anı Asuriler Dicle - Firat nehir- köprü inşasını tasavvur etmiş, Asuriyede mevcut bütün mimi ları bu maksatla Ninovaya top- lamıştı Mimarlar böyle bir köprünün Ninovada inşasını imkânsız gör- müşlerdi. Çünkü nehrin Ta saray civarında bulunuyor ve safe diğer taraflara nisbetle pi geniş sir ordu. Sem s köprünün inşasında ısrar ei ince, mimarlar müşterek bir plân hazırlıyarak, Ninosun ölümünün üçüncü ayı sonlarında inşaata başlamışlardı. Dokuz ay- beş am eden bu im d ri dev di müh inşaat mahallinde on dört bin n ordu. ru. lelerin temelleri elli metre iş- liğinde ve on iki metre kalınlı- Zında idi. Kış mevsiminde nehrin tuğyani ağ ii Şimdi al si tüne, iki sahil ğlıyacak asma köp- imşasile uğraşılıyordu. Ga defa yapıla, n e tec rübesi İm e celenmiş .ve -köpi birdenbire ilen Ski ze ye bin amelenin ölümüne, ebekiğsi vermişti. © Semiramis bu hadiseden 2 Müteessirdi, O günlerde vE mi tecrübe daha Sail cak v ünden sü- yariler, cenk ve yök sr ge- ti. crü- pan mimarlar ölüm cezasile e Ziye edileceklerdi. mi birinci tecrübeden son- in iki tarafında da ikişer mimar asılarak halka teşhir edil m ri Bütün Ni İnova halkı telâş ye heyecan içinde, ikinci vereceği sp bekliyordu. Uzak yila getirilen > bi mimarlar, Asur mimarları nında talebe mevkiinde kalmış. lardı, Hiç bir a yapmadan birer birer geri dönüyorlardı. nin teli pe © devirde dünyanın en mühim $aatından biri sayılıyordu. Süre: an: İSKENİ Semiramisin ra muazzam köp le dört bin amele çalışıyordu. İlk tecrübede köprü çökmüş ve üç bin kişi enkaz altında telef olmuştu.. SEMİRAMİSIN MEŞHUR PRÜSÜ rilerin ve cenk arabalarının köp- rüden geçebilmesi için, yerden lerin. lk meyilli ve dö“ ayni şekilde meyilli ve Möemezli yollardan iniyorlardı. O gün tecrübe v içinde hazine nazırı Mut ta vardı. Tecrübe öireftikiğetls yapıl- —— iramis ın penceresin- den aşi icrai ve neticeyi biran ve öğrenmek için sabır- sızlanıyo! Bir iii sonra, alayı karşi sahilde bırakan Mut, köprünün üstünden atımı sürerek saraya dön- müştü. Mut sevinçle Semiramise koş- in coşkun bir su ile zasız yapıldı.. Tir. ederim. Dedi. Semiramis, ayni Gali bir saat ü de ünden karşı Zasız beliğ bildirildi. iramis alar hadiseye, bir ülke ka: ış kadar izm yet a sonra Halk saraym bahçesine gire- ediğ öprünü: len ve ce yapilacak şenlikli unmak üzere saraya davet edil- r. rami e seferine çıkacağı için, köprünün resmi kü- yedi münasebetile sarayın ia: bahçi sinde muhteşem bir ak ve mer ie rasime Nino liz Sili illa ve ar asik zadeleri de iştirak edeceklerdi. kuruli ir üzerinde muazzam kö) ün bu kadar az zamanda ve muvaffakiyetle inşi ilmesini, Ninovalılar, Semira: misin bir mucizesi ol: âkki etmişlerdi. Semiramisin her istediği yapı- ki dıyor, na imse mu- halefet etmiyordu. (Arkası var) mma iyi ve