8 Haziran 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

Fenrbahçenin yeni teşebbüsleri ı şehrimizde gi Her ayın ilk filariarn liye en güzide takımlarını öreceğiz Yaz Yirmi altıncı yıldönümleri me- rasimine halkın gösterdiği büyük vertlilerin projeleri arzu edildiği e tatbik e çıkarılabi- rse, Avru n en güzide takım- ii her ayın n başımda. Kadıköy e aya debil Bu teşebbüsün memleket futbo- Tüne dock yeniliklerden, fay- dalardan uzun uzadıya bahse bile ihtiyaç yoktur. «Hareket olan yer- de sözü spor için biçilmiş 'bir kaftandı Tesadüfi fönlü ehir ye muyaca! i progr: ştırmakla ri istiyorlar. Her ayın i rkasına getirt- mek, dile kolay geldiği kadar, su- dan bir iş değildir. Yapanlar bilirler; #maçinın Me bir ecnebi e kadar yorgun- luk v: Burada. bahsettiğimiz hazırlık pabilir. Öyle zuhurat kabilinden tertip edilen temasların riskleri pek mühim olamaz. Gelen taki min, ı görmeğe gelecek seyir- ld oyun neticelerinin ve ha- sılat azlığının tehlikesi bir kereye mahsus kaldiğ Em İş yılda bir getirtilen ecnebi rının çe mi Bi b yapıl mak istenene nazaran hiçtir. lan Fenerbahçe böyle de vamlı «büyük maçlar haftası» için ne gibi tehlikeleri göze almıştır. 7 Ay im sıcaklarında maç yapan m ecnebi takımlarında; biri Getirtilen takımı sinde gol çıkaramama: — Fenerin arka arkaya büyük halini api len ecnebilerin bir ha- azl gücenmiş olarak buradan avdei tleri. 4— ez üste iki maçın zararla kapanmı - Büyükleri 5 E maddeye, sıkıştır. din Da Yayman” en yüksek şeklidir. mem ir ii tehlikeleri biraz Glee Avusturyanın en 8 ner, karvrci talik olan Ra- min mi imiş gibi ahkâm rırlar... Diyebilirler ki; pi Tel Rapid, Mapid havadır. Hem © peşinden gele- im bilir Gi Fenerbahçe çok büyük farkla aman ayni muham- minbaşılar: Efendim biz daha o dereceye ve . İŞ kadar kuvvetli ta- lar rtip gayri müsavi kuv- vetleri a ne lezzet ve ne fayda var ki... derler... Gelen ecnebiler hakemlerimi- zin bir kararına muğber olurlar; avdetlerinde memleketlerinde TeDpEnulie, er Oalazdan ki, bir bitaraf hakem isterler: Hay- di, hakemin yol masrafı çıkar. Ve nihayet, iki cuma üstüste sına» devam için bir o kadar za- rarı göze almak lâzım Italya - maş | Muharebeye dönen bir maç yzelin sö sözü İtalyan milli takımı dünya kupası final maçını öğr ik hak- ku teleri oyunda İtalyanların dünya- da gi örülmedik bir harareti çar- ra fikri alınan Avusturya diktatörü Mayzel şu sözleri söy- lemiştir: — Gördünüz ki, benim adamla- bol oynuyorlar, fakat lemiyorlar. İtal- lerden en seri ve en güzel futbolü rTansız takımı oynamıştır. Avusturya - Fransa | intikam maçı ç Avusturya federasyonu ile Fran-| Dünya kupası maçlarında Tori- no stadında karş > bu iki ta- kımdan Avustury: mi min yanlış bir karari galip gek takımla bir de kendi memleketle- rinde ve başka bir hakemin neza- reti altında boy ölçüşmek arzusu- nu tatmin etmek istemişlerdir. Yunanlılar gene gelece Bu seferki Kolej müsabakaları- iştirak eden haklarında gösterilen misafirper- erlikten ve ahalinin atletizme rşı uyani ir alâ bağlan- mağa başladığından fevkalâde mütehassis olmuşla; . ee koşu vi işti- yüksek forml. temine çalışacağını vadetmiştir. Şu saydığım tehlikelerden ma- ada daha neler, ne besaplanma- dık pürüzlerle pm uğraş k kl) mdır. iz ii göze alarak ya atılan Fener idarecilerini, kendilerine olan itimatlarını tak- dir ederken «büyük maçlar haf- tası» programının bir an evvel tat- bik sahası ıma memleket futbolü içim dua ediyorum. Eşref Şefik 8 Haziran 1934 ANA Tefrika No. 30 KE. E EZ Nakleden: SELÂMİ İZZET — Odamızı ayıracağız öyle mi? .