üsani 1934 Yapma çiçekçi Nadide ren) “İnsanlar çok değişti.. Artık kimsenin çiçeğe merakı kalmadı..,, «Bu zamanda çiçeği Yapma çeke air Nadide hanım iyor eyl Mer gr hack Eskiden “pazarlarda, arda kâğıttan y: sirada kırmi rı, yeşil, eflâtun,pembe güller,yap- ma çiçel “5 dolu yapma saksı- r satar! Tahta a eler konsolların rinde, karpuz lâmbaların Sanli bir de yapma bik dururdu. apma çiçek eski bni ev lerinin en mühim ziynetlerinden biri idi, Seneler bir çok şeyleri olduğu pürdü. | rıştı. Halbuki bir zaman yapma eş meşhurları, ustaları ie n gün Fatih civarında do- laşırken oranın meşhur di da çok tanınmış bir hanı giye Pipasına en çiçeklerin —Hem biliyor musun evlât!.. İnsanlar değin, ral ml ne Gayrik kim: gözü yok. Herkes ek derdi düşmi şmüş... Çiçeği ie m klar çi- çekçiyi kim ça çağır! Bir zamanlar yapma çiçek yap- mak bizim tazelerin en ime işi idi, Evlerde kâğıt çiçek yapmak ikten, evini silip Fipndikiz. yemeğini ateşe koy- duktan sonra taze oturur, renk renk kâğıtlarını, sarı tellerini, tut- alını çıkarır, çiçek bükerdi... Yaaaa... Çiçek büker, evini, ay nasının pain di larını lerdi.. Bu el çiçeklerle ( yalnız saksı yı az. Bir vakitler neler di mi Neler. Hangi birini anlatayım yi ki... Çiçi e Yi var! içine koyduğu sarı e telleri. kendi elile büker. Kırmızı, ye- şil, mavi, sarı, turuncu, kâğıtları kendi elle sarar, göz nuru dö- kerek yaptığı bu çiçekleri koltu- Yap şiki sarı güller, karmızı ini, mor mej gi ortasına resmi- u? Ne gösterirdi, ne öüntecizdir; Rey güzelliği i kim koklar? Çiçekçinin İş kim « sorar evlât?» AKŞAM bir kat daha artardı vallahi... e kibar evlerde takvimlerin trafını kâğıt çiçeklerle süslerler- — yapar- Şimdi hiç bir ri kâğıt çi- çeğe hevesi yok... Benim bir kü- şük torunum var. da ir gün eline şu çiçeklerden birini alsın: « desin değil mi. — Peki Nadide hanım-.. Ne ka- 'dar kazanırsınız... «hiç!» diyeyim.. Sen «hiçin hiçi!»... İşte bir kere takıl- dık bu zanaata da... Bırakamıyo- Tuz Lime iie taban teptiğimi- ze bile d — ibi si çiçek yapıyor- sunuz?... de... Elli altmış. Bea altı tane de e resimlik ya- satılmaz ki... Çiçeğin mil re paraya ve- ia gm. ez . Günde e iğ iğek satarak”) a kuruş medeni t Feridun n-altına sıkıştırarak, incecik ma çiçeklerim var! si Yanma alık kipi mii Konuşmağa baş- — İşler nasıl Nadide hanım?.. diye sordum. Acı bir gülümseme ile cevap yerli vardı. ea kimse izel aldırış bile ei bir şey söyliyecekmiş gibi bir müddet durdu, kulağıma eğildi: Ziraat ve bay Cumhuriyet bayramında başve- “kil İsmet paşanın merasimle bay- tar e açtığını yazmıştık. Halbuki adisi açtığı müessese, baytar fa- küle değil, ek ziraat ensti- tüsüdür. Bu enstitü, ziraat ve bay- İki tar iş yüksek orman mekt ebin nin birinci somestrini FRİ fakültelerile bera- ber bütün talebe yekünu 272 kişi- « Bunun 73'ü ziraat fakültesi i | tar fakültesi ini kay talebesi, 17 si ziraat fakültesi sta- ey u orman re i, 69 u a: ie Mz fakültesi dei Ee bütün talebesi İeyli, meccanidir. Enstitüde altı ecnebi al » Bunlardan dördü baytar, biri ii Baytar fa- ültesinde hp de bulgar talebe vardır | Yukarıda resmi dercedilen