4 Temmuz 1934 Yazan: AKDENİZDE TÜRK AKINCILARI İSKENDER FAHREDDİN Tefrika No. 102 Atina valisi Ömer bey, esirlerin iin Istanbula gönderilmesini istiyordu. geminin su mahzeninde : ik korsanlarının denize döküldüğünü haber alan Pireliler (Marmara nı büyük şen- liklerle karşılamışlardı. r bey yağ üç bin. — Şilik bir kuvvetle Pireye gelmi ği Murat reisle karşıla şınca ra harbinde kaybolan bi- iii oğlumu bulmuş gibi sevin- Diyerok Muradın boynuna sa- rıldı. Midi Fatihle Mora seferine gittiği Zaman, Ömer Atina va- isi idi. Mora seferinde padişahla beraber m uş ve Arnavutluk- ta be anla çarpışmıştı. Birbirlerini, ei iyi tanıyor- ardı. r beyin oğlu Morada bir kalenin surlarına tırmanırken düş- man tarafından bir balta ile boy- mu uçurulmak suretile şehit edil mişti, Ömer bey o vakittenberi Muradı oğluna çok benzetir ve oğlu gibi severdi, Aradan uzun yıllar geçtiği hal- de Ömer bey eski hatıraları unut- Mmamşıtı, Geminin arka güvertesinde do- laşıyorlardı. ç Gece ole Fakat, gökte ay vardı, Deni gündüz gibi aydınlıktı. * miciler zevk ve neşe içinde (Marmara Karta- h) n . İşte, dedi, Pireye bir ie de fa baskın m yapan Venedik korsan: larının reisi, mer e hayretle eğildi: — Evet. Ta kendisi. Andiriya. Ve Murada dönerek: — Bu ejderi nasıl yakaladın? Diye ye “e İİ elinden ne Tur?! dedi - Andiri pak Denizde karşılaştık. Gemi- lerini. batırdım.. Tayfalarını ve kendisini denize döktüm, > er Muradın alnından öptü: — Allah seni millete bağışla- sin, oğlum! Andiriyayı esir al teli Venedik kadırgaları nasıl da- .yanabilirdi? — Sultan Beyazıdın samimi bu geminin başka eşi yok mu? a « (Marmara Kartalı) nın ye- üzetta: “ Andiriyayı erir , diyerek.. gâne meziyeti süratle manevra yapması ve uzun menzilli toplara malik olmasıdır. Murat, Ömer beye gemiyi gez- dirdikten sonra: ii — İstanbuldan çıktığım gün- denberi talih bana yardım ediyor, dedi, yolum açıkken (Rodos) & doğru gitmek niyetindeyim. Siz ne dersini: er bey göminin kaptan mas hallinde oturmuştu. wvelâ Andiriyayı İstanbula götürmeni tavsiye ederim. Bence, bu işi her şeye tercih etmelisin! — Rodosta görülecek işlerim var. Bizim gibi kurtlar, böyle du- manlı havayı beklerler. Bu fırsatı her zaman ele geçiremem. Papa yeni ölmüş.. Rodos kumandanı Romi par gidecekmiş. denin gözü görm Ro ders e belki biz iç gemi daha batırabilirim — Andiriyayı ne yapacaksın? — Onu size teslim edeceğim. Yo dönüşte uğrar, alırım. Yahut siz.karadan İstanbula gönderir- siniz! — Oğlum, onu İstanbula sen götür! Bu şerefli işe sen er e Gene sen tamamlamalısın! #44 miciler ertesi sabah erken- den kalktılar.. Esirleri birer birer kollarından bağlıyarak kayıklara bindirdiler ve Pireye çıkardılar. Halk sahilde toplanmış, Andiri- yayı görmek için biribirini çiğni- yordu. diriya o gece iki defa kendi- ni denize atmağa teşebbüs etmiş- se de gemiciler tarafından tutula- rak sıkıca direğe bağlanmıştı. Murat, Andiriyanın bir an ev- vel Pireye çıkarılmasını istiyordu. Bu azılı adamı gemide zapt vi hapsetmek kolay bir iş değildi. Karaya çıkmak sırası Andiriya- ya gelmişti, u