k Sahife 8 AKŞAM 25 Nisan 19384 Yeni petrol membaları Yılanla mücadele Fasta zengin petrol madenleri bulundu Kuyulardan birinden çıkan yangın bir buçuk aydan beri devam ediyor eN Fağinsi gmizel, Muyularından birinde Kime. yesgın bulmak için senelerdenberi y yapı lan araştrımalar ma neticeler ve zengin meml - bulunmuştur. Fakat GE sakız ni yeni kuyular açarken, bunlar- biri 7 mart i ateş almış e da gın çıkmıştır. Bu petrol kuyusundaki yangını sön- miştir. Yalnız ateşin diğer petrol kuyularına sirayet etmemesi için lâzım gelen tedbirler e Ateş alan eği kuy u Cebel 26 saral Liabone kuyusudur. Hu- olan amele, çok de- lâmbalarının tesirile derhal petrol parlamış ve muazzam bir meşale gibi yan- mıştır. Fasta, petrol bulunması, Fra sız sanayii için çok büyük bir ehemmiyeti haizdir. Vakıa Fran- ul petrollerind. is“ Faslılar, petrol kuyusu yangını- nı cehalet yz semavi bir âfet olarak betle, büyük bir korkuya lar ki köylerinden uzaklara kaçmış- lardır. Fransız mühendislerinin tah- emişi ei yer kuyusun- > sa 25-40 vagon yani tahmi- nen 250-400 ton petrol yanmak- tadır. Fransızlar, pe e geni ele Na mışalr, maahelline bir çok Deliği dermişlerdir. Yapılan keşifler, Fastaki petrol membalarının pek 2 zimial din ei tedir. Esasen Cebel Cefalttaki petrol kuyusunda çıkan yangının, bütün gayretlere rağmen hâlâ söndürü- esi, o membaların zenginli- ğine bir delil olarak telâkki edil- mektedir. AKŞAM KITAPHANESİ Neşriyatını Beyoğlunda o Tünel ve büyük HAŞET kütüpha- Bir köy muhtarının başına gelenler Karimirsi 2 (Hususi) — Ke rı Bekir efendi kasabaya gelirken yolda mühim bir macera geçir- miştir. ir efendi Karamürsele 3 ki- lometre mesafede Bü; yukarıya kaldırarak üzerine atıl- mağa hazırlanmı: Muhtar, derhal tür kaç büyük taş alarak yılanın kafasına atmış- tır. Yılan bu vaziyet karşısında bir fundalığa sığınmıştır. Bekir efen- di fundalara . vererek yılanı çıkmağa mec iş ve taş, s0- pa ile hayvanı sakar Bandırma idman yurdunun kongresi i k i dettiler. Raporlar okundı erergi ate intihabı Şabi. -3 büyük kanama v meclis reisine, n cemiyetle- pi giysem, fırka kâtibi ep beye tazimat tek pa key karar veril di. Yeni ayi e tayyare kâ- tibi Mustafa if memu- ru Ragıp, mc Suat, bam kadan Suphi, tü ti beylerden omürekkeptir. Deniz ptanı Ragıp, futbol k in beyler seçilerek az suretle faaliyet saahsına gir- miştir. Muvaffakıyetler dileriz. Edirnedeki merasim Edirne 24 (Hususi) — Edirne dün 23 nisan bayramını yeni mü fettişi umumileririn önünden yir- miden fazla mektebin teşkil ettiği bir istikbal ordusu (geçirerek esit etti, Geçit resminde bilhassa Kurtu- I i. Tale- be her devrin elbiselerini giymiş- etiler, Merasimden sonra çocuk bayra- mı şenlikleri yapıldı. Bir bisiklet bir kadını yaraladı Mihal isminde 17 yaşlarında bir çocuk dün Yaimleile bisikletle mahalle aralarında do- laşırken elli beş yaşlarında Nezir hanım ismi, bir kadına çaı neticesinde amma başı taşlara çarpıp tehlikeli surette yaralanmış ve in de kırılmıştır. Kadın mıştır. Hızla giden bisikletin çarpması kadıncağız de yere | ları arasında ig AKBA kitap evlerinde ve HAŞET kütüphanesi şubesinde bu- labilirsiniz. eee bal imali üzere ein çi ze bul edi Ancak her biri 30 0 kuruşluk ıdır, zira m emi Posta idaresi tebdil et ettikleri ci- kapılmış» | Münderecatımı: luğu hase- bile “İstanbuldan Londraya şileple seyahat,, yazısı bugün memiştir. Özür dileri: dercedile- İZ, | ml gz, e ala KURUŞA TAM | BiR ROMAN KARDEŞ KATİLİ Meşhur polis hafiyesi Yılmaz Ali" maceraları Müellifi : (Va - Nâ) #4 Yeni çıktı AKŞAM KİTAPHANESİ İstanbul - 121, Ankara