Viyanalı futbolcularla haftaya maç var Fenerbahçeliler çok kuvvetli bir takımla çıkmağa mecburdurlar Verimli futbol sahasında boy ? e ene akalın inti- e ifade e! anasile at- letizm kime yn tat tirileceğini ümit ediyoruz. B: asıl meşgul olmak istediğimiz mü- sabaka futboldür. Fenerbahçenin ki kuvvetini bil mekle be ber, Viyana liğinde işgal ettiği evki ii bir ekip olduğuna hükmedel yoruz. ümüzdeki cuma in Fener sahasma çıkacak olan «Vi- ye futbol klübü» birinci Badi altıncısıdır. Viyanada altıncı çi kolay değildir. O liğde, bu sene İngiliz kupası yonluğunu kazanan Man- © çester Sitiyi geçen gün mağlüp eden © Admira var. O Admirayı bu mev- sim büyük bir farkla yenen Rapii © de ayni kümededir. Böyle rak göze çok hoş gelen bir futbol eyendikliği ise bütün dünya mü- nekkitleri tarafından tasdik edil miştir. İhtimal biraz fazla inceli- ğe kaçmak dolayısile atletik man- © — zarası eksilmiş bir futbol... Fakat © güzelliği daima tamam kalmış bir oyun.. Böyle temaşa kiymetli çok art- ynıyan Avustury. iügünden meşgul : Doğrusunu, açıkça (söylemek âdetim slduğa için şu kanaatimi ğım: © yazaca enerin bu son takımlarını pek iyorum. © Fenerbahçe geçende Galatasa- “ rayla sıfır sıfır berabere kalan ta- kımla çıkar ve kendilerinden çok kuvvetli olmaları icap eden Viya- kazanır... Fakat o ben e futbol tarzının nalıları yüksek sn isbat mez Bugünkü Fenerbahçe iki şe- yi birden yapmak mecburiyetin- dedir: 1 — Epey zamandır gi ve mediği kıvrak, seyyal mil oyununu tekrarlıyarak i Fe bir daha isbata, nile şi bir sistem- de oyı ak yavaş yavaş rağbet- ten il sa yo ye- niden bir Bu iki inen birincisini klübün mazisi ve namı için, ikincisidi de klübün i Abak için başarmak lâzımdır. Fener stadının yeni öy bundan sonraki maçlarda bi aşağı yerlere gidecek hasılatı kemirir, Fener stadının ecnebi mi ağzına kadar dolabilmesi için de sahalardan uzaklaşan meraklıla. rı tekrar tribünlere oturtacak bir futbolü ortaya koymak elzemdir. Viyanalılarla Ee e royu bu iki hedefi gi tarak Şira. Pazartesi günkü spor kısmı- Geni mey Kalkma, karşi esaslar dahilinde tertip AN f olabileceğini şahsi atlerime nazaran lil etmeğe çalışacağım. Eşref Şefik Beynelmilel teniste manidar bir galibiyet Dünya tenis birincilerini tayin vis kupası geçen sene- İngilizlerin e Fransızlar o kupayı senelerce hafaza ettikten sonra Miğistr. m eden Da denberi B apılacak Davis kupası lll idi İngiliz oyun- cularile Fransız tenisçilerinin ara le farkı ölçebilecek bir te- mas yapıldı. Fransızlar İngilizle- rin en iyi iki layan Parise ça- ğırdılar, Geçen sene Davis k sını İngilizlere an oyun- culardan Perry Fransız Boussusla karşılaştı. Ve herkesin şaştığı bir mağlübiyete uğradı. Dört beş se- nedenberi Fransız temsili takım- larında yer aldığı halde kendin- den büyük ümitlerle bahsettireme- miş olan Boussus'ün bu es bu seneki Davis kı upa- i düşmüşlerdir. Perry - Bouszus maçı şöyle ce- reyan etmiştir: Birinci Seti, Fransız şampiyonu İngilizin mütemadi reversleri üstü- ne mukabil hücumlara geçerek 6-4 kazanmıştı: İkinci Sette İngiliz m top- ir Fransızın takip in fa gi sis- rlema varmış ve dd çok | fırsat vermiyerek 6-2 kazanmıştır.| Üçüncü sette halkın büyük He- yecanı ile başlamış ve seyirciler Fransız tenisçisini müthiş surette teşvik etmişlerdir. Neticede 6-5 ile Fransız galip gelmiştir. Dünya kupası âli in! ası grup - larına girecek takımlar İtalyaya iye başlamışlardır. antin ve Brezilya takımla- rının eri iştirak edeceği haberi tün İtalyada sevinçle karşılan- -mıştır, Macar milli takımı Roma. da bir otele yerleşmiştir. İtalyanın sekiz şehrinde birden başlıyacak dünya kupası maçları için bilet- ler müthiş bir hararetle satılmak- tadır, / Bir Fransız ınsız boksörü dünya Asem peş Fransız veye Angel. mann en hafif siklet dünya ten piyonluğu için iliz Ja Brownla 18 