esnada Jüzetta Muradın ya- nına sokuldu: — Şu tehlikeli deniz dövüşünde diğ fi kendi elinle k bedeceksin, Murat! Bu adamın Pireden kaçırılacığını hiç düşün- medin mi? — Hayır.. Bunu düşünmeye lü- zum görmüyorum. Çünkü Pirede şirmelerden ibaret olduğunu dü- şünmüyor e yere gibi re bir adi çırmayı bir şeref ai delecek peki Pirede o kadar id Murat bu szleri işitince tered- düde düşmüşt Jü teklifini pek te manasız görmemişti, Andiriyanın Akdenizde dostları, bendeleri, kö- leleri çoktu. Günün birinde Pireye baskın sre larını düşünerek, Jüzettaya sordu — Peki amma.. Andiriyayı uzun müddet gemide mi saklıya- cağız? — Ne olur? Aşağıdaki su mah- zeninde hapsed EN, ayağı bağlı bir adamdan korkulur mu? Ari var), eriz. AKŞAM Borsa ve piyasa (Baş tarafı 7 inci sahifede Birinci Yo 184,) tutan (8,50) ve likidasyonda (senevi Go 11) tu. tan (5) kuruş repor tesbit edil. miştir. Mal tasfiyede miüylereküimeni faa reji hisseleri: Bu ay zarfında (4,25) e kadar yükselmiş olan bu hisselerin im la satıcısı akman e Fin düşmüştür. her hisseye e e mim ya- pılmış ve müteakiben > ) ku- rTÖUştan talep vaki olmuştu Türk bira fabrikaları Bi Nektar hisse senetleri: Bu ay zarfındaki muamele cüzi olmakla beraber arzların taleple karşılaştırılamaması seg (15,10) liradan muamele olan bu hisseler ayın ik (13,75) te kapanmıştır. r kredi fonsiye tahvilleri: senesi e ve 1911 senesi de (90,50) liradan aranmakta bulunmuştur. Borsanın son arzettiği çehre, fiatelrin umumiyetle tutkun ol masıdır. Menkul kıymetler ve kambiyo vi Orsası acentası hmet Nedim Sahife 9 j Her akşam bir hikâye vw. Bursa yolculuğu j ihayet günlerdenberi heye- canla beklenen yeni kadro da gel- mişti. nların arasında Nureddin bey de vardı. 200 kuruş zamla Bursaya tayin edilmişti. buldan dışarı çıkmamıştı. Burada çürük çarık bir evi, cumaları sa- bahtan akşama kadar uğraştığı çi- çekli İmes sevgili o tavukları, can ciğer ları Yard. Gö yi aktı? Bursa; tifa etse az Tekeüt im kaybeder, on sekiz senelik eme- ğine kıymış olurdu, hem İstanbul- da bu yaştan sonra başka iş nere- de bulabilirdi? Sonra Bursaya terfian gidiyor- du. a Dayi a di da vardı. da isti- bütün Türkiye ana vatanımız. Sonra Bursa neresi ki.. — Olmaz.. Ölhezi edim Yü Ana re şike amam.. ni Samiye iki gözü iki çeşme ağlı yor, İN | dörümor , kendiş > re atıyor, İsikaciki ayi lesinin lâfıni ii istemiyordu. K p ne?. diye da bi bir «ana vatan» tut 5 Z p A na vatanımdan ayrılas Sümela diye depreniyordu. Fakat gitmek zaruri idi. GL. —— Eskiciyi eve çağırıp lü- eşyaları okuttular. Denk-. ler hindi Samiye iki içinde bir deri bir kemik Kali ağlamaktan güzel gözleri birer kan çanağı halini almıştı. Tekir kedinin yavrularını das ğıttılar. Piliçleri samimi komşula- ra hediye ettiler. zi V da Ja$ fade ederdi. Sonra Bursa İstan- | jarı dinmedi. Kamaranın pencere- bula ei ir barel sığ ve e bir Semi ei alan an ur- sadan işitilirdi. Fakat yerime iyii şap leri, e daa sen de. ları Bi al da bul mak Deka kabildi. Karar verdi. Gidecekti. Akşam eve gelince me- Radyo tr 30 - 19 Fransızca ders. S30. ek vi tiyatrosu artistlerinden o Muammer bey tarafın- dan. 19, ki 20, 2 yy asik neş- v — (Ek m B. edet B. kafa Bi. m ire HN. 202 20. 