1 Nisan 1034 AKŞAM Yazan i AKDENİIZDE TÜRK AKINCILARI | . İSKENDER FAHREDDİN Tefrika No. 28 Dimitriyos Türklerle harbetmek niyetinde değildi. Türk muhariplerinin İsparta kalesini kara bulut gibi sardıklarını görünce yelkenleri suya indirmişti! © gün Çanakkaleden Layer Iki geminin içinde beşyüze akın adalı vardı da abmut paşanın Akdeniz Nanma kumandanına cevabı Sultan M buldan işti. da bi, ahm ehmet ani olarak İs- Edirneye hareket. et- — ut ve Hamza paşalar ir kaç gün sonra gideceklerdi. j İm “ei ve ölmediği tahakkuk en Eş takipten geri du- ilâ Fatih e on beterin .— tanın kimse ile ihti- Sal retmişti. Padi- h m Biri Murat beyi na aldığı için, Zeynep sul- Müş, iz ivaç meselesi de geri kal- he a vw hadiseden Zeynep sultan de EU İsen Murat bey Sdinej <recede mem Avdet çeç Mi kadar ll aylar ge- tat Köy Bu müd ında Mu- Yin alâkasızlığı belki padi- da gözüne çarpacak ve bu Su mesele kapanmış t İstanbuldan bir v nde hareket ettiği için, beyin iki ayağı bir pabuça 3. Haliçteki sevgili. Ak Ikinci kısım Murat bey seferde.. Edirneden hareket eden Türk ordusu yirmi yedi gün sonra Ko- rintosa varmıştı. Sultan Mehmet burada üç gün istirahat stamiş ve ordunun dinlenmesini taya geldi.. Ve Fatihin elçisile be- raber (Âsans) ı murahhas olarak Sultan” Mehmede gönderdi. Di- iti küçük kardeşi kadar inat- çı değildi. Padişahın şiddetinden korkardı. Asansın zekâ ve draye- tinden emin bulunduğu için, Fati- ni i e GMRAŞ ERİR Asans, Korintas kasabasına ge- lince padişahla ve Miku paşa ile uzun boylu görüşmüştü. Sultan Mehmet, iğ çok riyakâr bir adam olduğunu göre- rek, müzakereden sonra hapsedil- mesini irade etmişti. da Tomasın padişaha karşı daha fazla husumetkârane bir vaziyet alması, ordunun o ta- rafa sevkini icap ettirirken, padi- şah, itilâfa mütemayil olan Dimit- riyos üzerine hareket emrini ver- mişti, Korintostan hareket eden Türk ordusu, Dimitriyosa tâbi memle- ketlerden geçerek iki gün sonra oldu. Sultan Mehmet: «— Dimitriyosu elde etmeden dönmiyeceğim Diyordu. adişahın bu fikirle sefere çık- tığını o havalide işitmiyen kalma- mıştı. İsparta kalesi, Argosa üç saat kadar uzakta bulunuyordu. Fatih, İspartaya gönder- e bu- an. irani Tesini Muraş i sağ eöiemeden e Döyuteiyeşi muhasara etmek için, Pare siniz eyi da Hüseyine az mişti. Mahmut paşa o gece in dar <5 di e kendisinin avdetine ka- | kalesini sardı ve maiyetin cıkmaz içteki evinden dışarıya | lunan padişahı kay sıkı sıkı tembih ey- | Katavolinosu Murat beyle birlikte Sul ket a Mehmet, Edirneye hare- €dedeği Dimitriyosa göndererek teslim ol- malarını bildirdi. Murat bey kale methalinde biz- zat Dimitriyosla konuşmuştu. Mu- rat bey ilk söz olarak, beyhude AM iin sının kendisi ve maiyetindekiler için hayırlı olacağını ve padişahın emrine boyun eğmekte tereddüt Radyo A Sag e İstanbul 8,45 plâk neşri- yatı, 18,45. 