f A rr aye e vr A1 Şubat İY34 Yazan: SULEYMAN KANI — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzduş — O Abdülhamit Istanbulun imarından niçin vazgeçti? Vükelâ Yıldız gidilir, bir odada ül iyane oturulur, ve yenilir, sa- atlarca bklenebili sonra kure- aadan biri gelir. — Zat ane sizlerle görüşe- ceklerdi; meş et! aşka bir gün mülâkat buyura- caklardır. Selâmı mülükâneyi liğe memurum! Münür paşa Parise a Ekspozisyon binalarını olan Ilard'ı bakar. o bayii dört milyon altın sarfile bu ii . başarılabileceği tahmin lânda (geniş lâğımlar ya- sını men için taraklar mak; Yedikule cihetinde bir mez- Bu mızı illeti mp baha ve ale e Sk iş > Bi Kol susi di bir fikirleri alma) Kimle taraflarında bir > meydan vermemekti. tirilmek; Yenicamiin önü çi sl tarassut altında çe mali yedi tepe üzerine parklar, ; İÜ, ki gi at boşu boşuna isi; pi olan Si ip- tida hüsnü telâkki eder, teşebbüs- vi pere vehmini tahrik eden bir söz, Sü satır yi j ile işi tevkif eder, bir daha arayıp kariyi Bunun pek çok emsali vardır. Paris öle Münür paşa mezu- nen İstanbulda bulunduğu sırada nklerin kendi. devlet ve hükü- meti hakkında ne düşündüklerini ne a 5 sorar. O da payitah- tın tal elliklerine hükümet ve bd rai hiç bir şey ila dil diği, li h 1â hayvanla ceredildiği, hattâ bu hayvanların çektikleri ezanın hay- vanları himaye cemiyeti mensup- larınca merhameti calip görüldü- İstanbul şehrinin bir imar plâ- bile bulunmadığı (2) söylen- Mebel Böyle bir payitahtta bu gibi hallerin devamına mütemed- i ından fena hu zurda olduğu halde padişah Mü- nür paşaya: — Bak! Beni ne hale koydun? Tahsin paşa da biliyor yal Dünkü “ beni bütün gece ! Bunun hakikaten çaresine ba- eli —— sen » Parize dö- ner dönm le Mer. iş lerile uğraşan &n e sike dis kim ise onu bulacaksın; İsta bula göndereceksin. Bu adam tanbulu gördükten sonra şehrin imarı için bir plân yapsın. Der. (0) Kuvveti ikbal - alâmeti zeval, (2) Carip mazhariyet değit mi? Üi tünden otuz sene geçti, Bu imar plân | ncak şimdi yapılıyor, te hamit te kabul eylemişti. R Beşiktaş muhai gibi şehrin ber ei meş te- Sn i lek tramvay da El keşifler dülhamide gözderildi. Padişah bunları pek beğendi. > Ze Tefrika Mo, 23$ İiyet kabul etmiyeceğini bildirdi. je hemen terkedildi! Yıkılacak dükkânlar arasında Hasan paşanın da dört dükkânı var idi, ».. Abdülhamidin hususi kitabet dairesine fırsat bulmuş olan Kı 1 ka; makamı Singaporlu Mustafa efen- | d di Abdülhamide Yemen sahille- rinde kuş gübresi Pa bundan devlet hazinesi varidat hasıl olabileceğini bildirdi. ülhamit İa perude- eee, > i âmiyane le kuş b... dedi - pek harman edat nlndığına işit mişti; ihbara ziyade ehemmiyet we o kadar ki ayrıca tahkik bile lü örmedi. İE elçisi Münür paşaya Mar- silyaya giderek dört gemi kir. lal masını, bunları em pi de payitahtın böyle güzel bir şe- kil alacağına seviniyor, bununla iftihar ediyordu. Fikirlerini almak istediklerine arı gösteriy: Bu evrak kieeleri çıkartıldı. Şehremanetile lüzum görülen di- ğer makamlara gönderildi. Bu makamlarca padişahın bu teşebbüsü şükranlar, minnetler, hamitler ve senalarla karşılandı, yalnız birisi bu baptaki teşekki arizasına şu yolda bir cümle nihayet verdi: tam şahane bir (Bu m olmuştur. Arcak bu Te ile şarmak için teşekkül die ak şirketi yahut işin başında buluna- cak frenkler bizim memlekette arıyacakları ii rübeli ve mahir emeleyi lamıyacaklar, bunları bittabi in getire- ceklerdir. Avrupa iş başıları ve amelesi arasında ise sosyalistler, komünistler, anarşistler bulundu- rupaya sekleitirip satmasını, rişe devam etmesini emretti, Sefaretharienid bü'iş için tahst- satı yoktu; bu ticaret işile uğra- şacak teşkilâtı, adamı yoktu; Ye- men sahillerinde kuş gübresi bu- lunduğunu Fransada bilen ai tu! Filhakika böyle bir idiyse hasıl olacak sürülük Miğat edilecek masrafa tekabül edecek i idi? Bunu da tahmine imkân yoktu! Binaenaleyh Münür paşa Sin- gaporlu tafa efendinin ipile Tea inmeği muvafık görmedi. deyi h e 2 / Singaporlu efendi elek! bir va» ridat memba bulmuş, göstermiş, padişahtan tahsin e ad Li 1 mi essül edilmesini irade etmiş idi! Daha fazla ne yapılabilirdi? (Akşamın edebi romanı Tefrika No. 68 Ormanın eteklerine geldikleri zaman doktor arkasına baktı: i kilometre yürüdük. Av- deti, de hesap Vi kâfidir, Henüz Doktor Andre hürmetle eğildi! — madam. er ie şe surette aa için sıkılıyordu. oru davet etmekle yemek- sası onla- idi. ıcak bir hava içinde, yemeği ii ile a derhal yatmayı anız. ike sizinle bir parti oynıyalım, etti. Küçük salona geçtiler. ».. Nevhayal har. gün eye intizamle. bağlıyan, muayyen saatleri sa- bırsızlıkla bekleten, bazı belirsiz, görünmez ve anlaşılmaz zevklere kapıldığını hissediyor. Yalnız vadaki telsiz mevceleri gibi ne- reden geldikleri olmıyan, fakat ruhunda çok ei se şeler uyandıran bu paraziti Mi tayin edemiyordu. Bilhassa sabah leri hafif bir humma nöbeti gibi ge- çiyordu. Genç kadın iri ve şuu- da ilk defa luğu bu mü- vazenesizlikten ri > anlamı. ordu. lığı mağlüp olmamış gurur a inde geçen ve muhiti- ni i daima SR hududundan uzak gibi gören genç isin 5 münzevi dağ başında ei geçen hayatmdan nasıl daha Bittabi öşi bir daha arıyan, s6 ran olmadı. (Arkası var) En çok okunan kitaplar serisi olup yor, çar al rae ta burada yaşa- eketsiz günleri, saatleri i am olacak diye Sanli ile biyel ğui er- dendir. Zatı üphesiz ki bu noktayı da nazarı mütalân- ya almış ve buna göre icap eden tei i kuk larına emir ve tembih buyurmuş- Ancak bu kulları bu derece Abdülhamidin bu arizayı oku- masile mühim teşebbüsün suya düşmesi bir oldu. M. Gallardın tevali eden sualle- rine saraydan cevap bile veril medi! .. Beşiktaş iskelesi ecnel saraya gitmek için çıktıkları yer rada bir meydan vücuda getiril mek, etrafı imar olunmak hükü- metçe münasip görülmüş, Abdül. EE pk pp Servantes Don Kişot | İspanyol edebiyatının en yükse! eseri - aslındaki resimlerle dai Jül Vern Arzın Merkezine Seyahat Meşhur fenni romanlar müelli- finin eseri » küçük kıtada, reyi Cebe sığacak kıtada gayet temi basılan bu iki ğüzel eser Yeni çıktı Her birinin fi. AKŞAM KİTAPHANESİ eminimki İstanbul - Ankara caddesi, 121 Genç kadın yalnız kaldığı za- pi ie bu değişikliği tah- lil etmek istiyordu. Fakat kafası. nı dolduran düşünceler şırurunun altında gizleren temayülleri mey- dana ç yordu. Çok okumuş, bir çok tahlili To- manları tekrar etmiş bir kadın ol duğu halde ruhundak! bu hareke- manasını veremiyordu. Kendisine en hök'm olduğu saba- hın erken saatlerinde uzun uzun düşünüyordu. Burada, bu kurşuni gökle bembeyaz yer arasında ne- en bu kadar zevk ve heyecan his- sederek yaşıyordu. Şimdiye kadar tıpkı buranm kurşuni ve donuk gökyüzü gibi g nen hayatında âde- ğ taze bir oee gibiydi. re bazı gergin no noktaların bu ılık güneşte gevşeyip $ özüldüğümü hissediyor, Bir Kış Gecesi emma Bürhan Cahit emme gözlerindeki © bedbin, elemli renklerin rüzgârla rk ıhlamur varta tığını görüyor. u yarı oki sasi istirahatle gen dümdüz hayatta ona böyle şimdiye kadar e ardi heye u görülmez serseri parazit nereden geliyor onun kalbini titretiyor, gıcıklı yordu. ve Bu dar muhitte, bu kar tip'leri arasına gömülen dağ başında ona bu heyecanı veren ne olabilirdi kadın kendi. kendini tahlil ediyor, etrafını te! iyor. kat havadan, Buhutlardan geli r iökin zevkli paraziti Anlatacaktı. pi bu mechul, esrarlı mu- ammayı çözmesi için onun yardi- mını istiyece! Hattâ bir e buna kati su- rette karar verdi, on işareti üzerinde durduğu ara bu iş unutuyord si kapıya dikilmiş bekli- yor vel ayak sesleri başlıyacaktı. Ve onun parmakları ka- hayet kapı gözleri rai Genç kadın bu sabahların bu muayyen hareki lerine o Şe alışmıştı ki daki, alar yürüdükçe hayali, dimağı, şuuru hep beraber hareket edir ordu. Hisler'ni yakın bir dost gibi doktora anlatacağı sabah ta böyle oldu. İstinat, hareket noktası Na olmıyan bu hisleri anlatmak iç nereden başlamak lâzım eeldiğini düşünürken sazt ona yaklaştı ve genç kadın takla gözleri, bü tün hislor'le fanliyetis farkına varamadı. Ayek sesleri uyuldu. Parmaklarım kapıya temas etti- ği e Ve kanadın yavaş yavaş ara landığı görüldü. Ve nihayet onun mavi — ur doktor. Ve asi başladılar. Doktor Andre eceden, kardan, gelirken tesadüf ettiği sporcu ka- filelerinden red Nevhayal d'klieatle dinliy. Doktor Gide samimi, ser« bes | ; (Arkası var),