ama ör Yazan: SULEYMAN KANI — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur İZ AKŞAM Vahideddin) devirli Tetrika Wo. 160 Abdülâziz gemilere baktı: “ Bunlar cülüs topları olmalıdır,, dedi Biat iptidasinda karar mucibin- 4 düçkelinikiida am mıştı. Fakat top atılma cit Kuruş sıkı ys har- İn. Bunun önüne de bu dakikada Vie tüccar İaşe gelmiş, ha- vanın müsaadesi ine mebni — > kürle smekte bulunmuş riye nazırı Kayserili Ahmet paşa vaktile top atamadığından dolayı il İk kli 5 ilani dalak: ol Diye bağırmakta; aşağı yukari koşarak, hidd Abdülâziz: etrafa bakıp gemi- lerin donanmış mmm bah- riye filikalarmız saray sahilini, askerin silâh pe Mil tuttu ğunu: anlayınca dır! Hai Kap hah Heme anladı. na Hafız Aa £ beyle ni o gün era Sağa mn — ile sa- ray kapısına gelmişlerdi. Dolmabahçe çiz me mur darışura reisi sel £ paşa cü her ir mektebi: hoca- larin m erkânı harp Kulağı Bediz elik Gil nı bilemiyet detli, hiddet ilk e Va demedik an- cak atılabildi, Ne oluyor? Kıyamet mi kopu- yordu? Herkes, bilhassa Beyoğlu ve Ga- iyanları can ve malları net geldi. Babı seraskeride biat merasimi- nin hitamma doğru serasker tayin — ve e yayar miralay — iş Murat hazretleri Sul- e Me e > altında Serasker kapısına gönder- a e cülüs meselesinde mü. likler arasında müzakerele ae gitmesine tan müsaade istihsali bile düşü- ve Fakat hal işinin tacili tmesine mebni tasavvur amk tertibin icrası cihetine a ihtiyar olunacak ma- hal easiee ia Bees kadar hare: subinil, Topkapı sarayına ekl ER Sadrıazam im Rüştü Abdülâziz namına hâmil olduğu sadaret mührünü serkarin Hafı Mn beye teslim etti. verin b şi eyledi. Artık bu müh- lmadı. Bunu zatı — — bitteslim tebeddül vu kuunu dahi haber veriniz! > bni 3 bul ikametleri a akm me oraya azi ei kapı ARAN sarayını teşrif etmiyecek- lerdir. (AKŞAM) in edebi romani No. 82 mma Zi GURBET Bürhan Cahit Delikanli ö kadar ürktüğü, kor- e sum rar Pay .D in bu aa ei il hanım ona yaz- öğ mektuplarda ei bap 10 Teşrinievvel 1933 10 Teşrinievve! 933 YOLCUSU ki gününün hemen bütün saatle“ uneleri gö- rüdüğü gibi tedavi usulleri de o kadar alime kam e Krevelin mühim ğer dan ileri gelmiştir. di şayet saraydan çıkmak- tereddüt gösterirler ve yahut mmm Me ticesi vahim- dir. ametten Vi olacak e te kendilerine kalır. Bu mesuliyeti üzerlerine almasınlar. Ve rica ederiz ki bizi de pire ağır bir mesuliyet ii maktan muhai Dakika fevtemeyip hemen — etsinler; Hitabında bulundu, Cevher ağa ellerini uğuşturdu: bunları nasıl arzederim? Demesile Süleyman paşa: — Artık o sıra geçti! Hemen ei e RL buyursunlar! diy: i. Bunun üzerine DR rakolu- na ee ya paşaya müracaat etti. 'kurena Hafız Mehmet beyle Kiz Atıf bey de bu sırada — Eğer dünyada biraz daha ür sürmek isterse hemen Top- Kişi sarayma nakletsin! Tehdidini e Cevher ağa ile beraber başmabeyinci ve başkâ- tip bu haberi Adü götürmek için saraya vard Abdülâzi: e halini düşünüyor ve buhran içinde Sie dakikalar ge- giriyordu. Arada — Beni Sultan : Selime döndür- — Validem! Bu işi kim ett be- na, bilir misin e Ee Pe de: tt! çıkarsınlar! iyii ii paşa da saraya Göreli med Sultan Aziz: ime müsade e ve kem geyik Ip ile Abdülâzizi| dilerini yine D. luna iade İm duk Ahmet paşa. Diye haber gönderdi. Süleyman üleymam paşa Sultan Muradın Dedi ve Mülreğ başladı. adami SE Ti Cevher ağanın (Arkası var) ayet çıkmam diye taannüt ek ir yeri tahlile etmişti. Ken- Kaçak şaraplar sureti gösterecek oldukları em disin: ER Kadiköyü Vasil is- e yolda davr. lâzım ğu mabalki rep xi minde bir damın "hariçten - leceği m diğer bir emir