Yazan: SULEYMAN KANI — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Diye ihbara ehemmiyet vermi- yor gibi görünür. Aradan bir kaç gün geçer. Mukallit bir vakiliğe tayinine dair tepe: m olur. ar” Yen sia rini sayar, inen dei bulunur; atıfet Âli paşa ses yo ellerini uğuşturur, durur Mukallit me işin sebebini anlar. Yalv: kayisi iz rr, Âl paşa niha; — Peki Sinilimi icabına ba karız! ki beraber sıkça, sıkça rini uğuşturmakta devam eder; —— misafiri savar. e infialini bir türlü yene- Mukallidini «evinde otur- Ati hilkati ide a bir yere üzere myom ede iyetinden af» ettirir! de aciz gösterir, bununla bara- ber rakibi def” hususunda elinden geleni deriğ etmezdi. it paşanın h tindan (1285) sonra «nefsi mütekellim vahde» kak mıştır, AZ ve ge ie va maka- tü paşa birgün babsi diline ağn bir. frenk şir- ketinin sari vüzünden pek > ağır r şkiyet ve rl serdeyler. Küçük yapılı Âli un kü- çük ellerini uğuşturması göze çir- kin görü i.e mazi bey de omun gibi ellerini uğuştu- rurdu. Ancak... bey Âli paşamn aksine büyük cüsseli ve büyük paşada fitizlik Âli paşanın son sadaretinde nüfuz ve-ikbali son dereceyi bul- muştu. Fakat dahili ve harici müşkülüt ta bu nisbette artmıştı. Giride azimetinde saray ve Babıâli muhitinde aleyhine en- trikalar çeviriliyordu. Giritte bu- I tçe sarl vakit geçirmiş beylerle (hal ve şamı malüm!) bazı Severler —> rapurlarında, , ket vi verlerin odalarında, sair ein muvaf- Âli paş Hid fazla eşkiya reisini o salıverdiği, bunlardan iri ü in altma ğ i isti if konuşurken ırdu. Reşit paşaya müna- olan ve Âli paşann muhibbi olmıyan ... paşa bir gün diğer bazı rical ile müsahabe es- paşanın el uğuşturma i âdetini taklide yeltenerek eğlenir. Tarih musahabolari, akamlar: et ola- rak sak Mithat, izmir zade Mehmet Rüştü, Cevdet Fuat paşanın yerini tutamıyor, kendisile bu paşalar arasında fi- kir ve nazar ittihadi hasıl olami- yordu, ' eğ Tefrika No. 98 “Ben şimdi ömrü lezizi, ömrü azize tercih eder oldum ”. kı tından. sarayla münasebetini tah- kime çalışıyordu. mi nazırı Hüsnü gün biline aliyhine bertiğler, şahsına karşı da suikast 2 ihbar çıkardığı münakaşalarda end ni gösteriyordı lik Oermi arasında hasonist ve e fırka- uştı. Bunlardan bir kı: panı mek istemiyorlardı. Bur münazaalar esnasında bir in vükelâ meclisi hariciye ne- zaretine mahsus büyük odada inikat eyledi. Rüştü paşa Âli paşanın şalısına telmihan bazı tarizlerde bulun- son zamanlarda . tezahürleri görü: Jüyordu. Bu ln tesi- rile bu tarizler kendisine ziyade Oturduğu koltuğun du. Âk ei verem hastalı okundu. üzerine diz çökerek: — em ögesi Ben # devlet haini Diye va ek etti. Az söylemek itiyadında olan paşa kendisinde ilk defa gö- röledikie bir talâkatla sözünü o o ka- dar hâraretli ve re etti ki bütün huzzar mütehayyir kaldı. Her taraftan Rüştü hü. cum edildi. O da şaşaladı. İki tarafına akta iken mühacim- — ee. en hafif bulduğu icaret nazırı Kabuli attı: ik paşa! Kabuli paşa! ker ie bi li e - beya: okudun mi mz Yakin le dan mı? Nihayet duramıyarak meclisi terketti. Rüştü paşanın hücumlarindan, ii bir Sai si Tr almama Bae we ke piyazı intaç eden ği ir zi; bir tabip kahvaltı tepsisin- de fasulye piyazı görür. Paşa buna ziyade rağbet ediyormuş. Tabip ihtarlara kalkışır; ömrü azizin kıymetinden bahseder. Âli aşa: dei — Ben şi ü İezizi ömrü azize a pü oldum! cevabını verir, (Arkasi var), Tetfrika Tetrika No. 5 55 20 Haziran 1933 Haziran 1933 GENÇLİK HATASI ve macera romani a (Va vi yağı kaldı) dadı » Besim yat Celife küreiyetini Baber vermeli, ktile, Celâl, intih: tmek ii tediği zaman, o mermi api i seç- sahilin e m te bii ikeli bir mişti, Ulviye . ya gidiyordu. o kadar derin, o kadar akıntılı idi ki, balıkçılar bile, en sakin an- oraya gitmeğe cesaret ede- Genç kız, buraya düştüğü tak” e oğlum. SE ya dirde bir daha çıkmak ihtimali ol- in mağ- | madığını biliyordu. Kap etm göz Hm de gül Celâl, deli gibi koşuyordu. Ni kadın yahu... hayet, Ulviyesi onun olacaktı. Me- , amcasına yan gözle | sut olabilecekti. Oğlu, henüz ra- baktı. Hafif tebessüm etti. Hayri | hat rahat gö liği yavrucağı, beyefendi vaktile meşhur resmen baba sahibi ol: i aş... Hatt Sabilin koğuk | alnraçık duktan sonra mücevherat arasında Nefes nefese çifliğe vâsıl oldu. bir eksik ğ gö- | Hızla kapıyı açtı. Kendisini içeri rünce takip bile etmemiş... attı. emi eğilmek Dalgın oturan Kenan efendi, i. Celili ka Hibare:larak, cezalarını. veriye: örünee, öfkeyle ayağa kalktı, cek olursa; felâketten kurtulma- e we Mn & nım katiyen imkâne yoktur. zan: mı-belmağa geldin? Ei EZ Me — Hayır, Kenan efendiciğim! eşe slip Doğa Hisli ledi GM Bt immdarmalara. filân. tesim eteğ: | ere deceksin. Hürrüm! Ulviye kar dik üzülürdüm. Ben de hayırlısi- ei öld > i yapmadık. Müst: a alir, iel nız sizi şimdilik bırakamıyacağım. Bir ricam daha var — Hâlâ İrili mi -kmayınız, bu seferki ho- unuza gidecek. Her zaman benim serseri hayatımdan, yalnızlığım. dan, çapkınlığımdan şi — ) halde, iç bir yere gitmeyiniz, Eğ ze Saadetimi elinizle kurunuz! — Meselenin ne olduğunu izah et bakalım. — Biraz sabırlı olun. Ve ihtiyar adamın koluna gire- rek köşke dahil oldula; Ulviye, odasında, deb. karar ei sıralarda bu e sa ce ediyordu. Muhtar, koşarak, Celâli aradı. Arkadaşmı, La mü- teessir bir halde zim viyeyi bul ve m şu sözleri söy- le: «— saimilğkade ! Bir çılgınlık esnâsında aldığım kadın, bana gö- ründüğü hüviyette değilmiş. İzdi- yacım fesholuyor. MN şu kâğıdı, oka.” Ler Ve Muhtar, il paşanın oğlu- na, Sabihamın imzaladığı tezkere- dan, deliler. gibi, çilliğe doğru a Ulviye, duasini bitirmişti, Ya- Yaş yeni yerinden kakltı. Rüzgâr daha sert esi ri ; deniz, şiddetle sahile ç Genç iğ ai bu dünyadan i tamamile etmek istiyordu. na dir olunmamak için, vücu- dunun bile bulunmasını arzu etmis — Kenan efendi, lâmbayı yaktı. mek istediğini bir türlü anliyamı- vi a Celâl devam etti; — Rica ederim, Ulviyeyi pm va Tınız! Artık hürrüm. O benim ka- rım. olacak. yor musunuz? Ulviye benim karım olacak. irdenbire, Kenan efendi ha- kikati anladı. Merdivenlerden yu. karı koşmağa başladı. Kızının ie pısını açtı. Elindeki ışıkla içeri beki Beşiğin içinde çocuk, uyuyor: du. yar çifçi, odanın içini göz- EEE sonra,. Ulviyenin olmadığı: dın tüne atıldı. Onu, aldı. Sonsuz bir Telâket en kâğıdı Celâle uzattı. Al oku... Kendisi içeride de Bu kâğıdı yazmış. tan titriyen ve kesilen bir nç adam, şu satırları ke- gil... «Çok müteessirim. T. kalmadı ize teslim ediy. mekanin, ulüvvücenabın. Beni abe benim in lim gibi, siz de be ni affedin. Ulviye Kenan Pa yürekleri paralar” yıcı bir feryatla, genç adamın boy. nuna atıldı. — Evlâdım ölmesin. İşidiyor musun? Onun öldüğünü istemi- yorum. $ ; Celâl: —— — Onun nerede olduğunu bili. yorum, Koşalım! « dedi, Uçurum de hızlı hızlı ği sarmış olduğu mea atkıyt ürmüştü. Rüzgâr saçlarımı dağı ii perişan bir hale rm “(Arkası