., Doğrusu, Tajo ağzı dünyanın en; panoramalarından biridir. Portekiz kıyafetleri 6 temmuz a... Bugünü de Lizbonda geçireceğiz. Kapta- an SöNİLİOe eğie bü'sabalı kö ah Şilenle bir yolculuk e Londraya.. İİ 1. Estoril'de gazino 2. Praça do kemer va Estori'de plâj * Dafundo 0 Commerei'da Birinci ze 'nin heykeli Buralarda Sal İstanbulda olduğu gibi avaz avaz bağırıyor- lardı. çılar, zerzevatçılar, muzcular, bıçak bileyicileri, piyan- go Blstçileri her biri bir makam- mür alınacakmış... Bu halde va- elli” purda hiç durmağa gelmez. Ak- | kak dolaşan bir satıcıya da rasla- şama kadar şehri ve civardaki | dık. Pehcerelerden 1 uza plâjları gezmeli. tan, balkonlardan sarkan Şehrin nehir kıyısında en mü- | larla lar arasında bir Kim yeri, Praça de Commercio de-| pazarlık başlıyor. Nihayet uyuşul- “İlle? adildir. ir ve çiğ sözle söpülMüle caddeler buradan şehirin içerile- | aliş ii iriliyor... Galatada, rine doğru aşa izin Te un bazı inde kalabali derindi Meö'g ne beş on hindi katmı danda bin türlü kıyafet göclyorm. nuz. Meydanın ü ittik. Burada yeni bir istasyon var, Tajo boyunca uzanan plâjla | banyo kıyafetleri a giden elektrikli tren buradan EN lie iş işliyor. Bu yolaş tul 26 & klemet ip ON bi nelmilel ei Wi er Çamlıklarda arabesk küşklar | yerle, Mer makama en çabuk doldu. Ortalarında | bir otel var... Bunun ri lerle süslü geniş z örtülerle ö: caddeleri sıyırarak ir Pal ii gibi a 8 miyeler, yi in izden çıkanlar burada aperitifle- şirin köşkler görü; > tertip map Bu binaları ekserisinde Sa rini. e yele, postahaneler ve inle debinin. Hel Ee e Akşama kadar Esteide eğe Tepelik e ci zel ri bara ir lm oni Adius Lisboa le ge n Siyide söze Sorpan. ye ları. Rocio me; ara“ | killer, düğümü: kit ti şehir tiyatrosu, er kedi e » çividi mavi altı buçuğu bulmuştu. Yedide işi- merkez istasyonu var. Dün gece | yenkte boyanmış. miz bitti, Klavuz geldi. Ne çabuk sergiyi giderken getiğimiz Liber) * çe, Dafundo plülrmı geç: | rıktmdan ayrıldık. Ne çabuk asi em. buradan ağa tik. Burada yüzgeşlik mektepleri, | şehir gözümüz önünde ufaldı.. ve klüplerin ve usi mekteplerin | kayboldu.. Adius Lisboa... da Si nnd leri bir yaz sma mahsus paviyonları Tajo halici ne kadar da rüzgâr a e eş çek ör yemiş Adn e Lizbon Istanbulun bir eşi | asfalı caddeden bir çok otomobil. | dan daha şiddetli, daha sert bir Biraz da yan sokaklara girdik, | ler gidip geliyor, İstasyonlar yep- | rüzgâr, vapurun direklerinden inen çıktık, Her tarafta yeşillikler, ve | demir teller arasında çığlıklar ko- mi küm idi m MN imi end edebilirsiniz. Lizbonun civar mahallelerini, nir plâjlarını pek a yorlar. Bunları da gö: dik. Bir tramvaya: binerek, heri boyunca gi ii yer- İerinden dei Commercio'dan Augusta sokağına geçilen plâjt » 5. Praça . Cascaesten bir istasyof ve arka Estorilde trenden indik, Burası plâjların en güzeli imiş. m niz kenarında. tarafında çok şık bir gazi- iden iki tarafina palmiyeler dizili caddeler ortasında münta- zam bir ağ iie tarafta te- miz kumluk Estoril, hrıpn özde pi Estorik nosu meşhur kaplıca i Ker ara, edildiği için kışın çok kalabalık gelirmiş. Yazın plâj kalabalık olu- üzerine Bir kere daha Raifi tetkik etti. Sarşmlardan bahsederken, göz- ülü; ve e m is — Raif za Sri, ir ke daha | etütlerinizi Raif, karın villâda, De | ER i bildiği halde, vap Ca- dı. ii larınin, ne durdu ve doğruyu öğrene- Müge iğriye saptı: a gözümün öl ne ei ya Pkamesz > Zil mi inisani 1933 şrinisani 933 Aman Kimse Duyması Nakleden: lim İzzet — ilem Yel bi e Sl ona. v al pa aldi di bi ie Ven dö Medisi sis vardir rün li ei inin bla lidir. 