0 Mk he n B. ve arkadaşları ta 21,20 21,30 Ajans ve A, ha bere 21,30 - 22,30 Bas Bariton muallim Nurullah Şev- ket bey tarafından tâganni. Varşova (1414 m.) — 18,15 Po- nya şarkıları, 18,30*plâk ile org ei 19,30 hafif rikakların milli refine), ha- hepa 22, e hai ker Hi e) Ro- tefril 0 dai eş (0645 m) ad. be, hafif musiki, 20, 15 taj dili kön- ser, 21 gençlik yin 22 vize mo ei 22,30 çift pi yasla kon: haberler, 23,30 ko: ai ir li biz iü ia, 24,25 dans musikisi (taganni). Temmuz perşemi k> ei İstanbul : 18,30-19,20 plâk neşriya- tı, 19,20-19,30 mz ae 4 30- vi Türk im tı. (Kemi Vi azi bey, Hayri; m, Azmi Mine hanım). zi zi 130 ei mi bey tarafından 22,31 x stüdyo, caz vo ii “ül rün se kestrası. © Posta ittihadına dahil olmayan 7 iyii ecnebi memleketler: 3600, altı a: yağ 1 aylığı 1000 k Adres teldili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek e Rebiülevvel : 22 $. İmssk Güneş A E 6,40 849 12 Va, 2,15 4,34 12,18 1618 19,44 ik İdarehane: Babıâli civarı Acımusluk Sk. o. seleyi açtı. Zaten zevcesi Ayşe hi d ne zamandanberi ai -E ii istemi Ayse hanı dan sonra ye kız gözlerini aça- bildi. İlk sö; ahi iğ Sahi Bursaya gidi- yor Ya oldu.. Nureddin wi g — Evet yavrum.. Ne yapalım? Tayin edildim, Gideceğiz.. amiye dipdiri göğüslerini tit- reten bir hareketle i v etti: — Ben dünyada gt: Ayşe hanım da, de şaşırıp kaldılar: — Neden gidemiyecekmişsin?. Samiye kekeliyor, ne söyliyece- ğini bilmiyordu: — Gidemem endim. — Neden amma pa dizel ya.. Ana vatanımdan ayrılamam, — Allah. Allah yahu.. Senin ana vatanın yalnız İstanbul mu? E: Beyazıt vilâye- tine, Diyarıbekire, Mardine kadar Nareddin bey işte... Gidemem . el «Düştüm gurbet ellerine bu genç bilse » çölinlle yanık yanık çalıyordu. Ev buluncıya kadar Bursada ucuz İzi otele yerleştiler. kendilerine münasip bir ev bulamadılar. Güzel evler var- dı amma onlar Çekirgede, k calara yakın olsun Si da evler oldukça £ idi. Ertesi günü de ta akşama kadar ev aramakla meşgul olduktan son- ra otele döndü. Otelin kapısında hayretle duraladı. İstanbulda ka- Pı bitişik oturan komşunun şındaki genç ve yakışıklı oğlu çan- tası elinde i ai giriyordu. Nureddin — Necdet!, diye seslendi Necdet fena bir vaziyette ya- Yalan. gibi kıpkırmı! ızı kesildi, Nuredi fiatli in bey: — m Buralarda ne arı- yorsun böyle. Necdet kızardı, bozardı: — Hiç.. Nureddin amca.. dedi.. Biraz hava tebdiline geldim.. Nureddin bey: dalgın dalgın otelin merdivenlerinden çıkıyor- du. Acal i gene dertli ba Samiy. ertli ut çalıyor, Seli gurbet şar- kıları mı söylüyordu. ukları kata a a bütün arttı. Odalarından En Birlik halkev ensuplarına mahsus si edilen piyes “Zafer yıl msilde büyük bi eN j b siye maker semalau Bafra Gençlerbirliği, mem beşinci yılını büyük tezahüratla inde iter f bir balo verdiği gibi y alar güzel bir temsil vermiştir. ba sene ii milli bir eserdir. Resmimiz ir muvaffakıyet al sonunda hep bir seda; gl irlikter asil heyetini gösteren ğ