li Ne ünden zayıfla rnein ek için günde birkaç defa ee yi havli e ile saa. sesi reçete Her akşam bir hikâye Beyefendi, mayosu sirtında, ge - - ceyi "geçirdikleri kulübeden karken Makbule inmeli baktı: — İlâhi . Tuhafsın lahi... Hiç kedi de plâja getirilir mi?.. Şimdi bakalım altı gün bu hayvanı bu Ri kult na sıl muhaf: ?. Güya bir hafta el ru ağda yan gelecektik... Bu hayvandan rahat ok ki. Makbul le hanımefendi büyük bir kar topunu andıran sevgili kedisinin sırtını okşarken kocası- cevap verdi: re — Canım hayvan piyor?.. Gi istediğin yü; Kıymetli kedimden bir Ri ayrı kalamam ya.. ni kedisine cilve yapmağa başladı — Pepper “da ponponum be- nim... Kar topum da kar topum benin Sen kimin yavrususun ba- kayım. Kokâi ası epeyce ( uzaklaştıktan sonra e sevmesine şöyle de- vam etti Şişko seni çok görüyor On e sana kurban olsun pon- ponum... Yüz şişko sana feda olsun ponponum... Bin şişko sa- na feda olsun e mit; Kedi sanki bunları işitiyormuş gibi şımarık şımarık hırlıyordu. Makbi 9 €p: 7 şt. altı ne ii hasıl l ayi nanın karşısında acı CI gi mek artık genç- Tiğe çe em zamanı gel 'akat buna | yemede hâlâ güzel Kİ ör Hayır, Makbule hanımefendi için gençlik öyle bir şeydi ki on- dan ayrılamazdı. Dolgun vücutlu, Olgun kadın miyet verirdi: Gençliği ve kedisi. lemen ta: ıma el ati - olduğ ve biraz sonra de- nize gireceğini ta ile unuta: ak boyanı ia başladı. Kirpik lerini rim: unlaştırdı. Göz -apaklarinın üstünü hafif ku iye boyadı. Küçük fakat etli duz dakları bir saniye içinde iki ateş Parçası halini aldı. o Şezlongun üzerine gelişi güzel serdiği vücu- duna şöyle bir göz attı, Kı e bacaklarını, bilhassa göğü. ü çok güzel buluyordu. İçinden: Ha; D: — ilan .. Hayır. ti. yarlamadım!.. dedi a 1 geçkin-olduğu halde hâlâ İşte al Vee sonra bile Sesil > e o de Parise gir- mişti. Hâlâ örme gevrek sesi, kıvrak danslarile bir çok erkek kalplerinin ucuna bir kibrit tutup los!.. Ve işte, işte Mistenguette... Zaten artık bugün zevkler ta- mile değişmişti. eye öyle . end ke - 25,3 aşında çoluk tan ae Karkın a aşmış olgun kadınlardan hoşlanıyorlardı. Amerikan sinema e bile kırkını ki > dınları aramıyor mu idi? yh kendisi de genç lik Tri, ngun üstünde uzan- ünürken iğ vE vücutlu, ERE öğeleri altından bile kuvv. vie tları fış- kıran iki delikanlı Ma kbule hanı- mefendinin açık kapılı —— dei nünde hayretle durdular. İç da biri kanal saçlısı içeriye baktı ve arkadaşına: — SE fevkalâd de şey değil mi?.. akbule hanımefendinin damarlarındaki kan birdenbire 18 yaşı e olduğu gibi, tıpkı © vlen- diği geceki gibi bir an içinde e Kanının cak 100 ere- Azd nadı. 8 bu ıldu. buhar halin girip vücudundan nca Genç- leri inle kir çok güzel ml — Güzel de söz mü azizim... Enfes enfes. — Sen şu uzanışa bak.. — Hakikaten nefis