Tetfrika No. 127 20 kânunuevvel 933 a e mn is DDİN FAHRE “Aşk, tatlı bir deliği. mel ai Bir avuç ateş arşısında, zayıf ald olan derhal erir. Ikisinden biri mağa mahkümdur. Bu oyunda anan kaybeder..., Semiramis, buradaki mahküm- lar arasında en kanlıya acımıştı. ziyade bu deli- çi aş yavaş delikanlının yanına mem > > uyuşturul. nı dik tutamıyor- e Delin â kaplanın kol- Henüz » Ve göğsünü ni ayak İleri — Hişt Diye salli Hintli mahküm gözlerini açın- ca karşısında Semiramisi gör- müştü.. Delikanlı silkinerek başını kal- ırdı: — Beni buraya sizin için attılar.. dı İlarının ve ördü.. Dedi.. Doğ ayaklarının çöz e Kaplanların ÜL avaşça sıyrılarak ayağa kalktı. Tini mahküm vaktile a hükümdarı mn (Ninos) a hediyeler göti ve Ninovadi uzun zama! 5 a aldı ktan sonra tek- avdet sen elçilerden biri idi.. 5 ana bir şey söylemediler.. Sen mabede gideceğimizi nere den biliyorsun? Dedi. Delikanlı cevap verdi: — Siz Zanki ile görüşürken, Mara sizden hakikati gizledi. Ben haber vaya Bu akşam ma- bel üküi ın oğlu ile izdivaç AKŞAM Her akşam | bir hikâye ( Cazibe hanıma ne diyeceğimi doğrusu pek bilmiy: attenberi bunu düşünüyorum. Keş- ke bizim Reşit bu va: siteyi başka bir dostuna tevdi etseydi... K. disi trene atladı, Parise gitti. Ca- zibeden kaçıyor. Fakat zavallı orum. sir sa- en- kadına bu fena haberi vermek va- zifesini de bana yükletti. Elimde bir kurdeleye bağlı ye- di tane mektup, bir de küçük bir İngiliz anahtarı. Bunları Cazibe hanıma Mi Türkuvazda bekliyoru! Cazibe an siyah gözlü kum- Yedi aşk mektubu ) için nazarlarımız karşılaştı. Ca- zibe kalkmış, para vermiş, uzak- laşmıştı. gece uyumadım. Cazibenin mektuplarını bir kere daha oku- lum. Bunlar hayatımın en büyük vicdan ii Saat yediyi bekliyorum. Mektup yazmaktan Lİ Bizzat vereceğim. Tam yedide geldi. Ben ise bir saat evvel Türkuvaza koşmuştum. Dünkünden fazla kalabalik vardı. Gözlerimiz yine kar: G7 bir an için. ne dayanamı Kendisini bii genç ie Üni yak- » Elini öpüyor. merasiminiz yi ipl ak..! de kadar zor'bir iş eşit Kr acaba? Kocası mı? e Semiramis kulaklarına inan bana kadının fotoğrafisini de gö m! Pek nazikâne r mıyo, m a rdi. Onun bakışını nerede ol Cazibe gülüyor. Delikanlı, ak — Demek ki Mara beni aldattı, Siir Gari venlerini çıkartıyor, Cazibeni, öyle mi? ci - di Reşitle Cazibe burada buluşu | "U ruyor, Dost. olacaklar. Si- Diye vi a yorlardı. Şimdi kadıncağız gele. | geri kutusunu uzattı, Cazibe alm. cak vakit z z - Ne | Yor. Halb yerek ira denye çıktı.. > ni göğsüne dayadı.. Geniş bir fes aldı.. Dn a bir onra ken- .. Merdi" lerden yu- . Odasına gitti. Mayis hâlâ yi r yoktu. Acaba kolaylıkla kaçabilecek midi ihnini tırmalıyan bu düşünce iğ ndi: rın koynunı kurtardığı için, bu iyiliği çabuk çabuk aki cağını umuyordu. Semiramis, ufacık beynile ken- mese aldatan a çok kız- 1. Hükümdai gişlerini iken dilden az ve alm ükümdar benden şüphelen- di. Size bir yardımım dokunur endişesile beni buraya attırdı. Fa- kat, siz buraya nasıl gelebildiniz? Diye sordu. iramis bu güzel tesadüften lardı. Semiramis bunu m anlamıştı. pire