10 Mart 1834 ARŞAM GÜNÜN HABERLERİ Yünanistan Balkan misakını niçin imzalamış? M. Maksimosun fırka reislerine verdi; izahat li sue ri mon elişi mi imzaladığı dair verilen izahat ta AR Bİ edir, Muhalif Patris Ma göre hariciye nazırı M, Maximos Bal kan le akdi halkında üç e 'P göstermiştir: — Son zamanlarda muahede- iliş tadili lüzumu hakkında or- tada kuvvetli bir cereyan vardır. Muahedelerin ii Balkan sta- tukosunu Yunanistan zararına ola- rak babil cihetle, bu ihti- mal e tehlikenin önünü almak için Atina ki mağa İüzüm görmüş! Yil kllurteküila ğer cuttur, Binaönaleyh Bulgar « Yu- göslav anlaşmasının tahakkukuna mâni vin için misakın akdi za- ruri idi. 3 — İtalya ile Ya goslavya $ında bir anlaşma ihtimali ve anlaşma neticesinde İtalyanın Yu- goslavyaya Selâniği di Bu anlaşma &ne çare misakın ak- Me ii , İşte Yunan hükümetinin Bak kan yisakemın akdi lehinde ile- re hükümetin bu delillerine karşı en kuvvetli cevabı veren ka- bineye mü eden müsta- killer iie ceneral Metaksas Yı ile Bulgaristan arasında bir an- laşmanın şimdilik im- kân y ire ile İtalya arasında bir anlaşma husulüne gelince, gö- bü; ya devletinin ötedenberi aleyhin- | dedir. ükümetle yaubalif fırkalar re ne Balkan barlel bir ei yi lya ile harbe girişmek taah- resmen İ bavzasındaki devli Italya merkezi Avustüryada ne yapmak istiyor? Alman gazeteleri: “Avus- turya Mançuri haline getirilemez,, diyor Merkezi Avrupa vaziyeti son zamanlarda günün en mühim me- selesi halini almıştır. İtalya ha- riciye müs üisteşarı M. Suvichin İtalya hariciye müsteşarı M. Su- viçin Viyana ve Peğteyi ziyaret et- mesi bütün Avrupa matbuatında bir çok d sebebiyet niyetinde bu- e Payel, Maamafih İtak ileal el zip . İtalyanın Tuna havza- sında ancak iktisadi gayeler ta- kip ri ilân etti. Esasen İ Avusturya ve Adaspdllii ikin bir siyasi bloka da lüzum yoktur. Çünkü bu- ikat olan bir hadise var- dır. O da bugünkü Avusturya hü- kümetinin e Kipi borçlu Ne Macaristana elen, herkes bi- lir ki, Naş sadakatsızlık gös- teremez, Zira Keira sadakatsız- lık imi gün, küçük itilâfa karşı oyununu tamamile kaybede- cektir. a ir Almanya- ya kar nasıl tutu- yorsa, Hal iclal b da Ma- caristahı öylece tutuyo Hülâsa İtalyan mat gö- re Roma kabinesinin Tuna havza- sında iktisadi eme büşka hiç bir emeli yoktu İtalyanın die udur: Tun: LAN arasında evvelâ iki taraflı anlaşmalar ak- tedilecek ve sonunda umumi bir anlaşm caktır, Bu itibarla, kik itilaf İnler Roma, Viyana ve Budapeşte arasında ak- tedilecek iktisadi bir anlaşmadan korkacak bir cihetleri li İtalyanın merkezi A: siyaseti Hitlerci min derin | bir turyaya el serimiz “suretinde bir te. şebbüs olai lâkki etmektedir. Reersen gazı tesi, bu münasebetle yazdığı bir makale. de diyor ki: ÇAĞ İşi ayı Alman olmıyan bir aileye ilhak etmek için açıktan açığa bir cidal açıl- mıştır. İtalya hariciye müsteşarı- nın Budapeşteyi ziyareti, bütün dünya tarafından Avustury İtalyaya iğ muhitine ilhaka muadil bir teşebbüs gibi telâkki edilmiştir. imanya, cernfen bir memleket iie tic; Avusturyanın bir Metasikleti mıştır, ar şehir içinde ve civarındaki yollarda dolaşıyorlar. Ödünç lünç para Taavün sandıkları da teftişe tabi tutulacak iktisat vekâletinden ticaret mü- düriyetine gelen son bir emirde, ödünç para verme kanunu muci- bince hususi müesseselerdeki te- avün sandıklarının da mürakabe- ye tabi tutulacağı bildirilmiştir. Bu emre göte cemiyetlerde, fabri- kalarda ve diğer müesseselerde yan erime ertaş olmak üze- e kuru dım sandıkları ti- ci müzeden müsaade alacaklardır. Ticaret müdüriyeti, ödi eren müesseselere çinde bir emirde, bir sene Za! yaptık. ları işler hakkında malini iste miştir. Bu gibi müesseselerin sa- hipleri ticaret müdüriyetine be- name vererek ne miktar borç para verdiklerini bildirmişlerdir. Romanyadan gelenler Muhacirler sefirimiz Rüküş Hanımlar Yazan: e. Muhtar — Tefrika No. 64 Kamer hanım, de ze riyetinin gururile mı ; burur büyümüş, kibir simaesiş sy O gün, akşama kadar, hanı fendinin odaya her ARİİMK aş aya- ğa çilem: uyuru! e Ter- tm