28 Eylâi 933 ; ISKENDER FAHREDDIN Semiramis hükümdar ze zevcesi olur olmaz yahudilerin ür ve a ds Nin atana ğa Me ri istel olarak dı gö- Fe Fakat, iki ya aile- sinden başka hiç kimse bir yu- dum bile içmedi. al “AKŞAM bir hikâye Cenn Her akşam | Polis şube müdürü başmemuru yanına çağır ardı: — Bu he: kaçakçılarını ya- alamak için bize çok iyi ingilizce Ea bir kadın memur lâzım... d di. Şube müdürü hemen cevap ver- iz arını temin edecekti. Halbuki işin içyüzünü —— ordu.. pe tır, Semira.. Ve biz imi irki için yaratıldık.. Düşünme- Krea severim, Dori Tribünlerde me artan bir coşkunluk seziliyordu. Hükümdar devleri şarap içmediklerini görmi , Melatoi dö imdi afirlerimin ilk defa ar: Semiramis bu sözleri cevapsız bırakmıyacaktı. «— O halde yalnız beni değil, çok şarap ie bütün kadınları se- yiyorsunuz!» Diy: isi 2 ma mele ettiklerini görüyo- ecekti. Fakat, zemin bu söz- Benii betim esnasın- a si ie müsaii > veni sen b k şii sın, Melato pe ie e e tenha bir İhtiyar Asur valisi tamiri kabil | yerde başbaşa kalsalardı, her hal- olmıyan bir hadise zuhuruna mey. dan vermemek için, derhal eline, bir kadeh şarap k w — Beş taçlı hükümdarımız şe- refine ei şarap içmeğe da- vet ediyorum. di ibinlerceliğ aşasın Ninos.. Belli yükseldi ve davetliler kadehlerini bir yudumda boşalt- pl Mein ton a bu suretle hem hü- Yoas vaziyeti ve m için ergeç bir tehli cut ol- duğunu anladı ve otur- duğu yerden kalkarak, bir adım geri çekildi. Artık tribünlerdeki coşkun ruh- lu misafirler Yoası ei Ortadaki sahada miğferli variler atlarına binerek oyuna Borular kısa fasıla- kalın sesler çıkararak, yk teşyi ediyor. lardı. Hükümdarın etrafını saran genç ni le eri pi ağız- dan neşeli şarkılar te im eder- en, Ninos evgilisine biriz daha yaklaş mşttr. — Seı ini Sen ne kadar gü- zel, ne kadar cazip ve sehhar bir kadınsın! - diyordu - “gözlerim, senden başka bir şey görmek iste- miyor.. Kulaklarımı şarkıcılara tı- ve yalnız senin sesini işit- mek istiyorum! amın içinde yalnız sen varsın! “Suriyeye geldi- E üm dakikada; eğe alışmış bir insanım.. lerken Semiramise ii ki, davetliler hükümdarı amak için başlarını ene iğmeğe mecbur olmuşlard. Hükümdar Ninos bu sözleri söy- o kadar yak. Nino endisine sokuldukça o asabileşi- bu bal devam ederse imderı rencide edece- Zinden mea du. > Ninos çok çabuk sarhoş ei Mi So ramisin çeçen fiyetine hamlederek ki misin tereddüdünü gördükçe, suratını asaraks de hükümdarla çabuk anlaşacak ve onu utandırmak suretile yola getirebilecekti. Semiramis öyle zannediyordu ki, Ninos sevdiği kadının sözünü dinler ve arzularını isaf eder bir hükümdardı. Acaba böyle Ninos, sevgilisinin sözl lerini din- lemek ve arzu! lari isaf etmekle şarçabuk yola gelecek ve Semira- misin avucunun içine girecek bir elek seydi? Takız. akis e na da ili ldi Va ml nazarında dü- şürmemel k. elile Semiramisin kulağına e; — Kızım dedi, seni iz ra- hatsız in dörüyekti iraz isti- rahat n fena alıy Rs Ve Be sözü söylerken gözile de işaret etti, Semiramis içeriye