22 Aralık 1933 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

22 Aralık 1933 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ZN İm e ye 22 Kânunuevvel 1933 EE > ea Tefrika No.129 22 kânunuevvel 933 8 SEMİRAMİS Yazan: iSKENDER FAHREDDİN z Mini Semiramisi kaçırmağa muvaffak glaştu. fil ordi usunu y Âsur melikesi şimdi de bu hintliden şüphelenmeğe başlamıştı.. sırada, sar kapı ; a bir srükü kep. Orak : © ese kari r ba: © samağın rez bal iki b ei e yan tarafta yanan iki büyük meşaleyi yere vurdu.. le. gözü görmüyordu. Diğer Hintli, Semiramis | İx © caklıyarak, avlının arka kapısın- dan tenha bir yola doğru koşma- ğa başladı. Semiramisin işkenceden ei “dığı Hintli sözünde durmuş! Saray halkı korkudan birikir ne giriyor ve bağırışarak içeriye ka, > yordu. 'ankinin oğlu üst kattan, kar- eza sebebini anlıyamamı: Z Cariyelerin feryadı prensi pe korkutmuştu: — Müthiş bir yıldırım düştü... rma söndürdü suzluk mal Sunar devam eden bu kor- ku ve heyecan içinde titreşen sa- ray halkı Sele lere kapanarak ma- butlardan etim ada bi aştı. Bu müddet zarfında Semiramis el rma uzaklaşmış bu- Munuyot #.» YOLDA. At üstünde konuşarak gidiyor- rdıs ği i — Tehlikeli mıntakayı geçtik mi — Hayır melikem! biraz daha yolumuz var. — Arkamızdan takip ediyorlar m? — Zannetmem.. Çünkü (uğur- suzluk mabudu) bir kaç yüz sene evvel Sind şehrine “felâket yağdır- dığı zaman, ilk önce sarayın için- de ve dışı güya, yanan meşaleleri a ürmüştü. Ben de öyle yap- . Evvel Ta y kapısında ya- ea nun gazabına işarettir. caba saraydakiler bu ka- naatta mıdırlar? — Hiç şüpheniz olmasın.. Eğer ben de böyle bir hadiseye va — ” Zankinin oğlu beni çabuk nek gal nutmasına imkân Semiramis güldü: — Yanında başka bir kimse mı? halde biz iki kişiyiz.. Bir söbetçiyi ai olsa mağlüp ede- iliriz. — Hükümdarın ce filleri bu ufak bir zil nil ma ME peşimize takılır.. Mahvo- ini vi sözleri işitince suratını asmı: — Mademki bu yolda iz bir tehlike vardı.. Niçin geldik? Baş- ka bir yoldan gidemez çer fer — Bundan yol yoktur, melikem! Niçin korkuyorsunuz? — Ben k ilmem. Seni ce- ğüm için merak edi- yoru Hintli Ya şakırdattı.. aklarının nu hayvanın Semiramis, Z- lerini müşkülâtla anlıyabilmişti: — Sizi, bu gece, sabaha karşı sınır dışına çıkaracağım. Merak eyini: ME se iiminenim Ürmiseneri | © — Burada e > — Geldik mi — Evet, di Nöbetçinin kulübesinden yüz adım gerideyiz. indiler... iramis, fil i öremeyince Hintliden şüphelen- mişti. — Buradaki filler tavşan cin? sinden midirler? Diyerek, koynunda akn hançerini yavaşça dışarı; kardı. Halbuki biraz ileride uyuyan fillerin önlerine ottan birer siper yapılmıştı. Uzaktan ot yığınların- dan başka bir şey görünmüyordu. Hintli birdenbire yere yattı: me işini bitiririm ve kulübe- deki ışığı üç defa age ie bu t üzerine, beni dar yoldan bere elimizi — Atımız ne olac: ” — Buradan öbür e atı ge- EE kabil değildir. Yarın yol- da başka bir at tedarik €deriz. ( sı var) kl 52 9 969 . Kolombiya 18791, , 17,30-18,30 gramofon: Sah. Sesi K 6754, AX 1453 - Odeon 4968,. 202960 - 3, leri, romansları, 19,30-21 ha- e Yeme, 21, ın, 21,30-23 Be e musiki heyeti. yan : 13,30-13,30 gramofon, 18- Köye” Konisi Ke e bez) 8,40-19,15 farnsızca 19, 1520 amk 20 ajans hede 2 ze 394,2 m.) — 18 orkes Seki (530.5 mi) — gekestren. 21 şarki, 2215 hayal, 422,35 orkestra, 23,50 çiğan orkes- tras; Paris (328,2 m.) — 21,30 oda mu- sikisi, 22 pri Ere 22,35 kon ser, 12,30 so Prağ (488, RE — 20,40 Brün- den taki, Zi, 40: reyi, 2230 piyano, — e erler (441,2 m.) — 20,30 gra- ifsa ön bermli; zi 40 opera m) İSE ser, 23.40 çiğan musikisi. Viyana (518,1 m.) — 18,30 8,55 radyo jürnal, 21 kama radyo jümal, 22,50 orkes 23 Könunuevvel je şarkı 22,35 İstanl 17,30-18 gramofon: 18- Tal a (müptedilere mah- 0-19,30 Belkis hanım, 19.30- arkadaşları, 3.B 2121,30 ti 2130-2 ledayii musiki: heye Ankara : ini 30-13,30 ik 2 18,45 orkestra: ( Sehumann Symphonie, > kik 19, > Re saz, 19,30-20 dan: s ha- berleri. Bükreş (394,2 m.) — Li 20 orkestra, gramofon, 21 ikisi. Budapeşte (550,5 m. y 9) orkes 20,20 çiğan “orkestrası; or 