Yazan: AKDENİZDE TÜRK AKINCILARI İSKENDER FAHREDDİN . Tefrika No. 58 Fatihin rahatsızlanması, Ahmet paşanın pilânlarını altüst etmişti. Safer kaptan (Mesih) paşanın Geliboluya nefyedildiğini söyleyince... ehe aylin vap eter paşa eren da yar- dımcı (o donanmayı beklemeden usanmıştı. e hiç bir ha- ber alamıyordu. Bu esnada etraf- kayıkları kale Gedik Ahmet beri ita habere inanmak isi lu. Fakat, uzak- lardan ei ene bu haberi teyit ediyorlardı. Ahmet t paşa Rodos civarına bir 0“ ğı için, Mesih paşanın Fatih tara- fından Geliholuya nefyedildiği an- re ra ki t paşa vaziyeti öğrenince ni yeniden bir kadirga ile yardımcı vel buraya gönderilmesi lâzımdır.» Ahmet paş; a (Otranto) e ahden Türklere li isti; nediklilerle esaslı bir li aktedebilmek için, limanda hiç ol- mazsa iki yüz, parça geminin gö- rünmesi zaruri idi. Zaten (Oranla): yum Kisiler fınd Ve- , sini sarsmıştı. süne paşa Sa akların dığı bu sar- sıntıdan istifade etmek ve yardımcı donanma gelince Sicilyaya açıl mak niyetinde idi.. Hazırlığını ta- mamlamıştı. ürklerin eline son asır zarfın- da bu kadar güzel bir fırsat geç- memişti. Yeni Akdeniz donanması gelir be; üz parçadan Sicilya sahillerine akın yapacaki Murat, aylar geçtikçe, (Juzet- ta) yı Dehibalaya gönderdiğine iği çocuğunu ve hasta atam e Vaktile esir pazarından satın a dığı Gürcü” kızının keğidlisin tırmasından İe memnun değildi. Murat çocuğunu düşündükçe, Geliboludaki karısma acmağa baş- lamıştı, Kendi kendin. — Keşki Ju: 2m Geliboluya lame im Bu işe hem ba- bam kızacak, hem de karım. we lecek. Diyordu. Murat pencerenin önünde otu- rurken, uzaktan bir yelkenlinin li- koşarak semi çıktı,. Sahile ind er kaptan m baş tari ında nize ori Murat derhal gemiye atladı.. Safer kaptanla gö: tan, Ahmet paşaya bir mektup ge- tirmişti. Murat bey: — ii gördün mü? Diye sord Sefer im — Görd ıhhati yerinde- dir, ae duydu., Çok memnun oldu, dedi. Murat, kaptanın hi şicgppeğ ve tavrından — Juzetta m bama onun 2 ölleğuei ia i? — Kumandan Ayosun evlâtlığı olduğunu el (Bundan son- ra da benim evlâtlığımdır) dedi. Beraber yürüdül. Ahmet paşanın yakına geldiler. üler.. padişahın biraz fazla rahatsız ol- uğunu da ilâve etti. Namei hümayun: de a, Ahmet pa- şanın bir müddet Otrantoda kal- ması ve Sicilya sahillerine tecavüz etmemesi tavsiye ediliyordu. hmet paşa m gesi okuyun- ca rengi sapsarı . Muradın yüzüne bakar: — Hazırladığımız plânlar suya düşüyor, oğu i ve m başladı. Safer. aptal Mesih paşanın mu- üzünden Gelibo- luya nefyedildiğini de söyleyince, Ahmet paşanın büsbütün cesareti kırılmıştı. diğini ğa tekrar kaldırır! . Bu gidişle çok yakın- da büyük! bir baskına uğramamız (Arkası var) pemize biner. Resimli milli roman Yazan: Sermet Muhtar “Yeni çıktı 245 Büyük sahife - 70 kuruş AKŞAM KİTAPHANESİ rüştü. Safer kap-| k, | - | te gülümsedi: —Yok. Her akşam bir hikâye Leylâ hanımefendi tünelin bi- rinci mevki vagonuna girdi. İçeri- de kimseler yoktu, Kendi kendi- usi trenle seyahat e bir Sile