haziran gecesi Man- çesterde — dövüşecektir. Dünya şampiyonluğu unvanı İngilizde- dir. Fransız şampiyonluğu almak | gayretile çalışmağa | 5 ÖN için olanca aşla 25 Mayıs 1934 ANALIK Tefrika No. 16 Nakleden: SELÂMİ İZZET Bunu m o istedi: ; — Size bi; sormak istiyo- rum hai emdi, — Buyurunuz efendim. — Fikriye hanımı emi de si edeli — oldu mi ta kadar Gi — N — Fikriyeye bir şey söyleme- miş te. — Keyfini kaçırmak isteme- tir. dün a Fikri- ye hanımla nasıl tenis oynıyaca- ğini, ze yaya tur Sesini, anlattı... Bu- denize gireceklerini nu taha bulmuyor aaa) i yır.., olsaydı, bunları söylemezdi. — RM çok garip geldi... Hanımefendi, Ferhanı istememe- nizin hakiki sebebini sakliyorsu- nuz, Seniye hanım fena halde sıkıl- a: — Emin olunuz ki... diye mırıl- 'dandı, — Rica ederim bana hakika- ti ia ımefendi.. . Fer- han benim kardeşim değil, sam dır. Size bir anne gibi yalva Sabit bey de or sa- ordu... Şimdi a Si Vie Kadın rahat bir nefes aldı, Ar- tık açık konuşabilirdi. . Ziyaretinin sebebini sarih söy- emeğe cesaret edemiyordu. erhal dedi ki: — Evet, Sabitle Ferhan hanr- min gimme > Fikriye Nise davet edildi di Şadan gayri ii bozuldu. — ek buluşmalarını istemi- yorsunuz! Bu sefer Seniye hanım, koca- sından aldığı talimat üzerine, ka- İstemi çi elerine razı değil e boynunu büktü: 'erhanın parasi iğ diye istemiyorsunuz değil mi — Yalan le. vi karar se Evet, bunun için istemi- Kl acı bir darbe ola- caktı. Kurduğu saadet hülyaları, bir anda sönüp gidecekti. bine ısrar etti: Bu izdivacın resmen aleyhin- de © misiniz? — Fikrinizden caymaz mısınız? — Katiyen, — Bütün sebep para meselesi mi? — Evet. Şadan iç dü. Titredi, kızardı ve kendini tu- tamadı, haykırdı: — Oğlunuz inde bir isyan köpür- Ferhanın parasız biliyordu. Ne diye ken- sevdirdi. Ahlâksizlik bul Seniye hanım sinirlenmedi: olduğunu ini yaşında bi la arkadaş ol arkadaşlık, kardeşinin akik bir aşk do- ğurdu. Masum ve cahil olduğu için Sabiti sevdi. Oğlum ahlâksız değildir hanımefendi, m Bai gene oğl oğlum dediğiniz li al. a a İki kadın arasındaki düello, var him bir şekil alıyordu: ii zaman söyledi? — in. Ve gidip ya Fer hanı tame rica etti, a Fer sanıyor, siz iki çocuğun seviş“ Giklerini le bugün duydunuz. — İki saat evvel, — Halbuki Sabit, Ferhana, me- selayi e size aştığını daha iki a; anı ai — — Oğlum bana bir a üre — Ferhan namuslu, doğru söz“ lü bir kızdır. — Buna emi — Oğlunuz b allam z Seniye hanım da kızmağa baş ladı: ta erkeklerin kadınları aldatması bir haktır. — Haktır sanırlar... Siz Fer- handan vaz geçmesini söylediği- niz zaman razi oldu mu? Sabit makuldür. Akli başındadır... Müteessir olmadı değil, oldu, fakat bu yaştaki tees- sürün kıymeti yoktur. Gelip ge- çer. — Oğlunuz bir gün sonra unu- tacak, buna ben de eminim. Fa» kat Ferhan ne olacak? Seniye hanım gülümsedi: — O da unutur merak etmeyin. — Ben zannetmiyorum. rm bu teessür onda biriz bi- aktır. neşesini görsey- e ia iki cümle ile, Şada- nı teselliye kalktı; Rica ederim ağlamayınız... Temin ederim, ki sizin kadar ben . Eğer kab de müteessirim.. il ok saydı, Ferhanı kendime memnu“ niyetle evlât edi asI- “nin almak hi ma gitmiyor. Halbuki Ferhanı sev- meğe si gm Eğer lilrinin doğru ok li izdivaçlarına (müsaade ederdiniz. Oğlunuza parasız bir kız alacak kadar zenginsiniz, değiliz... m > lendirecek bir de kızımız vi — Ona da zengin bir koca bu- İursunuz. — Ne lime olsun... Paralı kı- Başliadiğ; Ben o intihap etsin istiyorum, onu inti- hap etmesinler, — Anlaşılıyor, varınızı yoğu- ha: zın evlenmesi l — Alışık değil, — Hata, Seniye ii kalktı — Allaha eğri ik adan, koridoru geçti, niha- yetteki odanın kapısını açtı, Fer- han, başını avuçlarının içine al- miş Tr Yalnızd ndan nerede Gitti, Gece gel lecek... Birdenbire sustu, Ablasının ya mk göz yaşlarını görmüş- nie ile sordu: j (Arkı