pp 25 Nisan 1934 AKŞAM “40 bin dolar vermezsem çocuğumu kaçıracaklarmış...,, Meşhur sinema yıldızı Richard Arlen haydutlarla mücadelesini Paris muhabirimize yı har 19 (Hususi) — Richard en Paramount şirketinin en m ima genç yıldızlarından. biri- em bir kaç gün evvel a yıldızlarından Ral bien ve on aylık oğlu ir parmaklıklar koy e açılmıyacak ki- kağa çıkıldığı b anl bir rovel- de kendi yanımda daima Ver kalamdarmağa başladım. Pek vr Boks hn ver, m ir tovelye, tü ora Hüreinde de Şi resem ia — . bir İslim ile boy bilge, #cek bir vaziyette oldu- Socuğumun hayatını mü- bi ivutta herkes çoc mA Körküyopi” Bunda Mes, Ya ie Norma a Shearer Avrupa- a © Bi hiç lg arlene Dietrich te ki- a Soçi ir çokları böyle m rm yanlarından ayırmıya- Yorlar tlarını korumağa çalışı- Ay, ir şok şükür bu gibi vak Parise geldik geleli yan, Li ğu hergün sokağa çıka. e müs ukları- - bir âdet e Yeni Tükel iyi adamlar mekle dakka ahtiyarsınız. Hiç şü ride ok bi hesiz sinema artistle e yetiştir Arlen ikm şok ağ ve bu uzaklık hiç şüphesiz erikan sinema âlemi ile ünlemi temasta bulun- malarına ir mâni teşkil <imektedir. letten artiste tesadüf ettim. Yalnız telle olsun kadın olsun hiç İm ürk artistine tesadüf e Bundan bir çok seneler evvel Üni versal şirketi Viyerj dö İstanbu! diye bir filim çevirmişti. Bu fik min içinde başlıca rolü yapmak üzere bir Türk kadını e Bu Türk kadınını bulmak n ha- ricinde olduğundan prizi Pri- sillâdin isminde şarklılara benzi- yen bir Amerikan aktrisini Türk kadını diye Amerika halkına pre- | zante a ve bu filim de Ame- riki rağbet blumuştu. Ne için sizin kiizni. de Ameri- kaya gidip yi Semtin İlel. Hollivutun Av- rupaya uzaklığı bir çok sinema seyahat etmelerine müsaade etme- dikleri gibi ikinci dereceye gelen artistler de stüdyolar bir rol için çağırdıkları zaman o rolü kaybet- memek için yerlerinden kıpırdıya- mazlar. Şirketlerin id müşkülât # karmaları yüzünden ben de senedir Avrupaya izl Da. ima uzun konturato ile çalıştığım- dan, hiç boş durmadım. Arada bir fırsat zuhur etti se de Sd a gene etmiyorlar? İ — Hollivut gibi sinema âlemi- nin merkezi olan bir yerde artist- lerimizin pek çok şeyler öğrene- ceklerine hiç şüphe yoktur, fakat şurasını unutmıyalım ki Hollivut memleketimize hattâ Avrupaya çin elman ise iş Delme meği ceği ik buld Artistle sex leş ve Hollivut hayatı hakkında yaptığım mülâ- katı diğer bir mektubumda yaza- sağım, B.0. m öm ii mektebi giydirilen. y. Sahife 7 Cenap Şahabeddin Seni ve hatıralarını yazmak, one müşkül ve uzun şeydi. Ben ancak aklımda kalan bir kaç noktaya temas edebildim.. —12— ubatın on üçüncü salı g karlı, sek bir havada müvezzi gazeteyi bıraktıktan sonra evin içinde «a .» sadaları yüksel- di. Eti. Sindin fırladı, biraz da ca... a...» sayhasile ) İyi baaak, diye gazeteyi önüme ve bir yere yığıldı. Ben hele. e ei aldım. ilk na- zarda resmini ve ölüm haberini ördüm. «Yarınki çarşamba günü Bakırköyündeki hanesinden kal tık okuyamıyorum, Elli bir sene iel Çarşambada Fethiye mahalle kahvesinde “ön beşer yaşında birer çocuk iken ta- nıştıktanı sonra altmış beşer yaşının ben senden fazla bir acı daha tat- Ölümün! Dilerim genç iken ölüp gitmek! diye yazdığı bir şiiri manasız bu- larak sana Yırttırmıştımı. Ondaki büyük manayı ben şim imdi anlıyo- rum, tmek ihti- . yaşamaktan ve sevgililerden n çok hayırlı imiş. Yalnız üzerine atılan toprakların tabutundan mi iğ sesler beni dondurdu, katıl O handeler m birer pembe büse olmak için Lebi muhabbete -karşı niyaz eder gibidir diyen ince varlığının üstüne ati- lan topraklar beni ta ruhumdan dondurdu Cenap! Biri kolumdan — Treni kaçıracağız yürü, dedi. Senin de sesin kulaklarımda çınladı: — Haydi, yavrum, trenini ka- çırma, rahatına dal! Peki sen zl m senden zorla ayırdı, ena ik kapısından çıkarken arkama döndüm. Bir daha sana bakmak istedim. Fakat yağan kar o kadar kesif o kadar tipili idi ki yerini göremedim. Aramıza giren. bu karlı kalın perde ruhan, Sikca; mesafe bizden A Yapa dun, Cenap! Avdette herkes sigarasını yaktı. den çıkamadığımız hayatı, hilkati, varlığı, faniliği düşünüyordum. Drağmandaki evini, smektepteki koğuşunu, sıhhiyedeki o nı dü- şünüyordum. Nihayet Pei silkindim, Ben de sigaramı yaktım. Fakat içemedim, neden bilmem bugünkü tütün pek zehirdi, Çenap! Hayatta elemler, mahrum Akşamın sevimli Kâzım Şinasisine açtım. - -— Aman,'dedi, yaz basalım. Ben ilk fransızca dersimi Cena tan aldım. Hocalık hakkını ödi- yeyim. Seni ve hatıralarını yazmak, o enin hakkını ödemek için o karlı, Bia havada koşup gelen in elleri üstünde giden ta- her münepleni daha parlaktın, Ce- nap! Sen nadir bir zekâ, nadir yara- tılan bir “âlimdin. Seni her- kes o anlamadı. en kai dın kaleminle ilme, edebe gen çalıştın. Kafanı patlatasıya ir çalıştın. etine okutturdu- gun, terbiye 'ettirdiğin beş hayırlı hisli damlalarla © iştirak ediyor, enap! , Kim bilir takvimin hangi yapra- de benim için de bir köşe hazırla, Cenap den daha bir kelime isteme tıkanacağım, boğulacağım, Cenap! — Son — Hüseyin Suat En çok okunan kitaplar serisi .Servantes . Don Kişot İspanyol edebiyatının en yüksek eseri - ashndaki resimlerle süslü Jül Vera Arzın Merkezine Seyahat Meşhur fenni romanlar müelli- finin eseri » küçü kıtada, resimli Cebe sığacak kıtada ganel temiz basılan bu iki güzel eser Yeni çıktı Her birinin fiati: 25 kuruş AKŞAM KİTAPHANESİ İstanbul - Ankara cadüesi, 121