Sak“: 10 AKŞAM: . 24 Mayis 1934 . Yazan: SULEYMAN KÂNI SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 292 Mitat paşa Fransız konsoloshanesinden| alınarak Istanbula getiriliyor that paşa saray tarafından kadın Hüsnü beye musallat e kadın otelde ülfet ve işret ile beraber geçii bir gece lüsmü beyin set Yerleştindiği şifre psa su- ği k oldı ya hüsnü kabul gösterdiği gibi er- tesi sabah İzmirdeki bütün k: 'ndisini ziyaret ettiler. Cevdet paşa çektiği bir telgraf- namede Mithat paşaya bir vilâyet valisi olduğu halde bir konsolos- iltica etmesine padişahça taaccup ve teessüf edildiği, Abdü- lâzizin katli maddesinden muha- keme eye ia de hin Ekimin hakk bundan ziyade hırpalamadılar. endisinden alınan cevap kâfi gö- rülmemekle Manisaya ia- de olundu. 1299 da vefatına kadar ve bulunan Turhan paşa Mit- £ paşaya İstanbula götürülece- ğini ihbar etmiş olmakla zam mitmede il bre e da ye dan Hilmi paşa tarafından kay- 1627 mayıs gecesi Mithat paşa makam Rıza beye tevdi olunmuş haremi iken bu polis hükümet | bildirildi. idi. ğ üzere Mithat paşa bu telgrafnameye Mithat ne- mabeyinden telgrafla emir geldi- şe yel Gray Yürü: ye gittiğinin ertesi gecesi Rıza bey Sini Müzel Berin hulüra silliğini li madd. otelde bulduğu aaa haber verdi; askerin hazırlandığı vi bir makamdan henüz İşimiğim İstanbul vaj götürdü & Mİ nz bir sözdür. Mademki böyle bir di det paşaya telim etti. Cevdet pa gekii. Si Sa varim di ii Kendisine bir asi ve cani mua- ip O umu- | de va ” emiri için melesi edileceğini pek geç anlıyan mi ade var iken sale sevkile | gene Rıza bey vedaatile kışlaya Mithat paşa hayret ve dehşete düştü. 25 gün kadar evvel vaki olan bir zelzele üzerine haremi için komşu bahçede çadırlar kurdur- muş, gelip gitmekte kolaylık ol- sun diye iki bina arasında bir kapı açılmış idi. Mithat paşa hemen giyinerek bu kapıdan komşuya geçti ve komşu kapısından sokağa çıktı. Sokakta silâhlar patladığını işitti. Hade- nk mahallesine gittiler. İngiliz konsolosu o gün İzmirde değildi. Fransız kon: i önünden geçerken içeriye e ip bi ne haber vermek üzere Yusuf bir kaç yük ot, çalı, çırpı tutuştu- rulmuştu. Mithat paşanın duyduğu ve disine suikaste hamlettiği ye sesleri yangın çıktığını zanneden halkın âdet veçhile attıkları silâh- lardan hasıl olmuştu. Kumandan Hilmi paşanın Mit- hat paşa adamlarından Nezir is- minde birisini elde ettiği, e“ Eg muhasara edince Nezirin karşı silâh çekmesi, bu gre hareketi sezdirik| iyetile çarşı meydanında cebir ve şiddet ici ne lüzum ar ili? Bu işe irki bir sual yi buldu da cevap ma vermedim hakemeye davet edildim de imti na mı ettim? Muhakeme maddesi benim de istediğim şeydir. Fakat şu vukuat üzerine emniyetim kal- madı. Hayat ve namusuma halel gelmemek, muhak mak şartları temin olunursa mu- e hazırım.) Bunun üzerine İstanbuldan Cev- det paşa riyasetinde bir istintal heyeti yola çıkarıldı. Cevdet pe katli ikrar edenleri müvacehe iç Babıâliye uğramıya- eme aleni ok ide Mithat pa- şa muhakemeye talip ve razı ola- cağına ve evletince de muhakeme vadedildiğine binaen bir suretle imtinaa mahal olmadı- ğını konsolosa tebliğ etti. Mithat paşa iki gece geçirdiği İ konsoloshaneden kumandan Hilmi a ile kışlaya gitti. İzmire Mithat paşa muhalifle- rinden Ali paşa m gönderildi. Cevdet paşa riyasetindeki istin- tak heyetine meşhur yes 'erkes Ha- sanın biraderi yaver kolağası Os- man giti de katılmıştı. Ali a Osman beyle birlikte tarza Ee Mithat art kışla- Mü şa da Manis dan gemi İştarbala ni cekti. Mithat paşanın isyanına hü di i kararlaştığı, fakat bir hiz- Onun da hanesi basıldı. Kendi- metçi kızın Neziri silâ si seksenlik ve kımıldanmağa bile menettiği (Mithat paşanın son | mecalsiz bir hasta olduğu günleri) nam eserde İzmire kadar içinde getirildi. i Mithat paşayı almağa gelen kuv- | Fakat İstanbula götürülmeğe vet, kumandan Hilmi paşanın kati olamıyacağı bir çok doktor- diğ mallenk ii 1 a N di b