dü 5 Fener papazı, AKDENİZDE TÜRK AKINCILAR Yazan: e EkeDDiN Çe Murat beye: “Ben padişaha bu kızın kral Kostantin. ailesine mensuj olmadığını söylerim. etme, Sultan lg 75 in bana itim İE renses Kiveli bu sözleri işitin- li Pi ce buz gibi e kalmı tan Mehmet, prens Romo: nn tanıda) olduğunu haber m onu şehirde serbest bira- kamazdı. er pi ısmı azamı Bizai sukutun- in biraz evvel Venediğe kaçmış- ardı sesler de esir olarak Türk İK. yı Sam hiç bir şey akya — Ben prens Romosi Midilliden e e ım... Onu seviyorum.. Fakat, Vene: dile elçisi, prensesin İstanbula geldi- ğini beher mi, Ne e arayı- | ha ancak siz zy na götürülmüştü. Bunlardan her Bi ve pa kazasından son- hangi birinin şehirde serbest gez- söyledi msi ü Sözler ri ba i memnudu. Kiveli hayretle sordu: Ci KAL Tunduğumu li mu? Murat bey; — Evet.. Diyerek eşini iie Delikanli derdi i yura. ada akm ci haber rai bez hir Şidim ei karanlık noktayı Gi 2 is töyordu. — Hero Haliçte eğlenirken, on- lar sahilha; menin ön bahçesinde göz yaşı dökerek iii e Murat bey birdenbire bu tehi keden ye çaresini e gibi bie — Kiveli, dedi, ben bu gece bir kayığa may Fenere gileceği im, — Fenere mi gideceksin — Evi Rum re de lele Bepasi göreceğim, sun? — Çek iyi tanırım. Babama hür- ardır.. Beni de sever. Vazi- Mi ona çok itimadı “vardır. Evyeniosu < e me €v- m. silicden ku m. Kendi- rtarm n bu hususta dini bekli- Sebili, Murat bey biraz düşündükten iyorduk.. Birden- üşterisi su istünde - yüzme bilmediklerinden - çırpınıyordu.. Bunlardan birisi de papas Evy: nios idi, Derhal denize atıldım. Evvelâ papası sonra ötekileri ölümden kurtardım. Bizim kayı- .. Hepsini içeriye ala- Ee nişi Papas Evyenios benim İsmail reisin oğlu olduğumu anlayınca ve: «İnsan insana lâzım olur, oğ- Tum.. Elbet bir gün ben de bu in- saşe bir fedakârlıkla öde- i, İyi. eli i çok sever, Ona ü sözlerini Yat tarak eninde yardım istiyebiliri, Kiv eli in teklifi makul ördü. rlattı 0s hayranlığını gizliye- medi. Jeli lının ne kadar eği bir mevkide kaldığını anlamıştı —Hi iş merak eti m oğlum erhal 1 sa Ven mamasını zatı şahaneye arzede- rim. at bey ni e teminatı oi ihtimale karşı başka bir yere detmi muvafık olur, değil mi is > e sordu. NE pas, Sultan Mehmedi ikna Eğlen emindi: — Rahatınızı bozmayınız! de- dişake bu kisti krol li selin, babana teygecübü vardır. Lİ luna bi rum kızını çok görm. — Ya Yemek ii sözünde ısrar ederse... Papas, ear e yiye bu endişeyi de izale et — Bu meselede ii Yes diklide: en ziyade benim sözle, erime benimle Venedik "elçisi, m bir münasebet araştırmağa kalk- maz mı? yavrum, Kiveli elinden diye mi korkuyorsun? benim elin- idecek diş Venediklinin kuyruğu dedir.. On az yürekli lkiliye husumeti var- dır!) derim. za Eryenissp padişahâ si e susta yemin aşı ağrı dı. Muradın ie kardeşi Hari di Çanakkalede gemi direğine asa: rak öldürenler Venedik korsan- ları değil miydi? Sultan Mehmet bu hadiseden az mı müteessir ol muştu? Murat bey patrikhaneden s€- vinçle ayrıldı.. Tekrar kayığına binerek evine ir şenlikler tavsamıştı. yük dubaları üstünde ak- dankeri yanan meşaleler ya- vaş yavaş sönüyordu. Vakit gece yarısını Murat bey sahilhanesine yak- laştığı zaman, eri li ei in Fenari? gi zl st bir da ii açıldığını hayretle gördü ist kendi evinin Snünü (Arkası var) ayrılıyordu... il Ji Hee işim bir hikâye v Hayriye hanimefendi sinema- nm hususi mevkiine geçti. Geniş tuğa lan yi son- ra tatlı bir erkek saade der misiniz hani- e . dedi. Genç adam ya- nındaki koltu; urdu. Bir ara- ık gözgöze geldiler, Hayriye ha- nımefendi içinden «gene 0!» dedi. Evet, gene o... Gei e ber za“ İp her yerde o izelide: likanlı inler kendisini d adım adım takip ediyor. ay- ye hanımefendi tam 40 yaşın- da idi. Saçları yirmi beş yaşında iken ipek gibi b beyaz olmı tu, Fakat gençliğini, güzelliğini bü itün haşmetile muhaf: edi- yordu. Tanı