AKŞAM 10 Teşrihisahi 933 ——— iSK REDDİN Cellât her şeyi hazırlamıştı. (Mut) un E aarni zehir akıtacaktı. a rahip o geriye eğ lü hk m özle açi âdı göri Parsın izan ateşler saçı- birde rşısında celi Mi ie LDURUYORLAR. MI? ya Ninos, seferinde: lıyordu. . Semiramis, cellâdı iyice ilem aiyeti ti ile beraber bir tahrik &tmişti, de Pars isminde bir cellât getir | & Pars, Mutun odasina Şirince mişti. genç hazine nazırını si üstü- ” Asur hükümdarı her gittiği | meuzanmış sür aileni şa yere Parsı da beraber götürürdü. aladı ve yanındaki nöbetçiye Pars, adelâtı demir kadar sağ- | sordu: Tam, iri boylu, kalın bazolu ve yü- — öldüreceğim adam bu mu- Ni ömründe bir defa bile mer- reği ö; hamet ne an katı Möbeçi başile cevap verdi: » ' yürekli bir ad Asuriyede e mahkümlarıni poly kendi kendine mirildandı: o öldürür.. Kurşun kazanını o kay- — Mut akılsız bir adama natır.. Mahkümların boynunu o | zemezdi.. Hükümdarın canına ne- koparırdı. n kıymak istel acaba.. Semiramis bir gün Parsi yanına | ( Cellâdin yanındaki nöbetçi bu çağırdı. sözleri işitmişti. Yavaşça Parsın — Aziz ve sevgili hükümdarı- | kulağına eğildi: mızı yatağa düşüren adamı sana — Mutun ih meydanda, teslim bileni nasıl öldürürsün? Ko "ölüm döşeğinde yatı- Diye sordu. yor.. Hayli boşuna vakit geçir- Cellâdın kan çanağına benziyen | miyelim iri kızıl gözleri birdenbire açıldı Bu öd is yamağı ateş yozaalan bibi köksediz ocağını rek oladitiiüçe riye ili imsenin hatırına > tal Het ime ile öldü Ne yaj — Damara deler ve içine Mut baygın bir halde, hâlâ ya- tıyor ve başı ucunda konuşan cel- hea yn duymuyordu. in? civa akıtırım. Par. elâ aim içine ince emiramis, Parsın omuzuru ok- demirden bir şiş soktu. Bu 5 şadı: rika sonra, Muti — Hayı i, göreyim seni, benim vi rn kalın vap black sadık idm! Bu gece onun oda- | ve arkasından da a ir sına gideceksin.. Ve onu en müt- | kaç damla civa meklülü, ae, hiş keneler kıvrandırarak ök | € Pars her şeyi hazırlamıştı, Cis ürecel Pars başi salladı: merak etmeyin! Hüküm- darın © canına kıymak istiyen ada- den tenbih Radyo . rim Cu 412, ii 13,30 e plâk 202967 3 - Sah; Ses DB. 258 2 18-radyo or” | 3 5 Z KALİ 9 ri 15 senfonik mi 23.550, ana (518,1 m.) — 18,15 viyolon- m 0 hayal O lümen eri, 20,50 havadis, 21,30 kon 0 gramofon “ Teşrinisani cumartesi İstanbul : 18-18,30 gramofon: Kolomi- biya DV 903 - Kolombiya DC 102 Sak. | Sesi 5829, 18,3019 fransiz 3 ii 2 Anadolu ajansı, 3 0- 13. 30 iğ 18- 1werture, Veri uni i etmekten mii o İ ri tatlı, hassas, güzel bir ka- dındı ki! —— a bize İntikam ) v dostunun haksızlığına o almıyı Nihat kadar kızıyordu ki sevgilisine ku ur yaparak Se intikam alma» miy: Sonra, birdenbire a ül üşüyor: — Hayır, gelmiyecek! diyor, Halbuki Nihal geldi. Her za; kendisinin dostu mu el tar Bir | kinden daha neşeli idi. Nihadin adamı uzun müddettenberi tam kenenin öpmesine ses çıkarman ( Ba olimale'i