19, 13 İm ders, 19,15 işti Şefik bey tarafın, 22,30 rı ma orkestrası aklin muh- telif eserle; G 64,5 m.) al jümal, ii aker 22 vin Tadi al, 23 ork apeşte 650, m). — mofon, 19 “ra e ii a0 çan orkestrası 21 operet 23,10 cazbant, 2 opera nimel Pı (470.2 m.) 1,10 Alman radyosu, 20,05 gr. ne havadis, 20,35 İspanyol musikisi, ie Bratis- lavadan nakil, 24 gramofo Roma (420,8 Gi öm - 18 19 e ike, 16/55 Bavadi,. lodi, opera. Varşova (1414 m) — 17, konseri, 20,55 e İmal, 21 50 En r, 21,57 Travyata ope Viyana (506,8 m.) — 18,55 gri ofon, 19, kyk yere (Milân Silahları rana ima hakkında 8yaz kitap Londra 19 LA) — 14 şubat ve 17 nisan tarihleri arasında si- lâhları bırakma hakkında verilen muhtelif muhtıraları ihtiva eden gililer derdi.. gi! bir beyaz kitap neşredilmiştir. e e dahil olma; ayan - mleketler: Seneliği ei ÜE aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. gayda Si ie ye beş mdır. Akare 7 — Ruzukasım: 165 $. İmsek Güneş Öğle İkindi AÂkşem Yata x 8,28 ri 5,19 9,05 12 1,39 Va, 3,22 5,12 12,13 16,00 10,54 20,33 een zur civan Aci “göstermemesini söyledi. ) Dimitriyos Ti 'betmek am değildi. Kalenin üstün- uleden Türk muhariplerinin De bulut gibi etrafı kuşattıkla- rını hayretle ie aa urat bey, Dimitriy. — Asıl ordu Fatihin y lr. a dedi, bu ik kalabalık ordunun bir koludur! Dimitriyos, mur. > olarak padişaha gönderdiği Asansı mah- pustan azat etmek ve kalenin tes- liminde kendisinin ve tevabiinin bey Dimitriyosun teklifini Fatihe e Mir n, os yola gelmiş demekti. Ufak ir azyikle şehri almak Hamza pi şa ile a mİ gönderdi. mza paşaya iti- mat ve m EE Kale kapı- sında Asansı Hamza Zay yaz nında görünce müsterih oldu. Hamza , Dimitriyosa içap eden teminatı isek müze itimat ediniz! ü bizim sözümüz, sizin mu- ahedelerinizden daha sağlamdır.» Demişti, Hamza yağı işbora Mak Lr rerken, «— Sözü açılmış ve yerliler Hamza paşayı sokaklarda diz çökerek karşıla- * Espri mışlardı, (Arkası var) A Her akşam | hir hikâye | Şermin beyin her şeyi amm. her şeyi modaya uygundur. İç ça- maşırlarından tutun da, oturuşu- na, kalkışına, sigara içişine, nefes si gülüşüne, sean ına ka- dar attâ dostları gidişi bile Siolye Ek el. Si- yordu. Beyaz kadından bahsedi- lince: onşer... Bunlar klâsik sev- - Bana modern sev- lâzım. yle modaya uygun.. mi. kuzguni arap bir sevgili arı- ei bey hakikaten geceli gündüzlü bu meçhul kara sevgili- nin er peşinde dolaşıyor- d ip onu bulacaktı. — Düşünü yordu. ür gibi katran gibi, abanoz gibi, ge- ce gibi bir sevgili... Kolunuza takıp Beyoğluna me i tün gözler sizde. Arkanızdan Zadilir fısıldaşı- modern bir gençi. ri!.. Ne adi, ne banal şeyl. Nihayet bir gün Şermine rasgel- dik... Etekleri sevincinden zil ça- lıyordu: AÂşıkım monşer âşıkım... Ni- et hayalimde yaşıyan kadını baldumml Buldum idealimdeki ka- dını!. Buldum Ez