| mmm Sahife 6 Tamam Heveskârlardan biri, şehir ti- yatrosunda tel mil edilmek üzere dünle bir pi lmaz, dediler, bir piyes hiç değilse bir buçuk sat devam et- melidir. Heveskâr gitti, yarım saat son- ra geldi. : l — Ey üz Son kâğıda şu | yes verdi. — Ne çabuk? Alıp kalan «ümleyi yazmıştı «Bir buçuk saat poker oynar- z ği — Benim karım; saçlarını kes- tiri ld özüp zattı mı, led. si sürünür. — Bu bir şey deği ka- — Bak, eskiden babam anneme ne güzel mektuplar yazarmış... l — Evet, onun kaybedecek vakti varmış Hırsız var! — Kadınlar, siz odanızda ina Ben icabına bakarım! Hava — Yahu bir saattir © uğraşıyo- ru — Niye uğraşı- yorsun ? utuyu açmağa. Bir türlü maamağıni, ne yap- açılmayı — Onun ihl sildi ill — Nerede? İçinde! — Sana tembih ettim, ders olsun diye yüz defa: «Ar. #k uslu oturaca- Bİz cağım yaz dedim, pe 2 Hayır. 2 e üye ime iile dim. Yaramazlık, ink emeğe zın, senin yüzün- den saçları bembe- yaz olacak. — Memnun olur efendim — Neden? aileni syolilır! dio Kırk vel saat ylyanlar ayni hızla döner- lerdi, ii hızla rorlar! Sağ akı BR zararını. gördün. “ Sol koluna-inme indi. sağ dinl içerdimi . — Doktora gitti. Dol ktor muayeneden sonra de- fen ik Çorbadan Eli çıktı. leş kuruşlu! bir kısrak in mke var. —iyi ya, eski Acai; ler - üzerine Doktorlar vE Hayatımda bir kere aldan- is — Mühim bir seyin arr mk muhafaz Sen tam Ça — Garson, şarapta beyaz saç ap demektir! alan ip an Köylü şehre giriyordu. Köp: hücum ettiler, eme öremedi, paket çıkarmak is- tedi, Em o Kızdı: leket, dedi. Taşları bağlayıp kli salı yermişler. tedavide, Çok gin “bir zatı iki günde iyi ettim! ram ği ren zen- el —- MANİLER w 3 2 AS R 7 R a > g $ huyun huyuma göre! Vücudun zeyaz eni Gözlerinde nurlu fer, Bakanın e ii Biz başa Çifte kumru ma nişanlından ayrıldın? senede evlenmeğe | beş senede de. — Demek — Evet, tam beş razı oldu, ancak boşar diye korktum! AÇACAK — Artık karar verdim, mu- hakkak bir kuyumcu dükkânı açacağım. z — Sermayedarın var mı? — Hayır, maymuncuğum a o : mruk vu: | du. vi e | Salamonun sesi iz — Üsti tümü Ni e mile gidip bağl bir İri izdivacına 9 Teşrinievvel 1933 Salamonla Muiz Ankaraya gi diyorlardı. Tasarruf; olsun diye ; bir. çare buldular. Muiz bip bilet aldı, Salmon dü bir çuvala girdi. Biraz sonra bilet: Muiz biletini sordu: — Bu çuvalda ne var? 1. geldi. iy Biletçi — Davul. Biletçi çuvala bir yu: Yaş endi, kaç e İ l Yıkanın! | İ öpeklerin koku almasından bezli rdu. edi e eni peğim var, la hayra. Evvel ve la ırlamış, iki. saat so el im “ii kokla kalay beni bul- du, buna ne'der: bi ilani Hük Vakti evailde ibtiyarsa: bir kadı, cani ınız!.. Kim silimi daha ne İeiinyeller işlemiştir. Diye bükümü vezin gençse: eğer cani — Asınız!. Kim bili cinayetler işliyecektir! dermi; Ehiiysiname Gülsüm haniri yeni bir otome- dez aldı. “Dün kendisini ie ni ne | — Enfes... Gör düm ve şaheser ol- anladım. i; aim demekti parası | olan ll ml iü daha — Hayırlı olsun, dedim. — Teşekkür simi “dedi. - — Kendiniz mi kullanacak- sınız? — Evet, — Ehliyetnameniz var 'mı? Yok amma, hasta bakıcı lıktan a var, Müdür, yeni memura? ing ip “yapacağın işleri söyled — ii | kendisini uyandıracağımı enin gibi bir kız doğurmuş, benim ba | salmış şıma olur mu? Bundan büyük kabahat haylı ün. Bu böyle olmaz. i- kutu Kılıbık 11985 iyi, düşün | de paye reza ğ — Bunu düşme mene endir İ 9 Te m ——