— Tabii, — Ben otuz beş yaşındayım. Otuz e enn bunu kabul ei miyim — vii size kabul ediniz demi- yorum. Li teklifinizi yap- tınız.. n de size teklifte beğ nim t pi de kabul e sre teklif — Hayatınızdan ye amm. poem ii e e eskisi gibi eğlendi- — gp ayrı, Meri ayrı... Aşa- gı yukarı bir ayrılık — Evet bir ri ağ Fakat kim bilecek, çocuklarınız anasız kalmıyacak. — Kabul etmiy k, — Siz bilirsiniz. — Olur kadın değilsin... Ga- — Hayır... Sana karşı yeri müdafaa edi yorum... Sen tehlike- lisin... Yalnız bei için değil doğuracağım çocuklar için tehli- kelisin... Bunun için kendimi sen- den koruyo; Si Bundan daha ta- m ne olabilir kif Ali 5 an uzaklaşır gibi yaj m sonra e döndü, nın yanına gel — Son bir ii daha gi Sözüme itimat edecek misin?, Si. na doktorun e örer tutaca- Zımı söyledim. yor musun? — Hayır, artık sana inanmıyo- rum, itimadım yı — Pekâlâ.. bi ısrar ediyoru: — İsrarın Bezkudedir. Far- zet, ki bugün kalkıp eve geldim. Üç gün sonra tekrar kaçacak de- gil miyim? — Öyle olsun... Hesabımızı relim ve sözü lll öneki, bi- e Şada- Sözüme inanmı- Ben de budala gi- çen ak yegâne şey bu. Cebinden bir deste Barat çi kardı, Şadana uzattı: — Al, bu para senindir... yüz seksen iki liradır. Dört ususta sö- . Bir mak- Kaleminizi veriniz de imza & edeyim. Kalemi aldı, makbuzu Akif Ali- nin dizine koydu. İmza etmek için iğildi. Akif 28 ni beyaz ensesini gördü... Birden karısını yakaladı, Haki istedi. yle ir kildi. Şiddetle doğrul — Görüyorsunuz ya, size itimat ei iy haklıyım. İS büktü, itiraf gile” — Ne yapayım, seni seviyorum... Şadan, koşa koşa otomobile gitti. Şoför, onu kocasının taar- müdafaa bırak, sonra gelip beni al, dedi. Akif Ali, gözden kayboluncıya kadar meki arkasından. bak- tı, sonra göğsünü Jadı: — ie ne çeşit mahlük... Ne ka- a, e de ana... Buna rağmen se- yorum... Evet seviyorum, buna ar yorum, - mi. söle ek Hayır, Akif Ali aldanıyordu. iğ re karısını seviyordu, ne de ç. cuklarını. Sadece, elinden dişi, sini kaçıran bir erkek hayvan gi- bi kuduruyordu. ses Şadan bir örüştü, Davanın ei başladı- lar. Avukat şahit istiyordu. Küçü rdeşim Ferhan var. Münasip değil, Hizmetçi ve- ya o bahsettiğiniz Dildade daha muvafık. Çocukların, annelerine teslim edileceğini de avukat temin ekti. rmak mile olduğunu an karar verdi, Bu sefer doğurmıya- cak, çocuğu aldiracaktı. Son gece, ayrılâcnkinir son ge- ce, kaçtığı günün bir evvel- ki gecesi, Akif ye gene e gibi sarhoş olduğunu hatırlıyor o geceden hamile kalım ee nerek çıldırıyord ildade her ila mektup yazı- yordu. Akif Ali, Ferhanın bir- denbire cinnet getirdiğini yazmı doktorların 6 İlk celseye, Akif Ali rapor yok lamış, gelmemi Fakat bütün Bünlar Şadanı alâ kadar etmiyordu, bir tek düşüncesi, bir tek kaygusu var- dı: Hamile olması. Her gün çocuğu aldırmağa ni- yet ediyor, fakat bir gr yapa- muyordu. Her gün, ni raya bırakı u. Bunun haricinde, iki karde. şim hayatları yeknasa! pek yakında paralar suyunu çeke- 89-| cekti Nihayet © v aradılar ve köyde bir verilere pi üst katmda iki oda r de avuç kadar mut- mile İğzide Şadan evin üç aylık kirasını verdi, evi gezdiren kadının d bahşişini tmadı. ya ia memnun oldu: r bana ihtiyacınız olur- sa iii Şevket efendiden soru- nuz. Ben evlere gider çamaşır yı- kar, ortalık süpürürüm. Bazı gün- ler de Şevket efendi İstanbula inerse dükkânı beklerim, Pek em- niyeti vardır. Nere lâzım hanım, hani ölürüm de, kimsenin malı- her şey satar... dır, seç koltukçudur... m. yalnız bir şey söylemi- yordu. ee efendi dükkânını Lala lal imes arial se mezdi, cünkü ei Solea kaçırılacak hayli şey vardı... Şev- ket efendi hırsızlara (o yataklık ederdi. Dükkânın arkasında, boş bir arsada, depo gibi taş bir bina vardı, Bazı geceler, bu deponun kapısı kalem o ve içine çu- vallar, sandıklar, bohçalar atılır- Fatma hanım, iç yüzünde dün; mın en. ahlâksız ae bi sr .- YA