dedi. Şık ye dan küçük aynasını çıkaran nar çi- çeği rengindeki dudaklarına bak- tı. Rimel ile büsbütün uzattığı kıv- rık kirpiklerini tetkik etti. Gene içinden: — Sahiden de güzelim!.. dedi. Eli çantasındaki altın tabakasına değdi. Vagona kimse gelmese si- gara bile içebilirdi. Fakat aksilik işte tren tam hareket edeceği sıra- da koşa koşa bir genç adam geldi. Vagona girdi. Tünel memurları onun arkasından kapıları kapa- dılar. Leylâ hanımefendi hliepekirme. d kere dolaştıktan şonra geldi. Tam onun karşısına oturdu. Tren hareket edince Leylâ ha- Bımefendinin i içine bir korku düş- Vagonun kapıları BL si de içine bayıltıcı, sinirleri gerici bir heyecan veriyordu. Siyah gözlerini iki çivi gibi genç ri ta göz b rahatsız İn ia ya meli diye sordu... Evve- lâ cevap vermek ii Deli- kalı tekrarladı: — İşitmediniz galiba... Sizi ra- hatsız ediyor muyum? Hanımefen- i? Leylâ hanım kaşlarını çattı, sert sert > — Hayır... Niçin rahatsız in. cağım... Kimin kimi rahatsız et- meğe hakkı var?. Siz de yolcusu- nuz, ben de.. Delikanlı esrarengiz bir suret- Hani korkarsınız belki... ç — Niçin korkacağım?. le ya vagonun kapıları ki- lan bir kadın korkar zannederim. — Ben zannetmiyorum. — yz cesursunuz, dağ n ki böyle bir adam bu yalnızlıktan istifade ederek genç kadına tecavüz edebilir. Hem tünel memuru, ön vagonda hususi bir kabinede... ma vagonda böyl ri boğuluyordu. Genç adamın gözle- rinin içinde esrarlı pırıltılar uçu- şuyordu. Acaba maksadı neydi? Ne yapmak istiyordu? Bütün bu sözler niçindi. Kısacık tünel yolcu- luğu-içinde bu kadar büyük bir hiye e çıktığına hayret edi- adam âdeta vaktinin ku yemeye bir hırsız gi- -T Heyecanlı bir macera.. İl bi çabuk hareket ediyor, aldığı her yeni tavırla, söyl her ye- ni ve heyecanlı sözle Leylâ hani- mefendiyi büsbütün e Leylâ semiz bir onu tepeden tı a kadar pi Si- nema salli imrendirecek ka- dar va e adamdı, Fakat bu kadar olmasına rağmen delikanlı onu Bi ordu. Heyecanını belli EE çalı- şa büsbütün sert bir çehre ile sordu: — Ne demek istiyorsunuz? Delikanlı ayni vırla: — Hiç... dedi, size bir macera- dan bahsettim... Söylediğim vaka hakikat olm; 1?, Olur olmaz.. etmiyen bir şeyl. Bu sırada delikanlı cebinden bir Jilet çıkardı. — Hanımefendi şu jileti görü- sm değ il mi? esrarengiz « Beni alâkadar orum Leri! Mi hany geçiriyordu. şte bu jilet şimdiye kadar hiç halama ır. acak?. Hem kuzum bü- tün bunlardan bana ne?.. redi e Şimdi Meselâ Se demin tasavvur ye gibi böyle bir vağonun içinde geni a taar- de genç kadını z edecek delikanlı şu Jiletten pekâlâ istifade edebilir. biraz bağırmağa kalkarsa Jileti ev- velâ şöyle cebinden çıkarır.. ra kadının yanına yi yaklaşır. «Eğer Bağ olursanız o güzel Son- el :yanaklarınız, o nar sadi rengi ili nefis ağ daklarınız bir saniye iş inde bat ere wuştur. O di Eri olan efsanevi süzeliğiniz bir ma- sal gibi kalır. — Aman susun!.. — Evet... Evet.. k doğru söylüyorum!.. Mütecaviz delikan- lı bütün bunları yapabilir.. Hanı- mefendi!. Belki