için kâfi mid k beğendi. e Şüphesiz ki, lm Dğn hür- söyledi, Bu ir buluşmalarda met ve. takdir ister, karşılıklı a —— olduğu sre, Nihat o pe Be bir kadına germ eziyetlerini nasıl hü mat ei Hem Minimini Nihal o kadar nazik, iie meni yeli yedi, ni San id , Genç e Kanik sedi any: kadın Nihada sokulmi Sadeddin böyle bir kadın tara- | ve xe başını galip see göğ- fından sevilmek saadetine nail ol- duğu halde bunu hiç takdir etmi- “Nihat, pek tatlı bir öge bir- yor, kadına âdeta m gösteri- | den bire uçup i korkusile or, hattâ onu arada sı, Ida- | ağzını açmağa, Mr ce tıyordu! saret edemiy: yordu. Nihat, iptida erkek hodgâmlığ bire, elinin üzeri, , te vekkülüne acıyordu. Onun Saded- dinden parlak bir intikam alma- sını temenni ediyordu. Yavaş ya- AN sevmeğe başlamıştı. Bir söyledi. Ondan sonra ar her zaman tekrar edip. Nihal sessiz sessiz ağlıyordu: Ha; şe sordu: — Nihal, sevgilim, nen var? Genç m Sal öz hu ir kr, ei hün, e başladı Nihai t, sap için- — Zavallı yemem Söyle na kuzum ö; ii durmi 7 a 23,20 müsahabe, 23,40 g 0 Elba mümkale 3023 $ amlar 21405 konser, 23 leri işidince içinde büyük bir acı hissediy: Bazen genç ka lanberi ıztıraba herkes al le- buk damarları patlar, etinin hasretini alar mez, çarçal patlar, Pe iz ölürdü. Fakat, Mut çok lü kuv- kanma cellâda lâzım gelen | vetli, çok tahammüllü bir adamdı. talimatı verdikten sonra, hazine Ve bu iztirabı herkesten fazla du- pazırının lakin hir,güstü koy. | gerölscoie: Celle Smm du. Gözcü o gün dar | tahmin etmişti t edecek ve sular ka- ilam ateşe li — Bu sırada birdenbire oda ka- Zi a” sina girince Semiramise haber ve- | P'9' açıldı. recekti. albuki, Mut, o ii odasından | ”* apse rın dua- dar çıkmamıştı. Çok 'rahat- | 12.” ızdı.. Semimi başl a bir ir şey biz Mi rahibi görünce geriye düşünmüyor ve çekil özleri onun ha- Rahip Kil, elinde ceylân derisi- sem rları lez nr mahkümlarını öldür- sebepler mevcut via PA ti son mabel sike ei eği Roma (441.2 8) 1815 sedye | sin derin Vm O vakit ri eri MERA PE) SN Odam SAN İ arkesirası, 19, yü bavadi. 21,15 şarkı, | Nihat > sllerimi >.yakalar, ma ,35 sie hali rak, çıldırtarak öldürüyordu. Bu Varşova iri ze 20 piyano | derdi. kesisi 20,25 şiir, 21,15 konser, 24 dyosu. a (518,1 m.) — 18 gramofon, 1930 0 radyo güriliX24,0$ Kö m 21,40 opera, 23,10 radyo jümal, 22,23 mlm ekili ii pi iazi iv m 000,000 TN ği Tin 580, 000,099 Merkezi İdarece MİLA İtalyanın üçin m UBEL İngiltere, ii Avusturya, Macar ristan, 'koslovakya, Yugosla' Lahislan, a, Bulgaristan ME gr, Amerika. miri Mn, çi, Si Urugüay, Al Peru, HrYatör ve Kolmbiyada li bir kimeyi gör vwel rahiplerin * duasına rağ yel yanyana mi ra kararmıştı. ese ahip Kil, hazine nazı- Galata eri köy diz ei ii i oda, | Tipim yanma sokuldu.; Ba: ra ve iz Yi ii AAA) “| yüzüne bir avuç okun e ehir eler: li emye almadığını ha- tü. Mut, bu keskin ER Memi Keş çimi ei vi ber mi a