di yat. Ayı aklarını ve zind Beni bir köle gibi yz işinizde Kul Tanabilirsiniz melikem! Semiramis yavaşça delikanlının ağına eğildi: nde len bir şey istemiyorum.. kuratarabilir anlamak istiyorum.. ar çıkmaz.. Hattâ isli Beniz w gece. — Teşekkür ederim. ' “ — Bu akşam sizi büyük mabe- de götürecekler.. Dönüşte ortalık Sarayın bahçesinde bi- rinci merdivenin ilk basamak taşı kenarında uzun boylu bir Hintli yüzünüze dikkatle bakınca derhal biraz geride kalır ve onu takip edersiniz! Semiramis o akşam büyük ma- “bede gideceğinden haberdar de- gildi, retini gösteren bu garip mahlük, kin dar melikenin karşısında da- ha fazla nasıl ötebilirdi? Semiramis: — Beni zorla evlendirecekler di Diye söylekirken, odanın kapısı gagalandı.. Ve melikeye dost gö- rünen papağan seke seke içeriye irdi. Semiramis gülere| — Neredesin Memi de- di - Bugün yüzünü göremedim. Hükümdarın yanından geldiğim dakikadanberi seni bekliyorum... Asur melikesi Maraya çok yu- muşak davranıyor. Papağan, melikenin dizine zıp- ladı.. Göğsüne ve kollarına sür- ündü: — Prensin yanında idim... Ona İ hergün bir masal söylemek vazi- femdir. — Bugün ne masal söyledin, an- lat bakalım? — Yedi yıldır anlattığım ma- sallardan da ii bir saire anlatmam €; . Prense bir aşk hikâyesi şerri ve hiç - kadın kalbine —— — > iddet! girilemiyeceğini söy! — Kadınların esi mini de hoşlanmadıklarını anlatmadın mı? Mara, melikenin yüzüne baktı: — Aşk, nihayet, bir oyun değil midir, melikem? Bir ateş ği zayıf olan derhal erir.. 'e kuvvetli olan galip gelir. İki- “irin biri, ie aldanmağa mahkümdur... Bu heyecanlı fa- kat çok tatlı kolan daima, alda- nan kaybeder, Prense gelince, o henüz galip vaziyetindedir.. Za- ten Hintliler gönül oyunlarında kolay kolay mağlüp olmazlar ki.. (Arkası var) a bir vaziyet... rad bir adam olsa idim, şu kurdeleyi çözer, mektupları okur, vakit — geçirirdim. o Mektuplar mavi güzel bir kâğıt üzerine yazıl- mış. Ne tatlı tatlı pudra —. Elim de bir aşk mektubu görmek ilk defa başıma geliyor. Şimdiye kadar ne ben yazdım ne bana yaz- dılar. Cazibe gecikiyerdu. ei gelmiyecek. Bir sigara a yak- tım. Mektuplar elimi Gib Kurdeleyi çöz: ilk Birisini oku- dum. Zavalli Cazibe ne kadar yalnız! Bütün bir gece Reşidi beklemiş. Cizie peri bir ge vii, Gi zük uzun saçlarırından bahsedi- yor. vi gilin kırpmadan seni im. Niha- ii dalmışım Ayaklarını ucıma rak geldin, rüyada beni ii. » diyor. Reşit e benim gibi bir adam için bir aşk mektubunun ne demek ol- uğunu tahmin edemezdi. Bu lâ- kırdılar sanki bana yazılmış gibi h a saat oldu, fakat bana “bedi. t kadar uzun görünüyor! Ko- cam gene Ankaraya “e » Son b vwelki tarihli idi. Reşidi m bek- tekrar bağladı imdi cesaretim bütün bütün kırılmıştı. Bu zavallı kadına o fena haberi nasıl ver: cektim? Benden bi yler so- âlâ pastacıda- yım. Bir konyak daha ısmarladım. Çazi ibeyi hiç olmazsa uzaktan örmeyi merak ediyordum. R: din gittiğini ona mektupla da ha- ra, çantasından küçük bir altın saat çıkardı. Saat yediyi kırk 2 dakika geçiyirdu. Reşit nered. kalmıştı? Acaba beklemiş de vi miş ol