de sizi öldürebi- lir, Belki de arkanızda pi e çocuğu da yetim bırakırsı 1 — Susun... Susun rica Sai Genç Di nin heyecanı artık son raddeye gelmişti. Delikanlı — Susacaksınız değil mi?. Hem sizin için böyle tehditlere bik mem lüzum var mı?, Daha güzel sözler, daha tatlı a “» şiir- li sözler söyliye siniz?.. bir erkeğin söyliyebileceği sözle- Ve böyle söyliyerek delikan- linm koluna girdi. Derin bir nefes aldı. Vagon aydınlanmıştı. Tünel- den çıkmışlardı. Fakat o yakışıklı ayi iğ lü di. Bu s sını açtı. ee bir kart ka endi. nın her Glen bayisi bir LE uğramak ihtimali insanlar için mevcuttur. 'uğunuzu yetim ve parasız birakmamanız i için sağa sigortası olunuz. Bendeniz Radyo 21 Mayıs pazartesi İstanbul : 18,30-19 Fransızca a 19-19,30 doktor e Hak iin « suk verilir mevzuunun üçüncü kısmı hak-| kida) kolanın, 19,30-21, de vaz ka musiki nı bey, Cevdet bey, Yahya Yane Şort in Til ie ım), 2İ, 2125 e ajans vE beli. ZI EY 22, ir orkestra ta taras fından muhtelif eserler. (Keman solo) beni Necip Yakı up Bükreş (364. 5 m.) — 18 orkestra; 20,20 şarkı, 21 piyano, li 5 şarkı, 2,15 dans musikisi, 2 o Vini udapeşte yano, 21,15 şarkı, 22.45 havai, 210 ww siğan orkeslrası 12,30 & (4707m. radyosu 20,55, opera, 23,30 jümal, 12,05 - gramofon, müsahabe, Roma (420.8 m.) — 18 konser. 18,55 radyo jürnal, gramofon, 20,55 Mi gratilofön, 23,10 konser 24 som a Varşova (1414 m.) — 19 19,45 gramölen, 20.05 müte ei 20,30 gramofon; 20, 45 radyo vw za komser, 22,1 kene imefon, 12,05 e musikisi, “oni (506.8 2 iz di, radyg irmak 19,55 opera, 23,50 çiğan yau- sikisi. 22 Mayıs salı * 103019 'plök neşriyat; 19-19,30 Mesut' Cemil bey tarafından skar ene e za ZI alaturka mı a Sadi Zena m 25 dine İstanbul ri, (Eftal bey, etik be) Zi 21, sanıtbabi iie eşriyat, 21. ai 22,34 30 e akup ii orkestrası tas rafından mühtelif eserler. Bükreş (364,5 m.) — - 18 GE Saü ili Zi şarkı, 21,20 kon- se 1. lie. (850, 5 m.) — 18,30 or kestra, 19,30 konser, 20,30 li o ye nal, 2I Die. ik 45 havadis, 22 ğan rmasil dans musikisi ağ Pri EN 5 konser 20 havadis, nakil, 23 1 jürmal, 23,30 ma (4201 8 m.) —20, ii me m. 19,55 radyo jürnal, pe 21,15 konser, 22,30 da ai (506,8 m.) — 17.15 kene ie e 20,15 ili 211 is, 2İ, ii konser, 23 7 ünl 3 3. İm “Cemal elemi am ye ralamış Şehirı civarını oturan a fendi ile kızı Zehra hanına ün ailevi bir meseleden dolayı Ee etmişlerdir. Kavg; > Ce- mal efendi kızını fi di dövdükten sonra biddetini yene miyerek bıçakla sağ böğründen mış, babası lanarak tahkikata başlanmıştır. 1000 kur tebdili için e pul nine ali Safer 7 — Ruzmzr 16 O &. İnek Güneş Öğle İkindi Ma 446 BA? Va ii 4,37. 1,10 1608 ak gi darehane: Babiâli civarı Acımusluk &k. 13 No. gorta kumpanyasının memuru Ayni zamanda bir jilet darbes sile bütün güze! iz mahvolâ- bilir. Çal panyalardari. biri güzelliği, ağzı, pe kaşı,” gözü etmekte: Tavs' siye ederim, İlk taksit 12 buçuk liradır... Bugün muamelenizi ya- pabilir miyim hanımsfendi?. Bir yıldız.