amam Yazan: SULEYMAN KANI Mahmut, Abdülmecit, Abdülâziz, Murat, Abdi — Tercüme, iktibas hai AKŞAM Reşat, Vahideddin) devirlerinde Tefrika Wo. 270 OZ Abdülhamit Gülü halde kızdı: “Bu adamın makamıma söylediği sözleri hiç bir vechile kabul etmem,, dedi efendinin sol Sait p rinden kalktı. Meclisin ortasına iel — Ben millet ve bi yi ukukunu izaa etme, ibaşima gelen vakayi srmn hiç bir padişahın mamaştır! De den en ziyade ben felâket göre- ceğim; en çok hukuku ben terke- mum: olduğundan şu .Jefendiye cevap versin! İzahatını dinleyiniz! Dedikten sonra gene tahtına geçip oturdu. » Sait paşa am meseleleri hak- kında izahat verdi. Mabeyinden ya karışıldığının aslı ol- vahametini ir diye gine ie i ein ek dediğim gili vaz olunmak ami sonra ai olacak hücuma TŞİ şi tutar, ayaklar ak ide ben şu br | takım garazkârlar bu makule ef- kâr ve harekât ile şu vakitte dev- let TR işkâl ediyorlar! am ülhamit Han ah- rarane müessesat ihdasile ıslahat icrasma çalışmış idi. Her türlü datı adliyeye mail olarak Pa de pederimin isrine iktifa etmek ii lr Meğer yanıl- iş dmişim, an sonra ced- dim Sultan ii Ha- mit gazap ve hiddet ile mel gitti. bulunanları büht ve hayret istilâ etti, Mecliste mes&- > esası hakkında mü levam ve bir karar sünni, Yalnız Ahmet efen- mebusluk sıfatına o bakılmı- yarak bir > konuldu; kara- kol altına alındı Mk astarcılar kâh- yası diye İstanbulda ziyade ma- rufiyet kazanmı n met efendi hakkında gösterdiği bu hiddet ve şiddetin gizli bir rayına müdavim idi. o günlerde evvelki sadriâzam in satlanat ma- sında söylenmekte olmasından esile bundan bir a olan Mahmut Paşa si Abdülhamide çek sert lelerde kalmış, sonra padişah tarafında! «kusuru affolunarak» serbes bı- rakılmıştır! Ahmet Vefik paşanın Hamdi makamma kâmını icrayi cidden arzu edi- ki sadaret geçirmek- te olduğumuz şu dal ahval içinde bazan kendi yerlerine ve- kil yrd bundan dolayı görülme! mebusanı Gzükilmr rica ederler. Demişti: Bu muhtasar vü- kelâ programının bu pek nazikâ- edasında kanunu esaside kul- rarlaşan tebdilini meclise yuttu- rup geçiştirmek arzusu pek açık-. re lis başvekilin nutkunu al ağlamış Meclis reisi mebusan vükelâya teşekkürle mua- mebus veriyim imzalanmış bir elimi krirde: lk; icraiyenin hüsnü ni- yeti muhaliflerce de musaddak- tır, Ancak sadaret tabiri yerine âlet denilmesi esa- sinin bir çok maddelerine sarih bir tcavüz teşkil eder). Denilerek esbabı mücibe uzun- ca izah ediliyordu. Takrir birden büyük bir heye- can uyandırdı; şiddetli bir mü- nakaşa başladı. Bağırıldı, çağırıl- dı; heyecan geçtikten sonra takri; olunmak, ği tetkik neticesi meclise bildirilmek üzere encümene ha- vale edildi. - Fakat meclis bu mesele im da karar ittihazına vakit bulama dı. Ahmet Vefik paşa bizzat meclis şubelerini e ek izahat veri- — Bu bir lüfei mizadün übüsek tir. Bu meseleyi Er ge ei samanızı tavsiye ederim, lirar Yolunda yarı nasihat, yarı teh- beti anlatmak istedi. Fakat me- paşa yerine sadaret busların çoğuna dinledemedi. geçerken unvanını ak (Arkası var) ması kanunu esasinin sarahatine mugayir idi. Vefalılar yurdu esasinin padişah