Cevabını aldı; teessüfünü izhar > BUj : > “Nia bir çaresini buluruz! Deyip sik ağası Cevher ağayı "çağırdı. Ağa korktu, sak- Jandı, Kendisi için (yoktur!) de- r. e Bu sırada Abdülâziz haremde ari akıbetini anlamış bulu- lan toplar atılmağa aşa lk Valide Sul- > — Yangın var Diye uyanı e Valide “Bultan bu topların yangın topu olamıyacağını hissetti, Fakat oğ- öm. Ge villrüm çıkarırı ayıp olur. Korkacak wi şey Soktere cendilerine b. ar tebliğatı ağa çıktı. makta olan Süleyman paşanın kar- şısına gelerek etek ö ai te- menna etti. Süleym; Kaza v tan Murat hazretleri satmakta olduğu ii öy naş zabıta e takibe başlamış- Vasil evvelki gün limana gelen bir ei ÖZER girmiş ve bir mü. içeride ( kaldıktan sonra dinde ae bir bavul oldu- kararının tebliği esnasında mah- küm olan adamdan para alarak ga rai ami ğını etile rüşvet mile vanda semen maz- nunen tahtı ye alınan Unkapanı polis ili takip memuru Âsım efendi birinci ceza lunu yine (yangın var) diye uyanı dardı. dan Di mk mahkemesinde beraet etmiştir, masundurlar kıllarına gelecek | |, mi d 1 Pe ini hata için yine bu asker başını k mr A raşiame Günkü ş eğ suikast yı Eee li — yoktur; bu hareket bir gareze müs- şimdi sog tenit değildir. ir selâmetini Doktor ami yine bir mektu- bunda ondan bir resmini istedi. nu, mektubun erkekten il Kadınlarla ah- baplığım yok. Bilmem neden Berlin sarişınlari beni İsta; bir tek sarışını kadar mütehassis etmiyor. Bu kumrallar âlemi bana Kilyos kumsalının altın saçlı > ralını kadar zengi değil. nn em resminizi im rir e eylâ Mi doktor Bige Böyle parça parça, (satır me ettiği de ziy tahlil akçe aj ii ekli kalbine bitap eden aşkın a âkim ola icdanı bire açılmak ve azl 1) aksi tesir y: mıştı. Kalbi temayülleri sinir- i ve insiyaki kabiliyeti ile — Lemi ve mul si il ne de gözde: oya- layıcı İreğe arasında yeşerip filizlendiğini görmek yine guru- runu lek Leylâ hanımef. sinir ve hastaları geliyordu. Profesör çok muntazam adamdı. Her sabah e işe başlıyor. Yanında muavinlerile hastaları dolaşıyor ve teşhisini koyduğu yeni hastalara muhtelif şekillerde tedavi la vererek bunları tani terkedi- yordu. Doktor Re mez — - ye müşahede, tetkik larını o kadar bol li Hi elan uzun mesaisini tan- ere tedavi şekilleri rinde meşgul bariş gibi bilhasen teşhis meselesinde profesörün bu- çok istifade mil işet, hay muhit, mai: işti. Dünyanın muhtelif merkezle- rindeki akliye klinikleri profesö- rün metotlarından istifade edi yorlardı. Klinik muhtelif tedavi şekille. rine göre son sistemde techiz ul ediliyordu. Doktor Recep artık kendini ta- mamile ilme vermişti. Geceleri profesör Krevelinin tavsiye ettiği kitapları takip edi yor. ilhassa elli nin tatbiki ve tecrübevi ğını bitirmiş ve se nialei drmüği i oldu, Kadın ni luk etmekten çekiniyordu. Delikanlı bu çekinişin sebebini bulamıyordu. İl nuştuğu her kadi ade len hareketleri ve işi ie En oluyordu. z Ve bu hareket ona hayalen der bir mukayese yaptırıyordu... Bu mukayesede Leylâ ann üyük başı, zeki, a gi ii altın yaldızlı bir parav: konuştuğu kızlarla arasına ei yordu. Ve delikanlı anlıyordu ki var- lığına işliyen bu hayal, etrafında” i i i yaşatmıyacak Recep profesör (Kreve : lin) in ruhi ve akli hastalıklar te- vihanesinde öyle vakalara şa* hit oluyordu ki onların az ve tedavisi li bir çok sai rini işgal ediyordi Psyhoseler, ikiye, Hyse ee ler ve daha ruhi, irsi, di ği hattâ mesleki imi ve — şevvüşlerin o kadar garip nümi nelerine mai £ ediyordu ki badi ların her birinin teşekkül, teşhis ak ve SE ie EE “ ve Dai artan bir me | inhimakle doktoru