli olmıyan manolya gibi bir nzerler. Daima ki şı > N 5