İzmirde bırakıldı. Yalnız ifa- rasker Rıza desine müracaat edildi idi. Konağın içi, arandı. Rüştü paşa: muntazır Hilmi iri m haber verdi. Hilmi paşa ile Hüsnü bey rıhtım üzerine yürüdüler. : Mithat şanı yanından ayri- rak konaktan içeriye girsmiyen Yusuf ağayı getiren arabacıdan Mithat paşanın Fransız konsolos- hanesine > ş olduğunu öğren- (Elim, ayağım, dilim bağlı ola- rak erbabı şerrin kılıcı altına ko- pek çok çar olduğum malümdur. mukaddematı vardır. hasbel- uzun, uzun mi ba ym beyan etmekte hâl âcizim.) Yolumda 'bir cevap verdi. Müs- İdi MER azim ie | rmi kılmıştı? em Mayısın birinde izmirden hare- ket eden puru Mithat paşayı gece yarısı Knl ge tirdi, di. ea almana verdiği muhtıra ediliyordu. Bu sualler haki bakin dikkate şa- yan bir surette tertip olunmuştu: ikindiye kadar) boğaz: kün olduğu bilindiği halde neden açlık işkencesi çektirilmişti? İnsaniyet hilâfu bu ha- reketleri yalnız Hüseyin Avni pa- şa mı yaptırmıştı? Bütün devlet işlerini Mütercim Rüştü paşa ile birlikte ellerinde tutan Mithat paşa buna müdahale etmemişler miydi? Hal esnasında" teşek eden âli komisyonun - Abdü müt- tefik devlet erkânı için bu tâbiri bir karar böyle Demiş, vükelâ böyle bir kararı nasıl ittihaz etmişlerdi? (Arkası var) Papaz ep es (Arizona) 22(A.A.) — anil dn mora hükümeti valisi nl ii lâik tedrisat pil. sna kan Eği rileğt, yap- ANALI Tefrika No. 15 Nakleden: SELÂMİ İZZET Amma sonra anlatırım... te bunun için... Yakında evlene- ceğiz... Tekrar ablalarının boynuna sa- rıldı: — Onu öyle çok seviyorum ki.. ğ lenmesek irin... — Anlat bakalım da biz de sevinelim, — Eğer om ben am latırım. Mİ Yaş emmek şadı: — Haydi anlat, — Biz çalarken, o da bazan gelirdi. İlk yrn onu - sevmezdim. Hattâ kunurdu. tes e o Kale alay eder bir hali"var. kal. bi çok iyidir... â Şadan gülümsedi: — İşin içinden çıkamıyacak- sın... Siz piyano çalarken ne olur- du? çalarken bazan e leri Arkamızda du- rurdu. Notanın yaprakla virirdi, Bir oydu... Fin iş gün elini omuzum! ege < Handan doğruldu: Ses çıkarmadın — öbür eli de Balın omu- ları niye anlatıyorum canım... Se- Şadan, endişe ile bakıştılar. Handan so — Seni sandiğini söyledi mi? Ferhan biraz fasıla ile cevap verdi: — Evet. Şadan dargın bir tavır takındı: — niye sakladın Fer- Yı . Fa- kat gün... anlaş- Biribirimize itiraf edeme- diklerimizi itiraf en sonra ul de utandım, sana bir şey ima, — Amma fi ? Vardım. Değiştiğini görü- ma sordu: — Babasile annesine söyledi mi? — Çoktan söyledi. — Razı « oldular mı? — sizinle görüşmeğe gelecekler. — Neden bugüne kadar gel- — Sabit onlara söylemişti... kat onlar evvelâ dirmek istiyorlardı.. rın bildiklerini gelecektim... Fakat ve Ben, onla- bilmemeziken bug kakta Sabitle bm Şadan haykırdı: a — Sokakta mı? baki — Haydi dedi, ie — Haydi affettim... Demek ayrılıyorsun? — Evet... Biraz nankörlük edi- — Yaramaz kız seni! Handan başını salladı — Evlenmek oyuncak değil dir Ferhan... Sabitle aaa za Ye men emin misin — Elbette... kaç kere kavga bile ettik. — Ne münasebetle? — Bir kitap yüzüfden. — Ne kitabı? — Anna Karanir... Wronski- yi, Piyerlevinden pi seviyordu... asız şeyler söylüyordu, Ma- dam kile peri mana veremi: Hatırlamaz mısın ani Weonakisin b Ya e tre- nin altına atılıyor... Hatirında de- gil mi? r yok... Ferhan sözünü tamamlıyamadi, kapı çal — Geldiler. Üç sustular. Hizmetçi ime verdi. Gelmişlerdi. Handanla Ferhan bir köşeye n misafirlerinin yan! er Seniye hanım yalnız >di e beşe başladılar. — Kızlarımız nasıl banimefen- diz — Teşekkür ederim iyidirler., Sizinkile r. — Teşel — Ferhan yi Basari söylemişti. — Evet efendim... Ben de hem sizi ziyaret etmek, hem de Fer- han hanıma dair görüşmek için geldim. Şadan gülümsedi: — Ferhana veya başka birine Seniye hanım sie irine m — Değil mi? » — Ne demek aa anlı. e Sizi dinliye- Tura efendim. va — Fikriyeyi amcası 5 ai sülüs soğuk ii ll M4 Ferhan yanılmış mıydı Sabitle münasebeti one derece deydi?