Ç? ir şey- r sordu: Reşidin geleceğine o kadar emindi ki pasta ısmarladı. iştihalı Kar yedi. şamda yağmür vardı kalabalıktı, el üni tü tek yoktu. Benim dizlerim titriyordu. Vakit geçiyor, ver yine saate bakıyordu. Sekiz olmuştu. Bir an sigara seyi Cazibe Nile sa- Ben de Cazibenin ellerini öp- mek isti; ii Sadece, teşek- kür etmek iç “Delikanlı ya yavaş sesle bir şeyler söylüyor. Acaba ir? Cakibe- in aklının başka tarafta olduğu erlerin belli. Kapının her açı- lışında hafifçe titrediğini ben bile hissedi; Konuşuyorlar, gü- ibe: mıyım? ta- nımadıği bir kadını kıskanabilir mi Pastacıdan beraber çıktılar. ey son defa olarak geliyo- ım. Yarın Cazibeye ilk posta ile bir, taahhütlü zarf yolliyacağım. İçinde bu yedi ; aşk mektubu! Fakat rum. İçimde nedamet r. Yanındaki delikanlı pek gü- zeldi, Fakat bundan ne çıkar? Bir baber var mı yok mu diye ak için Reşidin evine uğra- dım. Kipa | kadın hayretler için- de idi. — ana anahtarları bırak- madan gitmiş, diyordu. Her taraf içinde kala â kal biri kendisini aradı. — Bir kadı — Evet. Kumral bir hanım. — Ne dediniz ona? — Beyefendi birdenbire Av- Tupaya gitti dedim. Bu m Zİ pastacıya ve e İstanbulda ol- madığını o da biliyor. Mahzun ol. naz Cazibeyi e alış- iz Akşamları buluş- ma saatini büyük bir sevinç ve mektup dım, fakat Reşidin hatırını düşü- nerek Türkuvaz bus İ için » felâ- aklı başka yerde. Gazete elinden adetâ kaçıp gidiyor. Pek sinirli. Sahife 5 Radyo Kânunuevvel çarşamba Istanbul: 17,30 - 18,30 Gramofon Odeon 4506, O. 202912 - Kolombiy; 17190 - Sah, sesi AX 1740. 18, 8 mz ers — (İlerlemiş 18,45 - 19,80 Şehir benii rae tarafından > temâil, 21 Bedayit musiki iten 21 le ez 21,30 - 28 yim i Reşat bey ve arka: daşları, ra: 12,30 - 13,20 Gramofon, 18 - ii 45 Orkesira: ture Mignon, Zeki Bolaman Fantaisis Te Mouta noire, 20 Dans musikisi, 20 Ajans an Prag (488,6 m.) — 20,25 halk gate kılan, 21 e 23 son haberler. Roma (441,2 m.) — 18,lö orkestra 15,55 Bai EE) beki n, Varşova (141,2 m.) — 17,55 kon: 19,20 Kafekonser, 20,5 müteferrik, st oda musikisi, ii radyo jürnal, şarkı, 23 , Viyana Gidi ie — 18,20 konser, 19,10 müsahabe, 20 orkestra, 20,55 radyo jurnal, 21,5 a 23,20 radyo Jurnal, 23,45 dans musikisi, 21 pa perşembe İstanbul : gramofon: | Kolombiya DE, Va - 31143 - Sah. Sesi B. 5961 a 17189. 2040 gramofonla ii 21 Bründen nakil, 2. rr, 23 ha- dis, 23,15 konser. | (441,2 m.) — 18 ko: iel havadis, 20,20 gramofon, 21,0 40 an (141,2 m.) — 19,20 kome- di, 21 konser, 23 şarkı, 23,15 dans mus sikisi. Viyana (518, m.) — 18,20 piyano, 20.05 radyo jümal, 23,10 gramofon. Büyük Fırsat İzmirde acele SATILIK EV İzmirin en güzel ve ferah bir ai iki kat üzerinde edi — bir sofa, mutfak ve sair rahat esbabını havi, a geniş ağaçlık bahçelerle muhat manzaralı, vapur ve beş dakika adsl ii KE bir ev acel gre rim İdi, e ye edilmis ri nu mar, 'Viskinin ül yuvar li br me o kadar bekledim ki... Hikâyeci | 2 etmedi, iğ al reş (394,2 m) — 18 o: imi 19,25 konser, 21 konser, 21,45 Şi api piyano, 28 romen musikisi. ,ö) — 20,30 opera, Ni çim 21,40 Komedi, 12,15 çiyan