a AT 3 9 Kânunusani 1934 Yâzan: SULEYMAN KANI — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdar — Sarayda Sicak düşürtmek âdeti ve Abdülhamit hakkındaki fikirler ikballer ile hazinedarlar ve dın EZE hiç bir sebep ve © hane ile sarayı terkedömezlerdi. kara çırak edilen saraylı slnımlar 2 iy efendilerinin hane- iin nail ğa ağ çırak edilmek için yeyi bir sebep daha bulun- müştu Her hangi bir zatın hareminde olanı, geçeni saraya yetiştirmek. Abdülhamit böyle bir sam lüzum görünce imayu- DE bir münasibini e ede reko ikram ütufta bulun- muş çin Bu casusluk sarayca da cari is6 de mükâfatı başka türlü olurdu. Bir gün kadın efendilerden bi- * Padişah cariyeyi çağırtti. Kız ö sirada hanımının mendillerini yı- kamakta idi. Üstünü, başını di - #erek huzuru hüma; imayuna çıktı. Padişah bu kadın vor gü Kıza hanımı ti, Kız bir iki gün sonra kadın efendinin Abdülhamit için: (Pek ihtiyar! Sevilecek hali Kalplerindeki düşünceler du- 'daklarındaki sözlere rın davasını ben böyle görürüm! Diyerek kadın veni bir da- ha yüzüne Casusluk eden kızı da vadini i incaz suretile mükâfatlandırdı. Abdülhamidin kadın ve ikbal leri arasında en ziyade emniyeti- ni celbetmiş olan Ayşe sultanın validesi baş ikbal Müşfika hanım idi, Kadın efendiler ve , ikballer i, Fakat bu kadınlara karşi ekse- riya dürüst hareket eder ve biri- nin vakit ve hizmetine diğerini tecavüz eitirmemeğe itina eylerdi. Abdü it kıskançlığı ie olduğunu, kendisine baş ağrı olacağımı bildiği ikballerini pk için bazan zahmete bile katla- nırdı. > Yeni bir gözdesine oda tefriş rek ölüme 7 gi ler ortadan ise de çocuk- ları doğmadan MeğAmıL ananesi son zamanlara kadar devam a it zamanında da sa- Mr çocuk düşürtmekte iç sayılan kalfalar vardı. Çocuk dü- gk düşürtmek bu devirde de ok olmuştu. düşürmeğe razı olmiyan içirtmek marifetini gösterirler, çocuklarını saklamak, kurtarmak yolunu bulurlardı, Saray kadınlarının hepsi aldık- İarı terbiye muktezasınca padişa- m pek büyük görürlerdi. Onların zarında diğer bien re hepsi bu (Allahın yeryüzünde göl- gesinin, topraklar ve ni a kanının) birer tabiinden başka değillerdi. Yalnız «o hain Moskof ve e İngiliz» gibi eri ikmeti ilâhiyeye mebni: bilinmez!» işte baş mi Almanya imparatoriçesi bula geldiği zaman Binen m ülyayı Yıldız sarayının yi İl gibi vahşet | bi > geçtiği görülürd / renk, kendisinden kabul esnasında el me gibi i bir hareket beklemiş, bir kle iktifa edince bunu padişahın ve dola- > kendisinin yüksek maka- imparat tavırla selâm vermel bul resmi hitamında yanındaki mlarar: — Misafir, pek kaba bir şey! Demişti! Sarayı dolduran bu kadınlar ka alayı gününde sarayın yüksek sınıf kızları, pre İstanbulda gezmeğe çıkabilirlerdi. genişlerdi. Fakat bu da tekayyüt olurdu. ikindi vakti Sul- tanahmetten Fatihe kadar cad- ray arabalarının katar gi- Her araba- renk fainceli, ve ince 2 yaşlıca ve genç süslü ve if ikişer iy ftan gider, diğer taraf- tan a Arabaların araba- cıları yanında ani göğüslerine kavuşturm çıraklar arkasında da ellerinde al dişin- den ya gümüş savatlı kamçılarla atları üstünde zenci harem ağa. ları Şehzade harem- - lara işaretler, tebessümler edilir, karşılıklı gözler süzülür, mendil- ler gösterilir, beştiş veya mahzun inırdı. tavırlar Fakat araba bekçisi harem ağası| bunların farkına varmamalı idi! Yoksa derhal müthiş bir tavır ve nazar bu ve uzak tatlı emel- lere zahirini katardı. Yayalar- dan arbalara yaklaşan cüretkâr- lardan ise a darbelerine ma- ruz kalanlar olurdu. Zaten ne e bu zevk gezinti- nin in eltiği iki saate inhisar ederd and Piyasa). Ja o seneler- (Akşam)ın edebi romanı Tefrika No. 34 Maske koymadığı halde bu kadar mahirane bir manevra ile aldattığı için karar mucibince derhal masanın başına geçirildi. Mister Hamilton genç