adiklari ona a Venüs» derlerdi. Uzun boyu, del. gun vücudu, tatlı bakışları ile Hayriye ei sahiden de bir ak saçlı Çok genç yağıda” dul rm ül Sie kilide. e bi- zl 1 sl ap: a mişti. Kocasının kendisi İyi eğ para ile istediği gibi yaşıyo! Sinema başladı iki buçuk ma- londa bu 7 adamla yapayalnız kalmak oj unuttuğu e e hile Rem mi n her gün bir güzel komplimana aldırış et- iyen ak saçlı Venüs bu delikan- Tenin adım adım arkasından gel- mesini nasıl hoş görüyor, hattâ bundan nasıl hoşlanıyordu? ranlıkta hissettirmiy: genç adama baktı. Melekleri çıl- dırtacak kadar güzel çocuktu. Yü- attı nk gibi başi binde alk RE gibiydi... Daha fazla duramadı. Yerinden fırladı, dışarıya çıktı. Aydınlığa bir nefes aldı... kavuşunca derin iyen Srobinbil ürüdü. Son! sadüf o: aa dünyanın en güzel er- keğini Ri tı. | im) O AR ği Var | İ Iki bu arkasından koşan m olaki tı, Bu düşünce Hay riye hanımı allak bullak etti. Bak kona koştu. Balkon kapısını açıp dişarı fırladı... Derin bir nefes aldı: Genç en oradaydı?.. Tikanlr selâm yerine elini havaya kaldırdı... Hayriye nin eli de Paza m hanımefendi- id ırkında olmıyarak seni imla süren dulluk haykıdn bir erkeğe ilk iltifatı, mukabelesi idi. Bundan ken- disi de utandı, içeriye kaçtı... ##e Skyleri ayaklarından çıkardı- ta büsbütün gözlemi. Yanında- ki genç adami e ai içine tatlı 2 ri b ti. Karlar altındaki Keşiş a tepesinde idiler, Bütün (Bur: ayaklarının altına serilmişti. hartımefendinin saa- detten gözlerinin içi gülüyordu. imi fazla rip Yanak- ep an pembe pembe ol- a başını Selimin kucağına Iki Oş; asız, tatsız hay. . Selimsiz geçen, günlerine, uz ord üzelliği yan nefi; inliğe Ez yordu. Ens ind ii sıcak duda- ğın gezindiğini sedince, san- ki kolonyalı banyoya girmiş gibi bütün siirlere tatlı bir gerinme geldi... — Selim... Ben elbise değişe- yı Kalktı. Yandaki odaya geçti. Biraz sonra fazla dekolte bir elk bise ile içeri gili Selimin dizi- oturdu... em boynuna doladı. e tek bir sigara yaktılar. Sigarayı sıra ile içtiler. sex saçlı güzel kadın ipek pi- pomem içinde ia li t im daha tmıştı. nu! a şık ik b sai ai Hiyriye De onun in kendisini yı lerdeki kadar sevdiğini gösteriyordu. . lü a Hayri; sı olmadığın peri Fakat bi na 'n Selim çok zengin sev- anında para lâfı bile et- ln işte bu- gili Ri miyordu. Hayriye nun için gururlanıyor beni yalnız ben olduğum e iye lü, yemişler, içmişler, baloyi smile, abaha karşı yatmışlar- h hanımefendi on Eİ baloda tk mücevherler yoktu.. kimlerdir Gy tarafı 7 inci sehifede) si tiler, mi Yakleni silip Rus hududu Si at 1080 de Rus prensi Vladi-- mir Monomaşu e, bi mami- le dağıttı v. mandankeri Oğuz- lar siyasi lerini kaya ti- ler. i-Orman fına, Peğe- rin birlemziş orduları Moğollar ta- rafından mahve, dilince, Kuman- ısmı Bizansa doğ- gazlara, diğer bir kıs- Pei neklerle birle iha t bir kısmıda Trak; Makedonyaya doğru yürüdüler. O havalide hâlâ kendilerinin ika- En mi hatırlatan köylere tesa- mek kabildir: Kumannes, Kumanova, Kumanist, umanitsovon, ve ilâh. gi , Kumanlar ve Prot. merke e ad dağıla- rak ale erleştiler. içlerin. deki hiristiyanlar ilerilere giderek Karadeniz li lerine (Silistre, Mangalya , Kavar- rak, Uz, Oj gauz namı altında mevcut Mi nuyorlar. EE tesi 0 plâk mi 19- 19, 30 mı 1530 İstanbul 18,30-19 yi e ın kol bölü haberleri, çi 2 orkesttası tarafından muh- Mind akalin eye telefon çaldı: AN ediyorduk. Sizin etrafınızda şıyordu. Hattâ ln oi a bile iz ettik. ekspresine binerken yakaladı. Bi se gidiyormüş.. evhi sizden satın lal söyledi. dersiniz? Hağriye hanımefendi Yi — Doğru efendim... Kendisi: ben sattım!.. ona aittir. Tel Jefondaki ses hayret! tle: — Ya peki ef ni e bırakalım m1?.. Bütün Mrk sor. Hayriye hanımefendi o mirti) — Bırakınız efendim.. yp niz gitsin.. Te ami a Se üs tüne yıkıldı... r Yıldız ; Baktı... Yatak'odasında duran ka-