tara- Vefalılar yurdunun risale fından böyle tabir değiştirilmek | intaç eylemek üzere Vefa mı tile lâf; olsun kendi ken- | tebi yeni ve eski zi ebe ve me tağyiri mebusa isini zunlarile idare etli Tefrika No. 43 Yazan: Genç mülâzim birdenbire kafa- sını eee 'Topuklarmı biribi- İn emir vaziyeti aldı. idolü özleri; kumandanın sözlerine Ke a bir sesle: n giderim paşam!.. dedi. an mülâzime doğru i Sı m a, ni ileriledi. — bey siz vazifenizi yaptınız. Fazlası haksızlık olur... nç zabit güldü. yerleri ar- yapayım anla erkânı ee reisi sözsüz ğe oğlum, > leş nöbeti nin senii bir o kadar is- tiyorum ki... Paşa hiddetle ayağa aki — Müsaade etmiyorum, Ni j yet bu yüzde ez ölümle ne- lenebilir. Siz vazife için haya- tınızı bir defa tehlikeye koydunuz ve iyetle döndünüz. Tek” arkamda ihtiyar bir kadın kalır, Ona da elbet ba- lar. Paşa çok müteessir oldu, karşi- birdenbire başını kal- Me "iddi bir vaziyet aldı; Paşam harbe gitmek m diy bir e Türk zabiti kumandan rafından menedilemez.. Paşa yüzünü çevirdi, ağır adım- larla nd yürüdü. Sandal Önü: duran kâğıt- ları karıştırdı, buruşturdu, bir kaç ezdik- yere aktı: eki iie öyle ise di zabitin gözlerinin içi par- Tadı. —Bazeslayea ne Bizum var?,. kadar — Çünkü ya bütün vaziyet değişebilir. Adnan beyin anlattığına nazaran kız her şeyi biliyor. Gayet iyi intikal et- miştir ki depo bombalandığı tak- da Istanbul Halkevini teşrifleri ediliy« ir 4 key ei tulmasına imkân yoktur. Kendi hayatımı düşünmese bile nihayet babasını feda edemez. Her şeyi bu takdirde 15 Nisan 1 15 Nisan 934 DAĞLARI BEKLİYEN KİZİ Esat Mahmut ji istifade Ka e bir ye- lecek vi öre de te- dabir ala çekleri. Yi topla” in ye mitralyözlerin de yerleri ilebilir. Bunun için şaki- lere vakit bırakmadan derhal ha- Bir an düşündü. Soğ Pir doğru hızla giderek «Mehmet diye bağırdı. Emirber çavuşu içe. riye girdi: — Yaveri çağır, gelsin? Bir dakika geçmedi, il, yaver tekrar masasının başına talimatı ve plânlar bir saat sonra karargâhtan kalkacak bir tayyı re ile gönderilecektir. Bu emri alır almaz hi se başlayıp kı- taatı cemediniz! Hi mü- —— bir halde son emir ve tali- Paşa yaverin aldığı bu notu tekrar bir gözden geçirdikten son- ra dedi ki: — Şimdi telgrafla bu emri derhal tebliğ edin!... — Peki paşam.. Geri döndü. Teni dışarı çıkar- seslendi: Yaver odadan çıktı. Paşa ağır adımlarla masanın önünde dim- dik duran genç mülâzimin yanına doğru geldi: — Adnan bey dedi. Ordunun muvaffakıyeti Börü sizin perverliğinize bağ dehşetini bütün kudret ve kuvve- tile re iyorum. Bir derin bir nefes ak dı. Elini zabitin omuzuna koydu: e bey vatan ve kuman- danmız itimat ediyor, dedi. Yalnız bir pa ehemmiyetle işaret ediyorum. NE için ök . ri, fakat mek ihanetti, e sağa ii Zabitin virka. İlke veni yaş parladı. Bir şey — söyliyemedi: olam site ok dur Başı döndü. Masaya doğru bir adım nk Sandalyeyi tuttu. Müşkülâtla i öste- . Bunu hatırınız- — Papana kms olmayan, mi sr bütün filo yarım saa“ kadar kalkmak üzere hazırlan sın., Ee azami cephane alaca ei Mülâzimievvel Ad- nan bey şimdi bölük UM im tayin edilmiştir, Bölüğe tek ıhlı bir e > biz.