4 Sahife 8 Son yedi padişah (Ikinci Mahmut, Abdülmecit, Abdülâzir, Murat, Abdülhamit, Reşat, Vahideddin) devirlerinde Yazan: SULEYMAN KANI — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No.190 Abdülhamit, hata etmez bir lügat âlimi tavrile, cevap verdi... Abdülhamit bazan dehşetli bir ekten VE ; ei s Bu hal bazan günler sürerdi. hamit vükelâ ve kurena- İm ii rn bile itimatta Sakir mi ikin şehzadele- iyi zam Ferit Pep ye Keesayiri risefit) tirdiği Abidin paşanın da bu me- enmekten pek Kendisine (hariçten yva ve diye edilmek derhal şüphesini iu O böyle hediveleri eli rayda diğer dairelere, bendegâni- na Fem a tesirleri o hak- irmiyerek - tah- kında kikatta li. Abdülhamit ll zamanlarda erirdi. Orta- cesaretli icraat da biraz çıt, pıt ii telâş tazır olur yapardı; acele mahküm eder, 27 eyi yla leselâ haber aldığı gi alillere paraca, vesaitçe Karlar ni pemea. meveudiyei iokâr edilem M 1 £ kalı ve şefkatli denilecek derecede ha- lim davranırken hayatına en ufak, hattâ hayali bir taarruz ihtimali karşısında akli müvazenesini kay- bedi anatınlı kendi kararile yapılac: yata hasım değildi. Nizam ve in- zibatı her zaman istemiş, ri — Mar idamesine çok defa Abdülhamidin marizane naki- mili insan ve Bükümler, e seriya mahveder: Siyasi işleri mi defa şahsiyat ile karıştırırdı. Siyasiyatta kendisinin pek m. hir olduğı kani idi; Him herkesin böyle b is terdi. Ancak mühim selel esi eri iyice tedvir için lâzım mi ve tarhi malümattan mi olduğu için kaç defa çıkmazlara dalıp gitmiştir. Onun asıl bildiği siyaset yolu hükümdarları da, diplomatları da ktu. li si ai kullanırdı. hattı hümayunlarin dsveddesi 13 mahevin İsitak mit bun nu karşısına alarak taklit ile ve yazıya ilk alışan çocuklar siki yavaş, yavaş kopya ederdi. asını iyi anlı; liği bazı süz ipi yersiz kullandığı aki olurdu. Meselâ (fizamanina) RT alla (fizamanillah!) ei amit mühim kelimesini si Wi ei (mühyim) şek- linde yazardı. Evli Babıâliye sine pa lunur diy: ırlardı. Fakat tashihi kim ihtar edebilirdi? Nihayet mabeyinci Ragıp paşa bir gün: — Ben çaresini buldum! Dedi. ilk nöbette kaldıği ak- şam Abdülhamit kendisine: — Ne var, ne yek! Diye sual edince Ra iŞ — Efendimiz, mabeyinde bı ir Hi esi oldu. kelimesinin (y) ile (mühyim) ya- zaldığını, Zihni em - Deme arabiyat ve fıkıh m - 6). siz (mühim) yazlığı iddia et- tiler. Bendeniz de le (müh: im) yazarım. ür se davayı Zihni efendi ka» sın mı? Din anlattı, ilm bata ez bir lüg, m âlimi tavrile: — Çok şey! Ben De © ) ile ya- Zzardım. Fakat bizim kamuslara emniyet etmeğe gelmez, i iyice tef- kik etmeli! Cevaben verdi. (2) Abdülhamit saray ıstılahların: — halinde çopladığını li Bu tçesi bulunsa iyi alâka uyan ör ci şey ol Yurttaş! Yerli malı kullanmak, milli ahlâkımız olma- Milli iktisat ve tasarruf cemiyeti dairesinde hazırlanır; Abdülha- Tetrika No. 32 Aman Kimse Duymasın! — Ben . Ben mi size bir şey itiraf imi — Evet Bu itirafınızdan sonra, kendinizi Raifin kollari ni see onunla öpü- . Şimdi söyleyin ayım, onu seviyorsunuz değil mi? Özkan gözlerini dört açtı, ba- yin salladı: a!.. Demek sizdiniz? Bu sözler, Faik Cemil daha fazla ii haykırdı: emek inkâr etmiyorsunuz. — Zaten ben bunu, aranızda münasebet olduğunu. sahnedeki — Küçük hanım, sen, benim - az adli arzusunun ne k olduğunu bilmiyorsun... ö gündenberi senden kaçtım, aşi Raife müthiş bir kin bağladım. — iile söylüyorsunuz. — Korktunuz değil mi?... Yü- zünüzden belli... Sarardınız. Hakkınız var. MUZ. benim kinimden nim kinim kuru lâfta Halal Özkan sahiden sararmıştı, kork saa detaktiri diriyesiiaikdür le demek istiyorsunuz? — bd de Forkoliye gittim. Orada, Raifi ira inte çok ve o ki O kadar evin! ati bir an, rü; ördüğümü sandım. Ha- yır, Nevinle bu dare ce meşgul olan bir e sizinle hiç bir ra- bıtası olamazdı. Yavaş yavaş ki- nim gi imdi lu. Fakat