36 kamedi, 23,35 gramofon. gramofon, o 22,30 şarkılı jürnal, (23,2 ler. md 23,15 Ostrandan nakil. (441,2: m.) 5— 20,20 vgramo- | Roma fon,. havadis, 22,10 komedi, 22, 45. konser, 24 va bra der. 2 m.) — 17,40 kon- iii 422,45 konser, din 2, a a 12.05 gramof: o. ana (518,1 m.) — estra, 21.10 trajedi, 2145 li 25 radyo jürnal, 23,30. kafekonser, BAKKA KERE ve — 00, 000,090 İl siya Tie Saban 009 Merkezi MİLANO Yalan bal al Ka in L ll R İki içre, Macar ristan, Gükezlerakya, Yamayı em tomanya, ii e ii L şü MERKEZİ 0 köy Palas belet, 2641 RA) Şehir dahilindeki acenteler lda: Alalemci m hanın İstanbul Telef, 2821. Beyoğlunda caddesi Telef. 1046. Kambiyo dairesi Borsada Telef, 1718. İZMİRDE ŞUpE — Sizi yok- tur, eklemi Fakat o, aküleri dan çok korkar. u hadiseden onra peşinizden dağ mu- hakkaki Miz iyi ilerilediler. Yüksek a dağın yaracından geçiyorlardı Hintli ni yanan bir meşa- deyi göstererek: — İşte o ışığın göründüğü yere gideceğiz. ; Dedi, 7 Semiramis sordu: çi — Oraya kaç saatte varabiliriz? — Bir saat sonra oradayız. Hintli yavaş yavaş anlatı Orada bir sınır nöbetçisi vardır. Öbür tarafa kolayca geçe- bilmemiz için, eyvelâ habersizce gidip onu öldürmek lâzım, İRAN BIR ROMAN KARACAAHMEDİN ESRARI Meşhur polis hafiyesi Yılmaz Alinin maceraları — Yazan: (Vâ - Nü) Yeni çıktı AKŞAM KITAPHANESİ 121, Ankara caddesi Her akşam bir hikâye Şişlinin en sevimli hanımların dandı. Se yalnız süslü boyalı uz bebeklerden e şık, muvaffak olmuş se ee dakibi bir “eye dı. Birde; VE erkekleri kadını yalar) yüzlerini in güzelliği, yahut ağızda olaşiği i da bi ir gul riyle | ae kadınlık hissi mun olduğu kadar bir izzeti pe keyfi de duyuyordu. Bu kadar ince bi Hi sıcak bir yaratıldığı halde, ei şey- dir ki, Şişli muhiti ona münase- betsiz bir hikâye yakıştırmağa Kum 20 çi Eğ işi dikkati celbetmeden geçip gidi- yor gibiydi. Dikkati celbetmemek: Kendisi- nin en gücüne giden şey hayatta vi s akrabalarından birinde, vir ir Suphi bey ile tanıştı. lu, vilâyetlerden birinde yetiş miş, İstanbulda ticaret hayatına atılmış, biraz yaşlı bir bekârdı. akat güm İzzeti nefis yarası De Teşekkür ederim, hanıme- fendi, lütfettiniz.. ye âdeta siki bir dosta te- ka eden tabiiliğini ilemi ede- yüzde? Piraye bunun manasını sezdi. Fakat o böyle karşısındaki er- ii e bir tesir altında kendilerini unutmala- almiş gibi rına akik dej ğildi. Onun için, ” Ağzından hiç bir ses ç üş gibi tellerle alnın: VOL gi gibi bakmak içi ie gözlerin ve kebilinden > GRİSİ iel. dn e fırladı. K uzun boyu ve yanmış simasile yüzüne dik dik baktı. Sonra, gençlerden Ziyade cazibeli bir bie Birer söylemedi, başını çe- erkekti. im pi beyi tanımakta, pek mi oldu. Ticaret ie yatı ona gra bir maddiyetperestlik vermemiş gibi idi. Lâkırdılarında ne ann ne manifatura- m, ne başka bir mahsulün ko- balıktı. Uzun uzadiya başbaşa kalmağa: ei imkân ve İle kat sea eg ye bu Se siammen ie) halde gerer Aradan bir haftadan ziyade be” Piraye Suphi beyi unutmuş yılabilirdi. F: akat bir gün Tü- ine lata; için ilet alacağı sırada, da Suphi beyi gördü. Bu, ona unut- tuğ W dakikaları ğu “başını hafifçe kımıldattı, Suphi beyi selâmladı. Suphi beyin gözlerinde hiç beklemediği ie iltifata nail ol- muş, mesut bir erkek neşesi parıl- dadı; Seken öüümmiee ffak ola- madığı bir hayretle Pirayenin se- Hâmına mukabele etti. Pirayenin galiba pek tatlı bir bakışı ona deta bir ik labalığı biraz fazla huşunetle kar kıştırarak bilet için önüne sokul- du, lu, genç kadını kaçırmamak için telâş etti e e yanına Gi ardı. o Piraye gülerek — ELE İyinin | ie Kü Tünele bindi. aye kendini zaptedemiyor, iin yenemiyor, için için triyordu. Her şeyi bekliyebilir- ar bili- dese idil. oştu. Suphi beyin kabalığı anlattı. Dostu da hayret içinde idi. — Merak etme, dedi, ben mut- g yanma yi Ve bittabi böyle bir kadına gide- ileri geri b wi en yakın olan karşıki mahallebici dükkânında biraz oturup konuşe, mayı teklif etmişti... Dostu bunu kahkahalarla Pis rayeye anlatıyordu. ie Pirayede eski hiddet yerine bir' izzeti nefis yarası açıl disi: DE EE e

Bu sayıdan diğer sayfalar: