e va 1 isan 1934 AKDENİZDE TÜRK AKINCILARI Yazan: İSKENDER FAHREDDİN Tefrika No. 33 Türkler Mora'yı istilâ ettiği zaman, Papa m için e idi.. Roma kilisesinde ei âyinlerle A : duaları, okunuyordu.. ahalisi kalenin tepe- Ya su çekmek istiyorlardı. Türkler bir aralık düşmana yol Yermişlerdi.. Bu bir tecrübeden ibaretti, «Bakalım, yerliler ne ya in susuzluktan bunaldığını anla- Mışlardı. Tulumlar su ile doldu... İpleri sevinçle yukarıya çekiy. dardı, Fakat, me edir. eri yerden birdenbire meydana iler ve iplerin ucunu keserek üalar yukarıdan aşağıya lazm, — paşa Fatihe: mare mecbur zluktan kırılıyorlar. İpe yağmur istiyorlar. i. Fatih sonuna kadar bek- iiğiğe azmetm Türkler gökikizi kalesi önün- kala- müşler ve teslim olmağa mecbur kalmışlardı. Türk akıncıları sükünetle o gün öğleye kadar kaleyi işgal ire di. kişiyi kılıçtan geçirdiler.. Kadın: si “yesin ve çocuklara iliş- dil, er, nn. köylüler meşhur şaki- derin birer birer - başları see zi . ar ve ölünciye kada: » Tü vE idaresine muti olacaklarını söylü- Yorlardı, "Fatih, Mora a uzun müddet asayiş ve inzibatın temini ya ksadile buralardaki kaleler aha- karşı çok şiddetli davranı- ordu, — Sultan Mehmet a kale- sin inin surlarını yıktırarak, ileride ee emet yerime birimle ktuktan sonra, etraftaki isi ii kale dahiline yerleştirdi.. asabaya bir muhafız ile kâfi ükümdar Tomas, ey Türklere esir düştüğünü ve pa yn en sarp ve —— kaleleri bi lee kola; ei birer birer zapte- iü duyunca ave- m Kermi ne doğru kaç- Tomas, çöl İpin takibe başlıyacak Venediklilerin asa muavenette emip caklarını bildirmişlerdi Tomas bu haber üzerine zevcesi ve çocuklarile birlikte (Mantina) şehrine firar ederek, Fatihi radan çekilmesini beklemişti. Tomasın kararı şu idi: Fatih or- m ne tasndan uzaklaşın- , Arn ayaklandırarak kaz ii gre ilân edecekti.. in muvaffak olaca- ğından emin: Halbuki Mari havalisi, Vene- diklilere tabi bir kaç şehir müs- tesna olmak ü; esir tamamile Türk- lerin eline geçmişi Mantina manda daha müthiş T. 'omasın ümit- leri yavaş yavaş aamllamal baş- . Ro meyi limana gelen ge- in Akdenizde kuş vakit geçirdiğini, fırsat bulama- dığı için Venediğe bile gidemedi- ğini söylemişlerdi. omasın zevcesi akıllı bir ka- dındı.. Kocasına: — Bizim, Türklerle mücadele- miz, kedi ile aslanın boğuşmasına benziyor. Ben çocuklarımla deniz- lerde Pa im Fakat, tekrar ep “Demişti. Bu siri rada Mora eşra- Ki riyetlerini kulağile işiten Tomas daha emin bir yere kaçmaktan başka kurtuluş çaresi kalmadığını anladı. ki ben de an gibi lıkla teslim olsa; karısını, . ve avenesini topladı ve ellişer çift kü- rekle çekilir iki büyük kayığa bi- nerek, Martina limanından Kor- foya hareket etti. Tomas, limanı ter- kettiği zaman, Venediklilerin ida- resinde bulunan (Methoni) ve (Koronia) şehirleri, Moradan fi- di yatlarını her yerden daha emin görüyorlardı. ultan Mehmet, zekâ, siyaset ve cesaretinden çok emin olduğu Ömer beyi Mora ve havalisi vali- liğine tayin etmişti. ömer bey bütün bu istilâ ve se- yahat günlerinde padişaha refa- kat eylemişti. Türk ordusu Livadya şehrine mii zaman, Fatih, Papanın üi «Moralıların ürklerden halâsı için dini âyinler yapıldığını» haber almıştı Sultan Mehmet burada örlnile beraber Yür hafi ta eri istirahxt ki daki ay İn iltica ederek, ti. Halbuki, Venedikliler, Türklerin Mora havalisini b ia başa zapt ve istilâ ettiğini görünce edecekti. A meydanda on kİamıştı. itriyosun 5 yolda rahatsızlanmıştı, Livady: nın havası çok eldi. Prenses buraya gelince iyileşmiş i En eke İstanbul yatı, 19,15. 30 m 21,15 ll 21,30 opera sn ,40 çiğan orkestrası Prağ (4 ye m.) g— 19 Alman rad- yosu, 20,05 gramofon, hayal 2 e yaryele, 3 10 Ender 221 23 son hi söle er, oi 20,8 m. Re 0 kon- riyatı. (Eliza hanım, İnci hanım, Ülkü hani m), 21,20-21,30 Anadolu ajansı; 21,30-22,30 Necip Ya: kup bey orkestrası tarafından muhtelif eserler. Bükreş (364,5 m.) — 18 orkestra, 19 radyo yi 19,13 orkestra, 21 konser, 22,45 radyo jümal. Budapeşte (65503 m.) — 18,30 p yano, 20, 4 opera, 24 müsahabe, Gi- ğan orkesi | Prağ (47 Lim) — 1023 radyosu, 20, 05 aa Sela, 21. ko Si Rma (420,8 m.) — 18 konser, v3 0 havadis, gm mofon, 2. 