bir şeye Makbule hanımefendi memnun bunları yanında upuzul nun sırtını gülümsiyerek okşu- yordu. : — Ben bir çılgınlık yapacağım Sacit?.. — Nasıl.. — Bunu kaçıracağım!. Makbule hanımın yüreği kara- çıkarılmış bir Iş gibi çarpı- 1.. Bu olsun ol. da 20 yaşındaki gençler, hattâ çocuklar tarafı kaçı tu Bu ona baş döndürücü bir heye- can veriyor: bu. teki genç arkadaşına itiraz — Sisi mı canım?.. — Niçin ee Da Bu- am kucaj Tabii ödü a pes emri Yada plâjdan fırlarım. Bir ot. —— atlayınca yallah... hanım fenalıkalr ge- giriyordu. Ah erkekler!.. Demek hep böyle kırkını aşmış, hattâ el- liye merdiven dayamış kadınlar- 'dan hoşlanıyorlardı ha!.. Böyle 20 yaşındaki delikanlılar bile.. Bu sırada yanında yatan Kar- topu. gerindi. Makbule hanıme- adasları, 21,30-22 ig zlembiy DI. 26 zak es 1 30- 13, 10. srelam Ji nir saz, 18,45-1 19,15-20 ari saz, vi 07 m) — 18 İs ki, 2 85 mek zı oda muz , 22,15 pi vi .) — 18, BO ran et, 21,30 ha- is (328,2 m.) — 21 gramofon, havadis, 21, 0 ein fon, 12,30 son haberle: Prağ (488,6 m.) — radyosu, 20 Misi Brü ii pik 20,25 konser, 20:40 edebi şüun, 034 Brünnden nakil, 22,30 konser, 23 te haberler. kame ÇA e) İN 15 salli, — sarkı, 19,40 iman 21,45 musiki ecesi, 24 son haberi 9,25 -Alman Varşova (141,2 pu 9,20 piyano, 20,25 müsahabe, hayadis, bi çpüsiki 22 süun, konser, 23 dans mı m.) — e i, 22,45 Yi a - 18, 30 — — .omas Ouverture Ray. ri Bizet Fantaisie Em "Milecke ve Carbetto, 18,45 - 20 Alatur “ gi 21,20 konser, 2 b inik peşte (550,5 m.) 19,25 vip Jonsel, 20 şüun, 20,30 gramofon, 21, 3 havadis, 21,45 konser, 23,30 çigan or“ kestrası. © Paris (328,2 m.) — 21,05 sesli filimi “parçaları, 21,30 gramofon, ZE müsa- babe, kafekonser, 22,15 konser, 12,30 aberler. — ımofon. os — “le, is vey ya 40hn Kanada 21,15 konser, medi, 24 Ten kabeler men 'arşova LR 2 m.) — 19 oda m İsi, 20, 25 aktualite, 21 le 12, 5 Didi musi Viyana (518.1 m.) — cstra, Ta 30 v ri maki re r, 22,30 jan ei Ey 55 va M ürk ere Ke atıldı bir arabadi sedi yarak 40 metrelik bir uçu- rlanmıştır. Hakkı bey atı — da uçu- rTumun dibinde parçalanmış ola- rak bulunmu: > kırmi alyp içindeki vü- sma dl gesi hatlar vere- uzun erindi. Gençler ie Mizdasi 2 'Şu'geriniğe beki — Şu letafete.. Şu güzelliğe bak yahu.. — Görüyorum.. Görüyorum.. Sonra kumlar gene çıtırdadı. a Makbule hanımefen- nin tam kapısına geldiler. Acaba kendisini kaçıracak mı idiler? Uzun boylu, atlet vücutlu deli- kanlı: — Valide hanımefendi... dedi. Allah bağışlasın, öyle güzel ke- diniz var ki... Ankara mı? Van mı?. Ne güzel geriniyor efendim., a Az daha kaçıracaktim.. Zışlasın valide hanımefendi... Makbule hanımefendinin başi döndü, döndü. Üzerine bir fenalık gelmişti. Dışarıda, ayaklarını yı- DOYÇE OR!ENTBANK Dresdner Bank Şubesi Merkezi: Berlin