m kadınım!... Ne de- ek vazifemiz iki AN diye gelip hanim köşe: bekliyen hatun, sanki o değil de başkası Cavidan, annesini görür gör- ma chö- sarıldı; bir yanağını bırakıp öte- kini öperken: — > nerede?... Nonoşu da çağırsanızâ, güzel ka dp de baker Getikeiii . diye zıp zıp e Ah Şehlevent hanımefendi ah.. Ne kadar tarif edilse, ii e, ne derece deşilse boş... giz bir mahlüktur; o ne el bir bir kutudur. İçi dışı bir ve > gibi durur, basit ve saf g rünürse de, iye one ilikilen pazarlıklı tilkidir. bacağıdır. Hele Çe tanıdığı, kendini göstermek RR i kim- seler ende gözetilec. mua- mele ve erkân GR ne arif, ne kurnaz, ne hinoğlu hindir. Bir saat evvel, tavan arasında- ki Gey: â > olan, ia dakika eyvel da kendini didim didim ni yen kadın sanki hiç o değilmiş gi- bi salondan içeri girmişti, takibe koyula. rak, kaşlarını çatmiş, yüzünü bu- ruşturmuş, bir avucunu yanağına yapıştırmıştı. Zahiren kızına hitap eden, ba- tinen Kamer hanıma mazeret mak. sadile: — Cavidan, dedi, akşamd. ndir Ba- Hamdullah Suphi beye |, gene şu kahrolası azı dinden teşekkür ediyorlar neler çektim... Hele yemekten Bapdlın bir ikl ay evvel, Roman- kalkarken yeniden bir. yanım Çakır. | tuttu köyündeki o Türkler oradeki mallarını satarak Türkiyeye hic- ret elmişlerdi. Türk muhacirleri Romanyadan ayrılırlarken, ümrük memurları döviz ka- nünlarina göre, muayyön miktar- dan fazla para çıkaramıyacakları- tı söylemişlerdir. Muhacirler bu ki | vaziyet karşısında pek az para ile leburgaz Türkiyeye gelmişler, Lül Muhacirler Romanyadaki para- larını almak için Bükreş sefirimiz Hamdullah Suphi beye müracast etmişlerdi. Dalis muhacirleri namma Çorlu Sultan çifliğinde Saffet bey imzasile gazetemize bir mektup gönderilmiştir. Sipahi ocağı sürek avı tertip ediyor Sipahi ocağında mayıs ayından itibaren sürek avları tertip edile- cektir. Bu a binicilikte ma- gımı li niiai kenarları- na vurdum; üstümü, başımı kopar- dım. Tutmasalar, mani olmasalar bir kazaya bile sebebiyet verecek- timi, » Kâmer ha ebeliğinde değiL dil elimin de mahir, bin kat mahir olduğu lüm. Derhal atıldı: vah kadınım!... Vah vah hamımcığım!... Dünyada hiç bir veci, hiç bir acı diş ağrısına benzemez. Adamın kafa tasını zonk zonk zonklatır, beyninin içi- mi burgular. Diş ağrısının öyle fi- — Vah | ravunları vardır ki doğum sancı- “li 7 çoğa e. bile rr kabir «zabının onda biridir dememiş- er... Ayol neden bana haber ver- mediniz a hatunlar? Evvel Allah şıppadak durdururdum. Pürtelâş yerinden kalkıp hanı- mefendinin ensesine damlamıştı: — Hangi azı dişi o kâfir?... Altta mı yoksa üstte mi?... Bir yorgan iğnesi var mı çoc: Dişe iğne değdirmeği vee r amma © lâf her adama göre değil. Kezenez değmesin, elim pek üslüpludur. Çürük yerini kurcala- madan küçücük bir kakule sıkıştı- rivereyim, deliği tıkayım, ağrı lâhzada durmazsa şu saçları tıraş ederim. ime e hanım: kkür ederim sancı biraz hafiflemişken el sür- miyelim! diye geri geri Malkan Kamer hanım: — Günah benden kalktı, vebali boynunuza... Ne zaman tutarsa haber verin; lerin olsam bile uyandırın! diyoi Mz eynep hanım yerinde durami- yor, asıl lohusa sancısı onu tut- muş ta pm gibi, iki diz üs- inde öne, da bir de tn oturup ka du. yi işletmeğe, dilinin diz- Maksadı, peri padişahının oğlu- nun elm bir an evvel > res- mi göst ha ziyade göze sokmak, kendi güzarlığını da bir daha tastik et- irmekti, m istediği kadar öz oynatsın, g simi, kanım, candidat olarak bana tek- lif ediyor. Fotoğrafi annesinin eline ver- g Geysu ile Ebrükeman, yayların- dan kurtulmuş bir ok gibi, yerle- rinden fırladılar; Şehlevendin sa- ğına, soluna çöküp, üstüne abana- rak, ve resme bakmağa başladıla 2 Hakikaten güzel, sriği bil hassa kibar bir delika, — Sülün gibi aa Hem de pek sevimli, çok civelek... Şu .duruştaki yosmalığa bakın!., — Bıyıkları yok, pek genç; 24, 25 inde varsa ancak... (Arkası var) LİK >: “KANSIZLIK: m alem. genele DESCHIENS, PARIS BERLİ TZ Mikdeplerinde LİSANLARI Ça Hususi yari ele Almanc eni yeni /2 os e yrıca mia i Bir 'Tecı ez ei lanıyor, ara- , Ikı-