çekilmek için müsaade talep in büküm dar da ayaği le, söy- liyen karla alkı iğ Sl bu fırsattan istifade ederek salo- na çekilmiş. Yoas yavaşça Semiramisin ya- nına gitti: — Bahter ie bee görmek istemiyorum, Semi re titrek ile "ii 2 şadı. ag çok muztaripti. Ni- a çok yüz vermişti.. Çol sevdiğini söylemişti.. li genç ve ateşli Asur hükümdarı şarap içtiği zaman bütün ibi böy- e çılgınca sever, sevdiklerini da- ima şımartırdı. » Yoas, Semiramise hükümdarın hayvaniyetine mağlüp bir erkel olduğunu söyliyörek: ini ondan gok Semi- ral d dedi, o ayıkken seni böyle sevinciye kadar Er Eğe kendini çarçı sirk, onun ik arasına atar: ol ki sen d. şu şarkı öğliyen Mi sırası- a geçer: ir hükümdar cesi hami s, Semiramisin yahudi mil- bei Taydna an zik ka- S is evvelce Yoasa söz «— ei yahudileri mi » esaretten Yoas, Semiramisi hükümdar wvcesi olarak görmeği çok arzu ediyor, ona bu yolu göstermeğe galığiyörda. Yahudiler herne kadar Semira- misin öldürülmesini EİT de, mesi Yoas, yahudi mabedinde s. le ARR I fendi ; çok. iyi ingilizce bilir. — Giyinmesi filân nasıl? — Parası ölsa kızcağız çok iyi giyinebilir amma ne çareki Allah vermemiş... Peki hemen e Se bii iz müdürü kızı ei dikkatli süzdükten sonra — Füruzan hanım.. ic e ii dın memurlarımızdan nunuz. Sizin de hiye niz eminiz. Takip ettiğimiz bir hero kaçakçısı şebekesi var. Siz iyi in- gilizce biliyor muşsunuz. arma den itibaren Amerikalı bir ge kadın rolünü aymyacakamız. & iniz Mis Moor Leeydir. Zengin bir Amerikalı kali ipe la çok miktarda e n almak içi ii KK — Fena bir iş yüzğül müdür bey. Müdür şen bir adamdı: aydi seni göreyim güzel kızımı. e cey ve ğlunun en ni Mili birinin mü- e- | la GE ilk gündü.. da haki ette bir hafta.. ii anla baş- Boynun- Bu inci lmamışı. Bu ön ir e vardı. dizisini. sol) aresi bir yerden a tu, Siine me e ye kadar in Füru; ara- inden pala sllünes dik işti Mi m yemeğini yerken muh- teşem. sofranın katşısın de. Lr Edirnekapıdaki küçük evi geldi. Şimdi hal nnesi liği lâmbanın karşısında yere yemek zini sermiş, tahta kaşıkla çor- asını içmektedir. yuki o sıra- da salon elel ler içinde pırıl pırıl yanıyor, arka tarafta müzik lar çalıyordu... Sofra- armas, gibi mağrurane duruyor- du. Polis idaresi tarafından kendi- » Pahalı ins ir e şarap Kii Herkes sizin çok paralı olduğunu- zu zannetmelidir... Garson beyaz peçeteye seyle gı Rİ; Şarap el çi in Am e ik izan başı Il a da yavaş mıştı. yavaş temasa başla- kellef dairesine yerleşmişti. yi üru- zan odanın büyük aynasında dini Me ra hayretler için- de boğuluyı — Bu Bi miyim? diye fısılda- dı. e ten tanılmıya cak de: lere- ede zun salı i genç veliaht! taçlarından tahtlarından vaz gi irten şeh ınlara emi nun geri — Sahi gelmişim vetli ve esrarengzi ka- Memnun mem- dedi. Şimdiye kadar yinmediği, e hip bu kadar güzel er mez güzelli- ni daima irşat ettiğin için, iç böyle iyi gi- Barda bütün gençler bu güzel, zengi: kadının etrafını sardı değil, Yağlılar bile.