biraz evvel. ta peye oturdu, başını avuçlarını içine aldı. Özkan merak ve endişe ile sor- — Ne oldu? — Öğle yem: leğisai sonra der- ei ava çıktık... Pusuya yattık. Raifin biraz ötesindeydim, in o bilmiyordu, beni görme- mişti, O anda ona karşı iy bir fena his beslemiyordum. Bir ara- ik cebinden cüzdanını essiz 'üzdanda resminiz vardı.. örer dudaklarına - yaklaştırdı: yeri an Ve Grimm ipi . İnsan cak ç ok dı. Artık şüphesi id Ru if, bütün ii re Taj onu 3 Kâmunuevvel 1933 — 3 Kânunuevvel 933 mmm mama si lu Nakleden: Selâmi İzzet Özkan kalkmak istedi, sende edi. Fâik sz Vahşi vahşi güldüz — çekiyorsunuz değil bi etmişim de öldürmü nu... di yirila kaldı. rada sıçradı: Özkan ye Faik Cemil perişan bir haldı gözleri yerinden uğramış söylenis yordu: «Ne yaptım yarabbi!.. Ko- casıymış!» Ve o da doğruldu: — Hnşallah; ölmensiştir,- yolesii mahvolurum! ... Zavallı Raif... abahleyim: “ne : kaygusuzdul Müsteşar ona büyük ümit vermiş- ti. İrfan beyle görüşmünlerdi doi fir de tavassut etmişti rfan bey: — Raifin Nevin hanımla hâlâ nişanlanmamasına hayret ediyo rum; diyordu. — Nevin hanım nişanlanır, ni ve amma, zengin bir adam- la... Raifince'on parası yol — öyle ya... Allah size çok va- kit ömür versin... Şimdilik Raifin parası var mı?.. Nevin hanım ne diye onunla evlensin. İrfan bey sert cevap veriyordu: söz mü?... Raif to- ii — “Olabilir, fakat ve yok. Evlendikten sonra iğ izin elinize bakacak değil mi iy” yle bir İrfan bey adina ısırıyor” du... Doğruydu. Böyle şey olmaz- dı. Amma, bir türlü şüphesi yatiş- mıyordu. — Peki, ya para ği Ki tan sonra Nevinle — Nevin seli beğ değil ya... Onunla evl e başka birile evlenir. Her hal e size lâyık bir gelin bulur. — Bu da doğru. — Bakınız, siz de hak veriyor- SUNUZ. a meheresla Bir kaç ağ sonra her şey ii Arma; Sakal işin. vale bir ie ie bilmez. Günler uza r UZAK... Raif, a sinir içindeydi. 1 var) AKŞAM serer do. —.. “se vww ib d v ML m pi tmezken, ibi viyordu... Sev ateli İlân tarifesi mi i'm e e ie ib kolun ETİ al ak mmm i ii lin sözleri onu a; mara Kuruş. Ez ve N v e yy 1 Santim © 400 İNanieindar efil, fıtrat lerinizin içi gül w5 in 2 250 da - i dan intikam aldığıma artık piş- ye » 200 zannı galip olduğund. çiş Ky a. ie öçüke işl — Ne dediniz. Son ilân sahifelerinde s. 30 bozardı. Kai vi Bir işi c Nefesi tkeliyal Bir ay içinde 100 santimden İ İhn etmek ister, bölü — Ne yaptınız.. Sakal f ilân verenlere - hasusi | Y göz önüne getirirdi. Fakat bu mi — Elimde silâhımla mi tenzilâtlı tarife dârile tatik olene İ İ i ân ve tetkikler çok defa hayal Fenerbahçe avcılık be mensup) EE n Kişilik bir va duruyordu Tik yabini Mektep ve neşriyat, ei loğum, hişan, akit, teşekkür ve ölüm, icra, tapu ve mahkeme £ ilânları e husus tarife & ralıl muzlar geçiyordu. Ateş ö A iv Amma onlara değil... ai östeni geçen cuma rl: dağlarına ayı avına gitmiştir. Çınarcıl | duğu çin balı meler — Nahiyesi müdürü ei Yal ziraat müdürü Zeki beylerin va pi Ça izllden üm ide, iştirak ettikleri av çok muntazam İşe etmiş ve muvaffakıyetle tatbik Tun rçabuk ümi! Özkan bir çığlık kopardı: hiddetten affa geçerdi. a Mr vi Tr h ii i di iyii e vi — Raifi mi vurdunuz Gözlleerikidle; Sudoadil : Devletin büyük srrgsarmn vuru! ğü tur. i iin ar dendi. w ki an it, ie ip deği il ğa — Bilmiyorum, belki de ölmüş- ilânlar için müracaat yeri: k eni muzlardan ii kendisinden sağl uclafdan Alle e sanda çi anlik Türk Lİ. Şirket ma beyhude orkalrile, güz şüp- belerile ekseriya bunun aksini a caddesi, Kahraman Ben < tım, bir otomobile atlayıp Romaya dini Gi Tel. 20094-20095 geldim, Belki de 2 Raifinizin cesedini konağa getirmişlerdir. Ke avcıları mevsim bn her cuma Sırapınar taraf- ına Çulluk avına gitmektedirler. Yukarıda koyduğumuz resim vE avcıları tarafından vufulan ayıları göstermektedir. İİ. (0 Selim efdndi olmak muhtemeldir,