kadınını!. uldum Aşkta moda! Deyince Mercan kalfa hiddetle yerinden fırlı Jan: cı!,. Benim namusumla oynama.. Şimdiy: on dar ömrümde oyna ığımı ilaci iyordu. Fakat yavaş yavaş yer yüzün- deki arap modası da düşüyordu. Artık Jozefin Bakere bile kimse ehemmiyet vermez olmuştu. rmin de Meriden yüz çevir. mişti... Şimdi Anna Mey Vong sai Sar artist alıp yürü- müştü. ok modern Avrupas sy Çinli kadılar pi dı. inim ardeşim... Ben bir ve ne diye tutturdu, rduk: — Kim bu Çinli? ka se Daha bulama» dım amma... Âşıkım... Bir Çin- liye ie) Şermin Meriden ayrıldıktan sonra uzun müddet hayalideki Çinli kadını aradı, Galiba da Ga- lata civarında, Çinlilerin oturduğu bir mahallede yaşlı bir Çinli ka- , Onunla uzun müddet kalk Merhaba yahu!.. Ne ol ğ senin badem gözlü sevgili... «Gü- zel Krizantemim» diye isim de uştun! ermin: — Bırak Allah aşkına.. dedi. o — vo — demode oldu. Şimd ingenelerde... Gör müyor Varer iade çigan mu- sikisine bitiyor... Şimdi bir çin- gene kadınına âşıkım... Suluku- leye gidiyorum!.. ir yıldız En çok okunan kitaplar serisi Buldum, evet — Güzel mi?.. — Güzel de söz mü? Güzel di söz mü?.. One renk, one ie o ne saçlar! O ne e dudaklar, One yanaklar!.. Bir renk var... Kat- randan kara, bir saçlar var, öyle e dolaşmış, öyle kıvırcık, kıvırcık ki bili Ah bitiyorum, bitiyorum Kardeşamıa Yanıyorum... Ah minelâ: Şermin anlata anlata bitiremi- yordu. Sordum: — Yahu nereden buldun bunu?. — Sorma kardeşim. Sorma O kadar aradım ki... Nihayet bul. dum. hapi hazine karşımızdaki konakta imiş... Mercan orada ça- lışıyormuş! Mercan da kim? — Sevgilim!.. Sonradan öğrendik ki Mercan kalfa karşıki MR ahçı imiş.. İyi dolma yaparmı Bunlar 40 gün sonra a evlendiler. Artık inin saadetine yoktu... Mercan kalfanın ismini ca eri» koymuştu. Merisi laşmalar da oluyordu... Mercan hanım: ben öyle bir zeytinyağlı patlıcan a pişirmesini bili- rim ki.. ce Şermin küp! iel — Alondon... Katiyen!., Meri espri yapmağı çol yapıyor.. — Hiç bilmem, espri dediğin yea şimdiye kadar hiç yap- iye cevap veriyordu: Bizim Nel biga dans eder... frikalıdır.. Gayet iyi ğer oynar!.. ime» gel elen, dene ? Servantes Don Kişot İspanyol edebiyatının en yüksek eseri - aslındaki resimlerle süslü Jül Vera Arzın Merkezine Seyahat Meşhur fenni romanlar müelli- finin eseri - küçük da, resimli Cebe sığacak kıtada gayet temiz ılan bu iki güzel eser Yeni çıktı Her birinin flati: 25 kuruş AKŞAM KİTAPHANESİ İstanbul -Ankara caddesi, 121 Profesi en ve Kema Trabzon 19 (A.A.) başhekimi ide ettiler. Yarın iki mühim ameliyat yapacaklardır. Mideden mi yin bi- rini Nissen, diğerini Kemal bey yapacaktır. Bütün doktorlar ameliyatta Kulunaçaklarder: Akhisarda Bire ekilecek Akhisar 20 (Hususi) — Manisa vilâyeti dahilinde pirinç ekilmesi Ziraat vekâleti tarafından ma zurlu görülmemiş ve buna müsa- ade olunmuştur. ;