mi gülen vi 1086. Kambiyo öm gündüzde m sözlerin e İZMİRDE ŞUBE kuvvetli genci hazine nazırının | Beni neden uyandırdın e TUTU kapısına gönderdi. Ve gözleri ayakta pe cellâ- SELANİK BANKASI Mutun hizmetçisi ölüden ıkar | dailişti... Yattığı yerden omuzları- “Tarihi te'sisi: 1888 wn ee ve kald nı e ie e Sermayesi: lal a Muttan şka yi z 1 kimse sbsiçilerden çekler, Kil? Clin burada ös işi sim e ep girin ae iç en eek) çi GArkası var) Kay ie Sn kulak, a ile smütahassıst İhya Salih Cağaloğlu: Hamam sirasinda 24 numarada - Cumadan başka her gün - öyleden sonra saat 15 ten itibaren hastalarını ka- bul eder, re dışarıya çıktığını söylemişti, ham derhal Semiramise ha- ber verdile: dl lât Pul Semiramisin oda- sında bekliyordu, emiramis, cellâdı bir başka muhafızla Mutun odasına gönder- işti, merkezi idaresi: İstanbul Türkiyedeki şubeleri: Galata, İstanbul. Pe Samsun Meg ii eleri: Atina. ei Kavala, Pire, Her » nevi servisleri kiralık kasalar, 55 Ünükez Nihal, sin isen 1845 orkestra; Mesaj rh O Juan, Mozart, Fantaisie, leme; Mo- rudu, , nen var? zart, Andante, Clarinetto Salo,'Moz: Nihal bu aşk sözlerini gülerek | Sana bir şey mi yük? 5 an'a 18,45. Ek 9,30 erk | e Genç kadın inal ağlıyordu. ikisi, . babes ai — Aman Nihat bey, ne kadar ap verebilecek halde değildi. 394 mi İB) cazbant, | de Siyeri. ne kadar eğlen.) Uzun müddet böyle kaldılar, niha- 20. mi : 0 mn 21 celisiniz! diyordu. Nihal kesik kesik söze başladı: ie 2215 konser 23 Rem lendi En büyük emeli bu nce ve zarif — Beni aldatıyor! Çoktanberi 18,45 kor. | kad ktiğ di t şimdi ar- er, “0 ingene ill ağ 21 koi mler olan Nihat onun ağzından bu söz- | tık A Ah Yarabbi ne kadar talisizi DB. kurt mak istediğin zaman, ii azırım. Ben size her zaman için açılmış Di kucak demektim. Sizin ini, avi ede- kalbinizdeki yari tedi ceğim, sizi o kadar seveceği: ber şeyi, her azabı unutacaksınız! Çok kere, Nihat genç ig kendi evine davet ediyordu. da hiç bir fenalık yoktu. e hire dostu e eder yi geleçkti. u dosi Nihal dai- ir Büdeli gibi sörd ak anil emin misiniz? — Hiç em yok! Ben oto- mobille geçi; üni Fakat kendi- sini tanıdım, O itiraf etmiyor. O ün öğleden sonra sinemada ol duğunu Yalancı! Ne yalancı! Tekrar ağlamağa başlamıştı. Ni- bat kararin: verdi. Umumiyetle yalan zaman takınılan Dini ciddi zi tavırla: söylüyor. şe — Nihal dedi, sen aldanmışsın. gün, gi, ümit Pazar gü- medi bir sırada şi dedi. saya sonra akşama ya : m, saat dörde doğru ge ei beraberdik! trim 5 Ni birdenbire ağlamayı cati, lü- li Bir an Ya- Bunu, b di zumsuz ar takım tavırlar le a gayet sade bir surette vadetmişti. iri a kadar saadete inanamıyordu. rtesi gü açılmış, kendisinin sevilmeğe kadar lâyık olduğunu anlamıştı. O hodgâm m demek kendi- vaş yavaş ie saadette; ladı, Sol gitti! Mi Drösdner Bank Şubesi Merkezi: Berlin Türkiyede Şiber istanbul (Galata ve istanbul) Depo: Tütün Gümrük izmir