emldesi DAĞLARI BEKLİYEN KIZ Yazan: Esat Mahmut Zeynebin üzerine atıldı. Onu kolları ile sardı: — Seni vermem, Seni benden kimse alamaz, diye haykırdı. Bu çığlık odanın kerpiç duvar- dakik gemis e durdu, ikisi de artık sı dı. Konuşmuyorlardı, kri en ağlıyorlardı. Aradan bir çok dakikalar da- ha geçti. Yavaş yavaş sakinleşme- ğe başladılar. Adnan yerinden kalktı, Zey- nebi ri okşıyarak: Haydi yı artık bun- ui bırak.. Giyin hazırlan. Vak- timiz kalmadi Bir saate m âbidenin res- miküşadı olacak. mra hem hareket ediyoruz, anlaşıldı — Zeynep (o mendilile (yüzünü silmeğe çalışıyordu. irilâcivert (gözlerini Ooaçarak Adnanın gözlerinin içine baktı. Gülümsedi: — Peki, nasıl istersen öyle ok sun! Yalnız senden bir ricam var! Bunu —— yapacaksın! ipe gili, se. Beni Sermedin nişanlısına götüreceksin Bem nişanlısına mı? — Evet! — Hayı £ bu ha Miş — Niçin olamaz diyorsun. Her- kes hâlâ bu genç zabiti benim öldürdüğümü O zannediyormuş.. Hastabakıcının bu ll zy arı arasında en çok mü- teessir eden hadise bu ili Demek bütün bunları anla- tan o hastabakıcı ha!.. — Bırak'şimdi onu.. Bu zavallı kız ei çok seviyormuş.. emi di resi le miş 5 biler Halk ta asıl bunun için nefret ediyormuş de- ğilmi? — — meratgeyi değil dediko- duci ne çocuksun Adnan. Halâ ee ne ile meşgul. Din- le beni, Bu kızın mai sen benim kadar anliyamaz: Ne tuhaf! Onunla rt o kas dar biribirine benziyor ki.. Kim bilir benden ne kadar nefret eğ eme Keler « Emreden bir sesle adi an beni oraya götüre- sekin dedi. Kovabilir, ha- baret eder. Hepsini kabul ediyo- dee — Şeyi filân ie mermi ağ bunu yapmak © mecbüriye! yim. Kadınlar her şeyi ifederler, bu çocuğa meseleyi izah etmeli- yim. İçli bir kadının bag isin ver ret, bedduaya benz. sonra gösterir. e nin iel e len göz yazli morfin gibi, kömür vurması gibi tesirini ağır yapar, fakat bir ve muhakkak yıkar, harap eder — Ne ri kızsin miras Tefrika No. s2 a — Haydi yavrum hemen gidi yoruz! Zeynep ie kalktı, pe” cereye doğru yürüdü: a ne güneşli bir gün, tam bir bal sabahı.. Sonra eser geri döndü... — Adnan sen şimdi beni df şad ihaklar: girimeşimçiziii gene sie bise çıkarız. Adnanın söylemi çıkardı. Güneş bi bir beşli yükselmiştir İkisi de ağlıyordu, İkisinin d€ bahtiyarlığ gün rüya ibi gelip sezeceğiniii korkuyordu, alin yastığın içinden kaldır ran presi kız karşısında hıçkıra8 kadına dedi ki: — Çok ağladım, çok “ztıraP çektim, gözlerimde yaş kalmadi zannediyordum. Fakat m vi ei şeymiş gi er ve ağ" yaşları da o nisbette Tv. Susuyor ve yeniden hıçkırıyo"” du Bir saattenberi e ke Di eski m gibi konu: kız şayanı hayret bir iL vi diğerine mişlerdi. Adnan nıttığı zamân birdenbire isiniverı Zeynebi Nerimeye 18“ geri ç© katil» diye üzerine hücu” etmişti, Zeynep buna mukabil tam manasile müdafaasız durmt! ve kendisinin Sermedi öldürm€“ diğini vü çalışmıştı. Adı a bütün mukaddesat! zerine yemin ederek Zeynebin bu hadisede hiç bir alâkası olm” dığını isbata uğraşmıştı, Acı enler, acının manasınt herkesten iyi bilirler... Kim bi lir belki de Nerime, karsısınd8 kendisi için ağlıyan bu kadıni9 göz yaşlarını tanıdı, İztırabını 2” ladı.. Zaten Zeynep için kumands” olduğu hakkı! da dolaşan bazı rivayetleri de işitmişti, Belki Nerimenin üz€“ rinde bunların da bir tesiri ol ruştu. yy bu buluşma Adnanifi ya öbürleri, ya sizin kardeşler" niz, babanız, bilmem kimi” niz, ne iskemle 5g an ger” metten!.. z — Nerime hanım, bence dü“ insandan daha kolay ka” Sie mahlük yoktur.. ma bu kelimeye, bu mefhuma ik tica eder: ime hanım beni z iniyoruz, a insafsızca ruyor: — eser vuranlar irsaf gir ler m esi e ” uğ