2 Ocak 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

2 Ocak 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife B z Son yedi padişah (Ikinci Mahı Abdülmecit, Abdülâziz, Murat, Abdülhsmit, Reşat, Vahideddin) devirlerinde Yazan : SULEYMAN KANI — Yıldız asili G hueekler ar zamanı i firaşa namzet addedilirdi. Bunla- ra rakıs, musiki, el işleri, jimnas- tik oyunları gibi m ere hünerler ( öğretilmesine mahsusada ve m e dei fazla itina olunur. du. Sarayda me küçük kız- bii başka da nezdine gi İyi po “ora kırk yıllık hayatını a geçi ine- darlar ki intihap olunan hazinedar ustalar sarayın zabıta memuru idiler. Valide sultandan soni tarafa salıveril, elinde a ek saplı pervei bulunurdu. Zerüzivere müstagrak şir. rak ve kalfalardan nöbetçi iki hünkâr sofrasında ösym Bunların başında baş- kâtip denilen kadın bulunurdu. e led harem geye > sonra gelirdi. Bu kadından cariyeler pek kor- karlardı. Bu harem başkâtibinin de ba- şinda iki takma saç sarkardı. Bu da sırmalı çepken giyerdi. Elin- deki bastonun ortasında koca bir va bulunurdu. azinedarlar adeden çok idi- b Vazifeleri sultan oAbdülha- midin hususi hi gör- mekt. Padişah tarafından hariçte ve dahildeki sultanlara ve Üçüncü kâtip kalfa haremi hü- yunu tiyatroya davet ederdi. Nöbetçi kalfalar da gene emek- tarlar arasından ayrılarak padi- $alıın hizmetine bakan tecrübeli deri Harem ği ia kırk kadar cariye bakâtdı. Bunların yanla- rinda terbiye &dilmek üzere ve- rilmiş acemiler de bulunurdu. Bunlar cümleten nefsi şahan& ye hizmet ederlerdi ki şehzade müçtenip bulunmağa mecbur idi- ler. Hünkârın oturduğu odaya, bil- hassa habgâhına davetsiz kim- senin tekarrübe salâhiyeti yoktu. Yalnız hazinedar ustal ö betçi kalfalar lüzum üzerine her dâireye girerlerd Kadın efendilere, ikbal ve “çiçek muharebeleri Yıldız sarayında Apeynla yanan husus! dairesi önündeki m bahçesi padişah odasına girmese. “Kad in efendilerle ikballerin tanların birer hazinedar, kâ- uğ mühürdar, esvapçı, ibriktar, m kahveci, kalfalarla kâh- a kadını bulunurdu. sağ de ha- rem Bağ yere intihap edilen bir baş ağ; Abdi ikmali gm Abdülâzize nisbetle bendegânını, kadın ve cariyelerini az döğer- di. Maamafih en ziyade emniyet lerini bile ve ra bunlar birer elmas ve hediye ile taltif edilirdi. Abdülhamit eline su döken kizi beğenirse açi ee yüzüne su serperdi. Abdülhamitten böy- le surme gr için hayatınca unutulmıyacak bir ıncağın kenden yapılmıştı. Bazan kızlar ve kadınlar ha- remde (Nis) in çiçek muharebe- lerini taklit ederlerdi; iki takım olurlar, her bir takım ayni renk- ten hoş ve hafif esvaplar giyer, karşı karşıya geçerler, gülüşerek çiçeklerle öğüne Abdülhamit te bu çiçek atiş- ma manzarasını LR ve derdi. Ya avuzun, Kanuninini olmıyanlar, etmeğe razı her çareye baş vururdu, Bunlardan birisi hayli muka- mmm anl (Akşamjın edebi romanı 2 Kânumusani 1934 Tefrika No. 27 Bürhan GC. Hanımefendi artık bu bahsi tek rar etmekten usanmış gibi: — Nasıl isterseniz. Ailemizin vi yıllık vekilisiniz. Menfaa- oyuğunda eski ve sert bir ses çi- kardı. A olla beyin Sandal Bedesteni» ne götürdüğü küpelerle yüzük yal- mız taşları değeri olarak iki bin yedi yüz lira etti Bu para ile her işi yapmağa im- kân yoktu. Hobatzadenin bin beş 5 lirası verilemedi. an: elinizde bulun- anım birdenbire se sıkışmadan gönder- mek kabildir. Şimdiki halde bin e yüz lirayı yaptıralım. Bu muamele uncıya dir (Nevhayal) den mektubu alan Ruhsar Ki nimilöndi telâş bale cevap verdi: rhal gönderiniz. Hati bin vü yüz değil. İki bin lira gön- deriniz. Kızım her halde çok sıkılmış olacak.. İki bin lira ne Ve dar eder? — Sekiz.bin franktan fazla, — Çok iyi... Derhal gönderiniz. Molla & o gün muame- eyi yaptırdı ve eski aile hazine sinden çıkan yadigârlar Banc f& döral suisse, (bank federal suvis) vasıtasile e dağlarında kışı geçiren (Nevhayal) in eline İs- ğe m m gitti, gecikmekle e para SeNi i pek sevin- dirdi. Bu zengin maş hemen her gün ayni İs yaşi inmek. Bu çiy et kart bali, Amerikan kilan ala a ri ik gururunu Piraye alır almaz reel iran reüx) ye indi. Otelde seyahat brö- şürlerii ğ terzileri bulmakta müşküle düşmemişti. Zaten Ge ama bu küçük, fa- kat en şık ngin kasabasında hattâ Paris öacniklii rekabet edecek kadar lüks o müesseseler vardı. Son zamanlarda Londrada eski usul arabalar yeniden meydani içinde arabacı icimi beygiri idare ettiği e sen da “vardır. ii arkada oturduğu ve önle Arabaların meydana çı k- masına sebep kiş ve kar münasebetile otomobillerin pek yavaş gitmesidir. ovale ili al Teti Şi marladı.. Fakat onun asıl istediği üyüşlerinde şık kadın- hes giydikleri kısa kürklerden bir ne bulmaktı. Miele bunların en güzel- leri vardı eği “Kürk meşesi imi Neler vardı ne ei meyi çoklarını emir te rübe ettikten kürkte karar kıldı., Anak lie ei inen, yi lı, içi AN olan Wi e e kür almağa karar verdi. Sor- — Ne kadar. Bir defter skardılar Tabiki rdiler. ra baktılar ve ceva; — Beş bin frank! Genç kız sapsarı oldu. Onun için bir şeyin fiatini s0- amak imkânı yoktu. Ömründe böyle bir vaziyete düş- memişti. Kadın izahat veriy: Halis kastordur. vi olur. Bir Kış Gecesi sa > yüz franga kadar satılır. e âde olan elinde çevirip göstererek ilâve etti: — Sizede o belir yakıştı ki, enginizi açtı. Yakıştığım kendisi de biliyor- du. Fakat daha düri gelen paradan elinde ancak dört bin frank kal- mıştı, Tabii görünmeyi istiyerek: dar param yok. Sonra gelip alı- rım, Ve hakikaten bu niyeti vardı. Annesine yazacak, yeniden para istiyecekti, Fakat kadın onu temin etti: Beyendikten sonra parası pm düşünmeye lüzum yok mat- zel, Adresinizi veriniz, gö öle Obu ii emniyete şaşıyordu. — Nasıl olur, dedi. > ancak dört bin frank v Kadın güldü: — Ona da hacet yok matma- zel... Endişe etmeyiniz. Hangi otel de ya Rejinapa! — Bravo, Momin? 21. hu ak: son trenle alırsı- nız. z. Yaka sındaki şu ilik yerini biraz ileri aldıralım. Nevhayal İs- ez emniyetin ez bi: liyordu. Müşteriye karşı çok kre- üzerinde emniyet gösterilmesine aştı, er ae — eee bin ngı vermek istedi. Kadm zumu varsa acele mi — matmazel, dedi. Biz ecnebi- lerin vaziyetini biliriz, Memleket- li para getirmeleri pek ko- lay olmuyor. Biz bekleriz. Nevhayal İstanbuldan ancak og e para Km düşü- bını ona göre Yy: istedi. Bin Si lake bin pe uza — li kadar bas na bin rank etişir madam. Si üç bin frangı ile İki bin frank için de bana on gün müsaade Üç diniz. Bunu söylerken kıpkırmızı ol- muştu. Kadin onun bere sıkılgan- lığı görünce dayanamadı — Çok sinirlisiniz aki Ne telâş ediyorsun dedi.. UZ. Ne emrederseniz müessesemiz kabule hazırdır. Nevhayal yari onu kapıya kadar çirdiler. Ömründe böyle borçlu vaziyetine üşmemişti. Öğle yzmeğini şehirde yedi ve iki trenile Cauxya çıktı. Akşamı la bekliyordu. Son tren temadiyen yağıyor. Çam dalları görünmez oldu. Toprak ve yeşillik namına bir şey yok. Her taraf beyaz.. Ve oteldeki in- iliz ve Amerikalılar sevinçten çıldırıyorlar, (Arkası var),

Bu sayıdan diğer sayfalar: