Sahife 8 AKŞAN Son yedi padişal (ikinci Mahmut, Abdülmecit, Abdülâziz, Murat, Abdülhamit, Reşat, Vahideddin) devirlerinde - ss iktibas hakkı mahfuzdur — Tetrika No, 181 indi Abdülhamit db, yeni padişahın kılıç alayı fevkalâde gayrete ve Sultan Murat ta ie rahste muhtaç olduğundan ru: rek Ele işleri hakkında kısaca fikir ve mütalâa — teatisinde bu- Tandu. zinde icrası kararlaştı. Bunu seyir tem etraftan hayli halk vi idi. Haliç vapurları durma; ri taşıyorlardı. rda müsait yerlerde ke- r yapıldı. Bu kerevetlerde rif tarafından verilen fetva mu- çifte kayıklarile sefirlere cibince saltanatın meşru isi Balan Murat zamanında kanu” | sur haricinde ve Eyüp üstünde Abdül it dün saat beşi | nu Be > si © emi iy de; dört çadır hazırlandı. (Elçilere geçerek Osmünlı tahtına ad - 5 verilmistir ) cülüs buyurdular.) da. hayli teşettüt ve. ihtilâf gi N Bu fıkrada bahsedilen malâm tü, Sultan Hamit şişi iyice la şerler peer çadır fetva o gün gazetelere verilmemiş- ei 2 dah till ti. Fetvanın neşrolu: ası Bu mecliste vükelâya bir çok | - H kıl alaya 6 tanbulda ve taşrada hayli dediko | iltifatta bulandı. Mutasayvericra | | Sulten Hamit vi 3 duyu intaç diği anlaşılması | at ve ıslahat sözleri üzerine ittihat üzerine Hi cülü ak lüzumundan bahsetti dan iki ay kadar sonra bunun su- — Devletimizin halini “düzelt- reti verilmeğe müstakbelini temin eylemek riyet hissedilmiştir. için ittifaka 12. la iy #üfek ber ildir ve ile memleketin her | heyeti vükelâdan başlamalı, taba- tarafında üç gün, üç gece senlik | ka, tabaka heri zihninde yer- yapılması leşmelidir. Fiiller de daima bu Beş vakit teveccüh etmelidir. Bu atıldı. Gemi andı. encümenin - içtimaın - tertibi bey- ie ri atıldı, mahtaplar ehli siki aksadına U si 2 ninizde gebe: tiz etmek mi nın on beşinde icrası Binet. Bunun için teşrifat şdairesinden Bu salonun öte tarafındaki oda- da bekliyen Sultan Abdülhamit müneccimbaşı tarafından tayin olunan «eşref saatte» yani ezani yn fee edersiniz. Bunun için ittihat me- filen isbat eyleme- nizi emir ve tavsiye eylerim. wükelâ ve Hünkâr davetlileri ve seyircileri halk ütü en ziyade â Heliitin 22 iltizam bu hali idame için | saat fazla bekletti. yapmadığını koymamış olan Sultan) Bu ihmale karşı halk arasında ü ban sakli > murıldanmalar işit yn kendi ef; ve harekâtile n. lak v ve emi bir tezat teşkil — vükelânın ğe ön çelişen karli Tefrika No. 17 aneminin ram 18 Teşrinisani 1933 e 18 Teşrinisani 933 amm m Bai Aman Kimse Duymasın! İrfan 2 Mei ei kayı derhal İ: ula gön: dediğini emu e büyük babasının şüphelerini izale ilmek için, Nevinin teklifini cana minnet Bülemişti be Amma Özkan bunları bilmiş ol- saydı e gene Nevinle Raifin uzun zaman bir Lİ — Kız kapıyı kapa, odayı soğu- tacaksın. — Hanımcığımı, eve artık kalo- rifer koysak. — Hani da yok değil. Bizim ev saray gibi bir şey olu- yor. Sai hanım odasına bir göz gezdirdi. Bir zamanlar çok hazin olan odasının yüzü Artik duvarlar ğ Bir de güzel bir halı vardı. Büyük çini sobada odunlar çıtırdıyordu. Evin içine bir rahatlık gelmişti. Güzel kalpli Örkan!.. Tuvalet parasını ayırıp annesine gönderi. yordu. Evvelden de Raiften aldığı para ile evini anasının rahatını temin etmişti. 1, başına ko- nan devlet koşunu bir "tarl haki- kat sanamıyordu. Bu bir peri masalıydı. Evet amma, bu masalın işi Özkan değil miydi? Acaba Romada ne yapıyordu Acaba karı koca olduklarını eri söylememişler miydi e ai ş, postacı geldi ga- ba. küçük hanımdan mektup bek- liyorum. Kız gitti ve gelemez oldu. Saime hanım el Sli hizmetçi elinde yada sanıyordu. başına d — Bi postacı sana kur mu ya- i Sab yedi bildirildi. Bu EN Sarayburnunda ve zırhlr imam lâr tevap verdiler. ecnebi harp gemile- ride ia ile selâm resmini ifa Büri yoktur. Her sınıf tebaamin şanın kızı 52 mu a kur yapıyor. Dedi ki: Hicran hanım da Roma- da, Özkan hanımı sık sık görüyor- Abdülhamit sirin askere (Arkasi var) e ar a e çi çiş ıkıldı Nakibüleşraf mutat © duasını «S t Ab- aime hanımın canı sıkıldı... sesmini defa ettik. | dülhamit efendi iki gü a önde ie resi yes Bi kime, se Birkilie © ten sonra sadriazam, şeyhülislâm | iç bir yiyecek şey kabul etmiye: | Yık yel acıyordu; bunun SANI | Romaya gitiğini bilmiyordu. Z ile ge ve diğerleri mertebelerine | rek Hırkai şerif dairesine k: sr ve ye ee ğ oca bü am takım, illeti islâ İğ e 'onağımı in yaşıyorlz lar, göre takı samf sınıf biate | mıştır. Milleti yazmama RA A alli kı mü: önünde kanatları | gibi herkese anlatacak, dedi ii me nini. lilere BEŞ du muydı?.. v kadifeli bi Saime hanımın. endişesi »boşu- mi İİ feldeki minin Ya- andı eke Bında damat Mahmut paşa ile ma- kada. yılammazdı. Sabri paylar beyin feriki İngiliz Sait, e nl Mehmet a vardı. Bu on dört an uni böle veye da bu ül < şifte kayığı hep be- ler yazmasına imkân kün olan gayretler sarfedileceğini | — — Dün sondefa olarak sakalı. | Yazlar giymi Özkanın mektubunu — teminen) beyanatta bulundu. Sul- mi kendim araş attim! Hünkâr kayığının arkasında iki desem sevgili nineciğim, yüz metre mesafede şekil ve ziy- ii söyliyerek mu di işl benzer diğer bir kayık ey gidiyor. İrfan beyle Nr ni ta GM ki lm riye hanım bana İyi mua- Sultan Hamit ruhani reislerin | receklerdir de! r bul , Bumu da sa” | mele e Hele Nuriye ha- tebriklerine de: Yolunda imalı bir cevap verdi. | ray erkânının üç kayığı takip ey- bağlandı. Geçenler. — Tebrikâtmizdan memnun ol. | Mütercim paşa Abdülhamidin | İi ir de kuvvetli bir romatizma buh- , Memleketimizin mamuriye- İmes en iyi ei — ve köprüleri | ranı geçirdi. Doğrusunu söyliye- tinden, tebaamızın kanunlardan iyette idi. Yeni padişahın açıktı. Kayıklar (Mahmudiye) nin | yim, ona canla, başla, gece gün- istifadelerile — ve saadetle- | ve win — el ve eee önüne gelince ba koca" geni yüz tım, Çok mütehassis oldu. bir şeyde emel ve işti! p le munisleşti, ki az kalsin her öy şeyi itiraf edecektim, Amma daha Nakleden: vakti değil. Vakti geldiği zaman, başımı omuzuna dayayıp ağlıya- cağim ve göz yaşları arasında her şeyi söyliyeceğim. «Nuriye hanım iyi kadın Selâmi İzzet İtalyan olduğu için ona varmama taraftar abula gideliğı. orada 6- na e bir kısmet bulacağım. di «Kayınpederime gelince: Onun: timiz la da münasebeti fevkalâde. Artık o da bana tamamile alıştı. ğa Bera- azını, kola, ei caddelerinde gezet- ken gi #s Filvaki o gün Özkan, İrfan bey le sokağa çıkmıştı Bu ilk defa oluyo: Amma buna rağmen, İni. bey silâhları bıralmıy ordu. Özkan, lmadığını far gün, vag ve ari Se yanın en e yerlerindi in direkler ede ağır olan, Berni ağır delaşeyrlikdi. Geniş, beri bi meydan tasay- iz, H , dört raya, yirmi me ade dizi lar miştir. ii ii yüz tane heykel Bu taş eği daha mu- azzam bir şey yoktur. Bu mimari- yi, iki çeşmenin fışıltısı besteler. ! Romanın zevkidir, hayatıdır. Yollar dar ve srbeparan amma, her yerde çeşmeler gözleri aydonll akan sular, mayi birer mermer sütundur. Bu çeşmeleri, dağlardaki vi tükenmek bilmiz yen kaynaklar besler. İrfan bey, her adi daha Keki emil rada, bir şey- nn her zamandan daha mu- lgandı. Bütün ku- ak kesilip dinliyordu. — Şuranın heyeti e ne gesi Kumla kilisesine yol ne ri Yazık, ki Vati Vatikanın cephesi bu zenginlikle mütenasi, p değil. tikanda bir vardı. Bik çek yrühiyleridüimseiini Yazi ya gidiyorlardı. Eski arabalar, ye- ni sistem otomobiller de vardı. Bir ie Özkana bir. genç çarptı ve lilemek için dön- dü. İrfan bey SN — Hayır Sedat sini For- vura sigma — Bu merasimde bulunmağa mecburdum, geldim. ai büyük bir yaban domuzu vurdu. mi Temiz orada deği yi bey göz kırptı: -— Orada... Raiften ayrılmıyor, İrfan bey de gülümsedi. Sedat ta gülümsedi. Özkan, başını önüne eğdi. Kal- bi duracak sandı. Boğazı kurudu. Arkasi var) sew 'm e ad