bi- naların sağındaki, Sadi tale- besinin yemekhane ve yatakhane- leri, karşıdaki rektörlük binasıdır. Asıl fakülte binaları arka- da w Mesele genişliyor Fransadaki casusluk tahkikatı devam ediyor Mevkuflardan bir kısmı inkâr ediyor, fakat nereden para bulduklarını söyliyemiyorlar.. İİİ SS te Paris müstantiklerindi ların lena başlamıştır. İlk sorguya çekilen maznunlar, Amerikalı Schwitz ile zevcesidir. e sorguya çekildikleri za- m e vekilleri de hazır- yakalanan ri, r, Maznun Seli Müstantik sual sormağa başlamadan evvel esas mesele hakkında bir itirazı bulun- duğunu di ve dedi ki: — Ben zevcemle Da bir otelde olm Bir sabah oda- mızda bulunduğumuz iii an- sızın başlarında iki komiser bu- Tunan on sivil a içeriye gire- rek ecnebilerin rtlarını tet- kike memur oldu ıklarını ve pasa portlarımızı görmek istediklerini söylediler. Biz, pasapo: Tender. gösterirken memur- araştır- eri başladılar. Halbuki valizle- imizde şüpheyi davet edecek hiç bir şey bulamadılar. İşte bu esna- da memurlardan biri köşede bu- lunan dolabın Lim göste rm ortlarımızı urasını mi unul- taki a ve sanki dolabın ar- kasını araştırıyormuş gibi elinde tuttuğu dört kâğıdı uzatmıştır. Halbuki benim bu kâğıtlardan ri m cihetle, bu kâğıtların bi- rimiz ve malümatımız madan oraya Ki ei İmei mali vardır; Bu noktaya dikkatinizi celbederim. antik maznunun bu ifade- çıktı. dan biri, bölükleri oguz ne suretle mas ve irtibat s edileceği ikincisi gizli iile bir tel ekli vesikalar bunlar idi. n müstantik, maz- nuna diğer casuslar ile ne suretle tanıştığını sordu. Amerikalı Sehwitz maznunlar- dan yalnız Bercovitzi sie da ta anışması, evinde oydüten vuku bulduğunu bir gün Paris yn den e otururken, nunun kendi: yila Mügi Müte muarefesi asebile onunla bak, mü- kâlemeleri de havai bir takım me- seleler etrafında cereyan ettiğini söyledi. Maznun, müstantikin Fransada demiştir kiz. ÇO İİ — Ben Fransada bir Amerika fabrikasını mümessili idim. Ve sisli havalarda eri serbes- | çe seyrüseferleri hakkın: mü- messili bulunduğum fabl tara- fından icat yapıyordu! kat dolar fiatinin düşmesi, bu ale- tin piyasaya #ürülmesine mâni gri Amerikalı, sarfettiği paraları nereden buldüğu hakkındaki sua- a > hareketi esnasında da bulunduğu fabrikanın müstakbel a mah- suben 200 dolar verdiğini söylemiştir. Sehwitz Müteakiben madam m. ir gün bir kıraathanenin tara- i çasında oturuyordum. Tabakamı | açarak içinden ri bir si- 5 garayı yakmâk istedim. Halbuki yanımda İkibrit yoktu, Yanı ba- i maas bir kadm Ve uretle-aramızda tanışma tees- süs pi Bi maznunu K öğrendiğim peni Marie disi evine davet etti. Orada bir ki i kadınla tanıştım. Casusluk. la alâkam'yoktur. a 1 aitim > 400 2 e ey 3 » 200 # 48 | 3 10 İş sahifelerde Son ilân eabifelerinde «30 ri > e 100 santimiden # mlere hususi tenzilâtla tarz tatbik olunur. Mektep ve eriya, doğum, - nişan, akit, teşekkür ölüm, icra, an ve iahlemie > Minler İçin buse tarife tatbik lunur. Gazetemizde neşredile | ilânlar için müracaat yeri: ilâncılık Türk Lt. Şirketi zâman Ankara caddesi, Kı zâde han. Tel. Zekât ve Fitrenizi. Tayyare “Cemiyetine veriniz. Ş