& larin aralarında ira ai duyuyordu — İnsa; zig işte böylesile nmeli ki bir şeye benzesin.. ir len la gi paralai çek pi m Aman söyle > Korkma, imren va şey bil Füruzan yi unlara içinden gülüyordu. Kendi e — Zavallılar, hakikati bir bilse- ler, bir bilseler! radan nasıl bucak bucak ka 1. “diyordu. Erafındakiler aralarında ko- da ekim Geçkin,; başı dazlak bir — ia rikalılar gariptir Nuri « İster misin şimdi bu genç mis bu kadar serveti ile seni gözü- ne kestirsin. uri be gülümsüyor: — Nerede o tali bende mirim, nerede?.. diyordu. Yalnız bir genç güzel Ameri- kalının erim bahsetmiyor- du. ralık m ü ür mü?.. Şu gözl Acaba dolarları bu kadar cazip lu olacağım. Yoas! dedi. Senden başka beni aslan gibi gö, ek tiyen bir kimse yok. Herkes kedi- leşmemi ve karılaşmamı istiyor.. Acaba niçin? XArkası var) Onunla ç; Sırrı zengin, ei bir müteahhit ti, Bir çok emlâki vardı. Ameri- kalı kadının etrafında eren Sahife 11/ 498 Eylal 933 EE 839 > iz İstanbul 18 biya DV 602 - Kelam "Sü Koza “ sil İsmail Hakkı bey. 20,30-21,30 kes ve arkadaşları refakatilğ Vedi a Rıza hai ve Muzaffer Ye 21,30-22 gramofon: Sah- Sesi K. 6531 e O. 22 - Odeon O. 4924, 2 Anlölu: eğimle; Borsa” haberi,” sağ Kl, vd Bükreş Ö94,.2 m.) -— 18 orkestra; ! 19 radyo jürnal, 19, 15 e <0 Se hafif musiki, 21 şarkı, 21,20 kon: 22,45 radya pe Budapeste (550,5 m.) — 20,20 piyas no, 21,50 çiğan oan 23 havadis, f 23,15 opera, 24 havadis. Paris (328,2 m.) — 20,15 havadisş, İğöiimer 2215 orkesma ve sesk Roma (441,2 m) — 21 havadis” i 12 avan! 9,35 piyano, 20.20 em ze kere, 21,50 radyo jürnal, 23 dan: , 23,25 havadis, 23,40 dans musi-. — N ana (518,1 m.) — 18,25 konser, 20 ye ni, 3 miahabs, 22 konser, 73,55 dans in masikisi. ” Eylül 933 İstan! 2,30-13,30 Alaturka gras mofon: Kolye 17173 - Kolombiya 17175 - Sah, Sesi AX 1629 . Sah. Sesi 1633; - Odeon 202946 - Odeon 202973, 18-19 gramofon: Sah. Sesi 1453 > Kölömibiya 1976 - Polider 22842 - Kolombiya 4325 - Odeoi 116 - Sah. Sesi K. 6519 - Odeon 165242, 19-20 Nezihe hanım, 20-20,30 tanburacı Osman pehlivan, 20,30-21,30 hanımlar heyeti, 21,30-22 gramofon: elombiya - Kolombiya D. 15255 - Sahi Sesi K. 5989 - Sah Sesi EK. 114, 22 Anadolu lu ajansi, saat ayari, gibi dönüyordu.. 4 se çakılar tahkikatı gün geç- ökçe - ildiiliyordu: Füruzan bu lüks hayata artık tamamile alış- üzel otelde, en güzel nasıl ik Za ne güzel tu- valet, ne eagle a Ne de Sırrı... “Çü adam onun başı adla ziyade dön- dürü; bu. Kaçakçıların Yeniköyde ein bir otelde faaliyete geçtikle anladılar. EE Eer kei kıza geçici tatlı ii rüya yn liyordu. Nihayet m bitti, Kaçak” .. Bir yep Dönüşte Sırfi — Miz bir arzu var. Size le söyletme ire m misi; yi il İçimde garip — Söylen. bakalım, Bu türk“ çe bir cü «Seni seviyorum!> deyin.. bi e bilece! k mk siniz?. Bunu mızdan işitmeğe çok iyacım var... Siz | bu cümlenin masını bilmezsi- ' niz.. Fakat Bakimi için çok İsi e gözlerimin içi gü- € cümleleri eni ki rr. Tahmin mi çok..' Pek çok... Sırrı şaşırdı. — Mis Moor.. kimisi öm Dİ gen sonra hep türkçe ko- nuştular... Bir yıldız | s mus ©