Yazan: Van kedis prenses Kiveli” iyi eyle göndermeğe kara Bizans perisi Türk sarayında.. Venedik elçisi pa 0ş gö- nanma gecesi saraya aldırmağa muvaffak olmuştu. Sarayda iki Bisan prensesi da- tb kemi Fakal prensesler, radan seneler geçince yaşlanmış- lar, ikilemler. Biri otuzu- nu geçi öteki de kırkına yak- laşmıştı. Prenses Kiveli ise henüz ç taze ve çok güzeldi.. Kivelinin o gece saraya geldiğinden kimse- nin habe: ktı Sultan Mehmet, Kiveliyi rTünce: . — Venedik elçisinin hakkı var- mış. eri yoktu. gö- Diyerek prensesle görüşmeğe başla veli i itemi ile beraber emişi Prens uh: es iri yarı sa- hayrete düştü.. Bu (turfanda mey- va) yı yanına oturttu: — Sen kimin kı ağ, — Midillide bir baliğ kr zıyım... Padişah gülümsedi: — Sen pre ns Romosun a de- Zil misin? kiii — e erketmeapi Efendi. . Ben prens Romosun Salütliğışım; — Ben İsmail reisi çok Mem, dedi, oğulları da onun gibi mert ve cesur çocuklardır. Eğer bu kız Muradı seviyorsa ve hakikaten prenses değilse, yarın sabah he- men en yere götürsünler... hmut paşa Mur: adı göz be- nun mi ileri deri bana açması lâ- zımdı. Dedi. Sonra padişaha döndü: — Şevketlim, Murat mert bir çocuktur! Evinde ( - va) gizlemek cesaretini göstere- mez. Elçiye yanlış haber vermiş olsalar ger: ir kameriyenin al- ine meşalelerle oynıyan kadın- Jar arasında göze çarpan Bizans ilede Fatihte yeni bir şüphe larına seslendi.. Sultan Mehmet, Kiveliyi göste- yerek sordu: — Persefoni, bu kızı tanıyor musun? © “Prenses Persefoni genç kız: dikkatle baktı ve başını iki lal sallıyarak: 5 — Hayır şevketmeap, tanımı- yorum... Diye cevap verdi, Sıra öteki prensese gelmişti. ee REbDN Patile e “li işgale bp imli bir bir aslanın yavrusuna, çok üleeseiiiş He si sine Mur: verdi. — Sen söyle bakalım, İrini! de- di mu? i - Bu kızı gözün ii İşte bir felâket. Kiveli, bu Bi prensesi tanı- mıştı, İrini de şüphesiz ki Kiveliyi ta- nıyacaktı. Biribirlerine bakıştılar.. Fakat Kiveli ai ibi görünerek, rşı ufak bir alâka bile İrini, Türk sarayında kıskançlı- ğile maruf bir bulduğu halde kendisini aynada m sekiz yaşındaki kızlar gibi ta- ze görür ve daima güzelliğile övü- nürdü. Kivelinin saraya gelişinden hiç adığını o bakışlarile Fatihe memnun olm ihsas eden yaşlı prenses cevap verdi: — Prens Romosun ak; Lie üni mıyım, şevketi in Mele ir lir de düşt — Gi prens kızı mıdır? Romosun öz hesiz, haşmetmeap! Ro- mosun bir ka vardır.. Kiveli, Padişah gülerek: — Bu işin içinden reyi çık- malı?! Dedi. Kiveli bu tehlikeli vazi- zi kendini kurtarma ağa çaba > “Onlar beni, herkes sibi, Re Fakat ben prensin Mya. 2m Vaktile bir kızı varmış.. Ölmi Ondan gibi bağrına bastı.. Ve herkese öyle ta: nıttı, İnsan babasını inkâr edi mi? Pr. os hi ve fi tanınmış bir adam değil ki, ona babam demekten çekineyim. çeki Sue Mehmet ii haklı buluy: kili ardan o güne kadar asaletini inkâr eden bir kadınla karşılaşmamıştı. Fatih, prenses İrininin sarayda yaptığı yi lukları - hatırlıyarak, Ke del yalan söyle- kadındı. Yaşı kırkı | ta; » AKŞAM Radyo 2 Nisan pazartesi Varşova (1414 m.) — 17.30 ta- iii ayğanhaba, 1840 e alan 19, 40 sarkı, 20,30 plâk, 20,55 €Şikago Pis il Gen di 30 haber ler, 23,40 dans plâkları, hab. kreş © (364.2 My eye Meizner kurdet takımı, 18,30 taganni, 19 haberler,' 19, âk 21 askeri kon Sk Rear a 19, n plâkları, 21 ağlamaz (gece kuşu) opereti, 24,15 sal isi, Viyana (507 m.) — 19,20 Ölenle- rin sesleri (plâk), 21 «Fledermaus» operetinden parçalar, 24 dans plâkları, Nisan salı iz 18,15 - 19,15 Plâk meş 19,30 ei Cemil bey Sallana Effe (9, 30 şen Ferit bey konferaı 20 30 - 22,30 Ce ön a bey piya- - Necip Yakup B. keman - Mesut mil B. m “oda musikisi, Varşova (1414 m) a? ön ganni, 18,10 piyano - ” ii öm plaklar 21, ki kli 25 Stalian si 64,2 m.) Kile: üni 9 Baal e 20 or- . 