20 ha- askeri konser, 24 hava RE (1414 m.) — sikisi, 19,10 kafekonser; 1953 ve jömel, 21,15 k Viyana (506, Si 17,10 orkes- #ra, 18,30 konser, 19 radyo jümal, 20,15 konser, 23 radyo jürnal, 23,15 gramofon. Ak Almanyada sivil tayyarecilik | Alman sivil tay- yel çak, mayıs EN dan genişletili er. Bir çok di yeni Heller tesis edilmektedir ir. & Dy den bei yeyiye edir arz DAF va veri 10 ve Yerde eczamels! gep" 4 havi tn es serserensmesesasaananasasezmEEraEEENEAEREEAAA m beş gün kalmasına müsaade etmesini rica etmişti. Prensesin arzusunu Murat bey Fatihe arze- derken, Mahmut paşa da padişa- hın yanında bulunuyordu. Mahmut paşa Dimiiriyosa bir cemile olmak üzere bir miktar muhafız askerile Murat beyin ne- zareti altında prensesin ve baba- yavaş arkadan gg» led Sultan Mehmet bu teklifi kabul etmişti. Ordu bir hafta sonra ha- reket ederken Dimitriyos ve ailesi MR 3 r kaç memur ve bi hi ız askerile Murat beye teslim edilmişti. Padişah ordu ile bera- Li anlıyamadılar.. Mora valisi ömer bey de i: ve orduyu bura- dan teşyi ederek geri d iü. imitriyos, zevcesi ve kızı, Mu rat beyle beraber, yeni Livadya muhafızı Osman beyin evinde mi- safir kalmışlardı. — (Arkası var) mm kkimmmnii YAEY OR İE; ki t Her mİ bir Mei |) liham perisi! gi Rifat Naci Bl girdi. Birin- | gülümsediler. Arkadaşları Rifat ci mevki salonda yoktu. Hu- | Naciye: susiye e içim in — Perii ilham!.. Gel de senin — İşt dedi, gene oradalar..! kızların önüne oturalım... Kızca- de- Bu iki ön hai fena halde tut- kun. Ba az gibi, bazi erkek- r de hikmeti hüda fevkalâde sö. ee kanidirler. Ri- fat Naci de bu cinstendi. Kızlar onu görünce tatlı tatlı gülümsemeğe başladılar. Gözle- rile âdeta: — Gel de karşımıza otur!.. di- yor gibi idiler. fat Naci “etrafına bakındı. Zaten kızların karşısındaki kok tuktan başka yer kine olarda İki E — EE em ardı, Öeibin şiir kaydi olüklderine da bi- Tiy: N Hattâ an vapurda, onu karşısında otururken bile defter- lerini çıkarıyorlar, şiir yazıyor- lardı. Rifat siği gazetesini okuyor gibi yaptı; Halbuki kızl larla idi, Önündeki nın hangi üzeldi. Rifat içinden: edi.. Şiir merak- çirkin olur Sarışını çantasından bir defter ıkardı. iki genç kız defteri dizle- . Zama: dikkatli Rifat Naciye bakiyor- rdı, beyi Naci memnundu, Mesut- “Kendi kendin: Bunların ikisi de bana âşık!. ina bakıp şiir yazıyor- Heye Sonra gülümsiyerek fısıldıyor. iu: — Ben bir o perisi oldum.. Artık bütün m mese- leyi biliyordu. Rifat Naci ilham perisi olmuştu. Artik ona kimse Rifat Naci demiyorlardı, Her. kes: — İlham perisi!.. diye çağırr de bundan çok isi!.. Ne insana bu isim verilir mi er ep e Ayarı Fevka lâde - Bir ç güzel be bi ca i vü e m perisi» ismini kaymaya. m sün Kadıköyünde in Ik ham pe meşhu r sima olmuş- tu. Rifat Naci içinden: — Bir çok kadınlar daha bu ismi işitir işitmez güzelliğimin şöhretinin cazibesine tahammül edemiyecekler ve zalim pençeme beyaz, di, oral i o derece yayıl gilşi Baba dostları bile onu lk bir Perii ilham!, diye çağır- ss iyi Bir gün arkadaşlarile hep 0 likte vapura bindiler. İki kız gene ea Rifat yi ciyi görünce her zamanki gibi gızlara biraz ilham gelsin!.. diler Naci nazlandı: — Bırakın Ami ei al kızların Gel şöyle otur. Sayende ğızlar bir iki manzume yazıver- sinler... diyerek onu zorla oturt- tular. Sarışın kız gene defterini çıkar- dı. Dizlerinin üstüne koydular. Biri kalemi aldı. Bir iki satır yazıp ötekine verdi. Esmeri bir iki satır yazdıktan sonra kalemi arkadaşına uzattı. Böy w köye kadar geldiler Vapur iske- anaşırken sarışın kiz hi Yerlerinden fırladılar. Arka- daşlarından biri: — Aman... dedi, defteri ver- meyin.. — Bökalım, şiirleri okuya- lm Defteri kaptılar, Halk birden okumağa pe «Bu patlıcan burunlu salak herif gene geldi, karşımıza otur- du. İğri büğrü yaz: «Aptalım ismini i uaaşlar ik ko; ham perisi koymuşlar... İlham perisi “ai ilham eşeği bile ola maz. ei yazı: «Eşek ondan çoook daha gü“ 4 zel hayvan...» İğri büğrü yazı: S Abdi gün gazeteyi ters tutuyor: e e düğmeleri de sai » EE ittihadına dahil olmayan memleketler: Seneliği se00. altı aylığı 1900, üç mm 1000 Ein dila