kızın, ağzındaki puroyu ince dişleri ara- sına sıkıştırmasına bakı; p gülüyor, kelimeleri eze eze: Bu formi alda diyor. i Hübson — Demin Saba bir yabanci ini e gördi üm ya, , Fakat ken- bir İrlandalı ola- mi dedim ve frakının biçimine hayran old. Diyordu, Kadınlar bu genç ve güzel de- likanlının elini sıkmak için sıra bekliyorlardı. Sükünetin avdet etmesi pek ko- lay olmadı. Kadınlar ona bu kıyafeti nasıl yapabildiğini soruyor. Erkekler genç kızı hayretle, takdirle süzü- yorlardı. Nihayet Mister erime işa retile ilk kadehler genç kızın şe- refine ialinlr.. Nevhayal kazandığı muvaffa- kıyetten çok memnundu. Yemek başladı. Metrdotel büyük bir sarı gül buketini gümüş bir vazo içinde (Nevhayal) in önüne (getirdi koydu. Biribirlerini sene bu münzevi dağ otelinde tanıyanların fu > toplandıkları ii yılbaşı sofra- ümidin fevkinde hararetli samimi oldu. Eğlence olsun diye Mister Ha- miltonun ta Paristen getirttiği bir çok küçük zarif hediyeler kotiyon olarak dağıtıldı. Bunlar arasında gümüş kolyalar, şık Ker kutu- lar, çok zarif mendiller vardı. Eğlence geç vakte kadar de- vam etti, Büyük salonda bütün a ve koltuklar enlemi Bu sanın eğlencesine iştirak etmiyen otelin İriş misafirleri de karışa- Pi ağ dansedildi. Hamilton grupu Merkeze i İn bir de silin- li sayılırdı. Cülüs günleri (19 ağustos) sa- rayda ik enes ve sultan şer donanma yapmı tekabete gi rişirlerdi. ve banal della 1 lal OE 1, : ii halkı arasında günlerce bun sözü geçerdi. mke var) (Bir tashih — günkü tef rikamızda “Abdlhamaı adin kam pederi Albus beyin ismi Alyos diye çıkmıştır. Tashih eder ve özür dileriz. | Mizser iresek odasına kadar sıkar- Öle zi yıl başlamıştı. iile bp e ANE elinde e hafta kar sporları yapma ğa gelen zengin İngiliz ve Ameri- ılar d gişikli J iy k fi le kafil ba ninesi giliz daha ziyade (Kani ve lal oya, Amerikalılar San- remoya, İtalyan Riyoyerasına ini- yorlardı. Otelin eski şenliği kalmamıştı. Sadakai Fıtır Istanbul Müftiliğinden; Âlâ Sedna orta Buğday 10 8 5,20 Arpa 13 10,20 000 arma 208 130 000 Kuru üzüm 78 65 pta Di; leri yi aliyesinden ini olan fetva mucibince sadakai fıtır ve alar ile mükellef bulu- manların Tayyare cemiyetine y. irki kii zengin, eğlenceli bir ha- a. Biribirlerile muhabere et- Sy Cahit 1 (Bir Kış Gecesi etti ve kendisi için iğ daimi hususi ir daire bulunduracağını ilâve ei (Nevhayal) bu ailenin çok zen- gin olduğunu zaten şt. Ve biliyordu ki ecnebiler bir misafir edemediği için canı sıkılıyo; Maamafih artık — ne ğildi. İstaribula uzun uzun mektuplar dı. - 3 Doktor Andrenin v4 Sal anlattı ve otele olan son mektup 1 ea de vi uzak, hazin bir kış geçi- ren Ruhsar heme bir kaç > ar a alıya davet . » Molla ri dre Rİ icar bedeli olarak ancak dört yüz lira getirebilmişti. uhsar ecnebi kalan kızı nın vaziyetini çok endişeli bulu- yordu. Molla beye: — (Nevhayal) i bilmezsiniz, içli olduğu kadar temkinlidir de.. Bizim ne halde olduğumuzu bilir, Her halde ihtiyacı var ki bu kadar a bey vaiz vermeğe hazır- lanan bir Nevşehir kadısı il el- lerini eee afiyet va ii Le e i. Paramn bulunur. Siz endişe kayik ler işin başı sağlık. Molla beyin bu emniyet verici, gene elmas çekmecesi yandı ve bu defa büyük ederin meşhur, tarihi murassa enfiye kutusu San- ağ eli yi t etti. antika serdi. ini ie Si bitmedi. Resmi tahmin memurları ciddi bir kıymet takdir edemediler. Beş bin lira kıymet Gi r. Fakat müza; e iştirak eden eğ rm birleşmişlerdi. Bere- ket hariçten bir meraklı m talip lk, Esnafın ancak üç beş yüz liraya çıkarabildikleri e tuya tam beş bin lira verdi. Bunun üzerine esnaf müdahale ederek e ertesi güne tehirini istedil Hanımefend yedeye gel- memişti. Telefondan haber di du. Molla bey neticeyi bildirdiği dı: * Bu yiv ir olarak pey sü- müzayede ha- eti kale