20,20 plâk, 21 senfonik kon- , 22,45 muhtelif lisanlarda haberler. ği iapeşte (550,5 m.) — zi i, 19,30 piyano konseri, 20,40 plâk, 2. 10 idipi Gi 23 haberler, 23,50 çigi a (507 m.) — 18,35 konser, 20, e Bir anl li balo» isimli ope- ra (Viyana operasından -naklen), 23 ler, 23,15 eski alman bes- könser. — Bir kız için Muradı rencide edersek, babası da gücenecek. Midilliyi inle giden bir aslanın e İyi Van kedi- irmemu Dedi. Kirli aka, kıvırcık saçlarını okşadı erak e ane sabah geldiğin yere al ari war) Pembe Maşlahlı| Hanım Resimli milli roman Yazan: Sermet Muhtar | Yeni çıktı 245 Büyük sahife » 70 kuruş AKŞAM KİTAPHANESİ ARSEN LÜPEN Harikulâde maceralarıma 2 cildi intişar etmiştir. Cilt Forma 1-23 —115 kuruş 1 Forma 23-46 — 115 kuruş a Için: 115 kuruşluk pul göndermek kâfidir; Aynca posta ücreti alınmaz AKSAM KITAPHANESİ A ANAN AYY SE 121, Ankara caddesi « İstanbul Her akşam İ bir hikâye & azın bir kıyısında bembe- Slm yük ln e im mer- havuzların kenarında, içinde milile an açtığı has bah- çelerde g: Yaz bi Gi taşı, toprağı kurşun bizi eritirken o üst deki mermer havuza çıkardı. dolu... ilişip sarışın esmer Suri kütür kütür vücutla- rın yıka; a ki disini ve Medeni ca i ze yıkandıktan, ar, sarayın denize am w hangi sultanın odasın: gerin dalgalara Li tokurda- tır Sarayi bulunduğu yer mehtabı Mehtaplı kı Saray bekçisi turt ei şıkları ya Eğ n da ayrı bir zevki vardı. Kiş önlerinde azla çırpı toplardı. Bunlarla sarayın her tarafı ye nee muhteşem hama: yakardı. Zevkine, nee düşkün sul- ee özene bezene yaptırdık- rı bu hamamda saatlerce yan Sl rdi. Sarayda suyu buz gibi bir kuyu vardı. Bahçenin bir köşesindeki bu garip kuyuya yaz cak : ka olan inen sici ekinin kavun : tığı, zaman edek e rı dondurma olmuş bir merke oradaki i iri pemi bunları bir koğa ile kuyuya sarkı- tıyordu. memleketlisi - Ayşe de onun ziyaretine geliyordu. Ayşe genç bir duldu. Ayni memleketten idiler. Ayşe geldiği günler öteki ilerden biri izinli olurdu, biri de öteberi almak için çarşıya gi- seri ea ie kişi idiler. ca can slmlar içi Çamlıca su- yu dolu hi girerler, birlikte ni SR yüzer, biribirleri rine su atarak şakalaşırlardı. rasıra Halil ağa: ilk 1.. diye bağı- Havuzdan çıkınca peştemalla; la e altına hasır yayarlar, Halil e pembe çavuşu ıkarni Pembe üzümler üstünden buğün rın üstüne konurdu. Peştemallar içinde gene <biribirterile cilveleşe cilveleşe üzümleri yerlerdi. Eğer ine Ayşe Ki kollari sıvar, mermer hamamı yakardı. Halil ağa öteki bekçilerin başi olduğu için ona kimse ses çıkara- İsi laşma vardı. Birbirlerinin ke tikları kaçamaklâra göz yumuy: lardı... Hattâ bazan ehe âlemler yaptıkları da olurdu... ... j İktisadi vi ar büt- tasarrut zünden kaisi el edildi. İşir- den e ME Artık “Halil ağa mn veri a mahal odalı teneke eve yerleşmek pek kolay bir — değildi. Kendisini mezara girmiş gibi zannediyordu. Sarayı ama elele, mermer Mr sera büyük havuz- ları, denize bakan süslü odalari inde nefesi tıkanır. e Kiler Ür ta kulübe- amı güneşten kız- tı büsbütün Nerede o em ei dolu geniş mermer hi e ile cilfe e serin mi >. Nerede o gölgeli çardak.. Kaba hasır.. Dumanları tüte tüte kuyu-. > Sanel boğa ça ii va sultanın inş ölç ra, mehtaba kar rgile toku datmal Dülür - Ne İste Nereler. Bütün bullllr nerede id unlar aklına rae bürbü- in hafakanlar basıyor, bu teneke kalbe, teneke mahalle kendisine Tiy: peki Tıpkı tahtından in- aliasattaa gören ay rl ü bir renler — ağanımr ebedi uydusu na daldı gördüler. (Bir inde 7 miyetinden: Cemiyetimizin mutat gresinin 20 nisan 1934 günü saat on üçte Veznecilerde umi Erek töplanmasi takarrür etmi Cemiyete beda âzanın zikrolus nan günde teşrifleri rica olunur. Mütekaidini askeriye kongresi, Gini