3 büy baik. tedir. Boyu nedir biliyor ikiniz? — Hayır, elli... Artist için deni ne kili ran “boylu bir kadınmış. Ufak tefek olan Hicraı — Kısa boylu eme dedi. Faik Cemil, heyecanla atıldı: — Ben kısa —3 üncü Anri nerede? gelmedi. — Olar şey değil bu... Gen iz yüzüstü "baraka aka görürsü- id Bye e Bük “nden LA dö Medisis nerede? O da briçe mi yakalandı? — Ben buradayım, eğer 3 üncü Anri gelmezse, yerini başka biri tutar. — Öyleyse haydi sahneye, eğer disiplinle Sms hiç bir şey pm ra wi rt olurdu Roma sefarethane: başkâtibi die Eta bir sal İebeedlii yüzer? Bi “İcelissili, irfan be ağında oynana- caktı. Provalar Selim - beyin Aventen dağındaki evinde yapı- yorlardı. Hicrari, prenses Etüal rolünü yapıyordu. 3 üncü Anri yor, onun yerini Faik “Cemil tutu: rdu. Suflörlüğü Özkan yapıyordu. Hemen hemen komediyi ezberle- mişti. O gün provalar hadisesiz geç- ti. İki saat çalıştılar, sonra çaya oturdular. Çeneler açıldı Marki d'Etanj. — Galiba Raif bey Forkoliden gelecek, dedi. — Bu güzelliğe bir şey ilâve etmez. — Teşekkür ederim, bana ilti- fat ediyorsunuz söylediği- niz doğru değil. — Floransaya gittiniz mi? yır. Eğer gitmiş olsaydınız, Offis mi Yeniköyde. boylu kadınlara Cavit artık o resimlerle meşgul | âşıkım olmuyordu. Portrelere Me Üre hanım, yan gözle Şefi- Ye İkek zi boylıyacak, er nişanlı- Çay masasından kalktılar. Ca- ne olduğunu soruşturacaktı. se ma oğlunun yanına git- ıma, Marki kei lem Marki soru- ordu: — Deminki bahis türkçe oldu, anlıyi ım, neden itiniz? Bu fırsattan istifade eden Faik Cemil, özkanla tenha bir köşede başbaşa kaldı. Zannetmeyiniz, ki dedikodu bize mahsustur. Mi her “a vardır. Faik Cem Şefikay. kur yaptığı o ei Teybi i, ki 5 dikoduya evvelâ Tüçk olmıyan- lar başladı. Bundan sonra ön safta gelen Sevim ıma serbes yol gelir. a gelene o Şefikadan ahse, Pi kâra bir kere ağını Rafi ERER am- ik Cemil bey yakalanacağa atıyor.. ma Fai benziyor. Cavile Hanımın. yüzü uzadikça uzüyordu. Hali görülecek şeydi. ir oğlundan ayırmıyordu. emil, Özkanın kendisine ilya nik ğini; de. dü ökk les fek, kur yapmakta dev Yordu. vermiye- vam edi- diye sanki İrfan beylerde oturuyorsunuz?.. İstanbula, m — Ne sıfatla? Faik Cemil mi —— sınız, dedikoduya kulak asmaz- sınız. Özakn omuz silkti ve Faik Ce- mili bırakıp dun Site Misa- firler ei ii görünm: rünmedi. Herkes gel ea biraz gay- ret ed. — Yani iki b kez dalar Hicra — Evlenmek. mevzuu -bahsola- Amma Birr sen isti etim iy İr- fan beyin gözün: selin. leş eş (Arkası var) partıyor. Dalgaların gemimize Ke meydana gelen ser. intiler salonun pencerelerine ka- öle çanliyek Bütün ambarlar sıkı sıkıya ka- e Mike | yaş Ge ver di Ne vw dil, korkunç, ne karanlık bir gece, Dal! vd